Davacının vergi kaydının sosyal güvenlik destek primi kesintisine ilişkin 1479 sayılı Kanunun Ek. 20.maddesinin yürürlüğe girdiği tarih olan 01.10.1999 tarihinden önce 31.12.1998 tarihinde sona erdiği, Esnaf ve Sanatkarlar Sicil Memurluğu kaydının 28.12.1999 tarihine kadar, Ticaret ve Sanayi odası kaydının ise 28.09.2007 tarihine kadar devam ettiği anlaşılmaktadır. 1479 sayılı Kanunun 24. maddesi gereğince zorunlu ... sigortalılık statüsünün oluşması için Esnaf Odası ve Esnaf ve Sanatkarlar Sicil Memurluğu kaydının bulunması yeterlidir. Mahkemece, 1479 sayılı Kanunun Ek. 20.maddesinin yürürlük tarihi olan 01.10.1999 tarihinden sonraki dönemde davacının kendi nam ve hesabına fiili çalışması olup olmadığının araştırılması gerekirken, soyut tanık beyanlarına ve sadece nüfusa kayıtlı olduğu yerde yaptırılan zabıta araştırmasına ve oda kaydı ile ilgili olarak yapılan araştırmaya dayanılarak davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....
Yapılan incelemede, her ne kadar vergi kaydının 1.1.1979-31.12.1998 tarihleri arasında geçerli olup 1998 yılında sona erdiği anlaşılmakta ise de, Bursa Esnaf Sicil Memurluğundaki kaydının ise 8.5.2006 tarihine kadar devam ettiği anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere, 1479 sayılı Kanunun 24. maddesi gereğince zorunlu ... sigortalılık statüsünün oluşması için meslek kuruluş kaydı ile Esnaf Sicil Memurluğu kaydı yeterlidir. Bu nedenle ticari faaliyetin devamı halinde yaşlılık aylığından Sosyal Güvenlik Destek primi kesintisinin işleminin yapılmasına ilişkin 1479 sayılı kanunun ek 20. maddesinin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren davacının fiilen ticari faaliyetini sürdürüp sürdürmediğinin araştırılıp sonuca göre karar vermek gerekirken, soyut tanık beyanlarına dayanılarak davanın kabulüne karar verilmesi isabetsiz olmuştur....
nin ticaret sicil kaydının terkin edilip edilmediği usûlünce araştırılarak belirlenmeli; bu belirleme yapıldıktan sonra terkin edildiğinin anlaşılması halinde, anılan HGK kararı çerçevesinde, tüzel kişiliği sona eren davalı şirketin ihyası için tasfiye memurluğu ile Ticaret Siciline husumet yöneltilerek ayrı bir dava açılması için davacı tarafa uygun bir süre verilmeli, dava açıldığı takdirde bu davanın sonucu beklenmeli, tüzel kişiliğin yeniden ihyası halinde, taraf teşkili sağlanarak, sonucuna göre karar verilmelidir. Belirtilen maddi ve hukuki olgular göz ardı edilerek noksan tahkikat ve inceleme ile hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O hâlde, temyiz eden taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde ............
Limited Şirketinin Ticaret ve Sanayi Odası kayıtlarındaki adresine tebligat gönderilmesine rağmen iş yerinin belirtilen adresten ayrıldığını bu nedenle tebliğ işlemleri tamamlanamadığını, tebligatların iade edildiğini, Diyarbakır Ticaret Sicil Müdürlüğünün ..... Ticaret Sicil Numarasında işlem gören Şirketin 07/07/2017 tarihinde tasfiye sürecine girdiğini ve tasfiye memuru olarak da davalının atandığı hususunda, Diyarbakır Ticaret Sicil Müdürlüğünün ..... İlan sıra numarasıyla ilan yapıldığını, her ne kadar davalı ......'in tasfiye memuru olarak atanmasına karar verilmiş ise de adı geçen ile birlikte Ticaret Sicil Memurluğu aleyhine dava açacakları yerde sehven Mehmet ŞİMŞEK ile Ticaret Sicil Memurluğu aleyhine Diyarbakır Ticaret Mahkemesinin ..... Esas sayılı (Eski Esası Diyarbakır 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin ........
Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B. Temyiz Sebepleri Davacı vekili başvuru dilekçesinde özetle; sicil ve oda kaydı olduğunu davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, 1479 sayılı Kanun kapsamında Bağ-Kur sigortalılığının tespiti istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk Davanın yasal dayanağı 1479 sayılı Kanun'un 24 ve 25 inci maddeleridir. 3....
Yapılan yargılama sonucunda, ticaret sicil memurluğunun TTK'nin geçici 7. maddesine aykırı olarak bir şirketi terkin ettirdiği tespit edilir ise bu durumda yasal hasım olmadığından, kendi hatalı eylemi ile şirket terkin edildiğinden oluşacak yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumludur. Fakat, şirketin TTK hükümleri uyarınca genel kurulunun tasfiye kararı alması, atanan tasfiye memurları tarafından yapılan işlemler sonucu tasfiye sonu bilançosu açıklanarak sicilden şirketin terkin edilmesine yönelik davalarda ise, husumet ticaret sicil memurluğu ile son tasfiye memurlarına yöneltilir. Bu tip davalarda ticaret sicil memurluğu yasal hasım olup, aleyhine yargılama giderine hükmedilemez. Her halükarda TTK'nın 547/2. maddesine göre şirketin ihyasına karar verilirse ek tasfiye memuru atanır.İhyası istenilen şirketle ilgili yapılan işlem dosyası ticaret sicilinden celp edilmiştir....
Türk Hukukunda Gemi sicilleri TTK nun 954 ila 985. maddelerinde düzenlenen TÜRK MİLLİ gemi sicili , TTK nun 986-992 maddelerinde düzenlenen yapı halindeki gemilere özgü sicil, 4490 sayılı kanun ile düzenlenen Türk uluslararası Gemi Sicili Ve TTK nun 941/3 maddesinde bahsedilen sicildir.655 sayılı KHK nun ''Bağlama Kütüğü Uygulama Yönetmeliği '' başlıklı 43. maddesinde ise ; Türk uluslararası Gemi Sicilinde tescilli olanlara ve Milli gemi siciline tescili zorunlu olanlara dışındaki ticari veya özel kulllanıma mahsus gemi, deniz ve içsu araçlarının malikleri veya işletenleri , söz konusu gemi, deniz ve içsu araçlarını bağlama kütüğüne kaydettirmek zorundadırlar. Bağlama kütüğüne kayda ilişkin usul ve esaslar ile yapılacak iş ve işlemlerin nasıl ve kimler tarafından yürütüleceği yönetmelikle belirlenir, hükmü yer almaktadır. Bağlama kütüğü uygulama yönetmeliğinin 14. maddesinde bağlama kütüğüne kayıtlı gemi ve su araçlarının mülkiyetinin devrine ilişkin özel şartlar düzenlenmiştir....
- K A R A R - Asıl davada davalı şirketin ticaret sicilindeki adresinin "Yeni Sanayi Sitesi 21.Blok No:2 Isparta" olduğu Isparta Ticaret Sicil Memurluğu' ndan gelen yazıdan anlaşılmaktadır. Buna rağmen hükmün Tebligat Kanunu 35. maddeye göre davalı şirketin farklı bir adresine tebliğe çıkarıldığı görülmüştür. Bu şekildeki tebliğ usulüne uygun olmadığından hükmün davalı şirketin yukarıda belirtilen sicil adresine usulen tebliği ile temyiz süresi beklendikten sonra yeniden gönderilmek üzere dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 16.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Şirketi arasında 21.01.2006 tarihinde yapılan dava konusu ...no'lu bağımsız bölümün üzerinde bulunduğu 20082 ada 1 parsel ile ilgili sözleşmenin yüklenici...Ticaret A.Ş. tarafından feshedildiğine ilişkin noterden çekilen ihtarname örneğinin ilgili yerden getirtilerek, 2-Ayrıca emsal dosyaların içinde mevcut olan...Ticaret Sicil Memurluğu tarafından 21 Ekim 2009 tarihli ve 7422 sayılı Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edilen davalı... Ticaret Limited Şirketi'nin adresinin...olduğu anlaşıldığından gerekçeli kararın davalı ...Ticaret Ltd. Şti'nin bu adresine usulüne uygun olarak tebliği ile temyiz süresinin beklendikten sonra Dairemize gönderilmesi için dosyanın MAHALLİNE İADESİNE, 28.04.2014 gününde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Karşılıksız yararlanma HÜKÜM : Beraat Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: 29.03.2012 tarihli Ticaret Sicil Memurluğu tarafından verilen cevapta tutanak tarihinde site yönetimde temsile yetkili kimsenin olmadığının bildirilmesi karşısında tebliğnamede bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre katılan vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye aykırı olarak ONANMASINA, 15.10.2015 gününde oy birliğiyle karar verildi....