Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Vekili istinaf dilekçesinde özetle; Tedbir kararı verilebilmesi için HMK m. 389'da aranan şartların gerçekleşmediğini, taraflar arasında imzalanan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile kredi sözleşmesi feshedilmedikçe hukuken geçerliliğini koruduğunu, tarafların edimlerini yerine getirmek yükümlülüğünde olduğunu, diğer davalı firma ile müvekkili banka arasında bağlı kredi ilişkisi bulunmadığını, müvekkili banka ile davacı arasında akdedilmiş olan konut finansman kredi sözleşmesi uyarınca kredi kullandırılmış olduğunu, taksitlerin ödenmemesinin müvekkili bankanın zararına sebebiyet vereceğini, bu nedenle tedbir kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı T3 A.Ş....

Davalı, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin 5. maddesinde peşinat ödendiğinde zilyetliğin devredileceğinin öngörülmesine karşın zilyetliğin devredilmediğini, kullanım bedelinden sorumlu tutulmalarının mümkün olmadığını savunarak davanın reddini dilemiş, karşı davasında ise, sözleşme gereği toplam 279.980,76 TL miktarında ödeme yapıldığını ileri sürerek; şimdilik 10.000,00 TL'nin avans faizi ile birlikte davacı- karşı davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, asıl ve karşı davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir 1-Asıl dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin feshi nedeniyle taşınmazın tahliyesi, aylık kullanım bedeli ve ecrimisil bedelinin tazmini, karşı dava ise sözleşme gereği ödenen bedelin tahsili istemlerine ilişkindir....

    Maddesinde işe iade veya benzeri dava açmayacağının, 4.6 maddesinde iş sözleşmesinden, İş Kanunundan ve Borçlar Kanunundan doğan hiçbir ücret, tazminat, fazla mesai ücreti veya her ne nam altında olursa olsun başkaca herhangi bir hak ve alacağının bulunmadığını, dava konusu gayrimenkulün nakit ödeme karşılığı satılmadığını, Oral kardeşler şirketinin kullandığı kredi alacaklarının tahsili için ipotek tesis edildiğini, şirketin kredi ödemesinden devam ettiğini, kredinin ödenmemesi halinde ipoteğin paraya çevrileceğini, davacının aracılık ettiği bir satış olmadığını, Borçlar Kanunun 520. Maddesi gereği simsarlık sözleşmesinin yazılı şekilde yapılmadıkça geçerli olmayacağının belirtildiğini, davacının hizmet sözleşmesinin yazılı şekilde yapılmadıkça geçerli olmayacağının belirtildiğini, davacının hizmet sözleşmesinde bu yönde bir hüküm bulunmadığını, işyerinde uygulanan işyeri şartı haline gelmiş prim sisteminin bulunmadığını, gayrimenkulün 3....

    Noterliği’nin 06819 Yevmiye numaralı 04.04.2019 tarihli ihtarnamesiyle de taraflar arasında akdedilmiş Ön Ödemeli Konut Finansmanı Sistemi Kredi Sözleşmesi’nden dönülmüştür. Bahsedilen ihtarnameler ile davalı taraflara sözleşmeden dönüldüğü bildirilmiş ve davacı tarafınca şu ana dek sözleşme uyarınca ödenen bedellerin hiçbir kesinti yapılmaksızın masraf ve faizleri de eklenerek ödenmesi talep edilmişse de halihazırda davacıya bir cevap verilmemiştir, ödeme yapılmamıştır. Davalı satıcı ile yapılan Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi ve davalı banka ile yapılan Ön Ödemeli Konut Finansmanı Sistemi Kredi Sözleşmesi’nden dönülmesi sebebiyle sözleşmelere istinaden şu ana dek yapılan tüm ödemelerin hiçbir kesinti yapılmaksızın masraf ve 17.11.2016 tarihinde işleyecek ticari faizi ile iadesi, Müvekkili borç altına sokan senet ve diğer belgelerin davacıya İadesi Yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara tahmiline karar verilmesi talep ve dava edilmiştir....

    Şti.’den 19.08.2015 tarihli satış sözleşmesi ile Aydın ili, ... mahallesi, 2770 ada, 7 parsel sayılı taşınmaz üzerinde inşa edilecek projeden bir konut satın aldığını, ancak davalı şirketin finansal sorunları nedeniyle inşaatın durduğunu, satış sözleşmesi uyarınca davalı şirkete, satış bedelinin 10.000 TL'lik kısmını 19.08.2015, 25.000 TL'lik kısmını ise 17.11.2015 tarihinde ödediğini, davalı şirketin yönlendirmesi ile davalı bankadan 07.09.2016 tarihinde bireysel konut finansmanı sözleşmesi ile konut kredisi kullandığını, kredi sözleşmesinin bağlı kredi olduğunu, dava tarihine kadar davalı bankaya kredi taksiti olarak toplam 48.660 TL ödeme yaptığını, ancak satın aldığı konutun tamamlanarak teslim edilmediğini ileri sürerek, gayrimenkul satış sözleşmesi ile konut kredi sözleşmesinin feshine, davalı bankaya ödediği toplam 48.660 TL ile davalı şirkete ödediği 35.000 TL'nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : SÖZLEŞMENİN İPTALİ -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre asıl dava gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin iptali, karşı dava gayrimenkul satış vaadine dayalı tapu iptali ve tescil sözleşmesinin isteyen davacılar tarafından temyiz edilmiştir....

        Davalı, davacının sözleşmeyi keyfi olarak fesih ettiği, davacının erken kapama talebinin yerine getirildiği ve kredi bedeli tam ve eksiksiz olarak davacı yana iade edildiğini belirterek davanın reddini dilemiştir.Mahkemece, yapılan yargılama toplanılan deliller ve benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; Davacı tarafça kullanılan kredinin bağlı kredi olmadığı kredi sözleşmesine uygun olarak ödediği faiz ve masrafları bankadan istemesi mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....

          MAHKEME KARARI Mahkemece, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinde, taşınmazın sözleşme tanzim tarihine kadar olan bilumum vergi, harç ve rüsumları ile kanuni mükellefiyetlerinin satıcıya, anılan tarihten sonrakilerin alıcıya ait olacağının kararlaştırıldığı, bu hükmün tarafları bağladığı, dava konusu taşınmazın sözleşmenin akdedildiği tarih öncesi döneme ait bankaya 13.966,70 TL ödenmemiş borcu bulunduğu, sözleşme gereğince bu borçtan davalının sorumlu olduğu, Tapu Kanunu'nun 26 ncı maddesinin 5 inci fıkrası uyarınca gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin tapuya şerh verilmesinin zorunlu olduğu, satış vaadi sözleşmesi akdedilmeden şerh konulması söz konusu olamayacağı, sözleşme tanzim tarihinden sonra yapılmış olan bu masrafa davacının katlanması gerektiği, öte yandan davacı kira gelirinden mahrum kaldığını iddia etmiş ise de satış vaadi sözleşmesinin düzenlenmesinden sonra zilyetliğin kendisine geçtiği, taşınmazda kendisinin oturmaya başladığı, kiraya vermesi için tapunun kendisine devredilmesi...

            Oysa ki taraflar arasında imzalanan devremülk satış sözleşmesinin “SÖZLEŞME KONUSU” başlıklı 2. maddesinde 'Sözleşmenin konusu ......

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Hisseli gayrimenkul satış sözleşmesinin(devre tatil sözleşmesi) feshi ile anılan sözleşmeye istinaden verilen senetlerin iptaline ilişkin olarak açılan davada Adana 1.Tüketici mahkemesi ile Adana 7.Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Talep, Hisseli gayrimenkul satış sözleşmesinin(devre tatil sözleşmesi) feshi ile anılan sözleşmeye istinaden verilen senetlerin iptaline ilişkindir....

                UYAP Entegrasyonu