Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2017/613 Esas KARAR NO: 2018/815 KARAR TARİHİ: 04/07/2018 DAVA: Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali) KARAR TARİHİ: 06/10/2021 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA:Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin davalı kooperatif üyesi olduğunu, davalı kooperatife ait 30/05/2017 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısında alınan 3-4-5-6-7-9-10 ve 11 nolu kararların kanuna, kooperatif ana sözleşmesine ve iyiniyet kurallarına aykırı olması nedeniyle iptallerine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, iptali istenen genel kurul toplantısına, ortaklık koşullarını taşımadıkları halde yönetim kurulunca şeklen ortak yapılan kişilerin katılarak oy kullandıkları, bu kişilerin toplantıya katılma hakları bulunmadığı, kullanılan kabul ve ret oylarının sayısı dikkate alındığında gerçek ortak olmayan kişilerin toplantıya katılmaması halinde farklı kararlar alınabileceği gerekçesiyle davanın kabulü ile davalı kooperatifin 25.09.2005 tarihli genel kurul toplantısının ve alınan genel kurul kararlarının iptaline karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, genel kurul kararlarının iptali istemine ilişkindir. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun toplantı yeter sayısına ilişkin 45 nci maddesindeki hüküm emredici nitelikte olduğundan, bu hükme aykırılık teşkil eden genel kurul kararları, BK’nun 19 ncu ve 20 nci maddeleri hükümleri gereğince, mutlak butlanla batıldır....

      Böyle olduğu saptanan bir toplantıda alınan kararların yoklukla malul olduğunun tespitini ise, 1163 Sayılı Kanun'un 53. maddesindeki koşullar aranmaksızın genel kurul kararlarının mutlak butlanla sakat olduğunu öne süren her ortak isteyebilir. Batıl olan genel kurul kararları kooperatif ortakları ve üçüncü kişiler için hiçbir hak ve borç doğurmaz. Bu gibi kararların iptali bir aylık hak düşürücü süreye tabi olmayıp her zaman istenebilir. Bu nedenle, genel kurul kararlarının mutlak butlanla sakat olduğunu ileri süren ortakların, genel kurul toplantılarında hazır bulunması ve itirazını tutanağa yazdırması da şart değildir. Dolayısıyla, genel kurul toplantılarına katılmayan artakların bile böyle bir iddia ile dava açmaları mümkündür....

        Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, davacıya yapılan genel kurul çağrısının usulsüz olduğu, buna göre de davanın süresinde açıldığı, sırf davacıya yapılan çağrının usulsüz olmasının genel kurulda alınan kararların iptalini gerektirmeyeceği, kararların kanuna, ana sözleşmeye ve iyiniyet kurallarına aykırı olmaması nedeniyle davanın reddine karar verildiği, davacı temyiz istemi üzerine Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 13.04.2009 tarih, 2008/229 E. 2009/4422 K. sayılı ilamı ile “....çağrı usulsüzlüğüne ilişkin davanın dahi 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 53. maddesinde yazılı bir ay içinde açılması zorunlu olup, kişisel nitelikli kararlar dışında kalan genel kurul kararlarının tebliği gerekmemekte, genel kurul toplantı tarihini izleyen günden itibaren dava açma süresi başlamaktadır. Dava konusu 11 nolu kararın davacının değil, dava dışı Ayşe’nin durumunun görüşülmesi üzerine alınmış bir karar olup, davacıya tebliği gereken bir karar değildir....

          nın 21.06.2008 tarihli genel kurul toplantısında başkanlığa aday olduğunu, yapılan oylamada karşı tarafın lehine oy kullanan kişilerden 25'inin Sandalcık Köyünde ikamet etmemeleri ve dördünün başka Tarımsal Kalkınma Kooperatifi üyesi olmaları nedeniyle üyelik koşullarını haiz olmadıklarını, kooperatif ana sözleşmesi uyarınca alınan kararların mutlak butlan ile malül olduğunu ileri sürerek, anılan genel kurul kararlarının iptaline karar verilmesini istemiş; duruşmada Sandalcık köyünde ikamet etmediklerini iddia ettikleri 25 kişiden 21'inin üye oldukları tarih itibariyle aynı köyde ikamet ettiklerini beyan etmişlerdir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, davalı kooperatifin çalışma bölgesinde ikamet etmediği iddia edilen üyelerden 21'inin üye oldukları tarih itibariyle Sandalcık Köyünde ikamet ettikleri, başka Tarımsal Kalkınma Kooperatifi üyesi olduklarının kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

            Buna karşılık, mutlak veya nisbi emredici hükümleri ilerisi için kaldıran veya değiştiren kararlar ise, m. 437/6 örneğinde görüldüğü gibi batıldır. (MOROĞLU, s. 57, 196 vd; M. BAHTİYAR, Ortaklıklar Hukuku, s. 201-202). Yargıtay uygulaması da benzer şekildedir: Bir genel kurul kararının yokluğu (Nicht- oder Scheinbeschlüsse), başlangıçtan itibaren bir genel kurul kararının mevcut olmadığını ifade eder.Bir işlemin ve bu arada genel kurul kararının kurucu unsurlarının mevcut olmaması halinde, hukukî işlemin veya genel kurul kararının yokluğu, eski deyimle “keenlemyekûn” veya mutlak butlan ile malûl olduğundan bahsedilmektedir. Örneğin bir genel kurul kararının alınabilmesi için,mutlaka usulüne uygun davet ve buna uygun toplantı yapılması şarttır,toplantı yapılmadan “elden dolaştırma usulü” veya “mektup” ile GK kararı alınmışsa, bu GK kararı kurucu ve şeklî noksanlıklar nedeniyle hukukî anlamda hiç bir etki ve sonuç doğurmaz ve dolayısıyla “yok” sayılır....

              -K A R A R- Asıl davada davacı, 1998 yılı genel kurul tutanağının 10 uncu maddesinde alınan kararın, 2001 yılı genel kurulunda 6. maddede alınan kararın Kooperatifler Kanunu ve anasözleşmeye aykırı olduğunu, bu kararların mutlak butlan ile sakat olduğunun tespitine ve iptaline kooperatif yönetiminin davacı adına kurada isabet eden evin kusurlu, ayıplı ve bakiye işlerin yapılarak ve konutu iskana elverişli hale getirilerek tapusunu yasalara uygun olarak temlik etmesi gerektiğine, 10.04.2005 tarihli genel kurulda 13. maddede alınan % 10 gecikme zammı kararının gündem maddesinde olmaması ve yasal faizin üstünde olması nedeniyle mutlak butlan ile sakat olduğunun tespitine ve iptaline, davalının taşınmaz temlik yükümlülüğü yerine getirmeden site gideri adı altında harcama yapamayacağının ve bu harcamadan ötürü kooperatife karşı borçlu tutulamayacağının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Asıl ve birleşen davada davalı vekili, asıl davanın reddini istemiştir....

                İnşaat ve Taahhüt AŞ'de hisselerini diğer davalıya satmış olması ve bu satış işleminin muvazaalı olduğu belirtilerek, anılan tapuların muvazaa nedeniyle iptaline, ayrıca genel kurul kararlarının, yönetim kurulu kararlarının, noter işlemlerinin ticaret sicil odası, il ve ilçe belediye başkanlıkları nezdindeki tüm işlemlerin muvazaa ve mutlak butlan sebebiyle yok sayılması noktasında toplandığı tespit edilmiştir....

                  Dava, genel kurul kararlarının iptali istemine ilişkindir. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun toplantı yeter sayısına ilişkin 45 nci maddesindeki hüküm emredici nitelikte olduğundan, bu hükme aykırılık teşkil eden genel kurul kararları, BK’nun 19 ncu ve 20 nci maddeleri hükümleri gereğince, mutlak butlanla batıldır. Somut olayda, davacıların iddiası, genel kurulda 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 45 nci maddesine göre, toplantı nisabına uyulmamış olduğu, ortaklık şartlarını taşımayan kişilerin ortaklığa kabul edilerek genel kuruldaki sayısal çoğunluğun değiştirildiği noktasında toplanmaktadır. Mahkemece, gerçek ortak olmayan kişilerin katılımıyla yapılan genel kurul toplantısı ve alınan kararların iptali yoluna gidilmiş, toplantıya katılan ortakların bir kısmının işin özünde ortaklık sıfatlarını taşımadıkları gerekçesiyle nisaba dahil edilmemek suretiyle sonuca varılmıştır....

                    Dava, genel kurul kararlarının iptali istemine ilişkindir. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun toplantı yeter sayısına ilişkin 45 nci maddesindeki hüküm emredici nitelikte olduğundan, bu hükme aykırılık teşkil eden genel kurul kararları, BK’nun 19 ncu ve 20 nci maddeleri hükümleri gereğince, mutlak butlanla batıldır. Somut olayda, davacıların iddiası, genel kurulda 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 45 nci maddesine göre, toplantı nisabına uyulmamış olduğu, ortaklık şartlarını taşımayan kişilerin ortaklığa kabul edilerek genel kuruldaki sayısal çoğunluğun değiştirildiği noktasında toplanmaktadır. Mahkemece, gerçek ortak olmayan kişilerin katılımıyla yapılan genel kurul toplantısı ve alınan kararların iptali yoluna gidilmiş, toplantıya katılan ortakların bir kısmının işin özünde ortaklık sıfatlarını taşımadıkları gerekçesiyle nisaba dahil edilmemek suretiyle sonuca varılmıştır....

                      UYAP Entegrasyonu