Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, dava ile tasfiye payı alacağının tahsili ve tasfiyeye ilişkin genel kurul kararının iptalinin istendiği, kooperatif genel kurul kararlarının iptal edilene kadar geçerli olduğu, genel kurul kararlarının iptali yönünde başka dava açılmadığı, davacının dava dilekçesinde belirttiği hususların mutlak butlan nedeni değil iptal nedeni olacağı, genel kurul kararlarının iptaline ilişkin davanın hak düşürücü sürede açılmadığı, öte yandan, davacının eda davası ile tasfiye payı alacağını talep hakkı var iken, tespit davası açmakta hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacının temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....

    Dairemizce yapılan temyiz incelemesi sonucunda, iptali istenen ....06.2010 tarihli genel kurulun divan başkanlığına...’ın seçildiği, bu kişinin hissesini dava dışı Halil Meral’a devrettiği, genel kurul divan başkanı ve üyelerinin ortaklardan olması gerektiği, olmaması halinde genel kurul kararlarının 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 45/... ve davalı kooperatif anasözleşmesinin 34/son maddeleri uyarınca mutlak butlanla batıl olacağı, genel kurul divan başkanlığına seçilen...’ın davalı kooperatif üyesi olup olmadığının araştırılması gerektiğinden bahisle, diğer temyiz nedenleri incelenmeksizin bozulmuştur. Karar düzeltme aşamasında, Dairemizce yapılan incelemede ise,...’ın genel kurul divan başkanlığına değil, katip üyeliğe seçildiği, katip üye...’ın ......1997 tarihinde üç üyelik payı ile davalı kooperatif üyesi olduğu, ....01.2007 tarihinde dava dışı....’in üyelik payını da devraldığı, 31.07.2009 tarihinde B Blok, .......

      Genel kurul kararlarının yok veya mutlak butlanla hükümsüz sayıldığı durumlar saklıdır" hükmünü içermekte olup, çağrıda usulsüzlük hâlinin, genel kurula bu nedenle katılamayan üyelere bu toplantıda alınan kararların iptali davası açma hakkı verildiğine göre, kanun koyucunun bunun müeyyidesini mutlak butlan olarak kabul etmediği anlaşılmaktadır. 22. Çağrının usulsüzlüğünü iddia eden tarafın genel kurul toplantısında alınan kararların yasaya, ana sözleşmeye veya iyiniyet kurallarına aykırılık iddialarından birine ya da hepsine dayanması ve iddiasını ispat etmesi zorunludur. Çağrıdaki usulsüzlük, alınan kararların salt bu nedenle iptali ya da mutlak butlan sonucunu doğurmamaktadır. Diğer yandan, genel kurul toplantısına çağrılması gereken üyelerin çağrılmamaları nedeniyle gelememeleri hâlinde, toplantı ve karar nisabını etkiliyorsa bu durum, kararın yok sayılmasını gerektirir. Bu nitelikteki kararların yokluğunun tespiti için açılacak dava da herhangi bir süreye tabi değildir. 23....

        Davacı ... ve üst genel kurul delegesi olan birleşen davanın davacı Aykut Yalın, 28-29.04.2007 tarihinde toplanan sendika olağanüstü genel kurulunda sendika başkanlığına ve yönetim kurulu üyeliğine seçilen kişileri davalı göstererek sendika olağanüstü genel kurulunun usulsüz denetleme kurulu raporuna dayanılarak genel yönetim kurulu kararı olmaksızın toplandığını, bu nedenle 4688 sayılı yasanın 10. maddesinde belirtilen koşulları taşımadığını belirterek söz konusu olağanüstü genel kurulun yok hükmünde olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar vekili, sendika adına verdiği dilekçede sendikanın 29.04.2007 tarihinde olağanüstü genel kurulunun toplandığını, bu genel kurulda seçilen bir yönetim kurul olduğunu, eski yöneticilerin seçim yapılmamış gibi vekâletle bu davayı açtıklarını, davanın husumet yokluğundan reddi istemiştir....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Dava, Kooperatif genel kurul kararının iptaline ilişkin olup, uyuşmazlığın; dava konusu genel kurul toplantısının iptali koşullarının bulunup bulunmadığı hususlarındandır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık hakkında Kooperatif Bilirkişisi ... ve Prof. Dr. ....'den rapor alınmasına karar verilmiş, 09/11/2021 tarihli alınan bilirkişi raporunda özetle;1. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 53. mad hükmüne göre, genel kurulun iptali ve mutlak butlanla batıl olduğu iddiası ile tespit davasını açmaya hakkı olan kişilerin kooperatif ortağı olması gerektiği ve bu ortaklık hak ve sıfatına bağlı olarak genel kurul kararları aleyhine iptal ve mutlak butlanla batıl olduğunun tespitinin talep edilebileceği (dava şartı), 2. Davacı ... ve ...'...

            Hâkim butlanın ileri sürülmesinin dürüstlük kuralına aykırı veya hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olup olmadığını her olayda re’sen ve ahval ve şartların heyeti umumiyesini göz önünde tutarak serbestçe takdir edecektir (Moroğlu, Erdoğan: Anonim Ortaklıkta Genel Kurul Kararlarının Hükümsüzlüğü, İstanbul 2017, s. 194). Oysa yokluk durumunda, ortada şekli bakımdan dahi bir genel kurul kararı bulunmadığından bunun yokluğunun tespit edilmesinin istenmesi hiçbir şekilde hakkın kötüye kullanılması kapsamında değerlendirilemeyecektir (Moroğlu, s. 37). Yokluğun bir hukukî işlemin kurucu unsurlarındaki eksikliği ifade etmesinden hareketle genel kurul kararlarının yokluğunun tespitine karar verilmesi için öncelikle kurucu unsurlarının neler olduğunun belirlenmesi gerekir. Genel kurul kararlarının kurucu unsurları “genel kurul” ve “karar”dır....

              dilekçesinde, yönetim ve genel kurul seçimine dair dava konusu genel kurul kararlarının yürütmesinin durdurulmasının istendiğini, söz konusu genel kurul kararlarının ise esas sözleşme değişikliklerine dair olduğunu, böyle bir talepte bulunurken, somutlaştırma yükü gereği, tedbir sürecinde yürürlükte olacak esas sözleşme hükmünün de açıklanması gerektiğini belirterek dava konusu genel kurul kararlarının hükümsüzlüğünün tespiti asıl talebi ve bunların yürütmesinin tedbiren durdurulmasına dair tedbir talebinin hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmesini, davacıların üzerinden yıllar geçen ve bizzat kendileri tarafından olumlu oy kullanılarak, tescil ve ilân edilen esas sözleşme değişikliklerinin hükümsüzlüğünün tespitini talep etmelerinin hakkının kötüye kullanımı teşkil ettiğinin kabulü ile tespit talebinin reddine karar verilmesini, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davacılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

              Karar DAVA : Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali) DAVA TARİHİ : 01/03/2022 KARAR TARİHİ : 15/04/2022 Mahkememizde görülmekte olan Genel Kurul Kararının İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA : Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; 01.02.2022 tarihli Olağanüstü Genel Kurulda alınan tüm kararlara ilişkin çağrı usulü ve devamında esasa ilişkin hususlardaki yasa, usul ve ana sözleşmeye karşı aleni ve somut aykırılıklar nedeniyle yürütmenin durdurulması için tedbir konulmasını, Muvazaalı bir Yüklenici Firma ve Kooperatif Yönetimi ilişkişi nedeniyle Hem Kooperatifin ... ada parselde hissesindeki bağımsız bölümlerin hem de 14. AHM. .../......

                Genel kurul toplantısına çağrılması gereken ortakların çağrılmaması toplantı ve karar nisabını etkiliyorsa bu durum, kararın mutlak butlan ile malûl sayılmasını gerektirir. Bu nitelikteki kararların yokluğunun tespiti davası açabilmek için kararlara muhalif olmak gerekmediği gibi, açılacak dava da herhangi bir süreye tabi değildir. Mahkemece, dava genel kurul kararlarının yokluğunun tespiti istemiyle açılmasına rağmen yukarıda açıklanan yasa hükümleri doğrultusunda herhangi bir inceleme ve araştırma yapılmamıştır....

                  Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; davacı tarafça tasfiye payı alacağının tahsili ve tasfiyeye ilişkin genel kurul kararının iptalinin istendiği, kooperatif genel kurul kararlarının iptal edilinceye kadar geçerli olduğu, genel kurul kararlarının iptali yönünde başka dava da açılmadığı, davacının dava dilekçesinde belirttiği hususların mutlak butlan nedeni değil iptal nedeni olabileceği, genel kurul kararlarının iptaline ilişkin davanın hak düşürücü sürede açılmadığı, öte yandan, davacının eda davası ile tasfiye payı alacağını talep hakkı var iken, tespit davası açmakta hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine dair verilen karar, Dairemizin ........2012 tarih ve 2012/4688 Esas, 2012/7347 Karar sayılı ilamı ile onanmıştır. Bu kez, davacı karar düzeltme isteminde bulunmuştur....

                    UYAP Entegrasyonu