İlk derece mahkemesinin gerekçesinde de belirtildiği üzere, davalının takibin dayanağı olan 23/07/2017 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi'ndeki imza ve yazıların kendisine ait olmadığını iddia ettiği, mahkemece usulüne uygun şekilde genel kredi sözleşmesinin aslı ile davalının tatbike medar imza örneklerinin ilgili kurumlardan celp edildiği, Jandarma Genel Komutanlığı Ankara Kriminal Daire Başkanlığının 13/01/2020 tarihli raporunda davalının bulunabilen imza örnekleri ile 23/07/2017 tarihli Genel Kredi Sözleşmesindeki imza ve yazıların grafolojik yönden yapılan inceleme sonucu davalının eli ürünü olmadığının tespit edildiği, davacı bankanın genel kredi sözleşmesindeki imza ve yazının davalının eli ürünü olduğunu somut bilgi belgelerle ispatlayamadığı anlaşıldığından davanın reddine yönelik ilk derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygundur....
Davacı vekilinin istinaf itirazlarına gelindiğinde; davalı şirket dava konusu icra takip dayanağı genel kredi sözleşmelerinde müteselsil kefil sıfatıyla imzası yer almaktadır. Davalı şirketin kefalet sözleşmesindeki imzalarına yönelik inkarı bulunmaktadır. Yargılama aşamasında alınan adli tıp raporu ile şirket yetkilisi olan Hasan Doğan'a ait birinci grup mukayese imzalar ile karşılaştırılmak suretiyle genel kredi sözleşmelerindeki kefalet imzasının davalı şirket yetkilisinin eli ürünü olduğu tespit edilmiştir. Yargılama aşamasında alınan bilirkişi raporu banka kayıtları üzerinde yerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenmiştir. Anılan rapor ile takip konusu borcun 1.000.000,00 TL limitli bila tarihli kredi çerçeve sözleşmesi kapsamında kullandırılan krediden kaynaklandığı tespit edilmiştir. Bilirkişi raporu ile takip konusu borcun kaynaklandığı sözleşme olarak tespit edilen kredi çerçeve sözleşmesinde herhangi bir tarih bulunmamaktadır....
Davalı vekili, davacının ilk imzaladığı kredi sözleşmesindeki kefaletinin daha sonraki kredileri de kapsayacağını belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, her iki kredi sözleşmesinin, sözleşmelerin nispiliği prensibince bağımsız olduğu, ikinci imzalanın kredi sözleşmesinde davacının imzasının olmadığını, ilk kredi sözleşmesinde kefilin diğer sözleşmelerden de sorumlu olacağı şeklindeki hükmün müzakere edilemeyecek tek yanlı hüküm olduğu davacının imzalamadığı diğer sözleşmeden sorumlu tutulmasının hukukun genel ilkelerine aykırı olduğu, gerekçeleriyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı banka vekilince temyiz edilmiştir. Davalı banka davacı aleyhinde yaptığı ilamsız takipte genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmesiyle taşıt kredisi sözleşmesine dayanmıştır....
Esas) sayılı takip dosyası, genel kredi sözleşmelerinin asıllarının celbine yönelik olarak bankaya yazılan müzekkere cevapları celp edilmiş incelenmiştir. Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik olarak başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Dava dışı alacağı temlik eden ... Bankası A.Ş. ile dava dışı asıl borçlu ...Ticaret Limited Şirketi arasında genel kredi sözleşmesinin akdedildiği, genel kredi sözleşmelerine davalı ...' ün müteselsil kefil sıfatıyla kefil olduğunun iddia edildiği, ancak davalı kefilin hem icra dosyasında ödeme emrine itiraz dilekçesinde hem de yargılama sırasında sunduğu cevap dilekçesinde genel kredi sözleşmelerindeki kendisi adına atfen atılan imzaların eli ürünü olmadığını, başka bir anlatımla imzaların kendisine ait olmadığını savunarak açıkça imza inkarında bulunduğu görülmüştür. Davalı savunmasının temelinde; genel kredi sözleşmesindeki imzanın kendisine ait olmadığına dayanmıştır....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararında, davalı ile dava dışı şirket arasında 19.09.2011 tarihinde genel kredi sözleşmesi imzalandığı, davacının 500.000,00 TL limitle kefil olduğu, genel kredi sözleşmesiyle aynı tarihte düzenlenen 10.08.2017 ödeme tarihli 250.000,00 TL bedelli bonoda davacı ve diğer kefilin aval veren sıfatıyla imzasının bulunduğu, dava konusu bono metninde ve sözleşmede bononun teminat bonosu olduğuna ilişkin bir açıklama bulunmadığı, ancak, bononun genel kredi sözleşmesiyle aynı tarihte düzenlenmiş olması nedeniyle kredi borcuna ilişkin olarak verildiği ve kredi borcunun teminatını oluşturduğuna ilişkin İlk Derece Mahkemesi kabulünde bir isabetsizlik bulunmadığı, davalı tarafın da bononun genel kredi sözleşmesindeki kefalet borcu nedeniyle verildiğini kabul ettiği, davacının şirket ortaklığından ayrılmış olmasının başlı başına kefaleti sonlandırıcı bir işlem olmadığı, davacı, kefil olduğu kredi borcunun son taksitinin KGF...
YARGILAMA VE GEREKÇE : Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemi talebine ilişkindir. ... Esas sayılı dosyasının bir örneği, Genel Kredi Sözleşmesi, İhtarnameler, Hesap Ekstresi örneği, bilirkişi raporu ve diğer belgeler dosyada mevcuttur. Dosya, .. sayılı gönderme kararı üzerine mahkememize gönderilmiş olup; yukarıdaki esas sırasına kaydı yapılmıştır. ...T.A.Ş. tarafından .... Noterliğinin 05.04.2022 tarih ve ... yevmiye numaralı temlik sözleşmesi ile mahkememiz esasına kayıtlı ... Esas sayılı dosyasındaki alacağın... A.Ş.'ye devir ve temlikinin yapıldığı anlaşılmıştır. Taraflar arasında imzalanan Genel Kresi Sözleşmesi'nde yapılan inceleme sonucunda; Davacı ...T.A.Ş.ile davalı asıl borçlu ... İnş Taah.Tic. Ve San.A.Ş. Arasında 26/06/2015 tarihinde Genel Kredi Sözleşmesi imzalanarak 7.000.000,00 TL limitli kredi tahsis edildiği anlaşılmıştır. Davacı (temlik eden) banka tarafından, 03.08.2018 tarihli .......
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/839 Esas KARAR NO : 2023/48 DAVA : Bankalarca Kullandırılan Ticari Kredilerden Ve Ticari Kredili Mevduatlardan Kaynaklanan Davalar (Menfi Tespit) DAVA TARİHİ : 25/11/2022 KARAR TARİHİ : 19/01/2023 Mahkememizde görülmekte olan Bankalarca Kullandırılan Ticari Kredilerden Ve Ticari Kredili Mevduatlardan Kaynaklanan Davalar (Menfi Tespit) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde, Müvekkili ...'dan Kredi Kartı ve Ticari kredi kullandığını, müvekkilinin borcunu ödeyemediğini ve ... Antalya Genel İcra Dairesi'nin ... E. Sayılı dosyası ile ... TL Asıl Alacak ile Kredi Kartına sabit % 28,08 , Ticari Krediye ise % 61,50 faiz uygulayarak takip başlatıldığını dava tarihi itibari ile toplam borcu olan ... TL' ye ek kapak hesabında görüleceği üzere ulaşıldığını, ... A.Ş.'...
Davacı yan ipotek resmi senedindeki imzayı inkar ederek sahtecilik iddiasıyla işbu menfi tespit, tazminat ve istirdat davasını açmıştır. Menfi tespitin dayanağı sahtecilik iddiası olduğundan ipotek resmi senedine ilişkin davada görevli mahkemenin tayini bu iddia çerçevesinde tespit edilmelidir. Öte yandan yargılama aşamasında alınan 22/05/2018 tarihli uzmanlık raporunda iki adet genel kredi sözleşmesi ve iki adet bonodaki imzanın davacı eli ürünü olmadığı tespit edilmiş ise de, dava konusu bir adet ipotek resmi senedindeki imzanın davacı eli ürünü olup olmadığına ilişkin herhangi bir incelemeye yer verilmemiştir. Ceza soruşturması sırasında alınan grafolog bilirkişi raporunda dava konusu iki adet genel kredi sözleşmesi, iki adet bono ve bir adet ipotek resmi senedindeki imzaların davacı eli ürünü olmadığı tespit edilmiş ise de, maddi vakıanın tespitine ilişkin herhangi bir ceza mahkemesi kararı bulunmamaktadır....
Kurumu raporuna göre, takibe konu kredilerin dayanağı olan 06.10.2006 tarihli kredi sözleşmesindeki müşterek borçlu müteselsil kefil hanesindeki ... ismi ve karşısındaki imzanın davacıya ait olmadığının sabit olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava genel kredi sözleşmesindeki kefalet imzasının inkarı nedeniyle açılmış menfi tespit istemine ilişkindir. Davacı kredi sözleşmesinde şirketi temsilen attığı imzayı kabul etmiş, kefil sıfatı ile atılan imzayı inkar etmiştir. ... Kurumu'ndan rapor alınmış ise de bu rapor hüküm vermeye yeterli mahiyette değildir. Fotokopi belge üzerinde inceleme yapılmak suretiyle rapor verilmiştir....
Davalı nakden düzenlenen senedin davacıya verilen kredi borcunun ödemesi amacıyla alındığını, yanlar arasında genel kredi sözleşmesi bulunduğunu savunmuş, mahkemece yapılan incelemede bilirkişi takip tarihi itibariyle davacının bankaya 9.088,53 TL borçlu olduğunu belirlemiştir. Senedin genel kredi sözleşmesi uyarınca ödeme amacıyla alındığı anlaşılmaktadır. Mahkemece senedin bedelsiz olarak kabul edilmesi doğru olmamış, mahkeme kararının bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 15/03/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....