Bölge adliye mahkemesince; davacının 14/03/2012 tarihli ihtarnamesi ile ilk defa parasını istediği ve ardından takip yaptığı, davalının 09/09/2012 tarihinde mahsup yapmak suretiyle bakiyeyi gönderdiği, davacının bilirkişi raporu ile tespit edilen 66.368 TL den fazla alacağı bulunmadığı, davanın nispi harca tabi olduğundan nispi vekalet ücreti verilmesinin ve davacının bile bile zarar verme kastı olmadığından kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmesinin uygun olduğu gerekçesiyle, tarafların istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiş; karar, taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere özellikle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre; davalının tüm, davacının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava, taraflar arasında imzalanan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin feshi nedeniyle yapılan ödemenin iadesi istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Alacak istemine ilişkin davada Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin iptali ve ödenen bedeli iadesi istemine ilişkindir. Tüketici Mahkemesince, davalı şirket hakkında iflas kararı verilerek ikinci alacaklılar toplantısının yapıldığı, davanın kayıt kabul davası niteliğinde olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Ticaret Mahkemesi ise, davanın kayıt kabul ve iflas davası niteliğinde olmadığından bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. İİK.’nun 194. maddesinde, iflas açılması ile kural olarak müflisin taraf olduğu hukuk davalarının duracağı ve ancak ikinci alacaklılar toplantısından on gün sonra devam olunabileceği hususu düzenlenmiştir....
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, satış sözleşmesinin feshi ile davalı şirkete ödenen 51.000,00-TL'nin tahsiline ilişkin talebin reddine, konut finansmanı kredi sözleşmesinin feshi, dava tarihine kadar ödenen kredi taksit bedelinin tahsili ve ipotek şerhinin kaldırılmasına ilişkin talebin reddine, 19.170,00-TL kira kaybı alacağının dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı ... Ticaret Limited Şirketi'nden alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının sair temyiz itirazlarının reddine, 2-Davacının davalı şirket tarafından inşa edilen ... ......
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 10/02/2021 NUMARASI : 2019/304 E - 2021/120 K DAVA KONUSU : Alacak KARAR : Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasındaki 26.11.2018 tarihli İş Modem Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesinin önce davacı tarafından tek taraflı imza edildiği daha sonra davalı firma yetkililerince imza ve onay işlemleri yapılarak kargo ile davacıya gönderildiği, kargonun davacı firma yetkilisi tarafından 12.12.2018’de teslim alındığı, 14.12.2018’de yasal süre içinde sözleşmeden tazminatsız cayma hakkının kullanılacağının davalıya bildirildiği ve buna rağmen kaparo olarak verilen 50.000,00 TL’nin iade edilmediği, Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi’nin noter huzurunda iki tarafça imzalanmak sureti ile geçerlilik kazanan bir sözleşme olduğu, söz...
Somut olayda, davalı tarafından davacıya gönderilen ihtarnamede taraflar arasında 13.03.2015 tarihli "gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi“ başlıklı metnin imzalandığı kabul edilmiştir. Davada sözleşmenin 5. maddesi gereğince davacının muvafakatname ve vekaletname imzalamaması sebebiyle sözleşmeyi feshettiğini bildirerek o tarihe kadar davacının ödemiş olduğu bedeli iade etmiştir. Davalının sözleşmenin 5. maddesi gereğince muvafakatname ve vekaletnameyi hangi konuda düzenleneceği ve hangi tarihe kadar düzenlenmesi gerektiği konusunda önceden bir bildirimde bulunmadığı, bu durumda davacının temerrüte düşmediği anlaşıldığından, davalının satıcı/sağlayıcının gayrimenkul satış vaadi sözleşmesini feshetmesi haklı nedenlere dayanmadığı için haksızdır. Geçersiz satış sözleşmesi gereğince; diğerinin mal varlığına kayan değerlerin iadesi "denkleştirici adalet ” düşüncesine dayanmaktadır....
- K A R A R - Davacı vekili, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi uyarınca müvekkilinin alacaklı olduğunu, ayrıca taraflar arasında yapılan protokol gereği müflis şirketin borcunun bulunduğunu,her iki alacak kalemi toplamı olan 899.083.00 TL’nin iflas idaresi tarafından masaya kayıt talebinin reddine karar verildiğini belirterek, söz konusu alacağın masaya kayıt ve kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ..., gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile protokolün aynı tarihte yapıldığını, taraflar arasında tek hukuki ilişki bulunduğunu,müflis sorgu zaptı ve müflis şirketin defterlerinden bu durumun anlaşıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur....
açılmasının mesnetsiz olduğunu, dava konusu taşınmaz üzerine müvekkili şirket lehine, diğer davalı Garanti Koza ile müvekkili şirket arasında imzalanmış finansal kiralama sözleşmelerinin teminatını teşkil etmek üzere ve tapu kaydına güvenilerek ipotek tesis edildiğini, ipotek tesis edilen taşınmazın tapu kayıtlarında Davacı ile Davalı Garanti Koza arasındaki ilişkiye dair herhangi bir şerh/beyan/kayıt bulunmadığından, Müvekkil Şirket’in bu durumu bilmesi ve/veya bilebilecek durumda olmasının mümkün olmadığını, dava konusu taşınmaz üzerine müvekkili şirket lehine, diğer davalı Garanti Koza ile müvekkili şirket arasında imzalanmış finansal kiralama sözleşmelerinin teminatını teşkil etmek üzere ve tapu kaydına güvenilerek ipotek tesis edildiğini, resmi şekil şartına aykırı şekilde adi yazılı yapılan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin geçersiz olduğunu, resmi şekil şartına aykırı şekilde adi yazılı yapılan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin geçersiz olduğunu, davacının ipoteğe yönelik...
Noterliğinin 17 Kasım 2016 tarih ve 10241 yevmiye nolu konut satış vaadi sözleşmesini imzalayarak 93.000- TL (doksanüçbin) peşinat APG İnşaat A.Ş.'...
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, devre mülk satış sözleşmesinin cayma sebebiyle feshi, ödenen bedelin iadesi ve gayrimenkulün davalı adına tescili istemlerine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı HMK, 6098 sayılı TBK, 6502 sayılı TKHK 3. Değerlendirme Dava, devre mülk satış sözleşmesinin cayma sebebiyle feshi, ödenen bedelin iadesi ve gayrimenkulün davalı adına tescili taleplerine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır. İlk Derece Mahkemesince, davanın kısmen kabulüne dair verilen hükme karşı, davalı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur....
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Taraflar arasındaki uyuşmazlık, yerel mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunup bulunmadığı, kararın eksik incelemeye ve/veya yanılgılı değerlendirmeye dayalı olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır. DELİLLER : Tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, Sözleşmenin iptali, borçlu olunmadığının tespiti ve düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı yapılan ödemelerin iadesi istemine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır. Davacı vekili, müvekkilinin İstanbul 10....