Mahkemece,toplanan deliller, yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacı ile davalı banka arasında kredi kartı sözleşmesi bulunmadığı ve dolayısıyla taraflar arasında kararlaştırılan faiz oranının tespitinin mümkün olmadığından alacak miktarına %18 oranında temerrüt faizi uygulanması gerektiği, BSMV ve ihtarname masrafları ile birlikte davacının 687,09 TL faiz alacağının bulunduğu anlaşıldığından bu miktar yönünden boçlu olmadığının tespitine, ... 1. İcra Müdürlüğünün 2009/3106 E sayılı takip dosyasında toplam 14.335,49-TL üzerinden davacı aleyhine yürütülmekte olan takipte, asıl alacak yönünden talep bulunmadığından hüküm kurulmasına yer olmadığına,bakiye 2.102,34-TL bakımından yapılan takip bölümüne ilişkin ise 2.102,34-TL davacının borçlu olmadığının tespitine dair karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
CEVAP : Davalı vekili, müvekkili bankanın ... şubesi ile dava dışı diğer boçlu ... arasında imzalanan genel kredi sözleşmesine istinaden dava dışı boçluya kredi kullandırıldığını, kullandırılan kredinin teminatı olarak malik ... adına kayıtlı ... ili, ... ilçesi, ... Mah. ... ada, ... parselde kain ...kat ... nolu bağımsız bölümde kayıtlı mesken vasıflı taşınmaz üzerine ... Müdürlüğünün 09/08/2016 tarih, 14467 yevmiye nolu 1.derece 450.000,00.-TL bedelli ipotek tesis edildiğini, davacı şirketin ... A.Ş. ... Şubesindeki hesabında bulunan 50.300,00 TL için rehin senedi verdiğini, işbu borcun ödenmemesi üzerine ve müvekkili bankanın kredi alacağının tahsili amacıyla, Üsküdar 6. Noterliğinin 02/08/2017 tarih 57370 yevmiye sayılı ve 57364 yevmiye sayılı hesap kat ihtarnamelerinin keşide edildiğini, İzmir 7. İcra Müdürlüğünün 2017/11403 E. sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
- K A R A R - Davacı vekili, davalının kredi sözleşmesine dayalı olarak müvekkili aleyhine takibe geçtiğini, oysa müvekkili ile davalı arasında herhangi bir sözleşme imzalanmadığı, sözleşmedeki imzanın müvekkiline ait olmadığını, müvekkilinden haksız tahsilatlar yapıldığını öne sürerek müvekkilinin davalı bankaya borçlu olmadığının tespiti ile tahsil edilen bedelin istirdatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkili ile davacı arasında imzalanan sözleşme uyarınca davacıya kredi açıldığını ancak davacının borcunu ödememesi üzerine takibe geçildiğini ve davacının borcuna ilişkin olarak ödeme yaptığını öne sürerek davanın reddi ile % 40 tazminata karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonunda kredi sözleşmesindeki imzanın davacının eli mahsülü olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....
borçlu ile yapılan ilk genel kredi sözleşmesinin tarihinin 19/09/2007 olduğu, dava dışı asıl borçluya 14/05/2003, 03/07/2006 tarihlerinde kullandırılan nakdi krediler ile, dava dışı asıl borçlu için verilen 02/07/2003, 27/07/2004, 08/02/2005, 08/03/2005, 13/09/2006, 28/06/2007 tarihli teminat mektuplarının 02/07/2003 tarihli genel kredi sözleşmesi kapsamında oldukları, 06/05/2008 tarihli teminat mektubunun ise hangi genel kredi sözleşmesi kapsamında verildiğinin dosya kapsamından tespit edilemediği, bu teminat mektubunun 19/09/2007 tarihli genel kredi sözleşmesine dayalı olarak verildiğinin kabulü halinde, bu sözleşmeye kefil olmayan davalının, bu teminat mektubu yönünden sorumluluğunun bulunmayacağı, anılan teminat mektubunun 02/07/2003 tarihli genel kredi sözleşmesine dayalı olarak verildiğinin kabulü halinde ise, bu kez takip tarihi itibariyle hak düşürücü sürenin dolması nedeniyle kefilin sorumluluğuna gidilemeyeceği, taraflar arasındaki 02/07/2003 tarihli kefalet sözleşmesinin...
a ait olmadığını, bu imzalar sahte nitelikte olduğunu, mahkemenizce yapılacak imza incelemesi neticesinde genel kredi sözleşmesi ve ekinde yer alan imzaların davalıya ait olmadığının ortaya çıkacağını, davalı, dava konusu yapılan genel kredi sözleşmesine imza koymamışsa da aksi durumda bile dava konusu genel kredi sözleşmesinden kaynaklı borçtan sorumlu tutulamayacağını, davalı, davacı bankaya karşı genel kredi sözleşmesinden ya da bankacılık işlemlerinden kaynaklı herhangi bir borcu bulunmadığını, dava dışı asıl borçlunun imzaladığı kredi sözleşmesinden de davalı sorumlu olmadığını, davalı, dava dışı ......
E sayılı icra takip dosyaları, -Kredi sözleşmelerinin asılları, -Davacılara ait imza örnekleri -Kriminoloji bilirkişisinin kök ve ek Uzmanlık Raporunda; imzaların genel şekli ve işleklik derecesi, kaligrafik ve karakteristik özellikler yönünden farklılıkların görüldüğünü, inceleme konusu sözleşmelerde atılı bulunan söz konusu yazıların davacılar ... ve Osman Altıok'un eli ürünü olmadığı belirtilmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Asıl ve birleşen dava icra takipleri nedeniyle davacıların borçlu olmadığının tespiti talebine ilişkindir. Ankara ...İcra Müdürlüğünün .... E., sayılı icra takip dosyaları ile: alacaklı davalı; borçlular Davacı ..., dava dışı ... ve dava dışı ... aleyhine kooperatif kredi sözleşmesine dayalı icra takibi başlatılmıştır. Ankara ...İcra Müdürlüğünün ... E sayılı icra takip dosyası ile alacaklı davalı; borçlu ... aleyhine kooperatif kredi sözleşmesine dayalı icra takibi başlatılmıştır. Ankara ...Asliye Hukuk Makemesinin ...E....
E sayılı icra takip dosyaları, -Kredi sözleşmelerinin asılları, -Davacılara ait imza örnekleri -Kriminoloji bilirkişisinin kök ve ek Uzmanlık Raporunda; imzaların genel şekli ve işleklik derecesi, kaligrafik ve karakteristik özellikler yönünden farklılıkların görüldüğünü, inceleme konusu sözleşmelerde atılı bulunan söz konusu yazıların davacılar ... ve Osman Altıok'un eli ürünü olmadığı belirtilmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Asıl ve birleşen dava icra takipleri nedeniyle davacıların borçlu olmadığının tespiti talebine ilişkindir. Ankara ...İcra Müdürlüğünün .... E., sayılı icra takip dosyaları ile: alacaklı davalı; borçlular Davacı ..., dava dışı ... ve dava dışı ... aleyhine kooperatif kredi sözleşmesine dayalı icra takibi başlatılmıştır. Ankara ...İcra Müdürlüğünün ... E sayılı icra takip dosyası ile alacaklı davalı; borçlu ... aleyhine kooperatif kredi sözleşmesine dayalı icra takibi başlatılmıştır. Ankara ...Asliye Hukuk Makemesinin ...E....
İNCELEME VE GEREKÇE:Dava hukuki niteliği itibariyle, İİK 72 madde gereğince -------esas sayılı dosyasında davacının davalılara borçlu olmadığının tespiti istemiyle açılmış menfi tespit davasıdır.Usulünce duruşma açılarak; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip ihtilaflı ve ihtilafsız konular ön inceleme duruşmasında resen belirlenerek uyuşmazlığın çözümü doğrultusunda tarafların tüm delilleri tahkikat duruşmalarında toplanıp bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.Celp edilen ------ dosyasının celp olunarak yapılan incelemesinde; alacaklı ---- tarafından borçlular -------aleyhine genel kredi sözleşmesine dayalı olarak 166.480,42 TL Genel Kredi, 7.974,77 TL Faiz Alacağı Genel Kredi , 398,74TL BSMV Genel Kredi,48,04TL İhtiyati Haciz Masrafı 175,00 TL İhtiyati Haciz Vekalet Ücreti olmak üzere toplam 175.076,97 TL alacağın tahsili için ilamsız takip başlatıldığı görülmüştür.Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda;uyuşmazlığın19...
ne başkaca kullandırılan kredilerden sorumluluğunun bulunmadığını, ileri sürerek davacının bonoya dayalı takipte talep edilen 975.000.-TL bono miktarınca borçlu olmadığının tespitini ve kötü niyet tazminatın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının 750.000.-TL genel kredi sözleşmesi 750.000.-TL kredi çerçeve sözleşmesi kapsamında 1.500.000,00 TL limitle müşterek borçlu ve müteselsil kefil olduğunu, icra takibine konu edilen senedin kredi borcuna mahsuben davalı bankaya temlik cirosu ile teslim edildiğini, iddiaya konu 710.000.-TL'lik ödemenin genel kredi sözleşmesi ve kredi çerçeve sözleşmesinden kaynaklandığını, bonoya veya takip dosyasına yapılmış bir ödeme bulunmadığını savunarak davanın reddini ve davacı aleyhine tazminata hükmolunmasını istemiştir....
Hükümde davacının davalıya borçlu olmadığı miktarın tespitine karar verilmesi gerekirken maddi hata sonucu davalının davacıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı ise de, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün 1.fıkrasındaki “...davalının davacıya asıl alacaktan 3.858,50 TL, işlemiş faizden 171,76 TL borçlu olduğuna davanın bu kısmının reddine; Asıl alacaktan 6.141,50 TL işlemiş faizden 5.018,65 TL borçlu olmadığının tespitine" sözlerinin çıkartılarak yerine "davacının, davalıya asıl alacaktan 3.858,50 TL, işlemiş faizden 171,76 TL borçlu olduğuna, davanın bu kısmının reddine; Asıl alacaktan 6.141,50 TL işlemiş faizden 5.018,65 TL borçlu olmadığının tespitine" sözlerinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 497.00 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 24.12.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi....