Çocuk ile anne arasındaki soybağı doğum ile kendiliğinden kurulacağından, anne yönünden soybağı tesisi amacıyla değil, sadece, çocuğu doğuran kadının kim olduğunun tespiti amacıyla dava açılabilir. Nüfusta kayıtlı anne ve baba adının gerçeği yansıtmadığı ve bu nedenle gerçek anne ve baba adının yazılması istemiyle açılacak ve nüfusa kayıtlı bulunan hanenin de değiştirilmesi sonucunu doğuracak davalarda iki iddia bulunmaktadır. Bunlardan bir tanesi, çocuğun kayden anne olan kadından değil, başka bir anneden doğduğu; ikincisi ise, kayden baba olarak gözüken kişinin genetik baba olmadığı iddiasıdır. Bu davada, kayden anne gözüken kişinin çocuğu doğurmadığı, genetik annenin başka bir kadın olduğunun tespit edilmesi halinde, yukarıda sözü edilen babalık karinesi aksi yönde işleyecek ve “genetik annenin kocası olmayan” kayden babanın babalık sıfatı, aksine bir iddia bulunmadığı takdirde, ortadan kalkacaktır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, nüfus kaydının düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm Cumhuriyet Savcısı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının nüfus kaydında "..." olan anne adının iptali ile gerçek annesi olan "...", yine baba bir anne ayrı kardeşleri ... ve ... ...'ın ise "..." olan anne adlarının iptali ile gerçek anneleri olan "..." olarak düzeltilmesini istemiştir. Mahkemece, davacı ...'ın anne adının düzeltilmesine, ... ve ... ...'ın anne adının düzeltilmesi talebinin davacının bu davayı açmakta sıfatı bulunmadığından reddine karar verilmiştir. 1-Dava dilekçesi içeriğine göre dava, nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Davacının kaydı istem gibi düzeltildiğinde ...'...
KARAR : Kabul Taraflar arasındaki nüfus kaydının düzeltilmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, davacı vekili tarafından tavzih talebinde bulunulmuş ve Mahkemece ek karar ile tavzih talebinin reddine karar verilmiştir. Mahkeme ek kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının anne adının nüfus kayıtlarında Hatun olarak göründüğünü, gerçekte annesinin Mehmet Ali BIÇAKÇİ ile nikahsız birliktelik kuran Vefiye ... olduğunu ileri sürerek nüfus kaydının düzeltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II. CEVAP Davalı kurum vekili, doğum tescil belgesine göre davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Başkalarına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması Hüküm : 5237 sayılı TCK'nın 268/1. maddesi delaletiyle 267/1, 269/1, 62, 50/1-a, 52/2-4. maddeleri uyarınca mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Gerekçeli karar başlığında suç adının "başkalarına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma" yerine "iftira" olarak yazılması mahallinde düzeltilebilir kabul edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, ...n nüfus kütüğünde ... olarak yazılı anne adının ... olarak düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın Zeynep ve ... yönünden kabulüne, Mümine'nin davasının reddine karar verilmiş, hüküm davalılardan Nüfus Müdürlüğü tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir....
Çocuk ile anne arasındaki soybağı doğum ile kendiliğinden kurulacağından, anne yönünden soybağı tesisi amacı ile değil, sadece, çocuğu doğran kadının kim olduğunun tespiti amacı ile dava açılabilir. Nüfusta kayıtlı anne ve baba adının gerçeği yansıtmadığı ve bu nedenle gerçek anne ve baba adının yazılması istemi ile açılacak ve nüfusa kayıtlı bulunan hanenin de değiştirilmesi sonucunu doğuracak davalar da, esasen iki iddia bulunmaktadır. Bunlardan bir tanesi, çocuğun kayden anne olan kadından değil, başka bir anneden doğduğu; İkincisi ise, kayden baba olarak gözüken kişinin genetik baba olmadığı iddiasıdır. Bu davada, kayden anne gözüken kişinin çocuğu doğurmadığı, genetik annenin başka bir kadın olduğunun tespit edilmesi halinde, yukarıda sözü edilen babalık karinesi aksi yönde işleyecek ve "genetik Annenin kocası olmayan" kayden babanın, babalık sıfatı kendiliğinden ortadan kalkacaktır....
ın ... ... ve ... kızı olmasına rağmen, dedesi ... ile üvey babaannesi ... üzerine tescil edildiği bildirilerek davacının mevcut kaydının iptali ile gerçek anne ve babası nüfusuna tescil edilmesi istenmiş, Mahkemece, dosya içerisindeki mevcut nüfus kayıtlarına göre, anne- baba adının değiştirilmesi talep edilen davacının doğum tarihinde, iddia edilen genetik anne ve babanın evli olmadıkları, davanın, anne adının silinip genetik anne adının yazılması ve kayden baba olan kişinin isminin silinmesi talepleri yönünden nüfus kayıt düzeltim davası olmakla birlikte, nüfus kaydına genetik baba isminin yazılması yönünden soybağı davası niteliğinde olduğu, uyuşmazlığın özel mahkeme olan Aile Mahkemesi tarafından çözümlenmesi gerektiği nedeni ile görevsizlik kararı verilmiştir. Davada maddi olguları ileri sürmek taraflara, nitelendirmesi hakime aittir....
Bir kısım dahili davalılar ilk derece mahkemesi duruşmasındaki müşterek beyanlarında özetle; anne adının düzeltilmesi istenilen Hasan Yıldırım'ın öz annesinin T29 olduğunu beyan etmişlerdir. Davalı Nüfus Müdürlüğü Temsilcisi ilk derece mahkemesi duruşmadaki beyanında özetle; davacının davasını ispatlaması gerektiğini beyan etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 21.10.2004 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydında isim düzeltilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 14.02.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, tapu kaydında yanlış yazılan soy adının, baba adının ve anne adının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Davacı dava konusu taşınmazların maliki ...'nün tapu kaydında soyadının "..." baba adının "..." anne adının da "Zülfiye" olarak kayıtlı olduğunu ileri sürerek nüfus kaydına uygun olarak düzeltme isteminde bulunmuştur. Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu taşınmazların Halif oğlu Zilfi'den olma 01.03.1337 doğumlu ...'...
Nüfusta kayıtlı anne ve baba adının gerçeği yansıtmadığı ve bu nedenle gerçek anne ve baba adının yazılması istemi ile açılacak ve nüfusa kayıtlı bulunan hanenin de değiştirilmesi sonucunu doğuracak davalar da, esasen iki iddia bulunmaktadır. Bunlardan bir tanesi, çocuğun kayden anne olan kadından değil, başka bir anneden doğduğu; İkincisi ise, kayden baba olarak gözüken kişinin genetik baba olmadığı iddiasıdır. Bu davada, kayden anne gözüken kişinin çocuğu doğurmadığı, genetik annenin başka bir kadın olduğunun tespit edilmesi halinde, yukarıda sözü edilen babalık karinesi aksi yönde işleyecek ve "genetik Annenin kocası olmayan" kayden babanın, babalık sıfatı kendiliğinden ortadan kalkacaktır....