Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

kabul edilmiş olduğunu belirterek fazlaya ve ayrı davaya ilişkin tüm hakları saklı kalmak kaydı ile; öncelikle telafisi mümkün olmayan zararların doğmakta olduğu ve de doğacak olması göz önünde bulundurularak tedbiren yok hükmündeki genel kurul kararının ihtiyati tedbir yolu ile yürütmesinin durdurulmasına, devamla 21.07.2015 tarihli genel kurul kararının 9. maddesi ve 25.05.2016 tarihli genel kurul toplantı tutanağı 6 ve 9 nolu maddelerinin mutlak butlan ile yok hükmünde olduğunun tespitine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

    Mahkemece, davaya konu genel kurul kararlarının iptalini gerektirir bir durum bulunmadığı, kooperatifin fesih ve tasfiye aşamasına gelmediği ve davacıların üyelikten çıkmasının mümkün olması nedeniyle mahkemeden istenemeyeceği gerekçeleriyle, davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacılar vekilince temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere göre, davacılar vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, genel kurullarda toplantı nisabının bulunmadığı iddiaları hakkında, bir aylık yasal sürede dava açılmadığı için iptali gerektirir bir durum bulunmadığı gerekçesi ile genel kurul kararlarının iptali istemleri de tümüyle reddedilmiştir....

      Hâkim butlanın ileri sürülmesinin dürüstlük kuralına aykırı veya hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olup olmadığını her olayda re’sen ve ahval ve şartların heyeti umumiyesini göz önünde tutarak serbestçe takdir edecektir (Moroğlu, Erdoğan: Anonim Ortaklıkta Genel Kurul Kararlarının Hükümsüzlüğü, İstanbul 2017, s. 194). Oysa yokluk durumunda, ortada şekli bakımdan dahi bir genel kurul kararı bulunmadığından bunun yokluğunun tespit edilmesinin istenmesi hiçbir şekilde hakkın kötüye kullanılması kapsamında değerlendirilemeyecektir (Moroğlu, s. 37) 21. Yokluğun bir hukukî işlemin kurucu unsurlarındaki eksikliği ifade etmesinden hareketle genel kurul kararlarının yokluğunun tespitine karar verilmesi için öncelikle kurucu unsurlarının neler olduğunun belirlenmesi gerekir. Genel kurul kararlarının kurucu unsurları “genel kurul” ve “karar”dır....

        Bu durumda ıslah dilekçesi sunmuş, ıslah dilekçesinde özetle; davanın haksız ve mesnetsiz açıldığını, genel kurul kararının iptali gerektirecek bir sebebin bulunmadığını, davanın süresinde açılmadığını, hak düşürücü 1 aylık sürenin geçtiğini, müteveffa Metin Özbek'in her iki genel kurula da davet edildiğini, 20/05/018 tarihli genel kurul toplantı tutanağının 22/05/2018 tarihinde, 21/10/2018 tarihli genel kurul tutanağının ise 26/10/2018 tarihinde tebliğ edildiğini, bu nedenle genel kurula çağrının usulsüz tebliğ edildiği iddiasının haksız ve mesnetsiz olduğunu, müteveffa Metin Özbek'in 21/05/2018 tarihli olağan genel kurul kararı gereği 27/12/2018 tarihinde 375 TL ödeme yaptığını, genel kurul kararını öğrendiğini, kararın iptali için yasal sürenin geçtiğini, müteveffa Metin Özbek'e genel kurul kararlarının 22/05/2018 ve 26/10/2018 tarihlerinde tebliğ edildiğini, yasal hak düşürücü süre olan 1 ay içinde dava açılmadığından davacıların talebinin reddinin gerektiğini, Yargıtay'ın genel kurula...

        Davalı vekili, davacının aidat borçlarını yerine getirmemesi sebebiyle ihraç edildiğini ve davanın beş yıllık zamanaşımı süresi dolduktan sonra açıldığını, ihraç kararının tebliğinden itibaren üç aylık hak düşürücü süre içerisinde hiçbir başvuru yapmadığından kararın kesinleştiğini, davacının da aralarında bulunduğu kişilerin eski kooperatif başkanı ... önderliğinde 02.08.2005 ve 21.09.2005 tarihli iki sahte genel kurul toplantısı yaptıklarını, anılan genel kurulların mutlak butlanla batıl olduğuna dair mahkeme kararları olduğunu, yok hükmündeki bir genel kurul kararına dayalı hak iddia edilemeyeceğini, seçilen yönetim kurulu üyelerinin yasal olmadığını,davacının ödemelerinin tespiti ve ihraç kararının kaldırılmasının sahte genel kurul kararıyla gerçekleşen bir mizansen olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir....

          TTK’nın Genel Kurul - Yetkiler başlıklı 616. maddesi gereği müdür atamaları ve pay devirlerinin onaylanması genel kurulun devredilemez" yetkilerinden olduğunu, pay devri, müdür ataması ve pay devrinin onaylanması ancak usulüne uygun bir genel kurul toplantısının ve genel kurul kararının mevcudiyeti ile mümkün olduğunu, genel kurul toplantısı ve genel kurul kararları usul ve yasaya uygun olmadığından pay devri de müdür ataması da mutlak butlanla batıl olduğunu, TTK. nın Genel Kurul Kararlarının Butlanı ve İptali başlıklı 622. maddesi gereğince iş bu sebeple genel kurula ilişkin usulüne uygun çağrı yapılmadığını ve müvekkilinin şirket genel kuruluna katılmasının engellendiği hususunda tereddüt olmadığını, müvekkilinin genel kurula katılma hakkı ve vazgeçilmez nitelikteki hakları usul ve yasaya aykırı olarak ortadan kaldırıldığını, bu nedenlerle 06.07.2021 tarihli genel kurul kararlarının hükümsüzlüğünün tespitinin gerektiğini, genel kurulun toplanması için usulüne uygun herhangi bir ilan...

            Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun 83. maddesi kapsamında dernek genel kurul kararlarının iptali istemine ilişkindir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 83. maddesinde, toplantıda hazır bulunan ve kanuna veya tüzüğe aykırı olarak alınan genel kurul kararlarına katılmayan her üyenin, karar tarihinden başlayarak bir ay içinde; toplantıda hazır bulunmayan her üyenin ise kararı öğrenmesinden başlayarak bir ay içinde ve her halde karar tarihinden başlayarak üç ay içinde mahkemeye başvurmak suretiyle kararın iptalini isteyebileceği diğer organların kararlarına karşı dernek içi denetim yolları tüketilmedikçe iptal davası açılamayacağı, genel kurul kararlarının yok veya mutlak butlanla hükümsüz sayıldığı durumların saklı olduğu hükme bağlanmıştır. Bir kararının yokluğu başlangıçtan itibaren mevcut olmadığını ifade eder....

              Davalı vekili, 1 aylık dava açma süresinin geçtiğini, tüm genel kurul evraklarının davacıya usulüne uygun tebliğ edildiğini savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamı uyarınca esas sermaye artırımının kural olarak bir ana sözleşme değişikliği olduğu, hak düşürücü sürenin bulunmadığı, sermaye artırımı yapılan genel kurulda toplantı nisaplarının kanun emredici hükmüne uygun olduğu, sermaye artırımına ilişkin olarak davalılarca yapıldığı belirtilen ödemelerin defter kayıtlarında önce banka hesaplarına giriş daha sonra bankadan çekilerek kasaya giriş yapıldığı, davacıya Türkiye Cumhuriyeti ... Başkonsolosluğu aracılığı ile tebligat yapıldığı, sermaye artırımına dayalı genel kurul kararlarının butlana dayanılarak 7 yıl sonra geçersiz sayılmasının işlem güvenliği ve Medeni Kanun’un 2. maddesi hükümleri çerçevesinde uygun olmayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....

                Noterliğince ... tarih ... sayı ile tasdikli, ... tarihli genel kurul kararlarının alındığı genel kurullar müvekkilinin çağrısı olmadan toplanmış ve müvekkilinin sahte imzası kullanılarak şirketin aleyhine olacak kararlar alındığını, ... tarihinde gerçekleştirilen genel kurulda usulüne uygun genel kurul çağrısı yapılmamış olup müvekkili adına sahte imza atılarak şirketin %...'...

                  Maddesindeki huzur hakkı ücretinin butlanla malul olup hukuka ve eşitlik ilkesine aykırı olduğunu iddia ederek, öncelikle üçüncü kişilerin haklarının korunması amacıyla 6102 sayılı TTK 'nın 449 maddesi ve HMK 'nın 389 maddesi uyarınca telafisi güç zararların meydana gelmemesi amacıyla alınan huzur hakkı kararının ihtiyati tedbir konularak yürütülmesinin geri bırakılmasına, davanın terditli olması hasebiyle de 29/05/2018 tarihli genel kurul tutanağının kanuna aykırı tutulması ve pay sahiplerinin haklarının zedelenmesi nedeniyle mutlak butlan ile batıl olan genel kurul kararlarının tamamının tespit edilip iptaline karar verilmesine, genel kurul kararlarının tamamının iptal edilmemesi halinde kanuna aykırı, fahiş miktardaki huzur hakkı ücretini içeren ve mutlak butlan ile malul 7.maddenin tespit edilip iptal edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu