deki genel müdürlük görevine son verilmesi, 6. bendinde bu kapsamda davacı M.. M..'ın şahsi eşyalarını alarak şirketteki çalışmalarına fiilen son verilmesi ve 8 nolu bendinde de genel kurul toplantısı yapılana kadar geçici olarak dava dışı kişinin genel müdürlük görevine vekalet etmesine karar verilmiştir. Söz konusu kararlar icrai mahiyette olup TTK'nın 392/4. maddesi uyarınca yönetim kurulu toplantısının çağrısız yapılması halinde önerinin tüm yönetim kurulu üyelerine yapılması bu yolla alınacak kararın geçerlilik şartı olarak sayıldığından ve somut olayda önerinin tüm yönetim kurulu üyelerine yapılmasına dair geçerlilik koşulu yerine getirilmediğinden alınan kararların hükümsüzlüğünün tespitine dair verilen karar doğrudur....
ile bu borca karşılık verilen taşınmazların rayiç değerleri belirlenmeden ve genel kurulda tartışılmadan 12. madde de böyle bir kararın alınmasının kanun ve anasözleşmeye aykırı olduğu, bu nedenle davacının 30.06.2005 tarihli genel kurulun 12. gündem maddesinin hükümsüzlüğünün tespitine ilişkin talebin haklı olduğu, birleştirilen davada ise 30.06.2006 tarihli genel kurulun 8. gündem maddesinde iki dükkanın 442.000,00 TL bedelle dava dışı ....'...
Davacı şirket,---, o nedenle 07/03/2015 tarihli genel kurul kararlarının geçersiz olduğunu, o nedenle de şirket yöneticilerinin -------- satışını sağlaması için verdiği vekaletnamenin yok hükmünde olduğunu ileri sürerek bu durumun tespitini talep etmiştir. Öncelikle eldeki davada, vekaletnamede vekil tayin edilen kişinin vekil olmadığı iddia edildiğine göre, vekaletnamede taraf olan kişilere karşı husumet yöneltilmeden davanın hasımsız olarak görülmesine imkan yoktur. Dava dilekçesinde adı geçen kişilerin yakalamalı şahıslar olması aleyhlerine dava açılmasına engel değildir. Ayrıca davacının, bu dava neticesinde elde etmeyi umduğu karar da bir başka ----olmadan tek başına hüküm ifade etmeyeceğinden, eda davası açabilecekken tespit davası açılmasında da hukuki yarar yoktur. Açıklanan sebeplerle dava şartlarının mevcut olmadığı anlaşılmakla davanın usulden reddine karar verilmiştir....
450.maddesinde, genel kurul kararlarının iptaline ya da butlanına dair verilen kararlar kesinleştikten sonra bütün pay sahipleri hakkında hüküm ifade edeceği düzenlenmiştir....
Hükme esas alınan raporu düzenleyen bilirkişilerin kooperatifin 2012 yılından itibaren genel kurul tutanaklarını incelemiş oldukları anlaşılmıştır. Davalı tarafça, 30.06.2007 tarihli genel kurulda davacı kooperatifçe ipotek tesisi için yönetim kuruluna yetki verildiği savunulmaktadır. Bu halde mahkemece 30.06.2007 tarihinden dava tarihine kadar olan davacı kooperatifin olağan ve olağanüstü genel kurul tutanakları getirtilip, kooperatif genel kurulunca kooperatifin taşınır ve taşınmaz malları üzerinde ipotek ve rehin tesisi için yönetim kuruluna yetki verilip verilmediği araştırılıp, hasıl olacak sonuca göre davanın sonuçlandırılması gerekmektedir....
iptali ile ilgili taleplerinin reddine ancak 23.06.2014 tarihli genel kurul kararlarının davacıları bağlamadığının ve bu nedenle işbu genel kurul kararları nedeniyle davacıların davalı kooperatife borçlu olmadıklarının tespitine, Birleşen Konya 1....
a bağlanan maaşında fahiş olduğunu belirterek,16.05.2018 tarihli genel kurul kararının yoklukla malul olup hükümsüzlüğünün tespitine, mahkeme aksi kanatta ise 3 ve 5 inci gündem maddelerinin iptaline karar verilmesini istemiş, 20.02.2019 tarihli ıslah dilekçesi ile, 16.05.2018 tarihli genel kurul toplantısında, toplantı, karar ve nisaplarına aykırılıktan ötürü alınan kararların yok hükmünde sayılmasına karar verilmesini aksi halde ıslah talebi nazara alınarak genel kurul toplantısında alınan 2, 3, 4 ve 5 numaralı kararların iptaline karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde; 16.05.2018 tarihli genel kurul toplantısında pay oranlarına ilişkin bir hususun görüşülmediğini, İstanbul 2....
deki genel müdürlük görevinden istifası nedeniyle genel kurul toplantısı yapılana kadar geçici olarak dava dışı kişinin genel müdürlük görevine vekalet etmesine karar verilmiştir. Söz konusu karar icrai mahiyette olup TTK'nın 329/4. maddesi uyarınca yönetim kurulu toplantısının çağrısız yapılması halinde önerinin tüm yönetim kurulu üyelerine yaplması bu yolla alınacak kararın geçerlilik şartı olarak sayıldığından eldeki dosyada üye salt çoğunluğu ile karar alınmasına rağmen önerinin tüm yönetim kurulu üyelerine yapılmasına dair geçerlilik koşulu yerine getirilmediğinden alınan kararların hükümsüzlüğünün tespitine dair verilen karar doğrudur....
Birleşen 1. davada, davacı ... vekili, müvekkili şirketin davalı şirkette %16,56 oranında pay sahibi olduğunu ileri sürerek, 07/11/2008 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında alınan dağıtılabilir kârın tamamının dağıtılmayarak, %20’lik kısmının dağıtılmasına ilişkin kararın hükümsüzlüğünün tespitine, hükümsüzlüğünün tespitine karar verilmemesi halinde anılan kararın iptaline karar verilmesini istemiştir. Birleşen 2. davada, davacı ... vekili, davalı şirketin 28/08/2008 tarihli olağan genel kurul toplantısında alınan kâr dağıtım kararının uygulanmaması yönünde alınan 07/11/2008 tarihli olağanüstü genel kurul kararının 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nun 46. maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi çerçevesinde hukuka aykırılığının ve yokluğunun tespitini talep etmiştir. Davalı şirket vekili, müvekkili şirketin almış olduğu kararın mevzuata ve ana sözleşmeye uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir....
Dava, anonim şirket genel kurul kararının hükümsüz olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, 6762 sayılı ...’nın 388/1 maddesi gereğince kararın oy birliği ile alınması gerektiği ve gerek toplantı gerek karar nisabının bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir....