"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 12.10.2009 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkının kaldırılması istenmesi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 15.07.2014 günlü hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 10.02.2015 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı ... vekili Av. ... ile karşı taraftan davalı ... vekili Av. ... geldiler. Başka gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi İş karara bırakıldı Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, geçit hakkının kaldırılması isteğine ilişkindir....
GEÇİT HAKKIİMAR UYGULAMASI 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 747 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 748 ] "İçtihat Metni" Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 18.6.2002 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı kurulması istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın reddine dair verilen 27.6.2003 günlü hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: Dava, açıldığı tarihte yürürlükte bulunan Türk Medeni Kanunu'nun 747. maddesi uyarınca geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir. Geçit hakkı davalarını, genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunmasına rağmen mevcut bu yolu gereksinimini karşılamayan taşınmaz maliki açabilir. Bunlardan ilkine mutlak geçit ihtiyacı veya geçit yoksunluğu, ikincisine nisbi geçit ihtiyacı veya geçit yetersizliği denilebilir....
Kurulan geçit hakkının Türk Medeni Kanunu'nun 748/3 ve 1012. Maddesi ile yeni Tapu Sicil Tüzüğünün "irtifak hakları ve taşınmaz yükünün tescili" başlıklı 30. maddesi gereğince kütük sayfasında ayrılan özel sütununa tesciline karar verilmelidir. Geçit hakkının kurulması istemli bu davada fedakarlığın denkleştirilmesi ilkesi gereği hüküm altına alınacak geçit bedelinin karar tarihine en yakın rayiç bedele göre belirlenmesi gerekmektedir. Öncelikle belirtmek gerekir ki, az yukarıda da bahsedildiği üzere dava konusu taşınmazlar üzerinde iki kez keşif icra edilmiş ve keşif neticesinde alınan bilirkişi raporlarında hem taşınmazların vasfı ve hem de en uygun geçit güzergahının belirlenmesi noktasında birbirinden farklı raporlar verilmiş olup ilk derece mahkemesince raporlar arasındaki bu çelişkiler giderilmeksizin hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır....
Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine "mutlak geçit ihtiyacı" veya "geçit yoksunluğu", ikincisine de "nispi geçit ihtiyacı" ya da "geçit yetersizliği" denilmektedir. Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda, bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına geçit istenen taşınmaz paylı mülkiyete konu ise dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir. Geçit tesisi davalarında başlangıçta davacı tarafından öngörülemediğinden dava dilekçesinde talep edilen yer dışındaki güzergahlardan da geçit kurulması gerekebilir....
Bunun için davacıya uygun süre verilerek 5367 parseli üzerinde akdi geçit hakkı kurulduktan sonra kesintisiz bir şekilde geçit hakkına karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme ile hüküm kurulması doğru olmamıştır. Kabule göre de, kurulan geçit hakkının Türk Medeni Kanununun 748/3 maddesi gereği tapu siciline kaydı gerekirken bu hususun düşünülmemesi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle 1.bent gereğince davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 numaralı bentte yazılı nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın yatırana iadesine, 24.5.2007 gününde oybirliği ile karar verildi....
Ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi geçit davalarının nedenidir. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir. Davacının maliki olduğu 4103 VE 4118 sayılı parselin mutlak geçit ihtiyacı içerisinde olduğu dosya kapsamıyla sabittir. Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda, bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına geçit istenen taşınmaz paylı mülkiyete konu ise dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir....
Halbuki oluşturulacak yeni geçit hakkının bu parsellerinde faydalanacağı şekilde düzenlenmesi halinde hem 37 no lu parsel hem de 28 ve 29 no lu parseller için masraf paylaşımı söz konusu olacağı hem de çevredeki diğer komşu parsellerin tarım arazilerinin boş yere geçit hakkından dolayı heba olması engellenmiş olacaktır. mahkemenin vermiş olduğu geçit hakkı bu hali ile; geçit hakkının temel ilkeleri olan fedakarlığın denkleştirilmesi ilkesi ve komşuluk ilkesi ile de bağdaşmayıp , usul ekonomisine de ters düşmektedir. 8) Uzunca süre komşu parselden yol olarak geçen davacının taşınmaz üzerinde geçit hakkı doğabileceği Davacı 27 nolu parsel sahibi daha önce 28, 30,8 nolu parseller arasından 7 no lu parseli de kullanarak yola ulaşmış ancak 7 nolu parsel sahibi ile aralarında çıkan uyuşmazlık sonucu 7 nolu parselin sahibi (zeytinlik ) tel çit çekerek 27 nolu parsel sahibinin kendi mülkünden geçmesini engellemiştir....
Geçit hakkı davası genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yolla ihtiyacı karşılanamayan taşınmaz maliki tarafından açılır ve mahkemece tesis edilecek geçit hakkı ile taşınmazın genel yola kesintisiz bağlantısının sağlanması istenir. Türk Medeni Kanununun 747. maddesi gereğince geçit kurulabilmesi için taşınmazın genel yola ulaşmak için yeterli geçidi bulunmaması gerekir. Bu davanın görülebilirlik koşuludur. Geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte özünü komşuluk hukukundan alır. Davacının taşınmazının kuzeyinde bulunan gübreliğin davalıya ait 6 parsel sayılı taşınmaza bakması nedeniyle davacının sübjektif arzusu dikkate alınarak zorunlu geçit tesisi koşulları gerçekleşmediği halde davalıya ait 6 sayılı parselden geçit kurularak davalının mülkiyet hakkının sınırlandırılması doğru değildir....
parçanın yol olarak kullanmak üzere müvekkil yararına geçit hakkı tesisini, tespit edilecek geçit hakkının tapuya tescilini talep zarureti hasıl olduğunu, bu nedenle kararın kaldırılması için istinaf talebinde bulunmuştur....
Geçit hakkı kurulmasına ilişkin davalarda davanın niteliği gereği yargılama giderleri davacı üzerinde bırakılmalıdır. Geçit hakkı ancak tapuya tescil edilmiş taşınmazlar üzerinden kurulabilir. Zira kurulan geçit hakkının 4721 s. TMK' nun 748/3. maddesi gereğince tapuya tescil edilmesi gerekir. Kurulan geçit hakkının 4721 s. TMK' nun 748/3. ve 1012. maddeleri ile yeni Tapu Sicil Tüzüğünün “İrtifak hakları ve taşınmaz yükünün tescili” başlıklı 30. maddesi gereğince kütük sayfasında ayrılan özel sütununa tesciline karar verilmelidir. Aleyhine geçit kurulan 419 parsel sayılı taşınmazın paydaşlarından K..C'in, temyiz dilekçesi ekinde sunulan Akşehir 1. Noterliği'nin 02.05.2012 tarihli, 4609 yevmiye numaralı mirasçılık belgesine göre 30.04.2012 tarihinde öldüğü, M..C..., A.. C.., A..K.. ve A..K...'nun K....C.... mirasçıları olduğu, anılan mirasçıların davaya dahil edilmeksizin işin esası hakkında karar verildiği anlaşılmaktadır....