Mahkemece, davalı bankanın borçlunun tüm kredi sözleşmesini birleştirip tek bir alacak olarak kefalet limiti ile kefillerden talepte bulunmasının yerinde olmadığı, kefillerin sadece borçlunun kullandığı 02.12.2011 tarihli genel kredi sözleşmesinde kefilliğinin bulunduğu, kefillerin bankanın sonradan asıl borçluya kullandırdığı kredilerden haberinin ve rızasının olmadığı, kefilin sadece imzaladığı genel kredi sözleşmesine istinaden geri ödemesi yapılmamış kredilerden sorumlu olması gerektiği, davalı bankanın 10.01.2013 tarihli ihtarnamesinde de açıkça belirttiği üzere davacı kefilin icra talebi itibariyle asıl borç tutarının 9.774,48 TL olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar vermiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK'nın 72. maddesi hükmüne dayalı menfi tespit davasıdır....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, dava dışı asıl borçlu ile davalı banka arasında imzalanan genel kredi sözleşmesine kefil olan davacılar hakkında başlatılan takip nedeniyle borçlu olmadığının tespiti talebine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun 72 nci maddesi. 3....
Sayılı dosyasından icra takibine girişilmiş olup, davalı borçlu tarafından takibe dayanak bonodaki imzanın kendisine ait olmadığından bahisle itiraz edildiği, Karşıyaka 2.İcra Hukuk Mahkemesinin 2011/297 (2009/581 Eski) Esas sayılı dosyasından , alınan bilirkişi raporu üzerine bonodaki imzanın davacının eli ürünü olmadığı tespit edildiğinden davanın kabulüne karar verildiğini,oysa dava konusu icra takibinin bonoya dayalı Karşıyaka 3.İcra Müdürlüğünün 2009/6927 esas sayılı kambiyo takibi değil,genel kredi sözleşmesine dayalı Karşıyaka 2.İcra Müdürlüğünün 2011/8323 Esas sayılı ilamsız takip dosyası olduğunu,senetteki sahtelik iddiasının genel kredi sözleşmesine dayalı takibi etkilemeyeceğini, -Karşıyaka 3. Asliye Ceza Mahkemesi 29/04/2011 tarihli bilirkişi raporunda; bono altındaki ... adına atılan imzanın davalıya ait olmadığı belirtilmekle birlikte, banka ile imzalanan genel kredi sözleşmesindeki davalı adına atılmış imzanın ...'...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, genel kredi sözleşmesine dayalı icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Somut uyuşmazlıkta, davacı ....ile davalı....arasında arasında imzalanan kredi sözleşmelerindeki eş muvafakati kısmındaki imzanın davacı ....in eşi davacı ....'a ait olmadığından kefaletin geçersiz olduğu ileri sürülerek davalı banka tarafından başlatılan Samsun İcra Müdürlüğü'nün....Esas sayılı dosyalar yönünden borçlu olunmadığının tespiti istemiyle eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır....
- K A R A R - Dava, genel kredi sözleşmesine istinaden yapılan icra takibinden dolayı borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Davalı vekili, takip talebinde alacağın dayanağı olarak yanlışlıkla 21.09.2005 tarihli sözleşmenin yazıldığını, ancak müvekkilinin alacağının 24.08.2004 tarihli Kooperatif Krediler Sözleşmesinden kaynaklandığını, kredinin taksitlerinin ödenmediğini, davacının temerrüde düşürüldüğünü, takip talebinde dayanak sözleşmenin yanlış gösterilmesinin davacının borçlu olduğu gerçeğini değiştirmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, bilirkişi incelemesi sonucunda davacının 7.785 TL borçlu olduğunun saptanmış olması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, kararı taraflar vekilleri ayrı ayrı temyiz etmiştir. Dava, icra takibine konu genel kredi sözleşmesinden borçlu olunmadığı iddiasına dayalı menfi tespit istemine ilişkindir....
. - K A R A R - Davacı vekili, davalı bankanın müvekkili aleyhine tarımsal kredi sözleşmesine dayalı takip yaptığını, 5661 sayılı kanun gereğince kefalet konusu sözleşme tarihi itibariyle müvekkilinin kefaletinin kanunen sona erdiğini, davalının kanunun yürürlüğe girmesinden sonra müvekkili aleyhine takip başlatıp takibe devam ettiğini ileri sürerek, müvekkilinin takip nedeniyle borçlu olmadığının tespitini, kötüniyet tazminatının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir....
DAVA 1.Asıl Davada Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı banka ile davalı ... arasında imzalanan kredi sözleşmesine, davalı ...’in kefil olduğunu, bu sözleşmeye dayalı davalılara yönelik başlatılan ilamsız takibin ödeme ile infazen kapatıldığını ancak bu takipte talep edilmeyen temerrüt faizine ilişkin bakiye alacak nedeniyle 2008/62 E. sayılı takibin başlatıldığını; ayrıca davalı ile davacı banka arasında imzalanan kredi kartı üyelik sözleşmesine dayalı borç nedeniyle 2008/229 E. sayılı takibin başlatıldığını ve her iki takibe de davalılar tarafından haksız olarak itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptali ile icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. 2.Birleşen 2009/203 E....
Şubesine ait 0332573 seri numaralı, 05/10/2021 keşide tarihli, 1.475.019,00 TL bedelli çekin müvekkillerinin rızası dışında elinden alınması nedeniyle, çekin müvekkilinin rızası dışında elinden çıktığının ve müvekkillerinin davalılara borçlu olmadığının tespiti ile davaya konu vakıaların ve hukuki sebeplerin aynı olduğu Ankara .... Ticaret Mahkemesi'nin 2021/636 Esas sayılı dosyasıyla birleştirilmesini talep etmiştir. 2.Dava dilekçesi davalılara tebliğe çıkmamıştır. 3.Ankara ... Ticaret Mahkemesi’nin 2021/636 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; Davacının, dosyamız davacıları ile aynı olduğu, aynı vakıalara dayalı olarak ... Şubesine ait 0332573 seri numaralı 05/10/2021 keşide tarihli 1.475.019,00 TL bedelli çekin müvekkillerinin rızası dışında elinden alınması nedeniyle çekin müvekkilinin rızası dışında elinden çıktığının ve davalılara boçlu olmadığının tespitinin istendiği anlaşılmıştır. 4.Delillerin değerlendirilmesi ve hükme esas gerekçe : Mahkememiz dosyası ile Ankara ......
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, davacı tarafça, davalı banka tarafından genel kredi sözleşmesine binaen davadışı ...' ye kullandırılan kredilere kefilliğinden dolayı 287.959,20 TL talep edildiği beyan edilerek, bu miktardan borçlu olmadığının tespiti ile ne kadar borçlu olduğunun tespitinin talep edildiği, alınan bilirkişi raporu gözönüne alınarak davanın kabulünün gerektiği gerekçesiyle, davanın kabulü ile, davacının davalı bankaya K90000372 nolu kredinin 24.3.2013 tarihli anapara bakiyesi olan 9.813,12 TL tutarında borçlu olduğunun tespiti ile, kalan miktar açısından borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, TTK' nın 4. maddesi uyarınca bankacılık işlemlerinden kaynaklanan uyuşmazlıkların mutlak ticari davalardan olması nedeniyle ticaret mahkemesinin görev alanına girdiği gözetilerek MBS "ticaret mahkemesi sıfatıyla" yargılama yapılıp hüküm kurulmamış olması doğru görülmemiştir...
İSTİNAF SEBEPLERİ: Aleyhine ihtiyati haciz istenen karşı taraf vekili, ihtiyati hacze konu Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesine ilişkin olarak gerek ... ...ASHM'nde derdest olan menfi tespit davası gerekse de Konya ...ATM ... esas sayılı dosyası ile devam eden itirazın iptali davası değerlendirildiğinde talep konusunun kesin bir alacaktan ziyade yargılamaya muhtaç bir alacak olduğunu, bu nedenle ihtiyati hacze itirazlarının reddine dair kararın kaldırılmasını talep ettiklerini, genel kredi ve teminat sözleşmesine dayalı ihtiyati haciz taleplerinde alacaklının doğrudan müteselsil kefili takip edebilmesi için TK m.586 gereği kefil, müteselsil kefil sıfatıyla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girmeyi kabul etmişse alacaklının, borçluyu takip edemeden veya taşınmaz rehnini paraya çevirmeden kefili takip edebileceğini, ancak bunun için borçlunun ifada gecikmesi ve ihtarın sonuçsuz kalması veya açıkça ödeme güçsüzlüğü içerisinde bulunmasının gerektiğini, TBK'nın 586...