Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

-K A R A R- Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifin üyesi iken 2004 yılında üyelikten ayrıldığını ve bu konuda davalıdan ibraname aldığını, ancak davalının kredi sözleşmesine dayalı olarak müvekkili hakkında takibe geçtiğini, takibin haksız olduğunu belirterek müvekkilinin davalı kooperatife borçlu olmadığının tespiti ile % 40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkili ile dava dışı borçlu arasında imzalanan Genel Kredi sözleşmesinde davacının kefil sıfatı ile imzasının bulunduğunu, ancak kredi borcunun ödenmemesi üzerine takibe geçildiğini, davacının sunduğu belgenin ibraname niteliğinde olmadığını öne sürerek,davanın reddi ile % 40 tazminata karar verilmesini istemiştir....

    Davacılar, murislerinin davalı bankadan kredi kullandığını, diğer davalı şirket tarafından da sigorta yapıldığını, murisin ölümü üzerine kredinin sigorta poliçesinden ödenmesi gerektiğini ileri sürerek, eldeki davayı açmışlardır. Tüketici Kredisi Sözleşmesine ilişkin bir uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık sigorta poliçesinden kaynaklanmaktadır. 9.2.2011 gün ve 6110 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik yapılmasına Dair Kanunun 8.maddesi ile 2797 sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca; Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 24.01.2014 günlü ve 2014/1 sayılı kararı uyarınca sigorta hukukundan kaynaklanan alacak davaları yanında İİK'nın 67. maddesine dayalı itirazın iptali ve İİK'nın 72. maddesinden kaynaklanan borçlu olmadığının tespiti davaları sonucu verilen hüküm ve kararların temyizen incelenme görevi 01.02.2014 tarihinden itibaren Yargıtay 11.Hukuk Dairesine verilmiştir....

      sürerek, teminat olarak verilen bonoya dayalı takipte borçlu olunmadığının tespitini, kredi taksitlerinin rücuen tahsili istemine dayalı yapılan genel haciz yoluyla takipte davalı şirkete ödenen bedelin istirdadını, kötü niyet tazminatının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir....

        ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 11/03/2020 NUMARASI : 2018/616 ESAS 2020/186 KARAR DAVA KONUSU : Menfi Tespit KARAR : Taraflar arasındaki genel kredi sözleşmesine istinaden başlatılan icra takibinden dolayı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı borçlu olmadığının tespitine yönelik olarak verilen hükme karşı davalı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....

        Asliye Ticaret Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 23.09.2019 tarih ve 2019/70-2019/698 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, davalının davacılar aleyhine iki ayrı takiple aynı taşınmaz ve kredi sözleşmesine dayalı ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yaptığını, davacıların dava dışı ...'...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı şirket, şirket yetkilisi olan dava dışı üçüncü şahsın imza yetkisi sona ermesine rağmen davalı bankadan kredi kartı olarak bankaya borçlandığını ileri sürerek borçlu olmadığının tespiti istemiyle eldeki davayı açmıştır. Dava konusu kredi kartı davacı şirket ile davalı banka arasında düzenlenen genel kredi sözleşmesine istinaden verilmiştir. Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkindir. 9.2.2011 gün ve 6110 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik yapılmasına Dair Kanunun 8.maddesi ile 2797 sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca; Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 24.01.2014 günlü ve 2014/1 sayılı kararı uyarınca Banka ve finans kuruluşlarından kullandırılan genel veya ticari kredi sözleşmelerinden kaynaklanan itirazın iptali ve menfi tespit davaları sonunda verilen hüküm ve kararların,temyizen incelenme görevi 19.Hukuk Dairesinindir....

            Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen ....2008 tarih ve 2008/328-2012/62 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, dava dışı ... tarafından 01/02/2006 tarihli genel ticari sözleşmelere dayanılarak 42.500 YTL kredi kullandığını, kredi sözleşmesinde davalı ...' ın müşterek boçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzası olduğunu, asıl boçlu ... ve kredi sözleşmesindeki müşterek borçlu müteselsil kefil olarak imzaları bulunan ... ve Laloğlu Otomotiv Ltd. Şti'nin borcunu ödememesi üzerine müvekkilinin bankaca tüm boçlulara noterden muacceliyet ihbarnamesi gönderdiğini, ancak bakiye borcun ödenmediğini, ileri sürerek 7.000 TL alacağın tahsilini talep ve dava etmiştir....

              İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili banka ile davacı arasında imzalanan genel kredi sözleşmesinin ticari nitelikte bir kredi sözleşmesi olduğunu, TBK'nın 583....

              Ltd.Şti genel kredi ve teminat sözleşmesine dayalı olarak Ankara ...İcra Müdürlüğünün ... sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını belirterek yasada öngörülen şekil şartlarını taşımayan genel kredi ve teminat sözleşmelerinin geçersiz olduğunun ve müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, Ankara ...İcra Müdürlüğünün ... sayılı ve Ankara ...İcra Müdürlüğünün ... sayılı icra takiplerinin müvekkili yönünden iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

                - K A R A R - Davacı vekili, davalı yanın keşide ettiği ihtarname ile, dava dışı ...un banka ile akdettiği, 25.02.2008 tarihli genel ticari kredi sözleşmesine dayalı olarak çekle çalışır hesap açılıp, çek yaprakları verdiklerini ve çeklerin karşılıksız çıkması nedeniyle hamillere yapılan ödemeler karşılığında müvekkilinin de sorumlu olduğundan bahisle 11.500,00 TL'nin faizi ile ödenmesinin istendiğini, alacağın dayanağı 26.06.2008 tarihli gayrinakdi çek kredi sözleşmesinde müvekkilinin imzasının bulunmadığını iddia ederek, müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile davalının tazminata mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu