WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

-K A R A R- Davacı vekili, davalı bankanın müvekkili şirket aleyhine bonolara dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus yolla üç adet icra takibine giriştiğini, davacı şirket tarafından davalı banka aracılığıyla Eximbank kaynaklı kredi kullanıldığını, aracı davalı bankanın Eximbank’a geri ödeme yaparak krediyi kendi kaynağına dönüştürmeden kredi kullanılma süresi içinde, daha vadesi gelmeden talep hakkı bulunmadığını, davalı bankaya bu takipler nedeniyle ve takip tarihi itibariyle 433.388,71 TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    - K A R A R - Davacı, davalı banka tarafından tarımsal kredi sözleşmesine dayalı olarak icra takibine girişildiğini, takibe konu kredi sözleşmesine imza atmadığını, davalı alacaklıya herhangi bir borcunun bulunmadığını ileri sürerek, icra takibine konu kredi sözleşmesinden dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece toplanan delillere ve Adli Tıp Kurumu raporuna göre, takibe konu tarımsal krediler ikraz sözleşmesindeki davacıya atfen atılan imzanın davacının eli ürünü olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne davacının, 02.11.1999 tarih ve 1999/481 sayılı tarımsal krediler genel sözleşmesi uyarınca davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....

      Diğer yandan, TBK'nın 100. maddesi (BK m.84) uyarınca, ödemelerin öncelikle gecikme faizinden mahsup edilmesi gerekir ise de, davalı kooperatifin aksi yönde bir genel kurul kararı ya da uygulamasının bulunması halinde ödemelerin asıl alacaktan mahsubu da mümkündür. Mahkemece, öncelikle tüm genel kurul tutanaklarının davalı kooperatiften, temin edilemezse ilgili Ticaret Sicili Memurluğu'ndan getirtilmesinden sonra kooperatif uygulamaları konusunda uzman bir bilirkişi aracılığıyla, ödemelerin asıl alacaktan mahsubu yönünde genel kurul kararı ya da tüm defter ve kayıtları incelenerek bu yönde bir fiili bir uygulama olup olmadığı da tespit edilip, takip tarihi itibariyle davacının asıl alacak ve işlemiş faiz borcu ile ilgili ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli rapor alınıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır....

        tarihli genel kredi sözleşmesi ile kefil olduğu kredinin ödenerek kapatıldığını, müvekkilinin maliki olduğu taşınmaz üzerindeki 31.10.2006 tarihli ipoteğin de davalı banka tarafından 25.02.2011 tarihinde fek edildiğini, dolayısıyla müvekkilinin 26.06.2009 tarihli genel kredi sözleşmesindeki kefaletinin sona erdiğini, dava konusu bononun gerçek bir borç ilişkisinin ödenmesi için düzenlenmediğini, kredi sözleşmesi ile kullandırılacak krediye ek teminat olarak verildiğini belirterek, müvekkilinin davalı bankaya icra dosyasından ve kredi sözleşmesinden borçlu olmadığının tespitine ve sözleşme gereği verilen takip konusu senedin iptaline ve %20 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiş, 09.12.2016 tarihli dilekçesi ile dava konusu borcun ödenmesi nedeniyle davaya istirdat davası olarak devam ettiklerini bildirmiştir....

          -K A R A R- Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifin üyesi iken 2004 yılında üyelikten ayrıldığını ve bu konuda davalıdan ibraname aldığını, ancak davalının kredi sözleşmesine dayalı olarak müvekkili hakkında takibe geçtiğini, takibin haksız olduğunu belirterek müvekkilinin davalı kooperatife borçlu olmadığının tespiti ile % 40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkili ile dava dışı borçlu arasında imzalanan Genel Kredi sözleşmesinde davacının kefil sıfatı ile imzasının bulunduğunu, ancak kredi borcunun ödenmemesi üzerine takibe geçildiğini, davacının sunduğu belgenin ibraname niteliğinde olmadığını öne sürerek,davanın reddi ile % 40 tazminata karar verilmesini istemiştir....

            Davacılar, murislerinin davalı bankadan kredi kullandığını, diğer davalı şirket tarafından da sigorta yapıldığını, murisin ölümü üzerine kredinin sigorta poliçesinden ödenmesi gerektiğini ileri sürerek, eldeki davayı açmışlardır. Tüketici Kredisi Sözleşmesine ilişkin bir uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık sigorta poliçesinden kaynaklanmaktadır. 9.2.2011 gün ve 6110 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik yapılmasına Dair Kanunun 8.maddesi ile 2797 sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca; Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 24.01.2014 günlü ve 2014/1 sayılı kararı uyarınca sigorta hukukundan kaynaklanan alacak davaları yanında İİK'nın 67. maddesine dayalı itirazın iptali ve İİK'nın 72. maddesinden kaynaklanan borçlu olmadığının tespiti davaları sonucu verilen hüküm ve kararların temyizen incelenme görevi 01.02.2014 tarihinden itibaren Yargıtay 11.Hukuk Dairesine verilmiştir....

              sürerek, teminat olarak verilen bonoya dayalı takipte borçlu olunmadığının tespitini, kredi taksitlerinin rücuen tahsili istemine dayalı yapılan genel haciz yoluyla takipte davalı şirkete ödenen bedelin istirdadını, kötü niyet tazminatının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir....

                Asliye Ticaret Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 23.09.2019 tarih ve 2019/70-2019/698 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, davalının davacılar aleyhine iki ayrı takiple aynı taşınmaz ve kredi sözleşmesine dayalı ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yaptığını, davacıların dava dışı ...'...

                  ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 11/03/2020 NUMARASI : 2018/616 ESAS 2020/186 KARAR DAVA KONUSU : Menfi Tespit KARAR : Taraflar arasındaki genel kredi sözleşmesine istinaden başlatılan icra takibinden dolayı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı borçlu olmadığının tespitine yönelik olarak verilen hükme karşı davalı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ: İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından kredi sözleşmesine dayalı olarak genel haciz yolu ile başlatılan ilamsız icra takibinde borçlular, istenen % 130 oranındaki faizin usulsüz olduğunu ve takip sonrasında yapılan ödemeler ile borcun itfa edildiğini ileri sürerek icranın geri bırakılmasını talep etmiş, mahkeme, alınan bilirkişi raporu doğrultusunda borcun itfa edilmediğinden bahisle şikayetin reddine karar vermiştirHükme esas alınan bilirkişi raporunda; icra takibinde talep edilen alacağın, itiraz edilmeden kesinleşmesine rağmen icra takip tarihi itibariyle alacak tutarının tespiti için yeniden hesaplama...

                    UYAP Entegrasyonu