Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2009/28 esas sayılı davasında hisse devrinin iptaline, davacı adına tesciline karar verildiği, hisse devrinin butlanla sakat olduğunun mahkeme kararı ile kesinleştiği, davacının baştan itibaren hisse sahibi olduğu, genel kurul ve toplantıda alınan kararların da butlanla sakat hale geldiği gerekçesiyle, davanın kabulüne, genel kurulun butlanla malul olduğunun tespitine, işletme ruhsatı devir işleminin ve bu devre ilişkin yönetim kurulu kararının geçersizliğine karar verilmiştir. Kararı, davalılar vekilleri temyiz etmiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalılar vekillerinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir....
Yapılan açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; davacı vekili tarafından davalı şirketin 12.10.2016 tarihinde yapılan genel kurulunda alınan kararların yoklukla malul olduğunun tespiti, aksi kanaat hasıl olduğu taktirde 5 ve 8 nolu kararlar dışında alınan tüm kararların iptali istemiyle açtığı davada kararların yoklukla malul olduğunun tespiti talebiyle ilgili şirkette uzun yıllardır genel kurul yapılmaması iddiasına dayalı açılmış olan ....Asliye Ticaret Mahkemesinin ... E. sayılı dosyasında verilen kararın henüz kesinleşmemiş olduğu, bu nedenle şirketin yönetim organının mevcudiyetinin yasal dayanaktan yoksun olduğu, 2013 yılı genel kurul toplantısında alınan müdürler kurulu başkanı seçimine dair karara da itiraz edilerek bu toplantıda alınan kararların yoklukla malul olduğu ve/'veya iptali için ....Asliye Ticaret Mahkemesinin ......
dan devraldığı hisseleri, davacıya ve diğer ortaklara payları oranında devrettiği için iptali istenen genel kurul toplantısına tüm ortakların hisseleri oranında katıldığı anlaşılmıştır. 10.04.2014 tarihli genel kurul toplantısının toplantı asgari yeter sayısına uygun olduğu, davacının 10.04.2014 tarihli genel kurul toplantısına katılmasına rağmen, gündem maddelerine davacının olumsuz oy kullandığına ve bu durumu muhalefet şerhi ile toplantı tutanağına dercettiğine dair toplantı tutanağında herhangi bir kayıt bulunmadığı (TTK 446/1-a maddesi uyarınca karara olumsuz oy veren ve bu muhalefetini tutanağa geçirten iptal davası açabilir), 10.04.2014 tarihli toplantıya iştirak eden davacının toplantının yoklukla malul olduğunun tespiti istemiyle dava açtığı, 10.04.2014 tarihli genel kurulun yoklukla malul olduğuna dair dosyada bir delil bulunmadığı, 10.04.2014 tarihli genel kurul kararlarının iptali isteminin ise gerek 3aylık hak düşürücü süre yönünden gerekse de olumsuz oy kullanma ve muhalefet...
, 04.05.2009 ve 03.05.2010 tarihli toplantıların yoklukla malul olduğunun tespitini, davalı şirkete kayyım atanmasını talep ve dava etmiştir....
Davalı vekili, davacının genel kurula katıldığını, genel kurul gündemi ve faaliyet raporu altında imzası olan davacının kötü niyetli bir şekilde vefat eden eski muhasebecisinin kısmi usul hatası olan toplantı tutanağındaki imza eksikliğinden yararlanmaya çalıştığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, ...’nın 416. maddesine göre, genel kurulun çağrısız yapılabilmesi için, bütün pay sahiplerinin katılımının zorunlu olduğu, somut olayda ortaklar kurulunun davacı dışındaki ortaklarla çağrısız olarak toplanıp karar aldığı, davacının faaliyet raporunda ve genel kurulun gündemine ilişkin tutanaklarda imzasının bulunmasının kanunun emredici hükümlerine aykırı olarak yapılan genel kurulda alınan kararların yoklukla malul olmasını engellemeyeceği gerekçesiyle 15.03.2014 tarihli genel kurulda alınan kararlarının yoklukla malul olduğunun tespitine karar verilmiştir....
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı şirketin ortağı olan müvekkilinin, 08.11.2018 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında alınan 2 ve 3 nolu kararlara muhalif olduğunu, süresiz olacak şekilde müdür seçiminin mümkün olmadığını, yine onursal başkanlık kurumunun Kanun'da düzenlenmediğini ileri sürerek, sözü edilen olağanüstü genel kurulun 2. ve 3. maddelerinde alınan kararların yoklukla ve/veya butlanla malul olduğunun tespitine ve iptaline karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde; genel kurul kararlarının şirket ana sözleşmesine uygun olarak alındığını, 07.12.2017 günlü olağanüstü genel kurul toplantısında ana sözleşmesinin 8 inci maddesinin değiştirildiğini, davacının o toplantıda alınan kararlara karşı da iptal davası açtığını savunarak davanın reddini istemiştir. III....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/251 Esas KARAR NO: 2021/873 DAVA: Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali) DAVA TARİHİ: 13/10/2014 KARAR TARİHİ: 06/10/2021 Mahkememizde görülmekte olan Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davacının davalı şirketin------ hukuka aykırı olduğunu, alınan kararların kanuna,---- kurallarına aykırı olduğunu belirterek aykırılık gerekçelerini açıklamış ve sonuçta davalı şirketin anılan genel kurulunda alınan kararların iptaline karar verilmesini istemiştir....
Mahkemesi'nin 2010/271 esas dosyasında kesinleşmiş kararla reddine karar verilen hususu, sahtecilik suretiyle gerçekte yapılmayan toplantıda alınmış gösterilen kararı ....06.2015 tarihli Ticaret Sicil Gazetesinde yayınlattıklarını, söz konusu genel kurul toplantısının 6102 sayılı ... 617.ve devamı maddeleri gereğince çağrı usulüne uyulmadan ve şirket merkezi dışında bir adreste yapıldığını, genel kurul toplantısı yapılması için ortaklar kurulunca alınmış kararın bulunmadığını, diğer ortaklar tarafından 20.05.2015 tarihinde toplantı yapılması istemiyle müvekkillerine gönderilen 14.05.2015 tarihli ihtarnamenin 22.05.2015 tarihinde tebliğ edildiğini, bu nedenle ....06.2016 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında alınan kararların butlanla malul olduğunu ileri sürerek ....06.2015 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında alınan kararların butlanla malul olduğunun tespitini ve iptalini talep ve dava etmişlerdir....
- KARAR - Davacı vekili, davalı kooperatif üyesi olan müvekkillerinin tüm borçlarını ödeyerek kooperatif üyeliğinden istifa ettiklerini, müvekkillerinin istifasından sonra "ikinci etap" ismi altında kooperatife yeni üye kaydedildiğini, sonradan kaydedilen kişilerin katılımıyla alınan kararlar gereği müvekkilleri aleyhine alacak ihdas edildiğini, bu kişilerin gerçek anlamda üye olmadıklarını, aidat ödemediklerini, anılan kişilere verilebilecek arsa veya konut bulunmadığını, ... dışındaki davacıların, üyeliğin tespiti davası açtıklarını, 09.06.2010 tarihli genel kurul toplantısının belirlenen yerde yapılmadığını, kooperatif üyesi olmayan kişiler tarafından alınan kararların yoklukla malul olduğunu ileri sürerek, davacı ...'ın kooperatif üyesi olduğunun, davalıların kooperatif üyesi olmadıklarının, 09.06.2010 tarihli genel kurul toplantısının yoklukla malul olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı Kooperatif vekili, davacı ...'...
olan şirkete kayyım tayinine, genel kurul kararların yürürlüğünün durdurulması için ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiş, birleşen davada pay devri belgesinin, sahte imza ile oluşturulduğu ileri sürerek 27/03/2008 tarihli genel kurulun ve alınan kararların yoklukla malul olduğunun tespiti ve tesciline, 20/03/2008 tarihli sahte pay devrindeki imzanın davacıya ait olmadığının tespiti ile iptaline, davacının ortaklığının devam ettiğinin tespiti ve ticaret sicilinde tescili ve ilanına, şirket idaresinin kayyım heyetine tevdiine, tedbiren kayyım atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....