Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyada mevcut nüfus kayıt örneğinden, davacının babası... hanesinde kayıtlı iken 15.05.1965 tarihinde evlenerek haneden ayrılması üzerine ... soyadı ile kayıtlı olduğu nüfus kaydının kapatıldığı anlaşılmaktadır. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Yasasının 14. maddesinde; "Nüfus kaydının kapatılması; ölüm, gaiplik, Türk vatandaşlığının kaybı, evlenme, boşanma, evlat edinilme, soybağının düzeltilmesi veya reddi gibi olaylar nedeniyle bir kaydın üzerinde işlem yapılamaz hale getirilmesidir. Kaydın kapatılmasına ilişkin sebep ortadan kalktığında veya kaydın yeniden açılmasını gerektirecek yeni bir sebep ortaya çıktığında kayıt yeniden açılır. Kaydın açılmasından sonra kişisel durumda meydana gelmiş olan olaylar kişinin kaydına işlenir." hükmü yer almaktadır....

    Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyada mevcut nüfus kayıt örneğinden, davacının babası....hanesinde kayıtlı iken 11.09.2001 tarihinde evlenerek haneden ayrılması üzerine ...soyadı ile kayıtlı olduğu nüfus kaydının kapatıldığı anlaşılmaktadır. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Yasasının 14. maddesinde; "Nüfus kaydının kapatılması; ölüm, gaiplik, Türk vatandaşlığının kaybı, evlenme, boşanma, evlat edinilme, soybağının düzeltilmesi veya reddi gibi olaylar nedeniyle bir kaydın üzerinde işlem yapılamaz hale getirilmesidir. Kaydın kapatılmasına ilişkin sebep ortadan kalktığında veya kaydın yeniden açılmasını gerektirecek yeni bir sebep ortaya çıktığında kayıt yeniden açılır. Kaydın açılmasından sonra kişisel durumda meydana gelmiş olan olaylar kişinin kaydına işlenir." hükmü yer almaktadır....

      "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat Hüküm : Davanın kısmen kabulü ile 51,04 TL maddi, 100,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; Gerekçeli karar başlığında "koruma tedbirleri nedeniyle tazminat" yerine "haksız tutuklama nedeniyle tazminat talebi" ibaresine yer verilmesi mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım yanlışlığı olarak kabul edilmiştir. 6100 sayılı HMK’nın geçici 3. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan ve 21.07.2004 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5219 sayılı Kanunun 2. maddesi ile değişik HUMK’un 427. ve ek 4. maddelerindeki temyiz sınırı ve hükmolunan tazminat miktarına göre hükmün kesin olması nedeniyle davalı vekilinin temyiz isteminin 1086 sayılı HUMK’un 432. maddesi gereğince isteme uygun olarak REDDİNE, 13/11/2017 tarihinde...

        nin dosya içerisinde mevcut kimlik tespit tutanağı ve Isparta Göç İdaresi Müdürlüğünden alınmış geçici koruma kimlik belgesindeki bilgiler de dikkate alınarak INTERPOL aracılığı ile nüfus kaydı getirtilerek karar verilmesi gerekirken, 5271 sayılı CMK’nın 209. maddesine aykırı davranılması, Kanuna aykırı, sanıklar ve müdafilerinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olup, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 12. Ceza Dairesinin kararı hukuka aykırı bulunduğundan, 5271 sayılı CMK'nın 302/2. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, CMK'nın 307/4. maddesi uyarınca sonuç ceza yönünden sanıkların kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, tutuklama şartlarında değişiklik bulunmaması ve tutuklu kalınan süre göz önüne alınarak sanık ... hakkındaki tahliye talebinin reddine, 28/02/2019 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7165 sayılı Kanun'un 8. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nın 304/1. maddesi uyarınca dosyanın Antalya 10....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nüfusta Yaş Düzeltim İstemli Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü K A R A R Dava dilekçesinde, davacının 01.01.1970 olan doğum tarihinin 01.01.1968 olarak düzeltilmesi istenilmiş; mahkemece, davanın kabulüne dair verilen karar davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36.maddesi kapsamında nüfus kayıtlarındaki doğum tarihinin düzeltilmesi istemine ilişkindir....

            Mahkemece ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmesinde, muhdesatın oranlanarak hak sahiplerine verilmesinde bir isabetsizlik yok ise de; hüküm sonucunun 1 inci bendinde satış bedelinin tapudaki ve mirasçılık belgesindeki hisseleri oranında dağıtılmasına karar verildikten sonra 4 üncü bendinde muhdesat oranı çıkarıldıktan sonra kalan arsa bedeline karşılık gelen %46,20'nin taraflara tapu ve mirasçılık belgesindeki oranlarda dağıtılmasına karar verilmiş olması, infazda tereddüt yaratacak olup muhdesat oranlamasını da bertaraf edecek niteliktedir. 3....

              Bu nedenle davacı çocukların kendilerini doğuran kadın dışında bir başka kadının nüfus kütüğüne yazılmış olmaları, çocuk ile kadın arasında soybağının kurulması davası değil, yanlış kaydın düzeltilmesi davası niteliğindedir. Bu nedenle davacıların annesinin kim olduğunun belirlenmesi önceliklidir. Gerçek annelerinin tespit edilmesi sonucunda babalık karinesine dayalı olarak davacıların babalarının belirlenmesi mümkün olacaktır. Bu halde davacılar yönünden babalık karinesinden faydalanma söz konusu olmaksızın kayden baba gözüken Tahir’in nüfus kütüğüne kaydedilme söz konusu olacağından davacılar ile Tahir arasında soybağının kurulması söz konusu olmadığı için böyle bir durumda davacılar ile Tahir arasında soybağının bulunmadığının tespitine yönelik olarak açılan dava soybağının reddi davası değil, yanlış kaydın düzeltilmesi amacına yönelik kayıt düzeltme davasıdır....

              Bu nedenle davacı çocukların kendilerini doğuran kadın dışında bir başka kadının nüfus kütüğüne yazılmış olmaları, çocuk ile kadın arasında soybağının kurulması davası değil, yanlış kaydın düzeltilmesi davası niteliğindedir. Bu nedenle davacıların annesinin kim olduğunun belirlenmesi önceliklidir. Gerçek annelerinin tespit edilmesi sonucunda babalık karinesine dayalı olarak davacıların babalarının belirlenmesi mümkün olacaktır. Bu halde davacılar yönünden babalık karinesinden faydalanma söz konusu olmaksızın kayden baba gözüken Tahir’in nüfus kütüğüne kaydedilme söz konusu olacağından davacılar ile Tahir arasında soybağının kurulması söz konusu olmadığı için böyle bir durumda davacılar ile Tahir arasında soybağının bulunmadığının tespitine yönelik olarak açılan dava soybağının reddi davası değil, yanlış kaydın düzeltilmesi amacına yönelik kayıt düzeltme davasıdır....

              Mahkemece davanın kabulüne, tapu kayıtlarında “... olarak yazılı kaydın ... ... olarak düzeltilmesine” şeklinde hüküm kurulmuştur. Hükmü davalı temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davalının aşağıda yazılı neden dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Tapu kaydında isim düzeltilmesi davalarında tapu kütüğünde bulunması zorunlu olan kimlik bilgilerinden isim, soyisim ve baba isminin düzeltilmesi olanağı vardır. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilirken “... olarak yazılan kaydın ... ...” olarak düzeltilmesine şeklinde hüküm kurulmuş ise de taşınmazların tapu kayıtları incelendiğinde malik hanesi “... oğlu ...” şeklindedir. Kimlik bilgilerinin bu şekilde düzelitilmesi infazda tereddüte yol açacağı gibi HUMK’nun 388. maddesine de aykırılık oluşturur....

                Sulh Hukuk Mahkemesinin 2009/1057 Esas 2009/1014 Karar sayılı mirasçılık belgesine göre sağlanmış ve mahkemece satış parasının belirtilen mirasçılık belgesindeki paylar oranında paylaştırılmasına karar verilmiştir. Taraf vekillerince söz konusu mirasçılık belgesindeki pay hesabının hatalı olduğu belirtilerek iptali için ... 4. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2011/1067 Esas sayılı dosyası ile dava açıldığı bildirilmiştir. Mahkemece, hükme esas alınan mirasçılık belgesinin iptali için açılmış bir dava bulunuyor olması halinde bu husus bekletici mesele yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi zorunlu olup, belirtilen nedenle hüküm bozulmalıdır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 31/05/2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu