Dosya kapsamında, 11/05/2017 tarihli 2.000.000,00 TL limitli genel kredi ve teminat sözleşmesinin ön sayfası ile kefalet sayfası, kredi kartı sözleşmesinin ise tamamı, taksitli ticari kredi ödeme planı, davalılar ile davacı arasında yapılan kredi kullandırım protokolü, kat ihtarı ve tebliğ şerhleri, davacı banka ile dava dışı Kredi Garanti Fonu arasında yapılan hazine destekli kredilere ilişkin kefalet protokolü mevcut olmakla birlikte, genel kredi sözleşmesinin uyuşmazlığa uygulanacak hükümlerini içeren tam metni mevcut değildir....
ürünü olduğu ya da olmadığı yönünde bir tespite gidilemediği) ve grafoloji uzmanı bilirkişi raporunda: inceleme konusu genel kredi sözleşmesinin 1....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2021/509 Esas KARAR NO :2022/674 DAVA:Menfi Tespit DAVA TARİHİ:29/07/2021 KARAR TARİHİ:02/11/2022 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Bankanın müvekkili hakkında .... İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı dosyasından 24.02.2017 tarihli Genel Kredi Sözleşmesine dayalı olarak icra takibi başlattığını, Müvekkili ...’ın dava dışı ... ile Davalı Banka arasında imzalanmış 24.02.2017 tarihli Genel Kredi Sözleşmesini, kredi borçlusunun ... garantisi ile kullanacağı krediler yönünden kefil sıfatıyla imzaladığını, Müvekkilinin kefalet vermesindeki iradesinin, kredi sözleşmesi kapsamında kullanılacak kredilerin ......
HUKUKİ NİTELENDİRME DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava ticari kredi niteliğinde olan genel kredi sözleşmesi nedeni ile alınan kredi teklif ve değerlendirme ücretinin tahsili istemine ilişkindir. Eldeki olayda taraflar arasında 2017 yılında genel kredi sözleşmesi ile ön bilgi formu imzalandığı, davacı yan ile imzalanan 10.04.2017 tarihli genel kredi sözleşmesi nedeni ile davacının hesabından 11.09.2019 tarihinde toplam 3.675,00 TL kesinti yapıldığı anlaşılmıştır. Taraflar arasında imzalanan genel kredi sözleşmesi ve ön bilgi formunda bankaca alınacak ücretlerin belirtildiği, sözleşmede alınacak ücret oranlarının tablo halinde gösterildiği, davacı tarafından sözleşme hükümlerinin kabul edildiği ve davacı yanın tacir olduğu dikkate alındığında 6098 sayılı TBK'nun 20....
arasında 24/08/2016 tarihli 1.000.000,00-TL-TL limitli, 05/03/2018 Tarihli 1.000.000,00-TL limitli genel kredi sözleşmeleri yapıldığı, davalıların tüm sözleşmeleri aynı limitler ile müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıkları, sözleşmenin yapıldığı tarih itibariyle dava dışı kredi lehdarı şirketin ortağı ve yetkilisi olan davalıların kefaletlerinin geçerliliği için eş rızasına gerek bulunmadığı, kefaletlerin TBK'nun 583 maddesi kapsamında geçerli olduğu, yukarıda belirtilen genel kredi sözleşmeleri kapsamında kredi lehdarı şirkete takip ve dava konusu iki ayrı taksitli ticari kredi kullandırıldığı, ayrıca çek karnesi verildiği, kredi taksitlerinin vadelerinde ödenmemesi nedeniyle hesabın 04/02/2019 tarihinde kat edildiği, 24 saatlik mehil içeren kat ihtarının kredi lehdarı şirket ile davalı kefillere 08/02/2019 tarihinde tebliğ edildiği, böylece dava dışı kredi lehdarı şirket ile davalıların 09/02/2019 tarihi itibariyle temerrüde düştükleri tespit edilmiştir....
Davalı vekili, takip dayanağı borcun genel kredi sözleşmesi kapsamında verilen asıl kart ve ek kart kullanımından doğan borç olduğunu, verilen taşıt rehninin imzalanan kredi sözleşmesi ile ilgili doğmuş ve doğacak tüm borçları kapsaması nedeniyle davacı aleyhine rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapıldığını savunarak, davanın reddini ve icra inkar tazminatının davacıdan tahsilini istemiştir. Mahkemece, taraflar arasında kredi sözleşmesi imzalandığı, kredi borcu nedeniyle davacının üzerine kayıtlı olan araç üzerinde rehin tesis edildiği, adı geçen taşıt rehin sözleşmesinin doğmuş ve doğacak tüm borçlar için verildiği, kredi borcu kapandıktan sonra kredi sözleşmesine bağlı olarak ek kredi kartı tahsis edildiği, kart borcu nedeniyle davalı bankanın rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapmakta haklı olduğu, davacının kötü niyetinin ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın ve icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Tarım Şirketi arasında akdedilen 17.01.2008 tarihli, 400.000 TL. limitli genel kredi sözleşmesinde davacının müşterek müteselsil kefil olarak imzasının bulunduğu, 23.03.2007 tarihli genel kredi sözleşmesinde ise davacının kefalet imzasının bulunmadığı dosya içeriğiyle sabittir.Hükme esas alınan 27.11.2013 tarihli Adli Tıp Kurumu raporunda, davacının akit tarihi olan 23.03.2007 tarihinde fiil ehliyetine haiz olduğu tespit edilmiştir. Mahkemece de, bu tespit esas alınarak davacının kefalet tarihinde fiil ehliyetinin bulunduğu gerekçesiyle davacının ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip nedeniyle borçlu olduğu miktar tespit edilerek bakiye takip miktarı yönünden borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir. Oysa dava, davacının kefaleti nedeniyle yapılan takip değil, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takip nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkin olup uyuşmazlığın bu çerçevede çözüme kavuşturulması gerekmektedir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/214 Esas KARAR NO : 2023/76 DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Menfi Tespit) DAVA TARİHİ : 24/03/2021 KARAR TARİHİ : 25/01/2023 Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Menfi Tespit) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davacı-----, 18.04.2011 tarihinde ----- arasında imzalanan ticari kredi sözleşmesinde kefil olarak imza attığını, söz konusu kredi bedelinin borçlu -----tarafından ödenmeyince-----kefil------ aleyhine icra takibi başlattığını,----- esas) Takibin devamında---- bankası alacağını davalı firma ----- devrettiğini, müvekkilinin imzaladığı kefalet sözleşmesinin haricinde ----- arasındaki diğer kredi sözleşmelerinden kaynaklanan borçların da müvekkiline yükletildiğini, Diğer kredi borçlarına ilişkin sözleşmelerde müvekkilinin kefilliğine ilişkin herhangi...
Maddesi kapsamında faiz dışında menfaat elde etme hakkına sahip olduğu, davalı bankanın, davacı kredi müşterisine kullandırdığı krediler ve sunduğu genel bankacılık hizmetleri için katlandığı masrafların karşılığında tahsil ettiği ücret ve komisyonların. içerik ve tutar olarak mevzuata, genel geçer bankacılık uygulamalarına ve tarafların sözleşmesel sorumluluklarına uygun olduğunu, düzenlenme tarihi 25.08.2017 olan Genel Kredi Sözleşmesi'nin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe girmiş olması nedeniyle, dava konusu Genel Kredi Sözleşmesi'nin “Genel İşlem Koşulları" hükmüne tabi olduğunu, TCMB tarafından yayınlanan, Bankalarca Ticari Müşterilerden Alınabilecek Ücretlere İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında 2020/4 sayılı Tebliğ 10.02.2020 Tarih ve 31035 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe girdiğini, dava konusu ücret tahsilatlarının ise Tebliğ yürürlülük tarihinden daha önceki tarihlerde 30.03.2019 ve 19.11.2019'da yapıldığını, bankaların faiz dışı gelirleri...
Mahkemece, yapılan yargılama, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, takibe dayanak kredi sözleşmesindeki imzaların davacıya ait olmadığının tespit edildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Dava, çerçeve niteliğindeki genel kredi sözleşmesi ve bu sözleşme uyarınca banka tarafından verildiği belirtilen taşıt kredisi alacağından dolayı borçlu bulunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Davaya konu genel kredi sözlşemesindeki imzanın davacıya ait olmadığı bilirkişi raporu ile sabit olmuştur. Ancak davalı banka tarafından davacıya kredi şeklinde bir ödeme yapılmış ise bu durumda taraflar arasında kredi sözleşmesi ilişkisinin bulunduğunun kabulü gerekir. Mahkemece bankacılık konusunda uzman bilirkişi aracılığıyla banka kayıt ve defterleri yerinde incelettirilmek suretiyle bilirkişi raporu alınarak, ayrıca dava dışı....