Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sayılı dosyasından icra takibine girişilmiş olup, davalı borçlu tarafından takibe dayanak bonodaki imzanın kendisine ait olmadığından bahisle itiraz edildiği, Karşıyaka 2.İcra Hukuk Mahkemesinin 2011/297 (2009/581 Eski) Esas sayılı dosyasından , alınan bilirkişi raporu üzerine bonodaki imzanın davacının eli ürünü olmadığı tespit edildiğinden davanın kabulüne karar verildiğini,oysa dava konusu icra takibinin bonoya dayalı Karşıyaka 3.İcra Müdürlüğünün 2009/6927 esas sayılı kambiyo takibi değil,genel kredi sözleşmesine dayalı Karşıyaka 2.İcra Müdürlüğünün 2011/8323 Esas sayılı ilamsız takip dosyası olduğunu,senetteki sahtelik iddiasının genel kredi sözleşmesine dayalı takibi etkilemeyeceğini, -Karşıyaka 3. Asliye Ceza Mahkemesi 29/04/2011 tarihli bilirkişi raporunda; bono altındaki ... adına atılan imzanın davalıya ait olmadığı belirtilmekle birlikte, banka ile imzalanan genel kredi sözleşmesindeki davalı adına atılmış imzanın ...'...

    Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, davacı tarafça, davalı banka tarafından genel kredi sözleşmesine binaen davadışı ...' ye kullandırılan kredilere kefilliğinden dolayı 287.959,20 TL talep edildiği beyan edilerek, bu miktardan borçlu olmadığının tespiti ile ne kadar borçlu olduğunun tespitinin talep edildiği, alınan bilirkişi raporu gözönüne alınarak davanın kabulünün gerektiği gerekçesiyle, davanın kabulü ile, davacının davalı bankaya K90000372 nolu kredinin 24.3.2013 tarihli anapara bakiyesi olan 9.813,12 TL tutarında borçlu olduğunun tespiti ile, kalan miktar açısından borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, TTK' nın 4. maddesi uyarınca bankacılık işlemlerinden kaynaklanan uyuşmazlıkların mutlak ticari davalardan olması nedeniyle ticaret mahkemesinin görev alanına girdiği gözetilerek MBS "ticaret mahkemesi sıfatıyla" yargılama yapılıp hüküm kurulmamış olması doğru görülmemiştir...

      . - K A R A R - Davacı vekili, davalı bankanın müvekkili aleyhine tarımsal kredi sözleşmesine dayalı takip yaptığını, 5661 sayılı kanun gereğince kefalet konusu sözleşme tarihi itibariyle müvekkilinin kefaletinin kanunen sona erdiğini, davalının kanunun yürürlüğe girmesinden sonra müvekkili aleyhine takip başlatıp takibe devam ettiğini ileri sürerek, müvekkilinin takip nedeniyle borçlu olmadığının tespitini, kötüniyet tazminatının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir....

        - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin dava dışı borçlu ...’ın davalı banka ile imzaladığı krediye kefil olduğunu, bu sözleşmeden kaynaklanan bakiye borcun müvekkilince ödenerek borcun kapatıldığını, müvekkili ile hiçbir ilgisi olmadığı halde çek yaprağı başına ödemekle yükümlü olduğu miktar için aleyhine icra takibine girişilmesinin doğru olmadığını ileri sürerek müvekkilinin icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ile %40 kötüniyet tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı banka vekili, davacının asıl borçlu ...’ın Genel Kredi Sözleşmesine istinaden kullandığı tüm kredilere kefil olduğunu belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur....

          Şubesine ait 0332573 seri numaralı, 05/10/2021 keşide tarihli, 1.475.019,00 TL bedelli çekin müvekkillerinin rızası dışında elinden alınması nedeniyle, çekin müvekkilinin rızası dışında elinden çıktığının ve müvekkillerinin davalılara borçlu olmadığının tespiti ile davaya konu vakıaların ve hukuki sebeplerin aynı olduğu Ankara .... Ticaret Mahkemesi'nin 2021/636 Esas sayılı dosyasıyla birleştirilmesini talep etmiştir. 2.Dava dilekçesi davalılara tebliğe çıkmamıştır. 3.Ankara ... Ticaret Mahkemesi’nin 2021/636 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; Davacının, dosyamız davacıları ile aynı olduğu, aynı vakıalara dayalı olarak ... Şubesine ait 0332573 seri numaralı 05/10/2021 keşide tarihli 1.475.019,00 TL bedelli çekin müvekkillerinin rızası dışında elinden alınması nedeniyle çekin müvekkilinin rızası dışında elinden çıktığının ve davalılara boçlu olmadığının tespitinin istendiği anlaşılmıştır. 4.Delillerin değerlendirilmesi ve hükme esas gerekçe : Mahkememiz dosyası ile Ankara ......

            DAVA 1.Asıl Davada Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı banka ile davalı ... arasında imzalanan kredi sözleşmesine, davalı ...’in kefil olduğunu, bu sözleşmeye dayalı davalılara yönelik başlatılan ilamsız takibin ödeme ile infazen kapatıldığını ancak bu takipte talep edilmeyen temerrüt faizine ilişkin bakiye alacak nedeniyle 2008/62 E. sayılı takibin başlatıldığını; ayrıca davalı ile davacı banka arasında imzalanan kredi kartı üyelik sözleşmesine dayalı borç nedeniyle 2008/229 E. sayılı takibin başlatıldığını ve her iki takibe de davalılar tarafından haksız olarak itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptali ile icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. 2.Birleşen 2009/203 E....

              . - K A R A R - Davacı vekili, davalı bankanın kredi sözleşmesine dayalı olarak müvekkili aleyhine takibe geçtiğini, takibin haksız olduğunu, zira sözleşmede müvekkilinin imzasının bulunmadığını, müvekkili adına atılan imzanın dava dışı ... ... tarafından genel vekaletnameye dayanılarak atıldığını, bu vekaletname ile müvekkilini borçlandırıcı işlem yapılmasının mümkün bulunmadığını, kredi sözleşmesinde borçlu görülen dava dışı ... Gıda Ltd. Şti. ortaklığından müvekkilinin 26.12.1996 tarihinde ayrıldığını ve durumun ilan edildiğini, dava dışı borçlu şirketinde iflas ettiğini öne sürerek müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                İSTİNAF SEBEPLERİ: Aleyhine ihtiyati haciz istenen karşı taraf vekili, ihtiyati hacze konu Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesine ilişkin olarak gerek ... ...ASHM'nde derdest olan menfi tespit davası gerekse de Konya ...ATM ... esas sayılı dosyası ile devam eden itirazın iptali davası değerlendirildiğinde talep konusunun kesin bir alacaktan ziyade yargılamaya muhtaç bir alacak olduğunu, bu nedenle ihtiyati hacze itirazlarının reddine dair kararın kaldırılmasını talep ettiklerini, genel kredi ve teminat sözleşmesine dayalı ihtiyati haciz taleplerinde alacaklının doğrudan müteselsil kefili takip edebilmesi için TK m.586 gereği kefil, müteselsil kefil sıfatıyla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girmeyi kabul etmişse alacaklının, borçluyu takip edemeden veya taşınmaz rehnini paraya çevirmeden kefili takip edebileceğini, ancak bunun için borçlunun ifada gecikmesi ve ihtarın sonuçsuz kalması veya açıkça ödeme güçsüzlüğü içerisinde bulunmasının gerektiğini, TBK'nın 586...

                  DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacının kredi sözleşmesi nedeniyle davalılardan alacaklı olup olmadığı, davacının alacaklı olması halinde miktarı hususlarındadır. Dava konusu uyuşmazlık konularının tespiti için dosyanın bankacı bilirkişiye tevdi ile rapor düzenlenmesinin istenilmesine karar verilmiş, alınan bilirkişi raporunda özetle; Davacı ile davalı asıl boçlu .... Yönetimi ve Dan. Hizm. A. Ş. arasında 04.05.2016 tarihinde 100.000,00-TL Genel kredi sözleşmesi imzalandığı diğer davalı ...’ın müteselsil kefil olduğu, davacı tarafından davalı ... Yönetimi ve Dan. A.Ş.'ne .... nolu ticari kredi kartının davalıya davacı bankaca tahsis edildiği, davalı asıl borçlu ... Yönetimi ve Dan. A. Ş.'nin almış olduğu kredi kartının dosyaya sunulan belgelerden anlaşılacağı üzere harcamalarının ödemelerini zamanında ödemediği, davalı asıl borçlu ... Tic....

                    - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili aleyhine davalı banka tarafından kredi sözleşmesine dayalı alacağın tahsili için icra takibine girişildiğini, dava dışı ... tarafından müvekkili adına noterde sahte vekaletname düzenlendiğini, bu sahte vekaletname ile müvekkiline vekaleten davalı bankadan kredi kullanıldığını, ilgililer hakkında cezai soruşturmanın devam ettiğini ileri sürerek icra takibinden dolayı borçlu olunmadığının tespitine, icra dosyasından müvekkilin maaşından yapılan kesintilerin yasal faizi ile birlikte istirdatına ve kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının kredi başvuru formunu kendi el yazısı ile imzalayarak kredi talebinde bulunduğunu, ancak kredi sözleşmesine ve tediye fişine noterde düzenlenmiş vekaletnameye istinaden vekil dava dışı ...'ün imzası alınarak kredinin kullandırıldığını, müvekkili bankaya husumet düşmediğini belirterek davanın reddine ve kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir....

                      UYAP Entegrasyonu