Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Butlan durumunda şekli anlamda bir genel kurul kararı mevcut olduğundan bu kararı ve butlan sebeplerini bilen bir kişinin aradan uzun bir süre geçtikten sonra dava veya itiraz yoluyla genel kurul kararının butlanına dayanması hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olabilir. --- hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olup olmadığını her olayda re’sen ve ahval ve şartların ---- göz önünde tutarak serbestçe takdir edecektir (-----Oysa yokluk durumunda, ortada şekli bakımdan dahi bir genel kurul kararı bulunmadığından bunun yokluğunun tespit edilmesinin istenmesi hiçbir şekilde hakkın kötüye kullanılması kapsamında değerlendirilemeyecektir ------ Yokluğun bir hukukî işlemin kurucu unsurlarındaki eksikliği ifade etmesinden hareketle genel kurul kararlarının yokluğunun tespitine karar verilmesi için öncelikle kurucu unsurlarının neler olduğunun belirlenmesi gerekir. Genel kurul kararlarının kurucu unsurları “genel kurulve “karar”dır....

    Şti.’ndeki davalı iki ortağa ait payların iptali ile davacı adına tescili ve şirketin 06.11.2020 tarih 2020/1 sayılı şirket ortaklar genel kurul kararının (pay devrine ilişkin) iptalini oluşturduğu, 6102 sayılı TTK 623 vd. maddeleri uyarınca limitet şirketin kendi organları vasıtasıyla yönetilmesinin esas olduğu, pay devrinin iptali ve davacı adına tescili yenilik doğuracak bir hak olduğu, bu talebin yaklaşık düzeyde haklılığı konusunda bir delil ibraz edilmediği gibi davacı tarafın bu taleple ilgili nispi harcını da kısmi/eksik yatırdığı, 06.11.2020 tarih 2020/1 sayılı şirket ortaklar genel kurul kararının iptali istemi ile tedbir isteminin konusu arasında da bir bağlantı bulunmadığı, bu nedenlerle ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verildiği anlaşılmıştır....

    Şti.’ndeki davalı iki ortağa ait payların iptali ile davacı adına tescili ve şirketin 06.11.2020 tarih 2020/... sayılı şirket ortaklar genel kurul kararının (pay devrine ilişkin) iptalini oluşturduğu, 6102 sayılı TTK 623 vd. maddeleri uyarınca limitet şirketin kendi organları vasıtasıyla yönetilmesinin esas olduğu, pay devrinin iptali ve davacı adına tescili yenilik doğuracak bir hak olduğu, bu talebin yaklaşık düzeyde haklılığı konusunda bir delil ibraz edilmediği gibi davacı tarafın bu taleple ilgili nispi harcını da kısmi/eksik yatırdığı, 06.11.2020 tarih 2020/... sayılı şirket ortaklar genel kurul kararının iptali istemi ile tedbir isteminin konusu arasında da bir bağlantı bulunmadığı, bu nedenlerle ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verildiği anlaşılmıştır....

      Ancak ortak olunan şirket iki ortaklı olup, bir ortak diğer ortağa pay devri yaptığından, şirkette başka ortak olmadığından sözleşme ile ortaya konulan iradelerin genel kurul kararı olarak kabul edilmesinde de bir engel olmamalı, çünkü iki ortak dışında pay devrini onaylayacak genel kurulda bulunması gereken başkaca bir ortak yoktur. Bu durumda, pay devir sözleşmesi içeriğinde bulunan "...genel kurulun iznine bağlı olmaksızın pay devrinin şirkete karşı hüküm ifade edip geçerli olduğunu..." şeklindeki ifade de diğer hususlar yanında göz önüne alındığında iki ortaklı olan söz konusu şirkette alınan bu kararın genel kurul kararı niteliğinde olduğunun kabul edilmesini gerektirmiştir....

        Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında; dosya kapsamında araştırma yapılmamış ise de taraf beyanlarından pay devirlerinin pay defterine kaydedilmediğinin anlaşıldığı, davacıların pay defterine kaydedilmeyen pay devirleri için ortak olunmadığının tespiti davası açamayacağı, ancak Kanuna uygun olarak yapılmış ve ortaklar tarafından gerekli nisapla muvafakat edilmiş bir pay devrinin müdürün veya müdürlerin hareketsiz kalması nedeniyle pay defterine kaydedilmediği durumlarda devredenin dava açmaktan başka bir çaresi olmadığı, her ne kadar eldeki dava ortak olunmadığının tespiti ve tescil istemiyle açılmış olsa da “çoğun içinde az da vardır” ilkesi gereğince eldeki davanın pay defterine kayıt istemini de içerdiği, dosya kapsamından davalı şirket müdürünün pay defterine kayıttan sakınması için haklı bir neden de ileri sürülmediği, dolayısıyla direnme kararındaki tespit hükmünün pay defterine kaydı da içerdiği ve direnme kararının bu değişik gerekçeyle onanması gerektiği görüşü ileri...

          ve söz konusu Genel Kurul kararına karşı hiçbir pay sahibince herhangi bir iptal davası da açılmadığını, müvekkiline yapılan pay devrini takip eden süreçte aile içinde yaşanan anlaşmazlıklar davalı şirketin işleyişine ve ticari faaliyetlerine yansıdığını, 21.05.2019 tarihli 2018 Mali Yılına ait Olağan Genel Kurul Kurul Toplantısı’nda Yönetim Kurulu üyesi olarak seçilen ..., müvekkilinin yönetimdeki söz hakkının, iradesinin ve pay sahipliğinden doğan haklarının hiçe sayılmasıyla Yönetim Kurulu üyeliğinden uzaklaştırılmış, görev ve sorumluluklarının yerine getirilmesi önlenmiş olduğunu, böylelikle Yönetim Kurulu işlevsiz hale getirilmiş ve şirketi zarara sokan durumlar meydana gelmiş olduğunu, eş zamanlı olarak usule uygun çağrı yapılmaksızın, eksik üye ile toplanan Yönetim Kurulu’nun 19.10.2021 tarih ve 2021/12 sayılı kararı ile pay defteri hukuka aykırı bir şekilde değiştirilmiş; Müvekkil’in ve bir kısım diğer pay sahipleri ... ile ...’ın pay sahipliği hakları hukuka aykırı olarak ihlal...

            Asıl dava, davacının kooperatif hissesinin davacı hakkında başlatılan hukuki süreç sonuçlanıncaya kadar devrinin önlenmesine ilişkin genel kurul kararının iptali ve ortaklık payının devredildiğinin tespiti; birleşen dava ise kooperatif üyesi olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, yazılı gerekçelerle asıl ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir. Oysa, devir alanın ortaklık şartlarını taşıdığını saptayan yönetimin, devir alanı üyeliğe kabul zorunluluğu 1163 sayılı Koperatifler Kanunu'nun 14'üncü ve ana sözleşmenin 17'nci maddesi hükümlerinin bir gereği ise de, somut olayda durum farklıdır. Devir eden eski yönetim kurulu ve kooperatif ortağı olan A.... E.....T.... hakkında yöneticilik sıfatı nedeniyle kooperatifi zarara uğrattığı iddiasıyla hukuk ve ceza davalarının varlığı dosya kapsamı ile sabit olup, kooperatif lehine karar çıkması halinde, A.... E....'...

              Buna göre; -Yetkisiz kişilerce yapılan çağrı ile toplanan genel kurulda alınan kararlar, -Çağrının kanunda ve esas sözleşmede belirtilen usule uygun olarak yapılmaması sonucu toplanan genel kurulda alınan kararlar, - Alınmadığı halde alınmış gibi gösterilen genel kurul kararları, -Bakanlık temsilcisinin bulunması zorunlu olan ancak temsilci olmaksızın yapılan genel kurul toplantılarda alınan kararlar, -Çağrısız genel kurul toplantısında ise TTK m.416 uyarınca tüm pay sahipleri veya temsilcilerinin hazır bulunmadığı veya toplantıya ve karar alınmasına itiraz etmiş olmalarına karşın alınan genel kurul kararları, -Toplantı ve karar yeter sayılarına uyulmaksızın alınan kararların yok hükmünde olduğu belirtilmektedir. (Kırca İ./ Şehirali Çelik F.H....

                DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, 6102 sayılı TTK'nın 622. maddesi yollamasıyla kıyas yoluyla limited şirketlere de uygulanması gereken 445 vd maddeleri gereğince açılan genel kurul kararlarının iptali/yokluğunun tespiti talebine ilişkin olup, uyuşmazlığın davacının genel kurula çağrısının usulüne uygun yapılıp yapılmadığı, 24/06/2022 tarihli genel kurul kararının butlan/iptali şartlarının bulunup bulunmadığı hususlarına ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Genel Kurul kararlarının butlanı ve iptal edilebilirliği meseleleri, huzurdaki uyuşmazlık bakımından uygulama alanı bulacak olan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda açıkça düzenlenmektedir....

                  Bu nedenle pay devrine onay verilmesine ilişkin--- sona erdirilmek istenirse( ki genelde böyledir. ) bu durumda ayrıca devreden ortağın --- görevinden de alınması gerekir. Bu nedenle noterdeki pay devir sözleşmesinin genel kurul kararının yerine geçmesi durumu söz konusu olmaz. TTK'nın 595/2. Maddesindeki" şirket sözleşmesinde aksi öngörülmemiş ise esas sermaye payının devri için ortaklar genel kurulunun onayı şarttır....

                    UYAP Entegrasyonu