Genel kurul kararlarının yok veya mutlak butlanla hükümsüz sayıldığı durumlar saklıdır.” Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davalı derneğin 23.10.2009 tarihinde genel kurulunun toplandığı ve bu toplantıda davalı derneğin tüzüğünde değişiklik yapıldığı anlaşılmaktadır. İptali istenen genel kurul kararlarının alındığı 23.10.2009 tarihi itibariyle davacının davalı derneğin üyesi olduğu ve tüzüğün kendisi hakkında da uygulanacağı buna göre davacının dava açma hakkının bulunduğu; kendisine iptali istenen genel kurulda alınan kararlara ilişkin bir tebligat yapılmadığı gibi Türk Medeni Kanununun 83. maddesinde öngörülen genel kurul tarihinden itibaren 3 aylık süre de geçmediğinden mahkemece işin esası incelenmek suretiyle toplanacak deliller doğrultusunda bir karar verilmesi gerekirken, davacının genel kurul toplantı tarihinden bir gün öncesinden basına demeç vermiş olması ve davalı derneğin ......
genel kurulların varlığından ve hukuka uygunluğundan söz edilemeyeceğini, mutlak butlanla batıl olup, yok hükmünde olduklarını, müvekkilinin üyelik haklarını ortadan kaldırmaya yönelik olarak alınan genel kurul kararlarının iyi niyet kurallarına aykırı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur....
Hâkim butlanın ileri sürülmesinin dürüstlük kuralına aykırı veya hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olup olmadığını her olayda re’sen ve ahval ve şartların heyeti umumiyesini göz önünde tutarak serbestçe takdir edecektir (Moroğlu, Erdoğan: Anonim Ortaklıkta Genel Kurul Kararlarının Hükümsüzlüğü, İstanbul 2017, s. 194). Oysa yokluk durumunda, ortada şekli bakımdan dahi bir genel kurul kararı bulunmadığından bunun yokluğunun tespit edilmesinin istenmesi hiçbir şekilde hakkın kötüye kullanılması kapsamında değerlendirilemeyecektir (Moroğlu, s. 37). Yokluğun bir hukukî işlemin kurucu unsurlarındaki eksikliği ifade etmesinden hareketle genel kurul kararlarının yokluğunun tespitine karar verilmesi için öncelikle kurucu unsurlarının neler olduğunun belirlenmesi gerekir. Genel kurul kararlarının kurucu unsurları “genel kurul” ve “karar”dır....
'ın oy hakkının hukuksuz yere davalı tarafça engellendiğinin, aynı tarihte ayrı bir genel kurul toplantısı daha yapıldığını bu toplantıda ...'ın ortaklıktan çıkartılmasının onaylandığını, eylemin hileli davranış olduğunu,... 'ın hisselerinin ....'a devrinin iptali için davalı tarafın açtığı Ankara .... Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/306 esas sayılı dosyasında davanın reddedildiğini, alınan kararların kanuna aykırı olduğunu, ortaklar ..., ..., ... vekilinin toplantılara katılmasına izin verilmediğini, oy haklarının engellendiğini, gündem dışı kararlar alındığını bildirmiş, 27.07.2021 tarihli genel kurul kararlarının kesin hükümsüzlük nedeniyle butlanına, mesul müdürün dürüstlük ve hukuk kurallarına aykırı davranması nedeniyle tedbiren mesul müdürün müdürlük görevinden azline, yerine ... yahut ...'ın şirket mesul müdürü olarak tayinine, mahkeme aksi kanaatte ise şirkete kayyum atanmasına, butlan yerindeki talep kabul edilmez genel kurul kararlarının iptaline ve Ankara .......
HD 2021/8140E. 2022/4934K; 2014/784E. 2015/9772K; 2010/3487E. 2012/2871K.sayılı ve benzer kararlar) Somut olayda davaya konu edilen 22/06/2022 tarihli genel kurul kararına konu edilen ve akabinde davacının genel kurul kararının iptal talebine konu etmiş olduğu maddeler ile ilgili, davacı tarafın tutanağa muhalefet şerhi koymadığı ve ayrıca 4.numaralı karara karşı olumsuz oy dahi kullanılmadığı yönünde açık savunması mevcuttur. Bu noktada gerek Yargıtay kararları ve gerekse madde hükmü dikkate alındığında, genel kurul kararlarından iptale tabi olanlar yönünden muhalefet şerhinin davacı tarafından açıkça tutanağa geçirilmesi veya bu noktada ayrı bir dilekçe verilmesi "özel bir dava" şartı niteliğindedir....
nın katılacağını söylemesine rağmen katılmadığını, davacının ... tarihli genel kurul toplantısına katılmaması nedeniyle, bu sefer çağrılı genel kurul yapmak zorunda kalındığını, çağrılı genel kurul ile ilgili olarak yapılan tüm işlemlerin usule uygun, hukuki ve nizami olduğunu, çağrılı genel kurut öncesinde Ticaret Sicil Gazetesi'ne ilan gönderildiğini, gazetede genel kurul gündeminin ve ne zaman nerede yapılacağı yayımlandıktan sonra iadeli taahhütlü posta ile genel kurul davetinin davalı şirket ortaklarına gönderildiğini, buna istinaden ... tarihinde saat 11:00'da Bakanlık temsilcisi ... huzurunda genel kurul toplantısının gerçekleştirildiğini, ... tarihindeki genel kurul toplantısına, ... tarihinde de bizzat geleceğini söyleyen ancak gelmeyen davacı ...'...
Somut olayda ; davacı tarafından davalı Kooperatif'in 07/07/2013 ve 30/06/2017 tarihli olağan genel kurulunda alınan aidata ilişkin kararlarının yoklukla malül olduğunun tespiti veya iptali istenilmiş ise de ; Kooperatif genel kurul kararlarının mutlak butlanla (yoklukla) malül olduğunun tespiti davalarının her hangi bir süreye tabi olmadığı ancak, davalı Kooperatif'in 24/01/1998 tarihli olağan genel kurulunda (dava konusu her iki genel kurul kararından önce) tasfiye kararı alıp, tasfiye kurulu üyelerinin seçildiği görülmüştür. 1163 s....
genel kurul kararlarının iptali 6762 sayılı TTK'nın 381 vd maddelerinde düzenlenmiştir, TTK 381 (6102 sayılı TTK 445.)...
Ocak 2004 tarih ve ...... sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde yayınlanan 2002 yılı olağan genel kurul toplantısının 7 nolu kararıyla davacı ...'nun 3 yıl süre ile yönetim kurul üyeliğine seçildiği anlaşılmıştır. Eldeki davada davacı taraf, davalı şirketin ...... Eylül 2006 tarihinde yapılan 2003 Yılı Genel Kurul Toplantısının 1 yıllık yasal süre içinde yapılmadığını, 3 yıllık süre ile yönetici olarak seçildiğini ancak görev süresi dolmadan görevine son verildiğini ve ayrıca yönetim kurulu üyesi sıfatıyla sorumluluk davası açılmasına ve cezai takibat yapılmasına karar verilemeyeceğinden bahisle söz konusu genel kurulda alınan 4 ve 5 nolu kararların yok hükmünde ve mutlak butlan ile geçersiz olduğunun tespitini talep etmiştir. Anonim şirket genel kurul kararlarının butlan halleri özel olarak TTK m. 447 hükmünde düzenlenmiştir....
Dava, kooperatif genel kurul kararlarının iptali istemine ilişkindir. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu' nun 53 üncü maddesi uyarınca, genel kurul kararlarının, yasaya, anasözleşmeye ve iyiniyet kurallarına aykırı olması durumunda toplantıda bulunan ortaklar, alınan kararlara muhalif kalarak, keyfiyeti tutanağa yazdırdıktan sonra kararın iptali için dava açabilir. Genel kurula katılan ortağın, genel kurulca alınan karara ret oyu vermesi ve muhalefet şerhini genel kurul tutanağına yazdırması gereklidir. Dava konusu genel kurul kararlarının oy çokluğu ile alındığı, toplantıya katılan davacılar ..., ... ve ...’ün muhalefet şerhinin bulunmadığı genel kurul tutanağından anlaşılmaktadır....