devam edildiğini, tarafların murisleri ölene kadar iki komşu olarak oturduklarını, biri diğerine senin ev benim kullandığım alana taşmış demediğini, birbirine bu konuda hiçbir beyanları olmadığını ve 1971 yılında tarafların murislerinin oluşturduğu sınır hala güncelliğini koruduğunu, en küçük bir değişiklik dahi yapılmadığını, dava konusu 1902 parselle ilgili olarak paydaşlar arasında 49 yıldan beri devam eden ve hiç değişmeyen fiili taksim ve kullanma anlaşması mevcut olduğunu, davacının da taşınmazın yarısını kullandığını, bu durumda davacının meni müdahale ve ecri misil taleplerinin reddine karar verilmesini, davacının murisinin bu taşınmazın yarısını 1900 parselde bulunan evinin bahçesi olarak kullandığını, Onun ölümünden sonra da mirasçıları aynı şekilde bu kullanımı devam ettirdiklerini, her iki taraf ta bu kullanım şekline uyarak hiç değiştirmediklerini belirterek davacının meni müdahale ve ecrimisil davası açmasının mümkün olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki dairenin kendisine tahsis edildiğinin tespiti, müdahalenin men'i ve ecr-i misil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davaların kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davacı vekili ve süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacı vekili, müvekkilinin... Konut Yapı Kooperatifine 04.03.2002 tarihinde üye olduğunu, kooperatifin A 3 Blok 1. normal kat 8 nolu daireyi 30.08.2002 tarihinde teslim etmeyi taahhüt ettiğini, bu tarihte dairenin teslim edilmediği gibi daha sonra üye olan davalı ...'un işgal ettiğini ileri sürerek, A 3 Blok 1. kat 8 nolu dairenin kendisine tahsis edildiğinin tespitiyle, daireye haksız müdahalenin menine ve 17.09.2006 tarihinden bu yana işgal edilmesi nedeniyle aylık 600,00 TL işgal tazminatının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
T3 Vekili istinaf dilekçesinde özetle: yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava konusu yerde sorumluluğun Kepez Belediyesine ait olduğunu, dava konusu parsel belediyelerinin yetki ve sorumluluk alanı içerisinde bulunmadığı gibi belediyelerince herhangi bir çalışma da yapılmadığını, taşınmaza fiilen el atılmadığını, taşınmazın tespit edilen m2 birim bedelinin fahiş olduğunu, emsal kıyaslamasının hatalı olduğunu, bilirkişi raporunun hüküm kurmaya yeterli ve elverişli olmadığını belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. GEREKÇE: Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; Dava, Kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat ve Ecri misil istemine ilişkindir....
Davaların isimleri farklı olsa da hepsinin açılmasının ortak nedeni haksız el atmanın ve tecavüzün ortadan kaldırılmasıdır ve böylece malikin mülkiyet hakkının muhafaza edilmesidir. ** Gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08/03/1950 tarih 22/4 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır....
B..’in ise sözleşmede kefil olduğunu, kiracının dava konusu işyerinden ayrıldığını sözlü olarak bildirdiğini bu davalının kiralananı kullanmadığını, bu durumun sözleşmedeki devir yasağına aykırı olduğunu, haksız işgale son verilmesi, bir hafta içinde teslim edilmesi istemine ilişkin ihtarname tebliğ edilmesine rağmen tahliyenin gerçekleşmediğini ileri sürerek kiralananın tahliyesini, ayrıca ödenmeyen aidat ve kira bedeli olan 4.750-TL nin tahsiline karar verilmesini istemiştir. Yargılama sırasındaki beyanından; kiracının tebligat göndermeden ve tahliye etmeden kiralananı terk ederek taşınmazı kefile bıraktığını, kiracının tahliye ve teslim sorumluluğunu yerine getirmediğini, bu nedenle de aidat borcundan ve tahliye gerçekleşinceye kadar ki kira borcundan sorumlu olacağını, kiracının sözleşmeye aykırılık, diğer davalının fuzuli işgal nedeniyle davanın kabulünü istemiştir. Davalı kiracı A.. Ç.....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesinin 09.07.2019 tarih 2018/600 Esas ve 2019/453 Karar sayılı kararında özetle; "davacının 22.03.2026 tarihine kadar kiraladığı ve kira bedelini ödediği taşınmazın toprak altında 252,16 m kanal uzunluğunda 125.08 m2 yözölçümünde, toprak üzerinde 96.15 m kanal uzunluğunda, 108,27 m2 yüzölçümünde alanın, davalı şirket tarafından atık su kanalı olarak kullanılmak suretiyle taşınmaza yapılan müdahalenin, davacının hukuken korunması gereken kullanım hakkına aykırılık teşkil ettiği, davacının TMK’nun 973. md. hükmüne dayanan hakkı nedeni ile bu alan üzerinde davalının haksız eylem niteliğindeki müdahalesinin menini talep edebileceği gibi, bilirkişi raporu ile 01.01.2015 tarihinden 31.10.2018 dava tarihine kadar hesaplanan haksız işgal tazminatını haksız eylemde bulunan davalıdan talep edebileceği sonuç ve kanaatine varılmış, meni müdahale ve haksız işgal tazminatı istemlerinin kabulüne, davacının meni müdahale davasının kabulüne, davacı...
İntifadan men edilme halinin varlığının kabulü için, ortak yeri işgal edip tekeline alan paydaşa, diğer paydaşların kendi paylarından yararlanma isteklerini bildirmiş olmaları gerekir. Paydaşlar arasında ecri misil isteme ... ancak böyle bir bildirimden sonraki dönem için doğar ve buna karşın şagil ortak yerdeki haksız işgale son vermiş ise hakkında istenecek ecrimisilin başlangıcı bu bildirim (uyarı) tarihine göre belirlenir. Somut olayda anayapının bodrum katındaki ortak yer olan sığınak ve otoparkın işgal edilerek depo olarak kullanılmasından dolayı davacı kat maliklerince davalıya 4.5.2004 gün ve 18648 yevmiye nolu ihtarname ile uyarı yapıldığı, davalının ise 7.5.2004 gün ve 5591 yevmiye nolu belge ile buna cevap verildiği anlaşılmaktadır....
Yukarıda belirtildiği gibi men ve ecri misil kal talepli davalarda davanın taşınmaz malın aynına ilişkin olduğu ve konusunu oluşturan hakkın para ile değerlendirilmesinin mümkün bulunduğu; böyle bir davada, HMK 323- 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 413. ve 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 16. maddeleri uyarınca dava değerinin ve buna göre alınacak harcın, el atılan yerin ve talep edilen ecri misil ve kal bedeli toplamından ibaret olacağı, dava dosyasında yapılan keşif sonucu ecri misil hesabı yapıldığı bu miktar üzerinden ıslah ile harcın tamamlatıldığı, bilirkişiler tarafından el atılan kısmın değerinin tespit edildiği, mahkemece el atma kal yönünden değer tespit edilmesine rağmen harcı tamamlatılmadan karar verildiği, yine 3402 Sayılı Kadastro Kanunu 41....
İSTİNAFA KONU KARAR:Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; taraflar arasındaki haksız işgal nedeniyle müdahalenin meni ve ecrimisil talepli davanın görevli ve genel yetkili mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemelerince değerlendirilmesi gerektiği, davanın konusu itibariyle HMK 4. Maddesi kapsamında olmadığı anlaşıldığından HMK'nun 114/1- c ve 115/2 maddeleri gereğince davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ:Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; bahse konu dosyada mahkemenin görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddine karar verdiğini lakin buna rağmen kendini vekille temsil ettiren davalı lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmetmediğini belirterek bu yönüyle kararın kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLER:Dava; tapu senedi, tapu kaydı ve tüm dosya kapsamı. GEREKÇE:Dava, haksız işgal nedeniyle ecri misil ve tahliye istemine ilişkindir....
Kabule göre de, asıl dava terditli dava olup, davacıların birinci talebi sözleşmenin geçersizliğinin tespiti, bunun kabul edilmemesi halinde sözleşmenin feshi ile var ise müdahalenin meni ve ecri misil istemine ilişkin olup, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti halinde meni müdahale ve ecri misil talepleri bulunmamaktadır. Mahkemece sözleşmenin geçersizliğinin tespitine karar verildiğinden, feri talep olan meni müdahale ve ecri misil konusunda karar verilmesi hatalı olmuştur....