"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesinin tarafı olan alıcı ... mirasçıları davacılar, murisleri ... ile ... mirasçıları davalılar, Serdal ve ... arasında ... Noterliğinde yapılan 11.07.1991 tarih ve 3620 yevmiye numaralı “Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesine” dayanılarak adı geçen davalılara murislerinden intikal eden taşınmazdaki hisselerini gayrimenkul satış vaadine konu yaptıklarına ve buna dayanılarak iptal ve tescil isteğinde bulunduklarına, söz konusu sözleşmenin TMK’nun 676. ve 677. maddeleri kapsamında yer alan miras taksim sözleşmesi ya da miras payının devri sözleşmesi niteliğinde bulunmadığı belirlendiğine göre, hükme yöneltilen temyiz itirazlarını inceleme görevi Yüksek Yargıtay (14.) Hukuk Dairesi'ne ait olmakla dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 09.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Arasındaki taşınmaz satış vaadi sözleşmesi kapsamında ödemiş olduğu 74.700,00- TL ile yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde bağlı kredi olduğu tespit edilen ve bağımsız bölümün satın alınması için davalı bankadan kullanılan 48.612,42- TL konut finansmanı kredi bedelini 6502 sayılı kanunun 35....
yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, davacının 10 numaralı bağımsız bölüm yönünden satış sözleşmesinin feshi talebinin kabulü ile davacı ve davalı Teknogayrimenkul Ltd.Şti arasında yapılan satış sözleşmesinin bu bağımsız bölüm yönünden feshine, ödenen 260.000 TL satış bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı şirketten tahsiline, bu bağımsız bölüm yönünden kira kaybı talebinin reddine; dava konusu 22 numaralı bağımsız bölüm yönünden davalı banka ile imzalamış olduğu kredi sözleşmesinin fesih, ipoteğin kaldırılması ve ödenen kredi taksitlerinin geri ödenmesi taleplerinin reddine; davacının 22 numaralı bağımsız bölüme ilişkin eksik işler nedeniyle yapılan harcamaları sebebiyle tespit edilen 37.963,89 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı banka ve şirketten müştereken ve müteselsilen tahsiline, bu bağımsız bölüme yönelik kira kaybı talebinin banka yönünden reddine, davalı şirket aleyhine açılan davanın kabulü...
Mahkemece, davanın kabulü ile, 7/12/2013 tarih ve ... nolu 9.500,00-TL tutarındaki ... ... Hisseli Gayrimenkul Satış Sözleşmesi ile bu sözleşme nedeni ile düzenlenen 30/12/2013 ödeme tarihli, 6.500 TL bedelli bir adet senedin, 27/12/2014 tarih ve ...A nolu 15.000,00-TL tutarındaki ... ... Hisseli Gayrimenkul Satış Sözleşmesinin, 19/03/2015 tarih ve ...AA nolu 20.750,00-TL tutarındaki ... ... Hisseli Gayrimenkul Satış Sözleşmesi ile bu sözleşme nedeni ile düzenlenen 23/03/2015 ödeme tarihli, 5.750,00-TL bedelli bir adet senedin, 05/05/2015 tarih ve ...AAA nolu 30.537,00-TL tutarındaki ... ......
Noterliği'nin 19/08/2002 tarih ve 07800 yevmiye numaralı evrakı ile Zennup Birelli'ye vekaletname verdiğini, bu vekaletnameye istinaden de Zennup Birelli'nin gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinde vekil sıfatıyla T3'ın murisinden intikal edecek taşınmazlardaki hisselerini satmayı vaadettiğini, taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin yapıldığı tarihten 2016 yılına kadar satışı vaad edilen taşınmazların intikal işlemlerinin yapılmadığını, satış vaadi sözleşmesinin ifası için mirasçıların paylarının belirlenemediğini ve tarafların tapuda devir işlemlerini yapamadıklarını, gayrimenkul satış vaadinde bulunanların intikal işlemlerinin ve hisse oranlarının Gaziantep Kadastro Mahkemesi'nin 2013/61 Esas- 2015/125 K, 2013/63 E- 2015/127 sayılı kararları uyarınca 2016 yılında yapıldığını, murisinden kalan taşınmazların intikal işlemleri yapılmadan önce ve sonrasında davalı ile tapuda devir işlemlerinin yapılması hususunda görüşüldüğünü ancak davalının gayrimenkul satış vaadi sözleşmesiyle satılan taşınmazlardaki...
Davalı Akbank T.A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; hukukumuzda “dahil-i davalı” şeklinde bir düzenlemenin bulunmadığını, davalı garanti koza ile müvekkil banka arasında ticari bir kredi ilişkisi bulunduğunu, ticari kredi sözleşmeleri gereğince müvekkili bankanın ipotekleri fek etme yükümlülüğünün doğmadığını, davacı ile müvekkili banka arasında bağlı kredi ilişkisi bulunmadığını, huzurdaki dava açısından müvekkili tarafından davacıya verilmiş bir konut kredisi bulunmadığını, satıcı Garanti Koza ile müvekkili banka arasında davacının konut tedarikine ilişkin bir sözleşmenin de bulunmadığından, dava konusu ihtilafta bağlı krediden de bahsedilmesinin hukuken mümkün olmadığını, konut satış sözleşmesinin bizzat satıcı tarafından finanse edildiği hallerde satıcı ile tüketici arasında bağlı kredi ilişkisi bulunacağını ve bu durumda ilişkide iki taraf bulunduğunu, konut satış sözleşmesinin kredi veren tarafından finanse edildiği ve kredi verenin satıcının hizmetlerinden yararlandığı hallerde...
a karşı tapu iptal ve tescil davası açılmış olup mahkemece, davanın kabulü ile, davalı ... ile davalı ... arasında yapılan 03/08/2000 tarih ve 11013 yevmiye nolu ... 2. Noterliğince düzenlenen gayri menkul satış vadi sözleşmesinin iptali ile bu sözleşme uyarınca (ve ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2003/138 Esas -997 karar sayılı ilamı doğrultusunda) konulan şerhin kaldırılmasına, kararın kesinleşmesine kadar davacının 07/07/2000 tarih ve 08322 yevmiye nolu ... 3. Noterliğince düzenlenen gayrimenkul satış vadi sözleşmesi uyarınca, Muris ... (mirasçılarına) hissesine kat irtifakı sonucu düşen 27/04/1998 tarih 5743 yevmiye nolu ... 2. Noterliğince düzenlenen gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi uyarınca, davacının ıslah talebi de dikkate alınarak ... ilçesi Yenicami Mahallesi 733 Ada, 152 parsel, 3. Blok, 2. Kat 6 nolu bağımsız bölüm niteliğindeki taşınmaz üzerine davacı lehine ( 07/07/2000 tarih ve 08322 yevmiye nolu ... 3....
Ancak, konut finansmanı kuruluşunun sorumluluğu; konutun teslim edilmemesi durumunda konut satış sözleşmesinde veya bağlı kredi sözleşmesinde belirtilen konut teslim tarihinden, konutun teslim edilmesi durumunda konutun teslim edildiği tarihten itibaren, kullanılan kredi miktarı ile sınırlı olmak üzere bir yıldır. (...) (4) Konut finansmanı kuruluşu ile satıcı arasında belirli bir konutun tedarikine ilişkin bir sözleşme olmaksızın, tüketicinin kendisi tarafından belirlenen konutun bedelinin kredi veren konut finansmanı kuruluşu tarafından ödenmesi suretiyle kullandırılan krediler bağlı kredi sayılmaz." düzenlemesi mevcuttur. Bu düzenlemeye göre, konut finansmanı münhasıran belirli bir konutun satın alınması durumunda sağlanmış ve konut finansmanı sözleşmesi ile satış sözleşmesinin objektif olarak ekonomik birlik oluşturması halinde bağlı kredinin bulunduğu kabul edilir....
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 1993/13- 125 Esas- 1993/711 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere; davada talep edilen cezai şart asıl borca ilişkin fer'i bir haktır ve sözleşme geçersiz olduğu için sözleşmede kararlaştırılan ceza koşulunun da geçersiz sayılması gerekir.Taşınmaz satımını güçlendiren cezai şart ; satış sözleşmesinin tabi olduğu resmi şekilde yapılmalıdır. Aksi halde cezai şartın geçerliliğinden söz edilemez. Davacı ve davalı yönünden; söz konusu sözleşme gayrimenkul satış sözleşmesi niteliğindedir. Gayrimenkul satış sözleşmelerinin resmi şekilde yapılması geçerlilik koşulu olup, sözleşmenin adi yazılı şekilde yapıldığı ve geçersiz olduğu anlaşılmaktadır. Sözleşme geçersiz olduğundan, cezai şarta ilişkin hükümler de geçersizdir....
Mahkemece, davanın kabulü ile; taraflar arasında yapılan 20/10/2008 tarihli gayrimenkul satış sözleşmesinin geçersiz olduğunun tespitine, karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava konusu uyuşmazlık adi yazılı şekilde yapılan taşınmaz satış sözleşmesinin geçersiz olduğunun tespitine ilişkin olup, mahkemece, taraflar arasında yapılan 20/10/2008 tarihli gayrimenkul satış sözleşmesinin geçersiz olduğunun tespitine karar verilmiştir. Hemen belirtmek gerekir ki, açılmış bir davanın esasının incelenebilmesi bazı şartların gerçekleşmesine bağlı olup bunlara dava şartları denmektedir. Dava şartlarından bir kısmı olumlu (varlığı mutlaka gerekli), bir kısmı da olumsuz (yokluğu mutlaka gerekli) niteliktedir. Hakim, önüne gelen bir davada, dava şartlarının mevcut olup olmadığını re'sen gözetecektir. Olumlu dava şartlarından biri de 6100 sayılı HMK m.114 1/h bendinde ifade edildiği üzere davacının o davayı açmakta hukuki yararının bulunmasıdır....