Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

arasında imzalanan kredi sözleşmesinde belirli mal veya hizmetin adının açıkça anılması durumunda da ekonomik birlik ve bağlı kredi bulunduğunun kabul edileceğini, arabuluculuk yoluna başvurulmadan açılan davanın özel dava şartı yokluğundan davanın usulden reddi gerektiğini, somutlaştırma ve delillerin gösterilmesi yükümü yerine getirilmediğini, adi yazılı şekilde yapılan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin geçersiz olduğunu, adi yazılı şekilde yapılan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin geçersiz olduğunu, davacı adi yazılı satış vaadi sözleşmesinden doğan taleplerini yalnızca davalı T5 Kozaya karşı ileri sürebileceğini, 30.9.1988 tarihli, 1987/2 esas, 1988/2 karar sayılı Yargıtay içtihadı birleştirme genel kurulu(YİBGK) kararı gereğince de ipoteğin fekkinin talep edilemeyeceğini, satış sözleşmesinin imza tarihinde taşınmaz üzerinde ipotek bulunmadığını, ipoteğin tesisi esnasında taşınmazın davacıya satıldığı müvekkili tarafından bilinmediğini, davacının kötü niyetli olduğunu, davanın...

    Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 08/11/2004 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayanan tapu iptali ve tescil, davalı ... ve davalı ... arasında yapılan satış vaadi sözleşmesinin iptali, davalı ... lehine verilen satış vaadi sözleşmesi şerhinin terkini talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 01/10/2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, sonraki tarihli satış vaadi sözleşmesinin iptali, satış vaadi sözleşmesi şerhinin terkini istemlerine ilişkindir. Davacı vekili; davalı ...'...

      faiz ödemesi, vergi, harç ve masraflar müvekkili şirket tarafından dava dışı bankaya derhal ödendiğini, taraflar arasındaki gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin 8/2 maddesinde sözleşmeden dönme bildirimi ile ihtarname tarihi arasında geçen 22 ayı 14 günlük süre baz alınarak bağımsız bölümün KDV hariç satış bedeli üzerinden %8 oranında tazminat bedeli kesintisi ve bankaya ödenen katkı payı kesintisi hesaplandığını, bunun yanı sıra davacının avantajlı kredi faiz oranlarından yararlanabilmesi için normal konut kredisi faizi ile davacıya kullandırılan konut kredisi faizi arasındaki farkın da müvekkili şirket tarafından dava dışı bankaya ödendiğini, bankada müvekkili şirkete gelen para 720.000 TL iken davacının sözleşmeden dönmesi nedeniyle bankaya kredi kapama bedeli olarak 19.03.2019 tarihinde 738.859,60TL ve 20.03.2019 tarihinde 2.325,60 TL olmak üzere toplam 740.859,20 TL iade edildiğini, bu nedenlerle sözleşme ve taahhüt hükümleri doğrultusunda dava konusu bağımsız bölüm için müvekkili...

      UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Taraflar arasındaki uyuşmazlık, yerel mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunup bulunmadığı, kararın eksik incelemeye ve/veya yanılgılı değerlendirmeye dayalı olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır. DELİLLER : Tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin feshi, borçlu olunmadığının tespiti ve düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı yapılan ödemelerin iadesi ile davalı bankadan kullanılan konut kredisi sözleşmesi nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti ile ödenen kredi bedellerinin iadesi istemine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır. Mahkemece; davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, hüküm davacı ve davalı T. T6 Vekili tarafından istinaf edilmiştir....

      Kat 392 Nolu bağımsız Bölüm 243.338,00 TL bedelle Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış ve İnşaat Yapım Sözleşmesi akdedildiğini, davacı tarafın öncelikle ödemelerini kanıtlaması gerektiğini, davacının kredi borçlarının bitmediğini ve sözleşmeye konu ödemelerini eksiksiz olarak yerine getirmediğini, müvekkili şirketin, elinde olmayan mücbir sebeplerden dolayı oluşan aksaklıklardan sorumlu tutulmasının kötü niyetlilik olduğunu, haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

      Noterliği 13/02/2017 tarihli 2426 yevmiye numaralı taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin iptaline, İptal edilen sözleşme kapsamında diğer davalı Halk Bankası A.Ş ile imzalanan 13/02/2017 tarihli tarihli Ön Ödemeli Konut Finansmanı Sistemi Kredi Sözleşmesinin tüm hüküm ve sonuçları ile iptaline, 90.943,20 TL'nin dava tarihinden itibaren itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte davalılardan (davalı banka yönünden davacının kullandığı kredi miktarı ile sınırlı olmak kaydıyla) müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, 13/02/2017 tarihli Ön Ödemeli Konut Finansmanı Sistemi Kredi Sözleşmesindeki kredi sebebi ile davacının davalı Halk Bankası A. Ş.’ne 158.187,26 TL borçlu olmadığının tespitine, 15/02/2019 vadeli ve 51.800,00 TL bedelli senet nedeniyle davacının davalı Yeşil GYO A.Ş'ye borçlu olmadığının tespitine..." karar verilmiş olup, karar süresinde davalı T5 A.Ş ve davalı T.Halk Bankası A.Ş vekilince istinaf edilmiştir....

      Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Asıl dava, tapu kaydındaki kat karşılığı inşaat şerhinin terkini, birleştirilen dava düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi istemlerine ilişkindir. Uyuşmazlığın esasını düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi istemi oluşturmaktadır. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6723 sayılı Kanunun 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 02.07.2021 tarihli ve 2021/211 sayılı Kararına ve davanın açıklanan niteliğine göre temyiz inceleme görevi Yargıtay 6. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle dosyanın sözü edilen görevli Yüksek Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 22/11/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

        Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 28/09/2015 gün ve 2015/378-2015/931 sayılı hükmün davalı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşuldu. KARAR Dairemizin 30.11.2016 tarih, 2016/11324 Esas ve 2016/22483 Karar sayılı kararı ile 20.02.2015 tarihli temlik sözleşmesi ile 13.09.2007 tarihli gayrimenkul satış sözleşmesinin gönderilmek üzere dosya mahalline geri çevrilmiş ise de; mahkemece sadece gayrimenkul satış sözleşmesi gönderilmiş, ancak temlik sözleşmesinin gönderilmemiş olduğu anlaşılmıştır. Yargılamanın gereksiz uzamasına mahal vermemek ve gecikmede kusuru bulunan ilgililerin yasal sorumluluğunun da doğabileceği gözetilerek geri çevirme kararının ivedilikle yerine getirilmesi için dosyanın mahalline geri çevrilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 19/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 20.10.2003 gününde verilen dilekçe ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, birleşen davada ... VD. Vekili tarafından davalı ... aleyhine 31.10.2003 günlü dilekçe ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin iptali istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; asıl davanın kabulüne, birleşen gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin iptali davasının reddine dair verilen 16.05.2008 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi birleşen dava davacıları ... ve ... ... ... vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 14.04.2009 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı/davalı ... VD. Vekili Av.... ile karşı taraftan davacı/davalı ... vekili Av.... ... ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı....

            e vekaletname verdiklerini, ancak aslında bu vekaletnameyle Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi için de vekalet vermiş olduklarını daha sonra öğrendiklerini, davalı ile aralarında bu vekaletnameye dayanarak Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesinin düzenlenmiş olduğunu, satış vaadinde 9.200,00TL satış bedeli gösterilse de, davalı tarafından kendilerine herhangi bir bedel ödenmediğini ileri sürerek, davalı ile aralarında düzenlenmiş olan Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesinin iptaline karar verilmesini istemişlerdir.Dava dilekçesi davalıya tebliğe çıkarılmamış; evrak üzerinden karar verilmek suretiyle, mahkemece, dosyanın yine aynı mahkemenin 2012/120 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine, yargılamanın birleşen dosya üzerinden devamına, karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 168. maddesinde; “Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde görülmekte olan davalar yönünden verilen birleştirme...

              UYAP Entegrasyonu