Esas sayılı icra takip dosyası ve takip dayanağı olan 26.05.2004 tanzim tarihli genel kredi sözleşmesinden dolayı borçlu olmadığının tespiti ile kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, savunmasında özetle; müvekkilinin dava dışı borçlu ... San. Ltd. Şti.ile 26.05.2004 tarihli kredi genel sözleşmeleri imzaladığını, kredi tahsisi yapıldığını, sözleşmenin davacının tarafından müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzalandığını, kredilerin geri ödenmediğini, davalıya ve borçlulara ihtarnamesi keşide edilerek hesap özeti gönderildiğini, ihtarnameye rağmen ödeme yapmayan davalı hakkında İstanbul ... İcra Müdürlüğü’nün ... Esas (eski ......
. - K A R A R - Davacı vekili, davalı bankanın kredi sözleşmesine dayalı olarak müvekkili aleyhine takibe geçtiğini, takibin haksız olduğunu, zira sözleşmede müvekkilinin imzasının bulunmadığını, müvekkili adına atılan imzanın dava dışı ... ... tarafından genel vekaletnameye dayanılarak atıldığını, bu vekaletname ile müvekkilini borçlandırıcı işlem yapılmasının mümkün bulunmadığını, kredi sözleşmesinde borçlu görülen dava dışı ... Gıda Ltd. Şti. ortaklığından müvekkilinin 26.12.1996 tarihinde ayrıldığını ve durumun ilan edildiğini, dava dışı borçlu şirketinde iflas ettiğini öne sürerek müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
- K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin dava dışı borçlu ...’ın davalı banka ile imzaladığı krediye kefil olduğunu, bu sözleşmeden kaynaklanan bakiye borcun müvekkilince ödenerek borcun kapatıldığını, müvekkili ile hiçbir ilgisi olmadığı halde çek yaprağı başına ödemekle yükümlü olduğu miktar için aleyhine icra takibine girişilmesinin doğru olmadığını ileri sürerek müvekkilinin icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ile %40 kötüniyet tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı banka vekili, davacının asıl borçlu ...’ın Genel Kredi Sözleşmesine istinaden kullandığı tüm kredilere kefil olduğunu belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacının kredi sözleşmesi nedeniyle davalılardan alacaklı olup olmadığı, davacının alacaklı olması halinde miktarı hususlarındadır. Dava konusu uyuşmazlık konularının tespiti için dosyanın bankacı bilirkişiye tevdi ile rapor düzenlenmesinin istenilmesine karar verilmiş, alınan bilirkişi raporunda özetle; Davacı ile davalı asıl boçlu .... Yönetimi ve Dan. Hizm. A. Ş. arasında 04.05.2016 tarihinde 100.000,00-TL Genel kredi sözleşmesi imzalandığı diğer davalı ...’ın müteselsil kefil olduğu, davacı tarafından davalı ... Yönetimi ve Dan. A.Ş.'ne .... nolu ticari kredi kartının davalıya davacı bankaca tahsis edildiği, davalı asıl borçlu ... Yönetimi ve Dan. A. Ş.'nin almış olduğu kredi kartının dosyaya sunulan belgelerden anlaşılacağı üzere harcamalarının ödemelerini zamanında ödemediği, davalı asıl borçlu ... Tic....
Davalılar hakkında davanın kısmen kabulüne karar verilen alacak miktarının genel kredi sözleşmesinden ve ticari kredi kartı sözleşmesinden kaynaklı banka kayıtlarına dayalı likit, yani belirlenebilir bir alacak olduğu kanaati ile, İİK'nun 67/2. maddesi gereğince itirazın iptaline karar verilen toplam 396.383,32-TL'nın takdiren %20'si oranında icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine dair, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, Kayseri Genel İcra Dairesi'nin ... (Kayseri Kapatılan 1. İcra Dairesi'nin ...)...
GEREKÇE: Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla müteselsil kefil aleyhine başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.Davacı alacaklı banka icra takibinde, 24/11/2014 tarihli 1.000.000-TL limitli genel kredi sözleşmesine dayanmış,davalının 24/07/2014 tarihli genel kredi sözleşmesi nedeniyle sorumlu olduğu ileri sürülmüştür. Genel kredi sözleşmesi kapsamında kullandırılan bir kredi borcunun ödenmesi eğer genel kredi sözleşmesini sona erdirmeyecekse, kullanılan bir kredi borcunun ödenmesi kefilin sorumluluğunu ortadan kaldırmaz. Keza kredi müşterisinin talebi üzerine banka tarafından genel kredi sözleşmesi kapsamında yeni bir kredi kullandırılabilir ve kefil de genel kredi sözleşmesine kişisel teminat sağladığından sorumluluğu kullandırılan yeni kredi nedeniyle devam edecektir. Banka tarafından kullandırılan kredinin kefil olunan genel kredi sözleşmesi nedeniyle kullandırılıp kullandırılmadığının tespiti gerekir....
ın kefalet tarihi itibariyle asıl boçlu şirketin hissedarı/yetkilisi olduğundan eş rızasına yasal gerek bulunmadığını, Kredi sözleşmesine dayanılarak kredi müşterisi firmaya müvekkili Banka tarafından kredi kullandırıldığını, ancak kullandırılan kredilerin geri ödenmemesi üzerine hesapların kat edildiğini, Ödeme ihtarlarına rağmen borcun ödenmemesi üzerine davalı borçlu hakkında ... 28....
-yaygın hayvansal üretim-işletme kredisi açılarak kullandırıldığı, yapılan kontrollerde asıl borçlunun işletmede bulunan hayvanları satarak sübvansiyonlu kredi kullandırımı şartlarına aykırı davrandığının tespiti nedeniyle hesabın kat edilerek mevcut borcun ödenmesinin talep edildiğinin görüldüğü, somut olayda, davacının eş rızası bulunmadığından kefaletin geçersiz olduğu iddiasına dayalı olarak menfi tespit ve istirdat talebinde bulunduğu, genel kredi sözleşmelerinin çerçeve sözleşme niteliğinde olup genel kredi sözleşmesine istinaden dava dışı asıl borçluya 5570 sayılı Kamu Sermayeli Bankalar Tarafından Yürütülen Faiz Destekli Kredi Kullandırılmasına Dair Kanun kapsamında kredi kullandırıldığı, yukarıda belirtilen yasa hükmü gereğince bu kredi türü için kefil yönünden eş rızasının aranmayacağı dikkate alındığında mahkemenin kefaletin eş rızası bulunmadığından geçersiz olduğuna dair değerlendirmesi yerinde olmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece...
İşbu dava; Genel Kredi Sözleşmesine bağlı alacağın tahsili için girişilen icra takibine ilişkin menfi tespit davasıdır. Mahkememizce ... Esas ... Karar sayılı ilamı istinaf edilmesi neticesinde; Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 07/03/2024 tarih ... Esas ... Karar sayılı ilamı ile; "... Somut olayda "bankacılık işlemi" niteliğindeki tarımsal kredi sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsiline yönelik yapılan ilamsız icra takibinin dayanağı olan tarımsal kredi sözleşmesinde davacının kefilliğinin bulunmamasına dayalı olarak menfi tespit davası açıldığı, Tarımsal Kredi Sözleşmesi'ne dayalı davalar TTK'nın 4/1-f maddesi kapsamında mutlak ticari dava niteliği bulunduğundan (Yargıtay .Hukuk Dairesinin 01/04/2021 tarih ve ... E-... K sayılı emsal kararı) görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemesidir..." tespiti ile mahkememiz kararının kaldırılmasına hükmedilmiştir....
- K A R A R - Davacı vekili, müvekkili aleyhine davalı banka tarafından kredi sözleşmesine dayalı alacağın tahsili için icra takibine girişildiğini, dava dışı ... tarafından müvekkili adına noterde sahte vekaletname düzenlendiğini, bu sahte vekaletname ile müvekkiline vekaleten davalı bankadan kredi kullanıldığını, ilgililer hakkında cezai soruşturmanın devam ettiğini ileri sürerek icra takibinden dolayı borçlu olunmadığının tespitine, icra dosyasından müvekkilin maaşından yapılan kesintilerin yasal faizi ile birlikte istirdatına ve kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının kredi başvuru formunu kendi el yazısı ile imzalayarak kredi talebinde bulunduğunu, ancak kredi sözleşmesine ve tediye fişine noterde düzenlenmiş vekaletnameye istinaden vekil dava dışı ...'ün imzası alınarak kredinin kullandırıldığını, müvekkili bankaya husumet düşmediğini belirterek davanın reddine ve kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir....