SONUÇ:Yukarıda yazılı nedenlerle; 1-Hükmün 2. bendinin 4.,5.,6.,7.,8. ve 9. satırında yazılı “... ... yatağından bilirkişi kurulunun 22/11/2011 tarihli ek raporunda (A-1) olarak gösterilen 55,65m2 ve (B-1) olarak gösterilen 54,75m2 olarak gösterilen ve toplam 272,52m2 üzerinde 3m.eninde, 1436 parsel lehine geçit hakkı tesisine, ek bilirkişi raporunda çayyatağı içinde kalan (A-1) ve (B-1) olarak gösterilen kısımların geçit yolu ile bağlantı kurulmasına, bu bölümlerin tapu ve paftaya işlenmesine yer olmadığına,” yazı ve rakamları hükümden çıkarılarak, yerine “...olarak gösterilen ve toplam 162,12m2 üzerinde 3m.eninde, 1436 parsel lehine geçit hakkı tesisine ve tapuya şerh verilmesine” yazı ve rakamlarının yazılmasına, 2-Hükmün 4. bendinin 2. ve 3. satırında yazılı “...ve çay yatağı ve kurudere nedeniyle 1.656....
Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur.Ancak, yararına geçit istenen taşınmaz müşterek mülkiyete konu ise dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir.Geçit ihtiyacı olan kişi davasını öncelikle taşınmazların mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun taşınmaz malikine karşı ve daha sonra bundan en az zarar görecek olana yöneltmelidir. Mahkemece uygun geçit yeri saptanırken öncelikle taraf yararlarının gözetilmesi gerekir. Zira, geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 06.01.2011 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı kurulması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 29.04.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir. Davacı, yola cephesi bulunmayan 121 parsel sayılı taşınmaz yararına geçit hakkı kurulmasını istemiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, 121 parsel sayılı taşınmaz yararına, davalılara ait 115 ve 120 parsel sayılı taşınmazlar üzerinden, geçit hakkı kurulmasına, depo edilen geçit bedelinin tapu maliklerine tapudaki payları oranında ödenmesine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki geçit hakkı davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 27.11.2018 gün ve 2016/1265 Esas, 2018/8285 Karar sayılı ilamı ile düzeltilerek onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde bir kısım davalılar vekili ve davacı tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir. Davacı vekili, 157 ada 27 parsel sayılı taşınmazın davacıya ait olduğunu, geçit ihtiyacı içerisinde bulunduğunu belirterek 157 ada 25 ve 26 parsel sayılı taşınmazlar aleyhine geçit hakkı tesisine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilerek 538 sayılı parsel lehine 536 ve 537 parseller aleyhine zorunlu geçit irtifakı kurulmasına karar verilmiştir. Hükmü, davalılar ..., ..., ..., ... ve davalı Hazine vekili temyiz etmiştir. Bu tür davalar ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi nedeniyle zorunlu olarak açılmaktadır, Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir. Türk Medeni Kanununun 747/2 maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir....
Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir. Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda, bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına geçit istenen taşınmaz paylı mülkiyete konu ise dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir. Geçit tesisi davalarında başlangıçta davacı tarafından öngörülemediğinden dava dilekçesinde talep edilen yer dışındaki güzergahlardan da geçit kurulması gerekebilir....
Davalı vekili ilk derece mahkemesine vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın sadece hazine parseli olan 172 ada 25 parseli gösterdiğini, bu parsel aleyhine geçit hakkı tesisini istemesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, aleyhine geçit hakkı tesis edilecek taşınmazın vasfının da geçit hakkı tesisine elverişli olması gerektiğini, kural olarak ormanlar ve bunun gibi kamu malları ile devletin hüküm ve tasarrufundaki yerlerin özel mülkiyete konu teşkil edemeyeceğini beyanla açılan davanın reddini talep etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, kararı davacı vekili istinaf etmiştir. Bu tür davalar ülkemizde arazi düzenlemesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi nedeniyle zorunlu olarak açılmaktadır. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine "mutlak geçit ihtiyacı" veya "geçit yoksunluğu" , ikincisine de "nispi geçit ihtiyacı " ya da "geçit yetersizliği" denilmektedir. Türk Medeni Kanununun 747/2 maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili; Tunceli, Merkez, Kuyluca Köyünde bulunan ve geçit hakkı verilen taşınmaz dışında bir taşınmazdan geçit hakkı verilmesi gerektiğini, davacının taşınmazının bitişiğinde yer alan 111 ada 12 nolu hazine parseli yerine davacının parseline yakın, en kısa ve makul olabilecek başka parsellerden geçirilerek geçit hakkı verilmesi gerekirken 111 ada 12 nolu parsel üzerinde geçit hakkı kurulmasının hukuka aykırı olduğunu, yolun Maliye Hazinesine ait taşınmazdan geçirilmesi neticesinde Hazine taşınmazında değer kaybı ortaya çıktığını, Hazine taşınmazının kullanılamaz hale geldiğini, davacıya verilecek geçit hakkının başka parsellerden geçirilerek verilmesi gerekmekte iken aksi yönde verilen kararın hukuka, yasal mevzuata ve hakkaniyete aykırı olduğunu belirterek istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, TMK'nun 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir....
Geçit hakkı davaları, ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi nedeniyle zorunlu olarak açılmaktadır. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir. Türk Medeni Kanununun 747/2 maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir. Zira geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir....