Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalının murisi İzzet Sümer'in gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi yapılmak üzere 24/11/2011 tarihinde vekil tayin ettiğini, taraflar arasında 16/12/2011 tarihinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi kurulduğunu, 22/12/2011 tarihinde müvekkilinin murisi İzzet Sümer'in vefat ettiğini ve 29/12/2011 tarihinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin tapuya şerh edildiğini, taraflar arasında yapılan bu işlemin asıl maksadının davalıyı miras hissesinden mahrum etmek olduğunu, ortada gerçek bir satışın olmadığını, davalının murisine ödenen bir bedelin olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur....

İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı avukatı tarafından verilen 05.12.2019 tarihli istinaf kanun yoluna başvuru dilekçesinde özetle; davacı müvekkili ile davalı arasında aralarında adi yazılı şekilde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi imzaladıklarını, davalı şirket yetkilileri olan Doğan Çaparaz ve Bahadır Bağyapan isimli şahıslar davacıdan İzmir 14.Noterliğinin 06.06.2005 tarih ve 8516 yevmiye nolu düzenleme şeklinde vekaletnamesini aldıklarını, bu vekaletnameye istinaden müvekkili ile davalı şirket arasında 06.06.2005 tarihinde adi yazılı şekilde yapılmış (ve hukuken bir sonuç doğurması mümkün olmayan) bir gayrimenkul satış senedi düzenlenmiş olup bu sözleşmeyle ilgili olarak da tarihsiz bir ibraname alındığını, müvekkilinin, satış vaadi sözleşmesinin yapıldığı tarihte 65 yaşında olan yaşlı bir kimse olduğunu, fiil ehliyetinin bulunmadığını, gerek gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin ve gerekse (zaten) resmi şekilde yapılmamış bulunan gayrimenkul satış senedi başlıklı sözleşmenin ve ibranamenin...

Arasında yapılan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin feshine bağlı olarak davalı yükleniciye verilen senetlerin iptali ve davacının davalılara bu senetlerden dolayı borçlu olmadığının tespitine ilişkindir. Taraflar arasında düzenlenen gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin tarihinin 07/05/2018 oluşu dikkate alınarak uygulanacak yasanın 6502 sayılı TKHK olduğu tartışmasızdır. Taraflar 11/07/2018 tarihinde 09450 yevmiye nolu düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi fesihname sözleşmesi ile karşılıklı olarak satış akdinden vazgeçmişlerdir. Davacının davalı yükleniciye yapılan satış sözleşmesi doğrultusunda 25/08/2018 ila 25/11/2020 vade tarihleri arasındaki 28 adet nama yazılı senetler verdiği sabittir. Davaya konu olan senetlerin tüketici senedi vasfında olup davalılar tarafından senedin varlığının başka bir hukuki gerekçeye dayandırılmadığı da anlaşılmıştır....

Noterliğinin 31.10.1994 tarih 38013 yevmiye numarası ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi imzalandığı, sözleşmeye göre 1120, 1122, 1124, 1126 parsellerdeki davalı hissesinin tamamının; 588, 610, 644 parsel sayılı taşınmazlarda ise davalının murisinden intikal edecek hak ve hisselerinin tamamının satışını vaat edildiği, satış bedelinin nakden ve tamamen alındığı ve davacıların murisi ... tarafından "... bilcümle hukuk ve vecibeleri ile birlikte satın ve teslim aldığımı beyan ve ikrar ederim..." şeklinde beyanda bulunulduğu ve sözleşmenin her iki akit tarafından imza altına alındığı anlaşılmaktadır....

    Fakat elbirliği ortaklığına dahil paydaşlar arasında gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi yapılmışsa iştirak bozulmamak kaydıyla satıcı elbirliği ortağının payının alıcı elbirliği ortağının payına ilave edilmek suretiyle satış vaadi sözleşmesinin ifa olanağı vardır. Somut olaya gelince, davacı ile davalı, dava konusu 194 parsel sayılı taşınmazın maliki olan kök muris Yusuf Durmaz’ın mirasçıları olup satış vaadi sözleşmesi elbirliği malikleri arasında yapılmıştır. Satış vaadine dayalı tapu iptali tescil istemine ilişkin davalarda elbirliği ortaklığına dahil paydaşlar arasında gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi yapılmışsa, iştirak bozulmamak kaydıyla satıcı elbirliği ortağının payı, alıcı elbirliği ortağının payına ilave edilmek suretiyle satış vaadi sözleşmesinin ifa olanağı vardır....

      bu konuda teklif ettiği yemini de davalının eda ettiği, sözleşmeye göre kaporanın iadesi koşullarının gerçekleşmediği gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

        Gayrimenkul satış vaadi sözleşmeleri ise tam iki tarafa borç yükleyen ve alacaklısına kişisel hak sağlayan sözleşmelerdendir. Kural olarak başkasına ait tapuda kayıtlı taşınmazların noter tarafından düzenlenen satış vaadi sözleşmesi ile satışı, kişisel borç doğuran bir sözleşme olması nedeniyle geçerlidir. Bu sözleşmenin geçerliliği hiç bir zaman satıcının satış tarihinde veya daha sonra o şeye malik olması şartına bağlı değildir. Vaadde bulunanın, satış vaadinin konusunu oluşturan taşınmaz üzerinde tasarruf yetkisinin varlığını aramak da gerekmez. Maliki olmadığı bir taşınmazı satmış bulunan kişi aleyhine açılacak ifa ve mülkiyetin alıcıya geçirilmesi davasının redde müncer olması, böyle bir satışın BK.’nun 20. maddesinde öngörülen objektif imkansızlık nedeniyle geçersiz sayılmasını gerektirmez....

          Mahkemece, davanın zaman aşımı nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, 14.06.2004 tarihinde düzenlenen gayimenkul satış vaadi sözleşmesine konu taşınmazın dava dışı kooperatife olan borçlarından davalının sorumlu olduğu iddiasıyla açılan alacak davasıdır. Mahkemece; gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden doğan hakların 5 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu, davalı ile davacı ... ... arasında imzalanan 14.06.2004 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile kazanılan hakların 14.06.2009 tarihine kadar geçerli olacağı, bu nedenle davaya konu 19.11.2012 tarihinde düzenlenen kooperatif borçlarından dolayı düzenlenen senetler nedeniyle yapılan ödemelere ilişkin olarak davacıların taleplerinin zamanaşımına uğradığı gerekçe gösterikmek suretiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hemen belirmek gerekir ki; satış sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemlerinde uygulanacak zamanaşımı süresi 6098 sayılı T.B.K....

            Dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden dönme, bedel iadesi, sözleşme kapsamında düzenlenen senetler nedeni ile borçlu olmadığının tespiti, müspet zararının tespiti ile tazmini talebine ilişkindir. Taşınmaz mülkiyetinin devri sözleşmesi M.K.634.m.si ile 706.m.si,6098 s.TBK.nun 237.m.si (818 s.BK.nun 213.m.si),Tapu kanununun 26.m.si ile Noterlik kanununun 60.m.leri uyarınca resmi şekle tabi olduğu,dava konusu satış vaadi sözleşmesinin noterde yapılmış resmi nitelikli bir sözleşme olması nedeniyle geçerli bir sözleşme olduğu açıktır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 14.01.2015 gününde verilen dilekçe ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 05.01.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacı vekili, taraflar arasında ... 5. Noterliğinin 20.07.2007 gün ve 11978 yevmiye sayılı düzenleme şeklindeki gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile ... İli, ......

              UYAP Entegrasyonu