Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, genel kurulu toplantısında alınan kararların iptali istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı dava dilekçesinde, 18.01.2013 tarihli genel kurul toplantısında alınan kararların usulüne uygun şekilde alınmadığı gerekçesiyle genel kurul kararlarının iptaline, fazladan radyatör taktıran kat maliklerinin bunları söktürmesine, beş iş yerinden eksik alınan aidatların tamamlatılmasına karar verilmesini talep etmiş, mahkemece husumetin tüm kat maliklerine yöneltilmesi gerekirken apartman yönetimine yöneltilmesi nedeniyle taraf ve dava ehliyeti şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiştir....

    Dosya içerisinde bulunan bilgi ve belgelerin incelenmesinde, dava konusu genel kurul toplantısına 350 kişinin katıldığı 120 üyenin yönetim kurulunun ihrac kararını tasdik (kabul) ettiği, 5 üyenin çekimser 1 üyenin de ret oyu verdiği anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanunu'nun 81.maddesi genel kurul kararlarının, toplantıya katılan üyelerin salt çoğunluğu ile alınacağını öngörmüştür. Türk Medeni Kanunu'nun 83.maddesinde ise; toplantıda hazır bulunan ve kanun veya tüzüğe aykırı olarak alınan genel kurul kararlarına katılmayan her üye, karar tarihinden başlayarak bir ay içinde; toplantıda hazır bulunmayan her üye kararı öğrenmesinden başlayarak bir ay içinde ve her halde karar tarihinden başlayarak üç ay içinde mahkemeye başvurmak suretiyle kararın iptalini isteyebileceği, diğer organların kararlarına karşı, dernek içi denetim yolları tüketilmedikçe iptal davasının açılamayacağı, genel kurul kararlarının yok veya mutlak butlanla hükümsüz sayıldığı durumların saklı olduğu düzenlenmiştir....

      Genel kurulu kararının yok veya mutlak butlanla hükümsüz sayılıp sayılmayacağı yönünden yapılan değerlendirmede ise; derneğin önceki genel kurul kararlarının iptali istemiyle açılan davalarda denetim kurulu yönünden herhangi bir ihtiyati tedbir kararı bulunmamakla, dava konusu toplantıya çağrı yapan denetim kurulunun 20.01.2013 tarihli genel kurul kararında seçilip bu genel kurulunun iptali yönünden henüz bir karar bulunmamış olması, dernek tüzüğüne göre denetim kurulunun da olağanüstü genel kurul çağrı yetkisinin bulunması ve dava konusu edilen 02.02.2014 tarihli genel kurulu kararlarının kanun ve dernek tüzüğünde ön görülen yöntemle yeterli çoğunlukla alınmış olması karşısında bu kararların yok hükmünde veya mutlak butlanla batıl olduğu şeklindeki ilk derece mahkemesi kararı yasaya uygun bulunmamıştır....

      Maddeleri uyarınca batıl olduğunda Davacıların davasının kabulü ile söz konusu Genel Kurul kararlarının iptaline karar vermek gerekmiştir. " şeklinde karar vermiştir....

        Maddeleri uyarınca batıl olduğunda Davacıların davasının kabulü ile söz konusu Genel Kurul kararlarının iptaline karar vermek gerekmiştir. " şeklinde karar vermiştir....

        Mahkememizce alınan 22/03/2018 havale tarihli bilirkişi raporunda; Davacının, davalı kooperatif üyesi bulunduğu, genel kurul kararlarının iptali davasını takip edilebilecği, Dava harç makbuzuna görü huzurdaki iptal davasının 12/12/2016 tarihinde açıldığı dikkate alındığında, genel kurul kararının ipali davasının 1163 sayılı yasanın 53. Mad....

          Davaya konu genel kurul kararlarının yokluk/mutlak butlanın tespiti ve iptali talep edilmiş olmakla birlikte, kararın öncelikle mutlak butlanla batıl veya yoklukla malul olup olmadığının da tespit edilmesi gerekecektir....

            Üniversitesinin davalı kooperatife üye kaydı yapılmasına ilişkin yönetim kurulu işlemlerinin ve genel kurul kararlarının batıl olduğunun tespitine ve genel kurul kararının iptaline ilişkin dava açtıkları, her iki davanın taraflarının, konusunun aynı olduğu, derdestlik şartının dava şartı olduğu ve 3. Asliye Ticaret Mahkemesindeki dosyaların daha önce açılmış olduğu gerekçesiyle davanın derdestlik nedeniyle dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....

              bulunmaması nedeniyle yasal ve zorunlu işlemler yönünden görev ve sorumlulukları devam edeceğinden kooperatifin yapılması zorunlu olan olağan genel kurul toplantısına çağırmalarında yasal engel bulunmadığını, yönetim kurulu seçimi dışında aidatların belirlenmesine ilişkin alınan genel kurul kararının haklı ve yerinde olarak geçerli ve tüm ortaklar açısından bağlayıcı olduğunu, birleşen davalardaki davacılar hakkında alınan ihraç kararlarının dayanağı genel kurul toplantısında belirlenen aidat ödemelerine uymamaları ve temerrüte düşmeleri olduğunu, her iki davanın kesinleşen temerrütler dikkate alınarak reddedilmesi gerektiğini, birleşen davadaki davacı ...'...

                Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, kooperatif genel kurulunun sadece üyeler hakkında hüküm ve sonuç doğurabileceği, üye olmayan kimseler hakkında karar alamayacağı ve yok hükmündeki genel kurul kararlarının tesbitinin, hukuki durumu etkilenen herkesçe ileri sürülebileceği gerekçesiyle, davanın kabulü ile davacının, davalı kooperatif araçlarında çalıştırılmamasına ilişkin 20.4.2009 günlü yönetim kurulu ve 29.4.2009 günlü genel kurul kararlarının mutlak butlan ile batıl olduğunun tesbitine karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Genel kurul kararlarının iptali, ancak, 1163 sayılı Yasa’nın 53. maddesinde sayılan kimselerce istenebilir. Davacı kooperatifte pay sahibi olmadığına göre, genel kurul kararının iptali için dava açmakta aktif dava ehliyetine sahip değildir. Bu durumda mahkemece, davanın reddine karar verilmek gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu