Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

a karşı tapu iptal ve tescil davası açılmış olup mahkemece, davanın kabulü ile, davalı ... ile davalı ... arasında yapılan 03/08/2000 tarih ve 11013 yevmiye nolu ... 2. Noterliğince düzenlenen gayri menkul satış vadi sözleşmesinin iptali ile bu sözleşme uyarınca (ve ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2003/138 Esas -997 karar sayılı ilamı doğrultusunda) konulan şerhin kaldırılmasına, kararın kesinleşmesine kadar davacının 07/07/2000 tarih ve 08322 yevmiye nolu ... 3. Noterliğince düzenlenen gayrimenkul satış vadi sözleşmesi uyarınca, Muris ... (mirasçılarına) hissesine kat irtifakı sonucu düşen 27/04/1998 tarih 5743 yevmiye nolu ... 2. Noterliğince düzenlenen gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi uyarınca, davacının ıslah talebi de dikkate alınarak ... ilçesi Yenicami Mahallesi 733 Ada, 152 parsel, 3. Blok, 2. Kat 6 nolu bağımsız bölüm niteliğindeki taşınmaz üzerine davacı lehine ( 07/07/2000 tarih ve 08322 yevmiye nolu ... 3....

    Mahkemece, davanın kabulü ile; taraflar arasında yapılan 20/10/2008 tarihli gayrimenkul satış sözleşmesinin geçersiz olduğunun tespitine, karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava konusu uyuşmazlık adi yazılı şekilde yapılan taşınmaz satış sözleşmesinin geçersiz olduğunun tespitine ilişkin olup, mahkemece, taraflar arasında yapılan 20/10/2008 tarihli gayrimenkul satış sözleşmesinin geçersiz olduğunun tespitine karar verilmiştir. Hemen belirtmek gerekir ki, açılmış bir davanın esasının incelenebilmesi bazı şartların gerçekleşmesine bağlı olup bunlara dava şartları denmektedir. Dava şartlarından bir kısmı olumlu (varlığı mutlaka gerekli), bir kısmı da olumsuz (yokluğu mutlaka gerekli) niteliktedir. Hakim, önüne gelen bir davada, dava şartlarının mevcut olup olmadığını re'sen gözetecektir. Olumlu dava şartlarından biri de 6100 sayılı HMK m.114 1/h bendinde ifade edildiği üzere davacının o davayı açmakta hukuki yararının bulunmasıdır....

      Noterliğinin 05/12/2017 tarihli ve 23542 yevmiye numaralı ihtarnameyi gönderdiğini ve sözleşmeyi fesih ettiğini ve ödenen bedelin iadesini aksi halde yasal yollara başvuracağını bildirdiğini, aradan gecen bir aylık süreye rağmen müvekkiline herhangi bir ödeme yapılmadığını ve kendisi ile iletişim kurulmadığını, bu nedenle dava açmak zorunda kaldıklarını belirterek 23/11/2017 tarihli ve AD01- 12183 numaralı (2+1 şeklinde 20. Hafta) Terma City Hisseli Gayrimenkul Satış Sözleşmesinin ve bu sözleşmenin devamı niteliğindeki 29/11/2017 tarihli AD01- 12183 A numaralı (4+1 şeklinde 18. Hafta) Terma City Hisseli Gayrimenkul Satış Sözleşmesinin iptal edilmesini, müvekkili tarafından ödenen 15.735,00 TL.'...

      Davalı Akbank T.A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; hukukumuzda “dahil-i davalı” şeklinde bir düzenlemenin bulunmadığını, davalı garanti koza ile müvekkil banka arasında ticari bir kredi ilişkisi bulunduğunu, ticari kredi sözleşmeleri gereğince müvekkili bankanın ipotekleri fek etme yükümlülüğünün doğmadığını, davacı ile müvekkili banka arasında bağlı kredi ilişkisi bulunmadığını, huzurdaki dava açısından müvekkili tarafından davacıya verilmiş bir konut kredisi bulunmadığını, satıcı Garanti Koza ile müvekkili banka arasında davacının konut tedarikine ilişkin bir sözleşmenin de bulunmadığından, dava konusu ihtilafta bağlı krediden de bahsedilmesinin hukuken mümkün olmadığını, konut satış sözleşmesinin bizzat satıcı tarafından finanse edildiği hallerde satıcı ile tüketici arasında bağlı kredi ilişkisi bulunacağını ve bu durumda ilişkide iki taraf bulunduğunu, konut satış sözleşmesinin kredi veren tarafından finanse edildiği ve kredi verenin satıcının hizmetlerinden yararlandığı hallerde...

      Ancak, konut finansmanı kuruluşunun sorumluluğu; konutun teslim edilmemesi durumunda konut satış sözleşmesinde veya bağlı kredi sözleşmesinde belirtilen konut teslim tarihinden, konutun teslim edilmesi durumunda konutun teslim edildiği tarihten itibaren, kullanılan kredi miktarı ile sınırlı olmak üzere bir yıldır. (...) (4) Konut finansmanı kuruluşu ile satıcı arasında belirli bir konutun tedarikine ilişkin bir sözleşme olmaksızın, tüketicinin kendisi tarafından belirlenen konutun bedelinin kredi veren konut finansmanı kuruluşu tarafından ödenmesi suretiyle kullandırılan krediler bağlı kredi sayılmaz." düzenlemesi mevcuttur. Bu düzenlemeye göre, konut finansmanı münhasıran belirli bir konutun satın alınması durumunda sağlanmış ve konut finansmanı sözleşmesi ile satış sözleşmesinin objektif olarak ekonomik birlik oluşturması halinde bağlı kredinin bulunduğu kabul edilir....

      Noterliğinin 14/07/2011 tarihli 14943 yevmiye nolu Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesinin Temlik Sözleşmesi yapıldığı, bu sözleşme uyarınca davalı T4 sözleşmeye konu gayrimenkule dair satış vaadi alacağını 100.000,00TL bedelle davacıya temlik ettiği, davacı tarafından bedelin davalıya ödendiği, davalılar arasında salihli 2. Noterliğinin 21/02/2008 tarih ve 01888 yevmiye numaralı düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi yapıldığı, davalılardan T4 dayanak sözleşmenin satış vaadi alacaklısı olduğunu, davacının davalı Bahattine karşı satış vaadinden kaynaklı edimini yerine getirmesine rağmen, davalıların davaya ve satış vaadine konu gayrimenkulü davacıya devretmediği, davalın söz konusu taşınmazı 19/06/2015 tarihinde dava dışı üçüncü kişi ASM Telekomüniskasyan Hizmetleri Ltd....

      Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 1993/13- 125 Esas- 1993/711 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere; davada talep edilen cezai şart asıl borca ilişkin fer'i bir haktır ve sözleşme geçersiz olduğu için sözleşmede kararlaştırılan ceza koşulunun da geçersiz sayılması gerekir.Taşınmaz satımını güçlendiren cezai şart ; satış sözleşmesinin tabi olduğu resmi şekilde yapılmalıdır. Aksi halde cezai şartın geçerliliğinden söz edilemez. Davacı ve davalı yönünden; söz konusu sözleşme gayrimenkul satış sözleşmesi niteliğindedir. Gayrimenkul satış sözleşmelerinin resmi şekilde yapılması geçerlilik koşulu olup, sözleşmenin adi yazılı şekilde yapıldığı ve geçersiz olduğu anlaşılmaktadır. Sözleşme geçersiz olduğundan, cezai şarta ilişkin hükümler de geçersizdir....

      Noterliğinin 25/11/2005 tarih 007604 yevmiye nolu düzenleme şeklinde taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesi ile ... Mithatpaşa mah. ... ada, ... parsel sayılı taşınmazda kendilerine intikal eden inşaattaki hak ve hisselerini 3.000,00 TL bedel ile sattıklarını, taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinin tapuya şerh edilmediğini, durumu kötü kullanan davalıların satış vaadine konu taşınmazdaki hisselerini 3. bir kişiye sattıklarını ve tapudan devir yaptıklarını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla dava konusu taşınmazın dava tarihinde ulaştığı piyasa değerinin, bu mümkün olmadığı takdirde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin yapıldığını tarihte davalılara ödenen 3.000,00 TL'nin günümüzde ulaştığı değer olan 8.000,00 TL'nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir....

        ilişkide iki taraf bulunduğunu, konut satış sözleşmesinin kredi veren tarafından finanse edildiği ve kredi verenin satıcının hizmetlerinden yararlandığı hallerde bağlı kredi ilişkisi bulunduğunun kabul edileceğini, tüketici ile banka arasında imzalanan kredi sözleşmesinde belirli mal veya hizmetin adının açıkça anılması durumunda da ekonomik birlik ve bağlı kredi bulunduğunun kabul edileceğini, adi yazılı şekilde yapılan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin geçersiz olduğunu, davacının adi yazılı satış vaadi sözleşmesinden doğan taleplerini yalnızca davalı Garanti Koza'ya karşı ileri sürebileceğini, 30.9.1988 tarihli, 1987/2 esas, 1988/2 karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu (YİBGK) kararı gereğince de ipoteğin fekkinin talep edilemeyeceğini, adi yazılı satış sözleşmesinin imza tarihinde taşınmaz üzerinde ipotek bulunduğunu, ipoteğin tesisi esnasında taşınmazın davacıya satıldığının müvekkili tarafından bilinmediğini, davacının kötüniyetli olduğunu, dava konusu taşınmazın...

        , konut satış sözleşmesinin kredi veren tarafından finanse edildiği ve kredi verenin satıcının hizmetlerinden yararlandığı hallerde bağlı kredi ilişkisi bulunduğunun kabul edileceğini, tüketici ile banka arasında imzalanan kredi sözleşmesinde belirli mal veya hizmetin adının açıkça anılması durumunda da ekonomik birlik ve bağlı kredi bulunduğunun kabul edileceğini, birleşen dava dosyasında davacının aktif husumet ehliyeti bulunmadığından davanın reddine kararı verilmesi gerekirken huzurdaki mahkemeniz dosyası ile birleştirilmesi kararı usul ve yasaya aykırı olduğunu, arabuluculuk yoluna başvurulmadan açılan davanın özel dava şartı yokluğundan davanın usulden reddi gerektiğini, husumetin tüm takyidat lehtarlarına yaygınlaştırılması gerektiğini, adi yazılı şekilde yapılan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin geçersiz olduğunu, adi yazılı şekilde yapılan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin geçersiz olduğunu, davacı adi yazılı satış vaadi sözleşmesinden doğan taleplerini yalnızca davalı...

        UYAP Entegrasyonu