WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Aile Mahkemesi'nin 2014/421 Esas, 2014/1004 Karar sayılı dosyasıyla boşanma davası açtığını, davanın reddi kararının 20/02/2019 tarihinde kesinleştiğini, tarafların 5 yıldır bir araya gelmediklerini, evliliğin yeniden tesis edilmediğini, fiili ayrılık nedeni ile tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI 1.İlk Derece Mahkemesinin15.02.2022 tarih ve 2019/498 Esas, 2022/43 Karar sayılı kararı ile; erkek tarafından kadına karşı açılan boşanma davasının, Mahkemenin 2015/112 Esas, 2015/365 Karar sayılı dosyası ile reddedildiği ve 19.09.2016 tarihinde kesinleştiği, eldeki asıl davanın 06.11.2019 tarihinde, reddedilen ilk boşanma davasının kesinleşmesinden itibaren üç yıl geçtikten sonra açıldığı, reddedilen ilk boşanma davasından sonra fiili ayrılığın devam ettiği, ortak hayatın yeniden kurulamadığının anlaşıldığı ve fiili ayrılık nedeniyle davanın kabulü şartlarının oluştuğu, reddedilen ilk davada, erkeğin evden nedensiz ayrıldığı gibi reddedilen ilk boşanma davasını açarak fiili ayrılığa neden olduğu, erkeğin fiili ayrılık döneminde başka bir kadınla ilişkisi olduğu ve bu ilişkisinden 29.03.2017 doğumlu evlilik dışı bir çocuğu bulunduğu, erkeğin fiili ayrılık döneminde sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı, kadının ise isnat edilmiş ve ispatlanmış bir kusurunun...

    bir süre geçmiş olmasına rağmen bir daha asla bir araya gelmediklerini, taraflar arasındaki evlilik birliğinin sona ermesinde davalının tam kusurlu hal ve davranışlarının etkili olduğunu belirterek, red ile sonuçlanan boşanma davasının üzerinden 3 yıl geçmesine rağmen tarafların bir araya gelmemeleri ve ortak hayatın bir daha kurulamaması nedeni ile tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Fiili ayrılık başlı başına boşanma nedeni değildir, terk hukuki sebebine dayalı bir davada bulunmamaktadır. Türk Medeni Kanununun 166. maddesinde "evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerin her birinin boşanma davası açabileceği" hükme bağlanmıştır. Bu hükmü, tamamen kusurlu eşin de dava açabileceği ve yararına boşanma hükmü elde edebileceği biçiminde yorumlamak ve değerlendirmek doğru değildir. Çünkü böyle bir düşünce, kimsenin kendi eylemine ve tamamen kendi kusuruna dayanarak bir hak elde edemeyeceği yönündeki temel hukuk ilkesine aykırı düşer....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından, kusur belirlemesi, reddedilen tazminat ve yoksulluk nafakası talepleri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Turk Medeni Kanununun 166/1-2 maddesi uyarınca; boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir. Oysa dinlenen davacı tanıklarının sözlerinin bir kısmı Türk Medeni Kanununun 166/1 maddesinde yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olup, bir kısmı ise. sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibarettir. Fiili ayrılık ise başlı başına boşanma sebebi değildir....

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Asıl davanın kabulü ile fiili ayrılık nedeniyle tarafların boşanmalarına, birleşen dava ve karşı davanın feragat nedeni ile reddine, kadın lehine dava tarihi olan 18/06/2020 tarihinden itibaren aylık 750,00 TL tedbir nafakasının davacı-davalı erkekten alınarak davalı-davacı kadına verilmesine, karar kesinleştikten sonra aylık 750,00 TL yoksulluk nafakası olarak devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı-davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; asıl davanın kabulü, karşı davanın ve birleşen davanın reddi yönünden verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE: Asıl dava, TMK'nın 166/son maddesi gereğince açılan boşanma ve fer'ileri, karşı dava ve birleşen dava ise evlilik birliğinin sarsılması (TMK md.166/1- 2) sebebine dayalı boşanma ve fer'ileri istemine ilişkindir....

        Fiili ayrılığa sebep olan 20.05.2017 tarihli son olayda taraflar arasında çıkan tartışma esnasında erkeğin kadına el kaldırdığı davacı-karşı davalı kadın tarafından iddia edilmiş ancak bu husus da dosyadaki delilerle ispat edilememiştir. Yaşanan son tartışma sonucu davalı kadının evi terk ettiği kendisinin kabulünde ise de; fiili ayrılık tek başına boşanma sebebi olarak kabul edilemeyeceği gibi ortada davalı-karşı davacı erkek tarafından açılan terk (TMK. md. 164) hukuksal nedenine dayalı bir dava da bulunmamaktadır. Hal böyle olunca, her iki tarafın da boşanmaya sebebiyet verecek bir kusurunun varlığı dosya kapsamından ispatlanamamıştır....

          Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden, erkeğe şirketini sakladığı vakıası kusur olarak yüklenmiş ise de kadının bu iddiasını önceki boşanma davasında da ileri sürmesi ve bu vakıanın önceki boşanma davasında erkeğe kusur olarak yüklenmemesi nedeni ile sonraki açılan davada kusur olarak yüklenemeyeceği, Türk Medeni Kanununun 166/son maddesine dayanak teşkil eden ve red ile sonuçlanan ilk davayı açan, böylelikle fiili ayrılığa sebep olan ve boşanma nedeni yaratan ayrıca sebepsiz yere müşterek konutu terk edip fiili ayrılık döneminde sadakat yükümlülüğüne aykırı davranan davacı davalı erkeğin boşanmaya sebep olan olaylarda tamamen kusurlu olduğu anlaşıldığından, kadının kusura yönelik vakıa yönünden istinaf talebinin reddine, erkeğin kusura yönelik istinaf talebinin reddine yüklenen vakıaya yönelik istinaf talebinin kabulüne, tarafların birbirlerinin davalarının kabulüne yönelik istinaf talebinin reddine karar verilmiştir....

          Aile Mahkemesinin 2021/30 esas sayılı dosyasının, 14/01/2021 tarihinde açılmış olduğu anlaşılmakla, mahkememizin 2021/30 esas sayılı dosyası ile fiili irtibat bulunduğundan bu yönde dosyaların birleştirilmesi" gerekçesi ile; "Dosyalar arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğu görüldüğünden işbu davanın Aksaray 3. Aile Mahkemesinin 2020/637 esas nolu dava dosyası ile BİRLEŞTİRİLMESİNE, Yargılamanın Aksaray 3. Aile Mahkemesinin 2020/637 esas sayılı dosyası üzerinden yürütülmesine, mahkememizin 2021/30 esas sayılı dosyasının esasının bu şekilde kapatılmasına,"karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı kadın vekili, yerel mahkemenin 21/04/2021 tarihli birleştirme kararının kaldırılması gerektiği yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı erkek istinaf yasa yoluna başvurmamıştır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacı kadın tarafından açılmış TMK.nun 166/1 maddesine dayalı boşanma ve fer'ilerine ilişkindir....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacı erkek tarafından açılmış TMK.nun 166/1 maddesine dayalı boşanma ve fer'ilerine ilişkindir. Dosya içerisinde bulunan davalı kadın vekili Av. T4 ait vekaletname genel vekaletname olup, boşanma davası ile ilgili özel yetkiyi içermemektedir. Boşanma davası açmak ve açılan davayı takip etmek kişiye sıkı sıkıya bağlı bir hakkın kullanımı niteliğindedir. Bu bakımdan vekaletname de bu hususta özel yetkiyi gerektirir (HMK m.74). O halde, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 74. maddesi gereğince boşanma davası ile ilgili özel yetkiyi içeren vekaletnamesini sunması için davalı vekiline süre verilmesi, bu süre içinde vekaletname verilmez veya asıl yapılan işlemleri kabul ettiğini dilekçe ile mahkemeye bildirmez ise, gerekçeli kararın asıla tebliği sağlanılıp, yasal istinaf süresi de beklenildikten sonra gönderilmek üzere dosyanın mahalli mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

          UYAP Entegrasyonu