Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ne başkaca kullandırılan kredilerden sorumluluğunun bulunmadığını, ileri sürerek davacının bonoya dayalı takipte talep edilen 975.000.-TL bono miktarınca borçlu olmadığının tespitini ve kötü niyet tazminatın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının 750.000.-TL genel kredi sözleşmesi 750.000.-TL kredi çerçeve sözleşmesi kapsamında 1.500.000,00 TL limitle müşterek borçlu ve müteselsil kefil olduğunu, icra takibine konu edilen senedin kredi borcuna mahsuben davalı bankaya temlik cirosu ile teslim edildiğini, iddiaya konu 710.000.-TL'lik ödemenin genel kredi sözleşmesi ve kredi çerçeve sözleşmesinden kaynaklandığını, bonoya veya takip dosyasına yapılmış bir ödeme bulunmadığını savunarak davanın reddini ve davacı aleyhine tazminata hükmolunmasını istemiştir....

    CEVAP : Davalı vekili, müvekkili bankanın ... şubesi ile dava dışı diğer boçlu ... arasında imzalanan genel kredi sözleşmesine istinaden dava dışı boçluya kredi kullandırıldığını, kullandırılan kredinin teminatı olarak malik ... adına kayıtlı ... ili, ... ilçesi, ... Mah. ... ada, ... parselde kain ...kat ... nolu bağımsız bölümde kayıtlı mesken vasıflı taşınmaz üzerine ... Müdürlüğünün 09/08/2016 tarih, 14467 yevmiye nolu 1.derece 450.000,00.-TL bedelli ipotek tesis edildiğini, davacı şirketin ... A.Ş. ... Şubesindeki hesabında bulunan 50.300,00 TL için rehin senedi verdiğini, işbu borcun ödenmemesi üzerine ve müvekkili bankanın kredi alacağının tahsili amacıyla, Üsküdar 6. Noterliğinin 02/08/2017 tarih 57370 yevmiye sayılı ve 57364 yevmiye sayılı hesap kat ihtarnamelerinin keşide edildiğini, İzmir 7. İcra Müdürlüğünün 2017/11403 E. sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

      ile borçlu olmadığının tespiti ile tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        a ait olmadığını, bu imzalar sahte nitelikte olduğunu, mahkemenizce yapılacak imza incelemesi neticesinde genel kredi sözleşmesi ve ekinde yer alan imzaların davalıya ait olmadığının ortaya çıkacağını, davalı, dava konusu yapılan genel kredi sözleşmesine imza koymamışsa da aksi durumda bile dava konusu genel kredi sözleşmesinden kaynaklı borçtan sorumlu tutulamayacağını, davalı, davacı bankaya karşı genel kredi sözleşmesinden ya da bankacılık işlemlerinden kaynaklı herhangi bir borcu bulunmadığını, dava dışı asıl borçlunun imzaladığı kredi sözleşmesinden de davalı sorumlu olmadığını, davalı, dava dışı ......

          Davalı vekili, dava dışı şirketin davalı bankadan genel kredi sözleşmesine dayalı olarak kredi kullandığını, davacının anılan bu sözleşmeyi müteselsil kefil olarak imzaladığını, bonoların vadesinde ödenmediğini, icra takibi başlatılan her iki bononun borçlularının farklı olduğunu, tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla takipte bulunduklarını savunarak, davanın reddini istemiştir....

            - K A R A R - Davacılar vekili, müvekkillerinin imzaladıkları genel kredi sözleşmesi ile kredi kullandıklarını, davalı bankanın kombiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla müvekkilleri aleyhine icra takibi yaptığını, takibe konu senedin teminat olarak davalı bankaya verildiğini ancak senedin kötüniyetli olarak doldurularak takibe konulduğunu, bu senedin genel kredi sözleşmesine verilen teminat niteliği taşıyan senetten ayrı bir borç olarak gösterildiğini, davalı bankanın genel kredi sözleşmesine istinaden hesabı kat ederek ihtar gönderip 180.652,06 TL nakdi kredi,7.830 TL çek karnesi yükümlülügünü ödemek için 3 gün süre verdiğini, bankanın gönderdiği kat ihtarı ile muhatapları aynı olan icra takibine konulan senet arasında meblağ, zamanlama ve borcun kaynağı yönünden ortaya çıkan çelişkilerin bankanın haksızlığını ortaya koyacağını, bu iki işlemin aynı günde yapılmış olmasında bir art niyetin olduğunu, davalı bankanın yaptığı bu işlemlerin hak ve nesafete aykırılıkla salt müvekkiline...

              Şti. ile davalı banka arasında imzalanan ve diğer müvekkillerinin kefil olarak imzalarınn bulunduğu 12.02.2008 ve 16.12.2009 tarihli iki adet genel kredi sözleşmesine istinaden kullandırılan kredinin teminatı olarak müvekkillerinin imzası bulunan bononun teminat amaçlı olarak davalı bankaya verildiğini, davalı bankaca kredi alacağının tahsili için kat ihtarnamesi keşide edilerek müvekkilleri aleyhine bonoya dayalı olarak takip yapıldığını, aynı zamanda tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla ilamsız icra takibi de yapıldığını, her iki takip dosyasında borcun kaynağının davalı banka ile imzalanan iki adet genel kredi sözleşmesi olduğunu ileri sürerek müvekkilleri hakkında bonoya dayalı olarak başlatılan takipte 09.03.2011 takip tarihi itibariyle müvekkillerinin fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak 90.000,00 TL. borçlu olmadığının tespitine, %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                - K A R A R - Davacı vekili, davalı bankanın müvekkili aleyhine genel kredi sözleşmesine dayalı olarak ipoteğin para çevrilmesi ve genel haciz yolu ile iki ayrı takip başlattığını, takiplerin itiraz edilmeksizin kesinleştiğini, müvekkilinin davalı bankaya olan toplam borcunun 8.055,31 TL olduğunu, buna rağmen davalı yanca icra takiplerinde toplam 67.925,91 TL'nin talep edildiğini ileri sürerek müvekkilinin 8.055,31 TL lık kısım üzerinden talep edilen miktardan dolayı borçlu olmadığının tespitine ve %40'tan aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının genel kredi sözleşmesinden kaynaklı borcunu ödememesi üzerine aleyhine icra takiplerine girişildiğini, takiplerin usulüne uygun olduğunu belirterek davanın reddine ve %40 kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir....

                  DELİLLER; Genel kredi sözleşmesi, ihtarname, icra dosyası, bilirkişi raporları, taraf açıklamaları ve tüm dosya kapsamı. GEREKÇE : Dava, genel kredi sözleşmesine dayalı alacak istemi ile başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı banka ile davalı asıl borçlu ... Tic AŞ arasında genel kredi sözleşmesi imzalanmıştır. Diğer davalılar iş bu sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzalamıştır. Ticaret sicil kayıtlarına göre davalı kefiller ... ve ... sözleşme tarihinde asıl borçlu şirket ortağı olup, kefaletin diğer şartları da sağlandığından yapılan kefalet TBK md 584 uyarınca geçerlidir. Taleple bağlı kalınarak ödenmemiş alacak miktarının belirlenmesi için mahkememizce konusunda uzman bilirkişiden uzmanlık raporu alınmıştır....

                    Dava, davacının genel kredi sözleşmesine kefil olarak imza attığı, ancak kefalete ilişkin sözleşmenin şekil şartlarının bulunmadığı iddiasına dayalı menfi tespit ve icra dosyasına yapılan ödemenin iadesine ilişkin istirdat davası niteliğindedir. Uyuşmazlık, davanın hak düşürücü süre içinde açılıp açılmadığı, genel kredi sözleşmesine kefil olarak imza atan davacının kefalet sözleşmesinin şekil şartlarının bulunup bulunmadığı, buna göre ödenen bedelin iadesinin gerekip gerekmediği noktalarındadır. Somut olayda davacı, icra takibine dayanak genel kredi sözleşmesindeki kefaletin şekil şartlarına aykırılık nedeni ile geçerli olmadığından, davalı tarafından bu kredi sözleşmesine dayalı başlatılan Antalya ... İcra Müdürlüğü'nün ... esas sayılı takip nedeni ile borçlu olmadığı halde icra tehdidi altında ödemek zorunda kaldığı paranın iadesini talep etmektedir....

                      UYAP Entegrasyonu