Sicili Gazetesi'nde yapılan çağrı ve ilan süresinin kanuna aykırı olduğunu, genel kurul toplantı çağrısının şirket internet sitesinde yayınlanmadığını, genel kurul toplantı çağrısının ana sözleşmeye aykırı olduğunu, toplantı günü ile gündem ve ilanın ortaklara iadeli taahhütlü mektupla bildirilmediğini, bu nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
Dava konusu genel kurul kararının 4. maddesinde geçen 03/12/2017 tarihli genel kurul toplantısının 3. maddesinde; "......a).......b)Daireler için hesaplanan bitiş maliyetini (normal daireler için 165.000,00 TL, dubleks daireler için 231.000,00 TL) ödeyen üyelere dairelerin kat irtifakı tapularının verilmesi, c).......d)........ödenmesi, genel kurul oylaması neticesinde 21 kabul, 1 red, 3 çekimser oyu ile oy çokluğu ile kabul edildi." yazılıdır. Dava konusu genel kurul toplantısının 4. maddesi, bir önceki genel kurul olan 03/12/2017 tarihli genel kurulun 3. maddesine atıf yapmaktadır. Davacı 03/12/2017 tarihli genel kurul kararına tabidir ve toplamda 165.000,00 TL miktarında aidat ödemelidir. Dava konusu genel kurul önceki genel kurulun pekiştirilmiş şeklidir....
BK'nın 84.maddesindeki düzenleme yasal bir hak olduğundan, bu ilkenin kooperatif alacakları hakkında da uygulanması mümkün olup, bunun için genel kurulda ayrıca bir karar alınması gerekmemekte, aksi yönde bir genel kurul kararının alınmamış olması ya da aksi yönde bir uygulamanın bulunmaması yeterli olmaktadır. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun .... maddesine göre, kooperatif ortakları hak ve vecibelerde eşit olduklarından BK'nun 84. maddesinin uygulanmaması yönünde genel kurul kararı alınmışsa veya böyle bir karar alınmamış olmakla birlikte davacı kooperatifin gecikmiş ödemelerin öncelikle anapara borcundan düşülmesi yönünde genel bir uygulaması varsa davalının borcu da anılan genel kurul kararı ya da anılan uygulama çerçevesinde belirlenmelidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki genel kurul kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacı vekili, müvekkilinin, davalı kooperatifin ortağı olduğunu, 02.05.2010 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında alınan kararların Kooperatifler Kanunu'na, anasözleşmeye aykırı olduğunu ileri sürerek, 02.05.2010 tarihli genel kurul kararlarının iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, genel kurul toplantısına katılan davacının, genel kurulda alınan kararlara karşı usulune uygun muhalefet şerhinin bulunmadığını, kararlarının hukuka uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir....
Bu nedenle Mahkemece, dava konusu genel kurul kararlarının TTK'nın 407/2. maddesine aykırılık nedeniyle yoklukla malul olduklarının tespitine dair verilen karar usul ve yasaya aykırıdır. Dava konusu genel kurul toplantısının yapıldığı tarihte hamiline yazılı pay senetlerinin zilyetliği dava dışı ...'de olduğundan, davalı şirket tek ortaklı anonim şirket niteliğindedir. Dava dışı kısıtlı ortağı temsilen vasisi tarafından tek başına genel kurul yapılması ve karar alınması mümkündür. Bu noktada iddianın ileri sürülüş şekli de nazara alındığında, genel kurul toplantısının yapıldığı tarihte davacıların pay sahibi olmalarına rağmen toplantıdan çıkarılmaları ile dava dışı ortağın tek başına toplantıya devam etmiş ve karar almış olması halinde, bir genel kurulun varlığından bahsedilip bahsedilemeyeceğinin, yapılan genel kurul toplantısının ve alınan kararların yok hükmünde olup olmadığının tartışılması mümkün olabilecektir....
karar alınırken şirket kârından kurucu payları ayrılmadan ve şirket ana sözleşmesinin genel kurula verdiği yetki de aşılmak sureti ile şirket kârının tamamının sermayeye eklenmesine karar verildiğini ileri sürerek 21.03.2005 tarihli olağan genel kurul toplantısında alınan kararların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Sosyal Yardım Vakfı'na hibe edilmesine dair genel kurul kararının hatalı ve hukuka aykırı olduğunu belirterek, öncelikle olağan üstü genel kurul kararlarının icrasının durdurulmasına, İstanbul 12 ATM dosyasında belirlenecek kayyımın davaya dahil edilmesine, toplanacak deliller doğrutusunda 11/04/2016 tarihli olağan üstü genel kurul toplantısında alınan hatalı ve hukuka aykırı kararların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile, davacı yanca beş farklı şirket için toplu şekilde açılan olağanüstü genel kurul kararlarının iptali davasında verilen tefrik kararı sonucu ... Ltd. Şti. yönünden açılan dava; Huzurdaki dava ile kayyım atanması talepli davanın birbiri ile ilgisinin bulunmadığını, davacı ...'...
Şube denetleme kurulu veya üye yada delegelerden gelen olağanüstü genel kurul isteminin şube yönetim kurulunca reddi halinde sendika genel merkezi tarafından olağanüstü genel kurul yapılmasına karar verilebilir. Olağanüstü genel kurulun yapılmasına ilişkin işlemleri şube yönetim kurulunca yerine getirilmemesi halinde, işlemler merkez yönetim kurulu tarafından yerine getirilir” düzenlemesine yer verilmiştir. Genel kurul sendikaların iradesini yansıtan nihai karar organıdır. Genel kurullar bakımından asıl olan ise olağan genel kuruldur. Olağan genel kurul, yasada ve daha kısa bir süre belirlenmesi koşuluyla tüzükte öngörülen sürelerde düzenli olarak yapılmak zorunda olunan ve yapılması için herhangi bir nedenin ortaya çıkması gerekli olmayan genel kuruldur. Olağanüstü genel kurul ise ancak genel kurulun olağanüstü toplanmasını gerektirir nitelikte objektif, haklı ve ciddi nedenlerin bulunması halinde söz konusu olan istisnai nitelikteki genel kuruldur....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR ESAS NO : 2018/1379 KARAR NO : 2020/258 BAŞKAN : ... ... ÜYE : ... ... ÜYE : ... ... KATİP : ... ... DAVACI : ... - ... VEKİLİ : Av. ... - DAVALI : ... - ... ... VEKİLİ : Av. ... - DAVA : Şirket Genel Kurul Kararının İptali DAVA TARİHİ : 25/10/2018 KARAR TARİHİ : 24/06/2020 YAZIM TARİHİ : 09/07/2020 Mahkememizde görülmekte olan Genel Kurul Kararının İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirketin %15 hissesi ile ortak olduğunu , 25/07/2018 tarihli genel kurula müvekkilinin usulüne uygun olarak çağrılmadan genel kurul toplantısı yapıldığını belirterek, davalı şirketin genel kurul toplantısının 2,3,4,5,6,7 nolu maddelerinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
Bu yasal düzenlemeler karşısında 21/07/2023 tarihli genel kurul toplantısına ilişkin belgeler ve genel kurul toplantı tutanağı incelendiğinde genel kurulda hiçbir kararın alınmamış olduğu görülmektedir. Her iki tarafta divan başkanlığı için aday göstermemiş, başkaca söz alan olmadığından toplantıya tüm katılan ortakların huzuru ile son verilerek toplantı kapatılmıştır. Bir başka deyişle toplantıda icra-i kabiliyette olabilecek herhangi bir karar alınmamıştır. Sonuç itibariyle davacının iptalini yahut butlanını isteyebileceği alınan bir karar bulunmadığından davanın reddine karar verilmiştir....