Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hükmü taraflar temyiz etmiştir. 1-Davada 07.11.1988 tarihli taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayanılmıştır. Satış vaadi sözleşmesinin borçlusu olan davalı Ummuhan diğer davalı ...’in annesidir. Dosyadaki bilgilerden satış vaadi sözleşmesinin düzenlenmesinden sonra kamulaştırmadan önce 1130 sayılı parsel olan taşınmazın 2956, 2957 ve 2958 sayılı parsellere ifraz edildiği, bunlardan 2956 ve 2958 sayılı parsellerin tapuda maliki olan davalı Ummuhan tarafından diğer davalı oğluna devredildiği görülmektedir. Türk Medeni Kanununun 3. maddesine göre vakıa ve karinelerden iyiniyet iddiasında bulunamayacak durumda olan bir kimsenin kötü niyetinin diğer tarafa ispat ettirilmesi gerekmez. Dolayısıyla satış vaadi sözleşmesinin vaat borçlusu olan davalı Ummuhan’ın oğlu kayıt maliki Halil’in kural olarak kötü niyetli malik olduğunun kabulü gerekir....

    Bu ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında; Davacı, 204 ve 208 parsel sayılı taşınmazlardaki davalı payını 20.1.1987 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile satın aldığını ileri sürerek tapu iptali ve tescil isteğinde bulunmuştur. Davalı davanın zamanaşımı sûresinde açılmadığını, taşınmazın kendi zilyetliğinde olduğunu savunmuş, mahkemece, elbirliği mülkiyetine konu taşınmazda pay satışına ilişkin satış vaadi sözleşmelerinin geçersiz olduğu, 20 yıllık kazandırıcı zamanaşımı süresinin de dolmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

      ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/1058 Esas KARAR NO : 2022/1114 DAVA : Tapu İptali Ve Tescil (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 13/01/2022 KARAR TARİHİ : 25/11/2022 KARAR YAZIM TARİHİ : 25/11/2022 Mahkememizde görülmekte olan Tapu İptali Ve Tescil (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; öncelikle davanın ... ltd şti'ye ihbarını talep ettiklerini, ...... ile ihbar olunan arasında akdedilen 24/12/2014 tarihli gayrimenkul satış sözleşmesi kapsamında .... ili, .... ilçesi, .... Mah. .... Ada, .... Parsel ... Blok, .......

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalılar aleyhine 6.6.2005 gününde verilen dilekçe ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali tescil istenmesi üzerine bozmaya uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabul, kısmen reddine dair verilen 21.5.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan Tapu Sicil Müdürlüğü vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı olarak açılmış, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davalılardan ... ve ... davanın kabulünü istemişler, davalı Tapu Sicil Müdürlüğü vekili davanın reddini talep etmiştir....

          HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/268 KARAR NO : 2021/316 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 20/06/2017 NUMARASI : 2016/420 ESAS-2017/2026 KARAR DAVA KONUSU : Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan Tapu İptali ve Tescil, Olmadığı Taktirde Ödenen Bedellerin Tahsili, Dava Konusu Bonoların İptali ve Senetler Nedeniyle Borçlu Olmadığının Tespiti KARAR : 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353. maddesi uyarınca dava dosyası incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İ D D İ A: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davalıyla yapılan satış vaadi sözleşmeleri ile Esenyurt Kıraç köyünde bulunan 322 Ada 4 Parselken sonradan 8 parsel numarası alan taşınmazda A-1 blok 11. Kat 130 nolu bağımsız bölüm ile 13....

          Dava dilekçesinin içeriği davacı vekili tarafından verilen 14.02.2007 tarihli açıklayıcı beyanlarını içeren dilekçesi ve tüm dosya içeriğinden anlaşıldığı gibi davacı taraf, hem davalı ile aralarında yaptıkları 05.12.1994 tarihli gayrimenkul satış sözleşmesi nedeniyle davalıya murislerinden intikal eden taşınmazların davacılar adına tapuda intikal ettirilmemesinden doğan paylar yönünden oluşan alacak, hem de bu gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden sonra davacılar tarafından diğer hissedarlardan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesiyle alınan payların inanç sözleşmesi iddiasına dayalı olarak ve ayrıca vekaletname ile davalı adına tescil ettirmelerinden dolayı da alacak isteminde bulunmuştur. Mahkemenin, sadece taraflar arasındaki gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı olarak talepte bulunulduğu değerlendirilerek hüküm tesisi yerinde değildir....

            AŞ’nin her türlü işlemden ve ön satış sözleşmelerinden haberdar olup, kabulü dışında işlem yürütülmesinin mümkün olmadığını, davalıların, ön satış sözleşmesi ve bu doğrultuda nihai satış bedelinin tamamını aldıkları halde 7 ay sonraki güncel fiyat üzerinde müvekkilini satış yapmaya zorladıklarını, Davalı ... AŞ’ye 31/12/2015 tarihinde (Ön satış Formunda kararlaştırılan) nihai satış bedeli olan 2.890.000,00 TL'nin ödendiğini, müvekkilinin, gayrimenkul bedeli için ... Kurtköy Şubesinde kredi kullandığını ve ...'ın 2.890.000,00 TL'yi 31/12/2015 tarihinde sözleşme no: ......

              Davalı borçlu T6 vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın gayrimenkul satış vaadi sözleşmesiyle diğer davalı şirketten satın alındığını ve aynı taşınmazın 21.11.2011 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesiyle dava dışı Eray Kömürcü'ye satıldığını savunarak davanın reddini istemiştir. Davalı Sinpaş vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazı gayrimenkul satış vaadi sözleşmesiyle satın alan borçlunun, müvekkili şirkete ve kredi veren dava dışı bankaya borçlu olduğunu, sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getirmeyen borçlu adına mülkiyet devrinin mümkün olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasında görülen tazminat, sözleşmenin feshi ve men'i müdahale davaları sonucunda verilen hükmün onanmasına ilişkin Dairemizin 06.05.2013 gün ve 1570 Esas, 2970 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü: - KARAR - Davacı vekili, davalılardan...., ... ve ...'in kooperatifin eski yönetim kurulu üyeleri, diğer davalı ...'in ise kooperatif ile gayrimenkul satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalayan arsa sahibi olduğunu, sözleşmenin genel kurulun yapılacağı tarih belirlendikten kısa süre önce düzenlendiğini, ...'in ...'in kız kardeşinin kocası olduğunu, ...'...

                İcra Müdürlüğü'nün 2008/3678 sayılı icra dosyasında davalı yüklenici ile yaptığı temlik sözleşmesi (satış vaadi) gereğince ödenen bedelin iadesi için ilamsız icra takibi yapılıp kesinleşmiştir. Davacı ile davalı yüklenici şirket arasındaki gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi tarihi itibariyle yürürlükte olan 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 106. maddesinde, karşılıklı yükümlülükleri içeren sözleşmelerde borcun yerine getirilmemesi veya gecikme halinde, alacaklının hakkını nasıl kullanacağı düzenlenmiştir. Özellikle BK'nın 106/II. maddesinde borcun yerine getirilmesinde direnilmesi halinde alacaklıya, üç seçimlik hak verilmiştir: bunlar 1-Her zaman gecikmiş işi yerine getirme (ifayı) ve gecikme tazminatı isteme; 2- Sözleşmenin yerine getirilmesinden vazgeçilerek olumlu (müsbet) zararını isteme; 3- Sözleşmeden dönme (fesih) ve olumsuz (menfi) zararı isteme olarak açıklanmıştır....

                  UYAP Entegrasyonu