Bankası tarafından asıl borçlu ve kefiller aleyhine 02/07/2014 tarihli, davacının 14/12/2015 tarihinde 500.000,00 TL kefalet miktarına kadar müteselsil kefil olduğu genel kredi sözleşmesine dayalı olarak takip başlatılmıştır. Yenilenen ... 11. İcra Müdürlüğü'nün ... E sayılı dosyası ile ise, kredi limitini 2.000.000,00 TL'ye çıkaran 11.10.2016 tarihli ... Bankası ve ...Ltd. Şti. tarafları arasında imzalanmış Genel Nakdi ve Gayri Nakdi Kredi Sözleşmesine dayanılmış olup davacı ...'ın herhangi bir miktar yönünden tarih atarak müteselsil kefil olduğunu kendi el yazısı ile yazdığı bir beyanı bulunmamakla birlikte davacı ... da borçlu olarak gösterilmiştir. Dava konusu 11.10.2016 tarihli genel kredi sözleşmesinde yer alan kefalet sözleşmesinin TBK m. 583 çerçevesinde kesin hükümsüz olduğu bu nedenle davacının müşterek ve müteselsil kefil sıfatıyla sorumluluğuna gidilemeyeceği anlaşılmış, davacı ...'ın ... 11. İcra Müdürlüğünün ......
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; davalı tarafından ... takibine dayanak yapılan kredi borç senetlerindeki imzaların davacının elinden çıkmadığının saptandığı, dolayısıyla davacının takibe dayanak yapılan 1942 ve 2065 numaralı borç senetlerinden dolayı sorumlu tutulamayacağı gerekçesiyle, davacının adı geçen borç senetlerinden dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine ve asıl alacak miktarının % 40'ı oranında kötüniyet tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. ...-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir. ...-Dava, ... ve İflâs Kanunu'nun 72. maddesine dayalı olarak davacının borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir....
nün ... esas sayılı dosyası ile takibe konu edilen 100.000,00 TL tutarında kambiyo senedinden dolayı müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile icra dosyasında yer alan miktarın teminat karşılığında tedbiren durdurulmasını talep ve dava etmiştir. CEVAP: Dava dilekçesi davalıya tebliğ edilmemiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, GEREKÇE VE KABUL: Dava, banka kredi sözleşmesine dayalı menfi tespit istemine ilişkindir. Hâkimler ve Savcılar Kurulu'nun 25.11.2021 tarih, 1232 sayılı kararı ile 13.01.2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinde yer alan "Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine" ilişkin düzenlemelerde, on dört veya daha fazla asliye ticaret mahkemesi bulunan yerlerde 6, 7 ve 8 numaralı, asliye ticaret mahkemeleri görevli kılınmıştır....
. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalı banka ile dava dışı şirket arasında yapılan Genel Kredi Sözleşmesini kefil olarak imzalamadığı halde davalının kredi sözleşmesine dayalı olarak icra takibi yaptığını ileri sürerek.... İcra Müdürlüğü'nün 2009/5132 sayılı dosyasında yapılan icra takibinden dolayı müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine, %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, sözleşmedeki kefil imzasının davacıya ait olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, genel kredi sözleşmesine dayalı icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Somut uyuşmazlıkta, davalı tarafından davacı hakkında Çarşamba İcra Müdürlüğü'nün 2019/2433 Esas sayılı takip dosyasında genel kredi sözleşmesine dayalı takip başlatıldığı, davacı tarafından takip dayanağı genel kredi sözleşmesindeki kefaletinin geçerli olmaması nedeniyle davalıya borcunun olmadığı ileri sürülerek eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Yerel mahkemece davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı tarafından istinaf talebinde bulunulmuştur....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, genel kredi sözleşmesine dayalı icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Somut uyuşmazlıkta, davalı tarafından davacı hakkında Çarşamba İcra Müdürlüğü'nün 2019/2433 Esas sayılı takip dosyasında genel kredi sözleşmesine dayalı takip başlatıldığı, davacı tarafından takip dayanağı genel kredi sözleşmesindeki kefaletinin geçerli olmaması nedeniyle davalıya borcunun olmadığı ileri sürülerek eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Yerel mahkemece davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı tarafından istinaf talebinde bulunulmuştur....
Asıl davada davalı vekili, davacının asıl borçlu ile imzalanan genel kredi sözleşmesini müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, kredi bedeli geri ödenmediğinden hesap kat ihtarnamesi çekilerek icra takibine başlanıldığını, davacı hakkındaki takibin itiraz olmadan kesinleştiğini, borcu ödediğine dair iddiasını ispatlaması gerektiğini, davacı kefalet limitinin belirlenmediğini iddia etse de genel kredi sözleşmesindeki tüm borca kefil olduğunun belli olduğunu savunarak davanın reddini ve %10 icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir. Birleşen davada davacı vekili, davacı ile dava dışı Asilsan Güneş Ltd. Şti. ile genel kredi sözleşmesi imzaladıklarını, kredi kullandırıldığını, müşterek borçlu müteselsil kefillerin icra takibine haksız itiraz ettiklerini ileri sürerek itirazın iptalini, alacağın %40’ından aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir....
in kullandığı ancak ödemediği iddia olunan kredi borcunu ödeyip ödemediği, 01/03/2018 tarihli ve ... numaralı Genel Kredi Sözleşmesine konu borcun tamamen ödenip ödenmediği, davacı tarafından 01/03/2018 tarihli ve ... numaralı Genel Kredi Sözleşmesi sırasında imzalanan kefalet sözleşmesinin dava dışı ... ... ...'in 01/03/2018 tarihinden sonra kullandığı kredi ve kredi kartı ürünlerini de kapsayıp kapsamayacağı, davacının 01/03/2018 tarihli ve ... numaralı Genel Kredi Sözleşmesine konu borcun ödenmesi neticesinde İzmir İli, ... İlçesi,... Mahallesi, ... parsel, ... Cilt,... sahifede kayıtlı tarla nitelikli taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılması amacıyla davalı bankaya başvurup başvurmadığı, başvurmuş ise bankanın bu başvuruya ne şekilde cevap verdiği, 01/03/2018 tarihli ve ... numaralı Genel Kredi Sözleşmesine konu borcun tamamen ödenmesi durumunda dava dışı ... ... ......
Sayılı İcra Dosyası ve dayanak davalı ... ile dava dışı ... arasında imzalanan ... tarihli ve ... numaralı Genel Kredi Sözleşmesine kefaletlerinden kaynaklı davacıların davalıya Borçlu Olmadıklarının Tespiti ile Banka Alacakları İcra Dairesinin ......
-TL’den borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, kredi sözleşmesine dayalı olarak başlatılan takipten dolayı borçlu bulunulmadığının tespiti istemine ilişkindir. Kredi sözleşmeleri karşılıklı taahhütleri içerdiğinden kefil veya kefiller tek yanlı olarak bildirdikleri irade beyanı ile kefaletten vazgeçemez. Bu şekilde bir bildirim, sözleşmenin diğer tarafınca açıkça kabul edilmedikçe hukuki sonuç doğurmaz. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda da açıklandığı üzere, davacının kefaletten vazgeçtiğini bildirdiği 07.08.2006 tarihi itibariyle kredi borcunun devam ettiği ve bu tarihten sonra da (5) adet proje ile fon kredisi kullandırıldığı anlaşılmıştır. Yeniden fon kredisi kullandırılması, yeni bir kredi ilişkisi olmayıp, başlangıçta imzalanan sözleşmeye dayalı olarak devam eden bir süreçtir....