’md.993-995 ve 8.3.1950 gün, 22/4 sayılı Y.İ.B....
ödenmesine, (fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına,) davacı T2 için kamulaştırmasız el atma tazminatı 1.250,00 TL'nin dava tarihinden 59.424,47 TL'sinin ise ıslah tarihi olan 11.02.2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalı DSİ den alınarak, Bu davacıya ödenmesine, (fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına,) kamulaştırmasız el atma davası yönüyle; karar tarihinde alınması gerekli nispi harç 16.578,69 TL'nin davacı tarafça peşin harç olarak yatırılan 44,40 TL ve tamamlama harcı olarak yatırılan 4.377,00 TL'den mahsubu ile bakiye kalan 12.157,29 TL'nin davalı taraftan alınarak hazineye irat kaydına, Ecri misil yönüyle: davacı T1 için Ecri misil bedeli 250,00 TL'nin dava tarihinden 3.130,24 TL'sinin ise ıslah tarihi olan 11.02.2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalı DSİ den alınarak, davacı T1'a ödenmesine, (fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına,) davacı T3 için Ecri misil bedeli 250,00 TL'nin dava tarihinden 3.130,24...
HÜKÜM: GEREKÇESİ YUKARIDA AÇIKLANDIĞI ÜZERE 1-Davacı yanın, davalı aleyhine yolsuz tescil nedeniyle açtığı tapu iptali tescil davası ile meni müdahil davasının AYRI AYRI REDDİNE, 2-Ecri misil talebinin atiye terk nedeniyle AÇILMAMIŞ SAYILMASINA, 3-Davacının, davalı ... aleyhine açtığı tapu iptali tescil ve meni müdahale davasının pasif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle REDDİNE, 4-Harçlar kanunu gereğince alınması gereken 179,90-TL harcın mahsubu ile fazladan alınan (peşin harç ve ıslah harcı üzerinden hesap edilen) 6.781,88-TL'nin davacı tarafa İADESİNE, 5-Davalı ... kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 60.400,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı ... Kooperatif'e VERİLMESİNE, 6-Davalı ... kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı ...'...
ve denetime elverişli kroki ve ayrıntılı rapor düzenlettirilmesi, dava konusu taşınmazın imar planı kapsamında kalıp kalmadığı hususunun araştırılması, dava konusu taşınmazla ilgili olarak davacının ecri misil ödeyip ödemediğinin kesin olarak belirlenmesi, davacının dava konusu taşınmazla ilgili olarak kendiliğinden ecri misil ödemesi halinde zilyetliğin fer'i nitelikte, cebri icra tehdidi altında ödemesi halinde zilyetliğin asli nitelikte olacağının göz önünde bulundurulması, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi" gereğine değinilmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, elatmanın önlenmesi ve haksız işgal tazminatına ilişkin olup, mahkemece meni müdahale isteminin konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, haksız işgal tazminatı isteminin kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafça temyiz edildiğinden, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 3.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 07.07.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre, payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu elatmanın önlenilmesi davası ile değil, kesin sonuç getiren taksim veya ortaklığın satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlemesi gerekmektedir. Gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, hak sahibinin, hak sahibi olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarihli ve 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır....
Bu durumda davanın temerrüt nedeniyle tahliye ve alacağa ilişkin olması ve dava dilekçesinde anlatılan maddi vakıalarda da, kira sözleşmesinin varlığının iddia edilmesi karşısında, davanın ispatlanamadığından bahisle reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin haksız işgal nedeniyle el atmanın önlenmesi ve ecri misil alacağına ilişkin olduğundan bahisle mahkemenin görevsizliğine karar verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalının temyiz itirazının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 06/11/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Hukuk Dairesinin 2010/9952- 2010/10766 sayılı kararıyla da kararın onanmış olduğunu, bu konuda muhkem kaziye (güçlü mahkeme kararı) mevcut olup intifadan men koşulunun oluşamayacağını, tarafların aynı taşınmaz üzerinde mevcut olan 2 bağımsız binayı kullanma konusunda anlaşmış olduklarının kabulünün gerektiğini, yine Yargıtay içtihatlarında tarafların ortak mülkiyette uzun süreden beri nizasız fasılasız bir kullanım şekli belirlediklerinde artık bu konuda bir anlaşma olduğu, tarafların da bu kullanım şeklini benimsemiş olduklarının kabulü gerekeceğinin vurgulandığını, mevcut olayda kullanım şekli uzun yıllardır bu şekilde olup taraflar arasında niza ve tartışma son birkaç yıl içerisinde oluşmaya başladığını, bu nedenle mahkemelerin müşterek mülkiyette oluşan el atmanın önlenmesi ve ecri misil davalarının reddederek sorunun ortaklığın giderilmesi yoluyla çözülmesi gerektiğine karar vermesi gerektiğini, ecri misil tazminatının temel hukuki gerekçesi kötüniyetli zilyet olduğunu, somut olayda...
Ecri misil talebinin kabulünün dayanağının neler olduğu ise belirtilmediğini, Yargıtayın yerleşik içtihatlarında da belirtildiği üzere haksız işgal tazminatı olarak adlandırılan ecrimisile hükmedebilmek için iki koşulun birlikte gerçekleşmesi gerektiğini, bu koşullar, işgal eyleminde bulunan kişinin kötü niyetli olması ve bu işgal sonucu hak sahibinin zarara uğraması olduğunu, ancak bu hususlar gerekçede değerledirilmediği gibi herhangi bir açıklamada yapılmadığını, kararı bu yönüyle de istinaf ettiklerini, ayrıca haksız ve kötü niyetle kullanan kişiye dava açılmadan önce ihtarname ile durumu bildirmek gerektiğini, yasa gereği ancak mirasçılar arasında açılan ecrimisil davalarında ihtarname çekme zorunluluğu olmadığını, kişi, ecrimisil davası açmadan önce haksız işgalde bulunan kişiye ihtarname çekerek bildirimde bulunduğunu, belediyenin yapmış olduğu imar değişikliği nedeniyle davacı bu taşınmazda hisssedar olduğunu, müvekkilinin bu hususu bilebilmesi mümkün olmadığını, bu nedenle müvekkilin...
Buna göre talep edilen ecri misil miktarı ile birlikte dava değeri 9.170,00 TL olarak tespit edildiğinden, dava tarihindeki görev sınırına göre uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK.'nın 21. ve 22.(1086 sayılı HUMK.’nın 25 ve 26.) maddeleri gereğince Ankara 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 03.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....