Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şirketler topluluğunu doğru şekilde göstermeyen, bağımsız denetimden geçirilmemiş ve azınlık müvekkillerinin pay sahipliğinden doğan haklarını ihlal eden 2020 ve 2021 faaliyet raporları hakkında TTK'nun 409. Maddesi hilafına gerekli müzakere yapılmadan, azınlık pay sahibi konumundaki müvekkillerinin sorularının yanıtsız bırakılarak ve muhalefetleri de hiçe sayılarak verilen 2 nolu genel kurul kararının butlanla malul olduğunun tespiti veya iptal edilmesinin gerektiğini, davalı şirketin toplamda 13 şirketten oluşan ........

    Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2009/735 E. sayılı dosyasında, 29/05/2009 tarihli olağan genel kurul toplantısında alınan yönetim kurulunun ibrası ve bilanço/kar-zarar hesaplarının onaylanmasına dair kararların yasaya aykırı olduğunu, ibranın ....’nın 374/... maddesine aykırı olduğunu, .... ....’nın kendi ibrasını sağlamak için dava dışı ... kişiye pay devri yaptığını ve bu kişilerin ibrada oy kullandıklarını, pay devrinin ....’nın 374/... maddesini işlevsiz bırakmayı amaçladığını, bunun objektif iyi niyet kurallarına ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, 29/05/2009 tarihli genel kurul toplantısında alınan ibra ve bilançonun onaylamasına dair kararların iptalini talep ve dava etmiştir. . Davalı vekili, asıl ve birleşen davaların reddini istemiştir. Mahkemece, asıl davanın kabulü ile 27/04/2009 günlü genel kurulda alınan maksat ve mevzu değişikliğine dair ... nolu kararının iptaline, birleşen ... .......

      DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) DAVA TARİHİ : 14/06/2021 KARAR TARİHİ : 11/01/2023 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 11/02/2023 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde ;Davalı şirketin 06/10/2003 tarihinde yaptığı genel kurulun ve bu genel kurulda alınan sermaye arttırım kararının batıl olduğunu çünkü bu sermaye arttırım kararından önce davacının murisi olan ve davalı şirkette ortak olan ... ... ' in davalı şirketteki hisselerinin 07/03/2003 tarihinde muvazaalı olarak davalı ... ' a devrettiğini, bu işlemin muvazaalı olduğunun kesinleşen Bursa 3....

        davanın reddine karar verildiğin---yapılmadığından mutlak butlanla geçersiz olduğunu, hisse devir işleminin pay defterine işlenmesine dair alınmış --- bulunmadığını, davalı şirketin sadece bu hususu beyan olarak pay defterine işlendiğini, --- toplantısı tutanağında, toplantıya ait davet ilanının ---sayılı ---yılları Olağan Genel Kurul Toplantısına "dair olduğunu,--bu haliyle Genel Kurul toplantısı usul ve yasaya aykırı olup,--- kararlar mutlak butlanla hükümsüz olduğunu, davalı şirket tarafından hisse senedi basılmış olup, bu devir işleminde devre ilişkin usulü işlemler yapılmadığını, bu haliyle yapılan işlemin usul ve yasaya aykırı olduğunu,--- müvekilinden almış olduğu hisselerin pay defterine işlenmesini --- tarihinde talep ettiğini, davalı şirketin bu talebinin yerinde görmediğini, aksine sahtecilik ve dolandırıcılık unsuru teşkil ettiği gerekçesiyle suç duyurusunda bulunduğunu, davalı şirketin, hiç bir zaman hisse devrinin pay defterine işlenmesine yönelik muvafakati olmadığını, aksi...

          ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2023/309 Esas KARAR NO : 2023/591 DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) DAVA TARİHİ : 08/05/2023 KARAR TARİHİ : 14/09/2023 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; ... A.Ş.ünvanlı şiretin %47 pay sahibi müvekkilin ... olup, %3 pay sahibi ..., %1 pay sahibi ......

            genel kurul toplantısına davete ilişkin çağrının usulüne uygun olarak yapılmadığını, kanunun emredici hükümleri ve yerleşik Yargıtay içtihatları çerçevesinde alınan işbu genel kurul kararlarının yok hükmünde olduğunu ileri sürerek söz konusu kararların yürütmesinin geri bırakılmasına, kararların yok hükmünde olduğunun tespitine, bu doğrultuda da alınan söz konusu hukuka aykırı genel kurul kararı ile doğmuş olan her türlü sonucun iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

              Yerel mahkemece, dava, sadece genel kurul kararının iptali olarak nitelenmiş ve münhasıran bu talep bakımından yapılan inceleme ve değerlendirmeye dayalı olarak üçüncü kişi konumundaki davacının aktif husumet yokluğu nedeniyle dava reddedilmiştir. Yerel mahkemece verilen işbu karar, bu haliyle, HMK’nın 297/2. maddesine açıkça aykırıdır. Davacı yan vekilinin bu eksikliğe de temas eden temyiz başvurusu üzerine Dairemizin karar düzeltme istemine konu 17.1.2019 tarihli kararı ile davada iki ayrı talebin varlığı saptanmakla birlikte, hisse devrinin hükümsüzlüğü istemi bakımından da davacı yanın aktif husumet ehliyetinin olmadığı gerekçesiyle yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir....

                ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2018/1133 Esas KARAR NO : 2021/1175 DAVA : Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali) DAVA TARİHİ : 05/10/2018 KARAR TARİHİ : 30/12/2021 Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ...’un davalı ......

                  GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ : İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ : Davacı vekili, müvekkilinin ortağı olduğu davalı kooperatifçe 05/05/2013 tarihinde genel kurul toplantısı yapıldığını, genel kurula müvekkilinin çağrılmadığını ve bu nedenle toplantıya katılamadığını, müvekkilinin bu toplantıdan iş bu dava tarihinden birkaç gün önce haberdar olduğunu, genel kurul toplantısını 3-7-8-9-10-11-12. gündem maddelerinin yoklukla malul olduğunu ileri sürerek, kararların yokluğunun tespiti ve iptallerini talep ve dava etmiştir. Davalıya usulüne uygun olarak tebligat yapılmasına rağmen cevap dilekçesi sunulmamıştır....

                    Aynı yasanın 447. maddesine göre ise; genel kurulun, pay sahibinin genel kurula katılma, asgari oy, dava ve kanundan kaynaklanan vazgeçilemez nitelikteki haklarını sınırlandıran veya ortadan kaldıran, pay sahibinin bilgi alma, inceleme ve denetleme haklarını, kanunen izin verilen ölçü dışında sınırlandıran, anonim şirketin temel yapısını bozan veya sermayenin korunması hükümlerine aykırı olan kararları batıldır. Genel Kurul kararlarının meydana gelişlerinde kurucu unsurlardan birinin olmaması veya konuları bakımından emredici hükümlere aykırı olan genel kurul kararları ise yokluk müeyyidesine tabidir. Bir genel kurul kararının yokluğu başlangıçtan itibaren bir genel kurul kararının mevcut olmadığını ifade eder. Genel kurul kararlarının geçerliliği iki zorunlu unsura bağlıdır. İlki genel kurul niteliğinde bir kurulun var olması, diğeri ise kurulu oluşturan pay sahiplerinin kararıdır....

                    UYAP Entegrasyonu