Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

e ait %40 hissenin aidiyetinin tespiti davası derdest olduğundan bu sebepten dolayı da Genel Kurul Kararı'na itiraz ediyoruz " şerhi ile muhalefet yazdırdığı, buna istinaden de davalı şirketin Genel Kurul Kararları'nın hisse payı tespitine yönelik derdest dava sonuçlanmadan ve bu davalara ilişkin yönetim kurulunun bir kararı olmadan genel kurul kararı alınmasının TTK hükümlerine aykırı olduğu, kararın yok hükmünde olduğunun tespiti talebi ile eldeki dava açılmıştır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 2021/11-701 Esas 2022/275 Karar sayılı ilamı aşağıdaki şekildedir. "Uyuşmazlığın çözümü için öncelikle genel kurul kararlarının hükümsüzlüğü hakkında açıklama yapılmasında yarar bulunmaktadır. Hukukî işlem, bir veya birden çok kişinin hukuk düzeninin öngördüğü sınırlar içinde gerektiğinde diğer unsurlarla birlikte hukukî sonuçlar doğurmaya yönelik irade açıklamasından oluşan hukukî bir olgudur....

    İsmet Sayhan tarafından düzenlenen 16/11/2017 tarihli bilirkişi heyeti kök ve 05.11.2018 tarihli ek raporda özetle; bir üyenin ölmesi halinde, diğer üyenin bir karar alması mümkün olmayıp, alacağı kararların, toplantı ve karar yetersayısı olmaması sebebiyle kurucu unsurları bulunmadığından yok hükmünde olacağı düşüncesiyle; dava konusu boşalan üyeliğe yeni üye atanması ve genel kurul toplantısı yapılmasına dair kararların da yok hükmünde olduğu; yok hükmündeki yönetim kurulu kararı ile toplanan genel kurulun da, kurucu unsurlarından birisi eksik olması sebebiyle yok hükmünde olduğunun kabulü gerekeceği; toplantı yapılmasına ilişkin karar dışında, yönetim kurulu tarafından yapılan çağrı da yok hükmünde olacağından, bu bakımdan da genel kurul toplantısı kurucu unsurlarından birisi eksik olarak toplanmış ve bu sebeple yok hükmünde olacağı; hazirun cetvelinde, terekeye dahil olmuş payların ayrıca gösterilip, maliklerinin elbirliği şeklinde belirlenmesi gerekirken, sanki taksim yapılmış gibi...

    Köyü Kültür ve Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneğinin 21.11.2010 tarihinde olağan genel kurul toplantısında çıkan kavga nedeniyle sağlıklı oy sayımı yapılamadığını, üyelerin toplantıya yasa ve tüzüğe uygun şekilde çağrılmadıklarını, dernek tüzüğünün 8.maddesine aykırı olarak gizli oy ilkesinin ihlal edildiğini, üyelerin baskı altına alındığını, hazirun cetveli ve divan tutanağının düzenlenmediğini, genel kurul iradesinin yapılan kavga nedeniyle hukuka uygun şekilde ortaya çıkmadığını ileri sürerek toplantıda alınan kararların, yönetim ve denetim kurulu seçimlerinin yok hükmünde olduğunun tespiti ve iptalini istemiş, mahkemece davanın kabulüne, davalı derneğin, 2010 yılı olağan genel kurul kararlarının "yok" hükmünde olduğunun tespitine, yönetim ve denetim kuruluna ilişkin karar verilmesine yer olmadığına şeklinde hüküm kurulmuştur....

      Davaya konu genel kurul toplantısında bu sayılan hususlardan biri yer almadığından, toplantıda bakanlık temsilcisinin hazır bulunmaması eldeki somut olayda yokluk sebebi değildir. Davacıların bu yöndeki butlan iddiası isabetli görülmemiştir. Özetle, çağrısız genel kurul şartları oluşmadığı halde çağrısız yapıldığı anlaşılan ----- bir toplantıdan söz edilemeyeceği için, butlan halini ilgisini ortaya koyan herkes (ortak olması gerekmeden) ileri sürebileceği de nazara alınarak her iki davacının da husumeti var kabul edilmiş, davanın kabulüne, anılan genel kurul kararlarının yok hükmünde olduğunun tespitine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir....

        Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. 1- Dava, davalı şirketin 16.05.2013 tarihli olağan genel kurul toplantısında anılan kararların yok hükmünde olduğunun tespiti istemine ilişkin olup, mahkemece davacının davalı şirkette pay sahibi veya yönetim kurulu üyesi bulunmadığı, dolayısıyla TTK'nın 446. maddesinde iptal davası açabileceği belirtilen kişilerden olmadığı, bu nedenle de aktif dava ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Oysa somut uyuşmazlıkta davacı tarafça, dava konusu 16.05.2013 tarihli genel kurulda alınan 3 ve 4 numaralı kararların yok hükmünde olduğunun tespiti istenmiş olup, mutlak bir hükümsüzlük nedeni olarak yokluğun, buna dayanmakta hukuki yararı bulunan herkes tarafından ve bir süre ile sınırlı olmaksızın ileri sürülebileceği ve mahkemeye sunulan olaylardan anlaşılmak koşulu ile hakim tarafından da kendiliğinden göz önünde tutulacağı tabiidir....

          nin kurucu ortağı ve pay sahibi olduğunu, 31/07/2007 tarihinde yapılan genel kurul tutanakları ve eklerinin şirket tarafından toplantı sırasında yapılan video çekimleriyle elde edilen CD'lerin ve tüm toplantı evraklarının tetkikinden ve Bakanlık Komiserlerinin toplantı tutanaklarına yazdırmış oldukları açaklamalardan, davaya konu Genel Kurulların yasalara ve mevzuata aykırı yapıldığını, genel kurullarda Yasalara, ana sözleşmeye ve afaki iyi niyet esaslarına aykırı kararlar alındığını, bu nedenlerle 31.07.2009 tarihinde alınan tüm kararların yok hükmünde olduğunun tespiti ile iptaline, 01.05.2008-30.04.2009 Özel Hesap Dönemine ait yıllık olağan genel kurulunda gündemin 4,5,6,7,8,9. maddelerinde alınmış bulunan kararların yok hükmünde olduğunun tespiti ile iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            sermaye artışı ile davalı şirkette hissedar olduğu ifade edilen ...isimli şirketin gerçekte davalı şirketin ortağı olmadığını, bu nedenle davalı şirketin 24/04/2009 tarihinde gerçekleştirilmeye çalışılan 2008 yılı ve 27/09/2012 tarihinden gerçekleştirilmeye çalışılan 2009, 2010 ve 2011 yılı genel kurul toplantılarına iştirak etme hakkı olmadığını ileri sürerek, davanın kabulüne, 27/06/2007 tarihli 2006, 22/02/2008 tarihli 2007, 24/04/2009 tarihli 2008 yılı, 27/09/2012 tarihli 2009 yılı, 2010 yılı ve 2011 yılı olağan genel kurul toplantılarının yoklukla malul olduğunun tespiti ile yok hükmünde sayılmasına, bu genel kurullarda alınmaya çalışılan kararların da yok hükmünde olduğuna, geçersizliğin tespiti ile iptaline karar verilmesini dava ve talep etmiştir....

              Dava, davalı şirketin genel kurul kararlarının yokluğunun tespiti istemine ilişkin olup, davacı tarafça dava konusu genel kurul kararlarına dayanılarak işlem yapılmamasına yönelik ihtiyati tedbir karar verilmesi talebinde bulunulmuş ise de dava konusunun davayı şirketin genel kurul kararının yokluğununu tespiti istemine ilişkin olması nedeniyle tedbir talep edilen hususunun HMK 389 maddesi kapsamında uyuşmazlık konusu olmaması ve HMK 390/3 maddesi gereğince yaklaşık ispat şartı gerçekleşmediği..." gerekçesiyle, ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacılar vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur....

              Yapı Kooperatifi Başkanlığı'nın 27.01.2019 tarihli Kooperatif genel kurul kararının iptali veya mutlak butlanla batıl olduğunun tespiti istemine ilişkindir. DAVA TARİHİ : KARAR TARİHİ: GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : Davacılar vekili tarafından davalılar aleyhine mahkememize açılan " davalı ...Kooperatifi Başkanlığı'nın 27.01.2019 tarihli Kooperatif genel kurul kararının iptali veya mutlak butlanla batıl olduğunun tespiti istemi"davasının yapılan açık yargılaması sonunda, HEYETİMİZCE GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkillerinin, ... Kooperatifi'nin B tipi üyesi olduğunu, davalı kooperatifin almış olduğu 30.06.2000 tarihli Olağan Genel Kurul Kararı ile; Kooperatif inşaatının yapım ve yürütülmesi işinin ......

                Davalı vekili, daha önceki genel kurullarla ilgili verilen kararlarla ilgili açılan davaların beklenmesini, davacının teminat göstermesi gerektiğini, davacının vekili aracılığıyla toplantıya katılıp oy vermek ve çekince kayıtlarını tutanağa geçirtmek suretiyle genel kurulun yapılabilirliğine ve alacağı kararların geçerli olacağına icazet verdiğini, davalı şirketin mahkeme kararını yerine getirmek istediğini ancak davacının muhalefetiyle karşılaştığını, 31/03/2014 tarihli genel kurul toplantısı kararının yok hükmünde olmadığını, davacının pay oranının gerçek değeri üzerinden gösterilmediğini, şirketin halen kayıtlı sermayesinin 3.600.000,00 TL olup bu konudaki genel kurulların halen iptal edilmediğini, davacının talebinin haksız ve dayanaksız olduğunu, genel kurul tarihi olan 29/05/2013 tarihi itibariyle şirketin ödenmiş ve fiili sermayesinin 3.600.000,00 TL olup fiili olan bu durumun yok sayılmasının mümkün olmadığını, ortada geçerli genel kurul kararları varken davacının %29 payı olduğuna...

                  UYAP Entegrasyonu