WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kayseri Banka Alacakları İcra Dairesi'nin 2020/5143 Esas sayılı takip dosyası üzerinden Kayseri Gayrimenkul Satış İcra Dairesinin 2020/379 Esas sayılı dosyasına borçluya iade edilecek tutar üzerinden haciz müzekkeresinin yazıldığı Kayseri Gayrimenkul Satış İcra Dairesince dosyadaki tarafların tutmadığından haciz işleminin yapılamadığı iş bu işlemin davacı alacaklı banka tarafından şikayet edildiği anlaşılmıştır. Her iki takibin dayanağının banka kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacak olup Kayseri Gayrimenkul Satış İcra Dairesinin 2020/379 Esas sayılı takip dosyasındaki takip borçlusu T3'in asıl borçlu ve ipotek maliki olduğu söz konusu banka kredi sözleşmesinde T4 kefil olarak yer aldığı kefil hakkında Kayseri Banka Alacakları İcra Dairesi'nin 2020/5143 Esas sayılı takip dosyasında takibe başlanıldığı anlaşılmıştır....

Vekili istinaf dilekçesinde özetle; Tedbir kararı verilebilmesi için HMK m. 389'da aranan şartların gerçekleşmediğini, taraflar arasında imzalanan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile kredi sözleşmesi feshedilmedikçe hukuken geçerliliğini koruduğunu, tarafların edimlerini yerine getirmek yükümlülüğünde olduğunu, diğer davalı firma ile müvekkili banka arasında bağlı kredi ilişkisi bulunmadığını, müvekkili banka ile davacı arasında akdedilmiş olan konut finansman kredi sözleşmesi uyarınca kredi kullandırılmış olduğunu, taksitlerin ödenmemesinin müvekkili bankanın zararına sebebiyet vereceğini, bu nedenle tedbir kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı T3 A.Ş....

Kollektif Şirketi arasında düzenlenen gayrimenkul satış vaadi sözleşmesini imzalandığını, sözleşmeye göre satılması vaat edilen taşınmazın zilyetliğinin müvekkili şirkete devredildiğini, davalı şirketin tapuda ferağ vermeye yanaşmadığını, şirket ortakları arasında meydana gelen anlaşmazlıklar neticesinde her iki davalının bir araya gelerek satış vaadi sözleşmesini feshettiklerini, bu konuda ortaklar kurulunun karar almadığından feshin hukuken geçerli olmadığını ileri sürerek ... Noterliğinin 21.05.2001 tarih ve ... yevmiye numaralı akdinin iptaline ya da yok sayılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacıya herhangi bir taşınmaz satışının olmadığını, sadece satış vaadi sözleşmesinin yapıldığını, satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyetin geçmediğini savunarak davanın reddi istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, ......

    Asliye Hukuk Mahkemesinden (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) verilen 28/09/2015 gün ve 2015/401-2015/948 sayılı hükmün davalı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşuldu. KARAR Dairemizin 30.11.2016 tarih, 2016/11325 Esas ve 2016/22484 Karar sayılı kararı ile 20.02.2015 tarihli temlik sözleşmesi ile 24.09.2007 tarihli gayrimenkul satış sözleşmesinin gönderilmek üzere dosya mahalline geri çevrilmiş ise de; mahkemece sadece gayrimenkul satış sözleşmesi gönderilmiş, ancak temlik sözleşmesinin gönderilmemiş olduğu anlaşılmıştır. Yargılamanın gereksiz uzamasına mahal vermemek ve gecikmede kusuru bulunan ilgililerin yasal sorumluluğunun da doğabileceği gözetilerek geri çevirme kararının ivedilikle yerine getirilmesi için dosyanın mahalline geri çevrilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 19/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Davalı, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin 5. maddesinde peşinat ödendiğinde zilyetliğin devredileceğinin öngörülmesine karşın zilyetliğin devredilmediğini, kullanım bedelinden sorumlu tutulmalarının mümkün olmadığını savunarak davanın reddini dilemiş, karşı davasında ise, sözleşme gereği toplam 279.980,76 TL miktarında ödeme yapıldığını ileri sürerek; şimdilik 10.000,00 TL'nin avans faizi ile birlikte davacı- karşı davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, asıl ve karşı davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir 1-Asıl dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin feshi nedeniyle taşınmazın tahliyesi, aylık kullanım bedeli ve ecrimisil bedelinin tazmini, karşı dava ise sözleşme gereği ödenen bedelin tahsili istemlerine ilişkindir....

        Maddesinde işe iade veya benzeri dava açmayacağının, 4.6 maddesinde iş sözleşmesinden, İş Kanunundan ve Borçlar Kanunundan doğan hiçbir ücret, tazminat, fazla mesai ücreti veya her ne nam altında olursa olsun başkaca herhangi bir hak ve alacağının bulunmadığını, dava konusu gayrimenkulün nakit ödeme karşılığı satılmadığını, Oral kardeşler şirketinin kullandığı kredi alacaklarının tahsili için ipotek tesis edildiğini, şirketin kredi ödemesinden devam ettiğini, kredinin ödenmemesi halinde ipoteğin paraya çevrileceğini, davacının aracılık ettiği bir satış olmadığını, Borçlar Kanunun 520. Maddesi gereği simsarlık sözleşmesinin yazılı şekilde yapılmadıkça geçerli olmayacağının belirtildiğini, davacının hizmet sözleşmesinin yazılı şekilde yapılmadıkça geçerli olmayacağının belirtildiğini, davacının hizmet sözleşmesinde bu yönde bir hüküm bulunmadığını, işyerinde uygulanan işyeri şartı haline gelmiş prim sisteminin bulunmadığını, gayrimenkulün 3....

        Noterliği’nin 06819 Yevmiye numaralı 04.04.2019 tarihli ihtarnamesiyle de taraflar arasında akdedilmiş Ön Ödemeli Konut Finansmanı Sistemi Kredi Sözleşmesi’nden dönülmüştür. Bahsedilen ihtarnameler ile davalı taraflara sözleşmeden dönüldüğü bildirilmiş ve davacı tarafınca şu ana dek sözleşme uyarınca ödenen bedellerin hiçbir kesinti yapılmaksızın masraf ve faizleri de eklenerek ödenmesi talep edilmişse de halihazırda davacıya bir cevap verilmemiştir, ödeme yapılmamıştır. Davalı satıcı ile yapılan Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi ve davalı banka ile yapılan Ön Ödemeli Konut Finansmanı Sistemi Kredi Sözleşmesi’nden dönülmesi sebebiyle sözleşmelere istinaden şu ana dek yapılan tüm ödemelerin hiçbir kesinti yapılmaksızın masraf ve 17.11.2016 tarihinde işleyecek ticari faizi ile iadesi, Müvekkili borç altına sokan senet ve diğer belgelerin davacıya İadesi Yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara tahmiline karar verilmesi talep ve dava edilmiştir....

        Şti.’den 19.08.2015 tarihli satış sözleşmesi ile Aydın ili, ... mahallesi, 2770 ada, 7 parsel sayılı taşınmaz üzerinde inşa edilecek projeden bir konut satın aldığını, ancak davalı şirketin finansal sorunları nedeniyle inşaatın durduğunu, satış sözleşmesi uyarınca davalı şirkete, satış bedelinin 10.000 TL'lik kısmını 19.08.2015, 25.000 TL'lik kısmını ise 17.11.2015 tarihinde ödediğini, davalı şirketin yönlendirmesi ile davalı bankadan 07.09.2016 tarihinde bireysel konut finansmanı sözleşmesi ile konut kredisi kullandığını, kredi sözleşmesinin bağlı kredi olduğunu, dava tarihine kadar davalı bankaya kredi taksiti olarak toplam 48.660 TL ödeme yaptığını, ancak satın aldığı konutun tamamlanarak teslim edilmediğini ileri sürerek, gayrimenkul satış sözleşmesi ile konut kredi sözleşmesinin feshine, davalı bankaya ödediği toplam 48.660 TL ile davalı şirkete ödediği 35.000 TL'nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen...

          MAHKEME KARARI Mahkemece, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinde, taşınmazın sözleşme tanzim tarihine kadar olan bilumum vergi, harç ve rüsumları ile kanuni mükellefiyetlerinin satıcıya, anılan tarihten sonrakilerin alıcıya ait olacağının kararlaştırıldığı, bu hükmün tarafları bağladığı, dava konusu taşınmazın sözleşmenin akdedildiği tarih öncesi döneme ait bankaya 13.966,70 TL ödenmemiş borcu bulunduğu, sözleşme gereğince bu borçtan davalının sorumlu olduğu, Tapu Kanunu'nun 26 ncı maddesinin 5 inci fıkrası uyarınca gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin tapuya şerh verilmesinin zorunlu olduğu, satış vaadi sözleşmesi akdedilmeden şerh konulması söz konusu olamayacağı, sözleşme tanzim tarihinden sonra yapılmış olan bu masrafa davacının katlanması gerektiği, öte yandan davacı kira gelirinden mahrum kaldığını iddia etmiş ise de satış vaadi sözleşmesinin düzenlenmesinden sonra zilyetliğin kendisine geçtiği, taşınmazda kendisinin oturmaya başladığı, kiraya vermesi için tapunun kendisine devredilmesi...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi KARAR : Görevsizlik 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun (2797 sayılı Kanun) 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; temyiz incelemesi için gerekli olduğu anlaşılan, hükmü temyiz eden davalı ... Gayrimenkul Yatırım Otelcilik Turizm Emlak İnşaat Taahhüt Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi vekili Avukat ...'a ait vekaletnamenin, dava konusu 114 ada 5 (eski 796) parsel sayılı taşınmazın geldiği kadastro parseline ait tesis kadastro tutanağının, kadastro tespitinden itibaren parsel numarasındaki değişimleri gösterir belgelerin, ... Büyüktürk tarafından verilen müdahale dilekçesinin ve müdahil dayanağı 12.09.1997 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin dosya içerisinde bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu itibarla; 1. Hükmü temyiz eden davalı ... Gayrimenkul Yatırım Otelcilik Turizm Emlak İnşaat Taahhüt Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi vekili Avukat ...'...

              UYAP Entegrasyonu