Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu durumda davacının talep edebileceği toplam 104.164,62 TL el atma bedeli ve 18.366,20 TL ecri misil alacağından ilk davada ödenmesine karar verilen 9.000,00 TL el atma bedeli, 1.000,00 TL ecri misil bedeli mahsup edildikten sonra davacının bakiye 95.164,62 TL el atma bedeli, 17.366,20 TL ecri misil alacağı bulunmaktadır. İlk derece mahkemesince verilen karar temyiz denetiminden geçerek kesinleşen ve davacı taraf lehine usulü kazanılmış hak oluşturan Özalp Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/71 E. sayılı dosyası kapsamında alınan rapora uygun olduğundan davalı vekilinin bu yönde yaptığı istinaf talebi yerinde görülmemiştir. Yukarıda belirtilen nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olması nedeniyle HMK'nın 353/(1),b,1 maddesi gereğince davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....

Ayrıca taraflar paydaş olduğundan ve taşınmazlar susuz tarla vasıflı olduklarından, dolayısıyla doğal semere verebilen bağ-bahçe vasfında bulunmadıklarından, intifadan men koşulu aranması gerekiyor ise de, taraflar arasında görülen ortaklığın giderilmesi davası olduğu ve bu hususunda intifadan men koşulunun istisnalarından olduğu dikkate alındığında, ecri misil hesabının ortaklığın giderilmesi davasının davacı-karşı davalıya tebliğ edildiği tarihten itibaren yapılması gerekmektedir. Bu tarihten önce davacı-karşı davalının taşınmazı kullanmasına itiraz etmeyen ve uzun yıllar zımnen bu fiili durumu kabul eden paydaşların geriye dönük, itiraz etmedikleri dönemlere ilişkin ecri misil talep etmeleri hakkaniyet ilkesine ve dürüstlük ilkesine aykırıdır....

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesinin 09.07.2019 tarih 2018/600 Esas ve 2019/453 Karar sayılı kararında özetle; "davacının 22.03.2026 tarihine kadar kiraladığı ve kira bedelini ödediği taşınmazın toprak altında 252,16 m kanal uzunluğunda 125.08 m2 yözölçümünde, toprak üzerinde 96.15 m kanal uzunluğunda, 108,27 m2 yüzölçümünde alanın, davalı şirket tarafından atık su kanalı olarak kullanılmak suretiyle taşınmaza yapılan müdahalenin, davacının hukuken korunması gereken kullanım hakkına aykırılık teşkil ettiği, davacının TMK’nun 973. md. hükmüne dayanan hakkı nedeni ile bu alan üzerinde davalının haksız eylem niteliğindeki müdahalesinin menini talep edebileceği gibi, bilirkişi raporu ile 01.01.2015 tarihinden 31.10.2018 dava tarihine kadar hesaplanan haksız işgal tazminatını haksız eylemde bulunan davalıdan talep edebileceği sonuç ve kanaatine varılmış, meni müdahale ve haksız işgal tazminatı istemlerinin kabulüne, davacının meni müdahale davasının kabulüne, davacı...

T3 Vekili istinaf dilekçesinde özetle: yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava konusu yerde sorumluluğun Kepez Belediyesine ait olduğunu, dava konusu parsel belediyelerinin yetki ve sorumluluk alanı içerisinde bulunmadığı gibi belediyelerince herhangi bir çalışma da yapılmadığını, taşınmaza fiilen el atılmadığını, taşınmazın tespit edilen m2 birim bedelinin fahiş olduğunu, emsal kıyaslamasının hatalı olduğunu, bilirkişi raporunun hüküm kurmaya yeterli ve elverişli olmadığını belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. GEREKÇE: Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; Dava, Kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat ve Ecri misil istemine ilişkindir....

Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir. (YHGK'nun 25.02.2004 gün ve 2004/1-120-96 sayılı kararı) 25.05.1938 tarih ve 29/10 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ve Yargıtay'ın aynı yoldaki yerleşmiş içtihatları uyarınca ecrimisil davaları beş yıllık zamanaşımına tabi olup bu beş yıllık süre dava tarihinden geriye doğru işlemeye başlar. Hemen belirtilmelidir ki, ecrimisil hesabı uzmanlık gerektiren bir husus olup, taşınmazın niteliğine uygun bilirkişi marifetiyle keşif ve inceleme yapılarak ve taleple bağlı kalınarak haksız işgal tazminatı miktarı belirlenmelidir....

    gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin iptaline yönelik açtığı davanın reddine, birleşen dava dosyasında davacı-davalı ... açtığı meni müdahale davasının kabulüne , gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine konu edilen taşınmazdan davalının müdahalesinin menine karar verilmiş,hüküm davacı-davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. 2009/186-5725 1-Davalı-Davacı ... 6.6.2005 tarihinde açtığı meni müdahale ve tahliye istemli davasında davalılardan Pamiş Hamzadan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile taşınmaz satın aldığını, diğer davalı ... Hamza ile beraber bu taşınmazda fuzuli şagil olduklarını, davalıların taşınmaza yaptıkları müdahalelerinin meni ile tahliyelerine karar verilmesini istemiş, davalılardan ... da 16.12.2003 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin iptali için eldeki davayı açmış ,her iki dava dosyası birleştirilmiştir. Mahkemece 6.10.2008 tarihli hükümde karar başlığında davacı-karşı davalı olarak ... gösterildiği halde birleşen dosyanın diğer davalısı ......

      Gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarih 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki meni müdahale ve haksız işgal tazminatı istemine ilişkin davada Adana 5. Asliye Hukuk ve Adana 5. Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, tarafların evlilik birliğini kurduktan sonra edindikleri taşınmazların, ayrı yaşamaya başladıktan sonra davalı eş tarafından haksız olarak kullanıldığı iddiasına dayalı meni müdahale ve haksız işgal tazminatı istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, dava konusu uyuşmazlığın, Aile Mahkemesinin görev alanına girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Aile Mahkemesi de, eşler arasındaki haksız işgal ile ilgili uyuşmazlıkların Aile Mahkemesinin görevi kapsamında bulunmadığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....

        İntifadan men edilme halinin varlığının kabulü için, ortak yeri işgal edip tekeline alan paydaşa, diğer paydaşların kendi paylarından yararlanma isteklerini bildirmiş olmaları gerekir. Paydaşlar arasında ecri misil isteme ... ancak böyle bir bildirimden sonraki dönem için doğar ve buna karşın şagil ortak yerdeki haksız işgale son vermiş ise hakkında istenecek ecrimisilin başlangıcı bu bildirim (uyarı) tarihine göre belirlenir. Somut olayda anayapının bodrum katındaki ortak yer olan sığınak ve otoparkın işgal edilerek depo olarak kullanılmasından dolayı davacı kat maliklerince davalıya 4.5.2004 gün ve 18648 yevmiye nolu ihtarname ile uyarı yapıldığı, davalının ise 7.5.2004 gün ve 5591 yevmiye nolu belge ile buna cevap verildiği anlaşılmaktadır....

          Davaların isimleri farklı olsa da hepsinin açılmasının ortak nedeni haksız el atmanın ve tecavüzün ortadan kaldırılmasıdır ve böylece malikin mülkiyet hakkının muhafaza edilmesidir. ** Gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08/03/1950 tarih 22/4 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır....

          UYAP Entegrasyonu