"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ Uyuşmazlık; devre mülk satış vaadi sözleşmesinin feshi, ödenen bedelin iadesi ve imzalanan senetten dolayı borçlu olmadığının tespiti talebine ilişkindir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 13.Hukuk Dairesinindir. 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 sayılı Yasanın 2.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60.maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 04.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İncelemeye sunulan defter ve belgeler ile tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında kurulan sözleşme gereği, davalının davacıdan, sözleşmelerin tamamında ayrı ayrı taşınmazların satış bedelleri ile satış bedeli dışında ödenmesi gereken tapu harçları (%2) elektrik, su, doğalgaz, abonelik yatırım bedelleri ve emlak vergisi tutarlarının da istendiği ve davacı tarafından istenilen bedellerin davalıya ödendiği, davacının daha sonra sözleşme konusu projenin 6306 sayılı yasa kapsamında inşa edilmiş olmasından dolayı tapu harçlarından muaf olduğunu öğrendiği ve davalıya ödenen 31.910,00 TL tapu harcı masrafının iadesini talep ettiği, tarafların incelenen defter ve kayıtlarına göre, ödenen tapu bedelinin davalının kayıtlarında bulunduğu, davacının da ödeme dekontu ile ödemeyi ispat ettiği anlaşılmış olup mahkememizce ilgili tapu müdürlüğüne yazılan müzekkere cevabına göre de, dava konusu taşınmazın kentsel dönüşümden dolayı riskli yapı şerhli olduğu ve harçtan muaf olduğu ve herhangi bir harç...
ile ... 15.Noterliğinden 25.6.1998 tarih ve 10657 yevmiye numaralı düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi, arsa payı, vefa hakkı karşılığı inşaat sözleşmesi ile 6 parsel sayılı taşınmazın ve bu taşınmaz üzerinde inşaa edilecek 6 katlı işhanının 1/2 hissesinin müteahhit olan davalılara bırakılması konusunda yapılan anlaşma uyarınca, dava konusu dükkan 15.12.2000 tarihli harici sözleşme ile davacıya 44.000.000.000 TL karşılığı 65185 dolara satarak, 32600 dolar ödendiği hususları taraflar arasında ihtilaflı değildir. Davacı, bakiye satış bedelini ödeyemediği ve taşınmazında 3.6.2003 tarihinde 3.kişiye satılması nedeniyle ödediği satış bedelinin tahsili için eldeki davayı açmıştır....
Projesinde ... nolu ve ... nolu bağımsız bölümler için, İstanbul .... Noterliği'nin 08/11/2017 tarihli ve .... ve aynı tarihli .... yevmiye nolu konut satış vaadi sözleşmeleri yapıldığını, aynı projedeki değişik bağımsız bölümler için de davalı ... .Konut Şirketi ile müvekkilin yetkilisi olduğu ...'ün yetkilisi olduğu diğer şirketler arasında da sözleşmelerin yapıldığını, bu çerçevede toplam 5 adet bağımsız bölümün müvekkili şirkete ve ...'ün yetkilisi olduğunu, şirketlere devrinin yapılmasının kararlaştırıldığını, davalılardan ... şirketi davacı müvekkiline borçlu olduğunu, aynı zamanda diğer davalı ... Konut Şirketinin .... Projesindeki konutları pazarlamaya tek yetkili firma olduğunu, ... şirketi borcunu ... Firmasının söz konusu projesindeki dairelerle ödemeyi teklif ettiğini, ve bu çerçevede satış vaadi sözleşmeleri yapıldığını, sözleşmelerin amacını ... Gayrimenkul Danışmanlık A.Ş'nin, ...'...
Öncelikle, satış vaadinden doğan hakların aynı şekilde satış vaadi ile devredilmesinin mümkün olup olmadığının ve bunun hukuki durumunun ne olduğunun ortaya konulması gerekir. Satış vaadi sözleşmelerinin taraflarına kişisel hak verdiği tartışmasızdır. Bu niteliği gereği satış vaadinden doğan hakların da üçüncü kişilere devrinin mümkün olduğu kabul 2011/6889-20207 edilmelidir. Yargıtay da satış vaadinden doğan hakkın üçüncü kişiye temlikini geçerli saymaktadır. (Yargıtay 14. H.D. 30.3.2010 T. 2010/1003-3455 sayılı kararı) Gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden doğan şahsi hakkın BK. 'nun 162. Maddesi uyarınca, borçlunun rızası aranmaksızın üçüncü bir kişiye devri mümkün ve geçerli olduğundan, alacağı temellük eden kişi de bu hakkı satışı vaad eden malike karşı ileri sürme hakkına sahiptir ve bu nedenle borcun yerine getirilmesini bu kişiden talep ve dava edebilir. (... ......
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptal ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin yetkisizliğine yönelik olarak verilen hükmün süresi içerisinde davalı Nissa İnş. Taahhüt ve Gayrimenkul Danışmanlığı San. Tic. A.Ş. vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı ... İnşaat Taahüt ve Gayrimenkul Danışmanlığı San Tic. A.Ş. ile yapmış oldukları 21/06/2013 tanzim tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine göre, satıcının lejantında belirtilen ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 511 ada, 3 parselde kayıtlı, 4. Blok, 3 E daire tipi, 268,48 brüt m2, 6....
Noterliği'nin 26.03.2015 tarih ve 05349 yevmiye nolu Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi düzenlendiğini, müvekkilinin 178.802,00 TL'yi peşinat verdiğini, kalan 536.406,00 TL'yi ise davalı şirketin anlaştığı T5 A.Ş.'...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesine Dayalı Tapu İptali ve Tescil istemine ilişkindir. Kaynağını Türk Borçlar Kanununun 29. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Türk Borçlar Kanununun 237. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir....
İddia, savunma, dosya kapsamı, istinaf nedenleri, dosyaya ibraz edilen ödeme, kayıt ve belgeleri hep birlikte değerlendirildiğinde; somut olayda, düzenlenen devremülk sözleşmeleri resmi şekilde yapılmadığından,davacının geçersiz sözleşmenin geçersizliğinin tespiti ile bu sözleşme uyarınca düzenlenen senetlerin iptali ve davacılar tarafından ödenen bedellerin iadesi talebi hakkında davanın kabulü yönünde mahkemece kurulan hükümde usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. O nedenle davalılar istinaf taleplerinde haklı değillerdir. Bu değerlendirmeler ile dava konusu uyuşmazlığa ilişkin yasal düzenlemeler doğrultusunda, tüm dosya kapsamında toplanan delillere göre; davalıların istinaf başvurularının HMK m.353/1- b-1 uyarınca oybirliğiyle esastan reddine karar verilmesi sonuç ve kanaatine varılmakla aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Noterliğinin 12.02.2008 tarih ... yevmiye nolu gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmelerinin feshine, sözleşmeden doğan ifa yükümlülüğü bulunmadığının tespiti ile tapuda yer alan Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi şerhinin terkinine, sözleşmeden ve uğranan zararlardan doğan tazminat ve alacak haklarının saklı tutulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiş, ıslah dilekçesi ile 15.000,00 TL üzerinden dava açılmasına rağmen inşaatın yapım aşamasında ödenmeyen işçi sigorta primleri ile gecikme faizleri ve elektrik, su, inşaat izni ve ruhsat giderleri ile yoksun kalınan kâr nedeniyle müvekkilinin 6 villa yönünden uğramış olduğu zararlardan 450.000.00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, bu bedelin öncelikle davalının arsa üzerinden yapmış oldıığu ve eksik kalan inşaatlardan mahsubuna, yarım kalan inşaatlar ve büronun bilirkişi raporu ile tespit edilen değeri üzerinden müvekkili adına tesciline karar verilmesini istemiştir....