Ticaret Sicil Müdürlüğünden şirketin sicil özeti celp edilmiş, aynı zamanda Genel Kurul kararına ilişkin belgeler de istenmiştir, ancak yazı cevabında öyle bir genel kurulun tescil ve ilan edilmediği anlaşılmıştır. Karar vermeden önce genel kurul kararının ve hazirun cetvelini dosyaya alınması gerekir, davacı tarafça sunulmuş bir Genel Kurul Kararı yoktur, sadece toplantıya çağrı kağıdı ibraz edilmiştir. Davalı şirket Sürücü Kursu alanında iştigal ettiğinden ... Bakanlığına müzekkere yazılarak kurucu temsilci atamasına ilişkin tüm Genel Kurul Kararları istenmiş, davalı şirkete de ihtarlı bir tebligat çıkartılarak ortaklar kurulu karar defterinin bir sureti sunulması istenmiştir. Yapılan araştırmada her ne kadar çağrı yapılmış ise de, genel kurul toplantısının yapılmadığı alınan bir karar olmadığı anlaşılmıştır....
ve ... 2013 yılının temmuz ayı içerisinde davalı derneğe üyelik başvurusunda bulundukları, 10.06.2014 tarihli dernek yönetim kurulu toplantısında bu başvuruların kabulüne karar verildiği, buna göre adı geçen kişilerin iptali talep edilen genel kurul toplantı tarihinde yasaya göre üyelik koşullarını taşımadığı, böylece üye olmayan kişilerin katılımıyla yapılan genel kurul toplantısının yasaya aykırı olduğu anlaşılmaktadır. Yukarıda yapılan açıklamalar dikkate alındığında, kanuna veya tüzüğe aykırılık halinde bu aykırılığın sonuca etkili olup olmamasına veya sonradan aykırılığın giderilmesine göre bir ayrım yapılmaksızın genel kurul toplantısının iptaline karar verilebileceğinden, mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçe ile reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....
Asliye Ticaret Mahkemesi'nde şirket genel kurulunu olağanüstü toplantıya çağırma yetkisi verilmesi için dava açıldığını, mahkemece verilen 18/06/2012 tarihli kararla müvekkilinin tüm taleplerinin kabul edildiğini ve önerilen gündemle genel kurul çağrısı yapmak üzere yetki verildiğini, bu karardan sonra davalı şirket tarafından 06/12/2012 tarihinde genel kurul toplantısının yapıldığının öğrenildiğini, ancak toplantı çağrısının müvekkiline tebliğ edilmediğini, tebligatın kasten müvekkilinin daha önceki adresine gönderildiğinin tespit edildiğini ileri sürerek davalı şirketin 06/12/2012 tarihli genel kurul kararlarının tamamının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; müvekkili şirketçe yapılan genel kurul davetinin çağrı usulüne uygun olarak yapıldığını savunarak davanın reddini istemiştir....
Öncelikle dava konusu olan genel kurul kararları dosyaya kazandırılmadan karar verilmesi isabetsiz olmuştur. 2)Davacı kooperatif üyesinin, kendisine yönelik aidat ve kararlaştırılan faiz oranı talep edilmeden genel kurul kararlarının iptalini istemesinde hukuku menfaati mevcuttur....
Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/931esas sayılı dosyası üzerinden verilen karar gereğince davalı şirketlerin geçmiş yıllar olağan genel kurul toplantıları için çağrıya izin verildiğini, ancak şirketlerin yönetim kurulu karar defteri ve genel kurul karar defterlerinin bulunmadığını, bu eksiklikler sebebiyle genel kurulun toplanmasının doğru olmadığını, şirketin hissedarlı yapısı konusunda belirsizlik bulunduğunu, davacı tarafın hissedar olduğunu ispat edemediğini, pay defteri veya hamiline hisse senedi bulunmadığını ileri sürerek genel kurul toplantısının tedbiren durdurulmasını, pay defteri bulunmaması sebebiyle de genel kurul toplantısının iptalini talep etmiştir. Evrak üzerinde yapılan inceleme sonucunda talebin reddine karar verilmesi uygun bulunmuştur. Zira genel kurul toplantısı mahkememizin verdiği kesin nitelikli bir karara dayalıdır. Kesin kararın etkilerini ortadan kaldıracak bir karar verilmesi düşünülemez. Öncelikle genel kurulun toplanması asıldır....
Maddesinde dava açılmasına genel kurulun karar vereceğine dair açık bir düzenleme olmadığını ancak yönetim faaliyetlerinin sonuçlarını değerlendirecek organın genel kurul olması ---- nedeni ile sorumluluk davası yoluna başvurulması gerekip gerekmediğine karar verecek organın da genel kurul olduğunu ifade etmektedirler. ----- Genel kurul kararının gerekli olmadığı görüşü;Bu görüş özetle şirket adına davayı yönetim kurulunun açacağı dolayısıyla artık genel kurul kararına ihtiyaç bulunmadığını kabul etmektedir....
Davalı kooperatifin 21 ortağı bulunmakta olup dava konusu 18.11.2012 tarihinde yapılan genel kurul toplantısına 19 ortağın, 29.06.2013 tarihinde yapılan genel kurul toplantısına 8 ortağın, 22.01.2014 tarihinde yapılan genel kurul toplantısına 21 ortağın tamamının, 05.04.2014 tarihinde yapılan genel kurul toplantısına 15 ortağın katıldığı, kararların oy birliği ile alındığı, toplantı ve karar yeter sayılarının sağlanmış olduğu, davacının toplantılara çağrılmamasının ve katılmamasının toplantı ve karar nisabını etkilemediği anlaşılmaktadır. Böylece alınan dava konusu genel kurul toplantılarının toplantı ve karar yeter sayıları yönünden yok hükmünde sayılmasını gerektiren bir husus bulunmamaktadır. Dava konusu genel kurullarda kooperatife ait daire ve dükkanların satılmasına ve ya hakediş alacağına karşılık yüklenici firmaya verilmesine ilişkin kararlar alınmış olup bu konuda karar verme yetkisi genel kurula aittir....
24.08.2017 Tarihli Genel Kurul Toplantısında alınan 6....
, 24.08.2017 Tarihli Genel Kurul Toplantısında alınan 6....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/267 Esas KARAR NO : 2022/1049 DAVA : Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali) DAVA TARİHİ : 11/04/2022 KARAR TARİHİ : 29/12/2022 Mahkememizde görülmekte olan Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı asil dava dilekçesinde özetle: ... üyesi olduğunu, kooperatifin ... tarihli genel kurulda tasfiyesine karar verildiğini, tüm yönetim kurulu üyeleri hakkında ’zimmet’ suçundan Antalya ... Ağır Ceza Mahkemesi ... E. ve Görevi Kötüye Kullanma-1163 Sayılı yasaya Muhalefet Suçlarından dolayı ... Asliye Ceza Mahkemesi ......