Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı kadına boşanma kararı verildikten sonra ölen babasından dolayı bağlanan yetim aylığı 2010 yılında yapılan denetim sonrası fiili birliktelik nedeni ile 2008-2010 yılları için 5510 sayılı Kanunun 56. maddesi uyarınca ödenen aylıkların yersiz ödendiği gerekçesi ile borç çıkarılmıştır. Dairemizin 07.10.2021 tarih ve 2021/7072 Esas, 2021/11762 Karar sayılı ilamında yazılan karşı oy gerekçelerimde belirttiğim gibi davacı boşandığında 506 sayılı kanun yürürlüktedir. 5510 sayılı kanunun 5754 sayılı kanunun 68. Maddesi ile değişik geçici 1. Maddesi uyarınca kesilmede 506 sayılı kanun uygulanmalıdır. Anılan kanunda ise boşanılan eş ile birlikte yaşama olgusu bir kesilme nedeni olarak düzenlenmemiştir. 5510 sayılı kanunun 01.10.2008 tarihinden önce gerçekleşen boşanma olgusuna uygulanması olanağı, önceye etki yasağı nedeni ile olanaklı değildir....

    Davalı kadına boşanma kararı verildikten sonra ölen babasından dolayı bağlanan yetim aylığı 2017 yılında yapılan denetim sonrası fiili birliktelik nedeni ile 2008-2017 yılları için 5510 sayılı Kanunun 56. maddesi uyarınca ödenen aylıkların yersiz ödendiği gerekçesi ile borç çıkarılmıştır. Dairemizin 07.10.2021 tarih ve 2021/7072 Esas, 2021/11762 Karar sayılı ilamında yazılan karşı oy gerekçelerimde belirttiğim gibi davacı boşandığında 506 sayılı kanun yürürlüktedir. 5510 sayılı kanunun 5754 sayılı kanunun 68. Maddesi ile değişik geçici 1. Maddesi uyarınca kesilmede 506 sayılı kanun uygulanmalıdır. Anılan kanunda ise boşanılan eş ile birlikte yaşama olgusu bir kesilme nedeni olarak düzenlenmemiştir. 5510 sayılı kanunun 01.10.2008 tarihinden önce gerçekleşen boşanma olgusuna uygulanması olanağı, önceye etki yasağı nedeni ile olanaklı değildir....

      Davalı kadına boşanma kararı verildikten sonra ölen babasından dolayı bağlanan yetim aylığı 2014 yılında yapılan denetim sonrası fiili birliktelik nedeni ile 2008-2014 yılları için 5510 sayılı Kanunun 56. maddesi uyarınca ödenen aylıkların yersiz ödendiği gerekçesi ile borç çıkarılmıştır. Dairemizin 07.10.2021 tarih ve 2021/7072 Esas, 2021/11762 Karar sayılı ilamında yazılan karşı oy gerekçelerimde belirttiğim gibi davacı boşandığında 506 sayılı kanun yürürlüktedir. 5510 sayılı kanunun 5754 sayılı kanunun 68. Maddesi ile değişik geçici 1. Maddesi uyarınca kesilmede 506 sayılı kanun uygulanmalıdır. Anılan kanunda ise boşanılan eş ile birlikte yaşama olgusu bir kesilme nedeni olarak düzenlenmemiştir. 5510 sayılı kanunun 01.10.2008 tarihinden önce gerçekleşen boşanma olgusuna uygulanması olanağı, önceye etki yasağı nedeni ile olanaklı değildir....

        Davalı kadına boşanma kararı verildikten sonra ölen babadan bağlanan yetim aylığı yapılan denetim sonrası fiili birliktelik nedeni ile 5510 sayılı Kanunun 56. maddesi uyarınca ödenen aylıkların yersiz ödendiği gerekçesi ile borç çıkarılmıştır. Dairemizin 07.10.2021 tarih ve 2021/7072 Esas, 2021/11762 Karar sayılı ilamında yazılan karşı oy gerekçelerimde belirttiğim gibi davacı boşandığında 506 sayılı Kanun yürürlüktedir. 5510 sayılı Kanunun 5754 sayılı Kanunun 68. maddesi ile değişik geçici 1. maddesi uyarınca kesilmede 506 sayılı kanun uygulanmalıdır. Anılan kanunda ise boşanılan eş ile birlikte yaşama olgusu bir kesilme nedeni olarak düzenlenmemiştir. 5510 sayılı Kanunun 01.10.2008 tarihinden önce gerçekleşen boşanma olgusuna uygulanması olanağı, önceye etki yasağı nedeni ile olanaklı değildir....

          Davalı kadına boşanma kararı verildikten sonra ölen babadan bağlanan yetim aylığı yapılan denetim sonrası fiili birliktelik nedeni ile 5510 sayılı Kanunun 56. maddesi uyarınca 2008-2019 yılları için ödenen aylıkların yersiz ödendiği gerekçesi ile borç çıkarılmıştır. Dairemizin 07.10.2021 tarih ve 2021/7072 Esas, 2021/11762 Karar sayılı ilamında yazılan karşı oy gerekçelerimde belirttiğim gibi davacı boşandığında 506 sayılı kanun yürürlüktedir. 5510 sayılı kanunun 5754 sayılı kanunun 68. Maddesi ile değişik geçici 1. Maddesi uyarınca kesilmede 506 sayılı kanun uygulanmalıdır. Anılan kanunda ise boşanılan eş ile birlikte yaşama olgusu bir kesilme nedeni olarak düzenlenmemiştir. 5510 sayılı kanunun 01.10.2008 tarihinden önce gerçekleşen boşanma olgusuna uygulanması olanağı, önceye etki yasağı nedeni ile olanaklı değildir....

            Davalı kadına boşanma kararı verildikten sonra ölen babadan bağlanan yetim aylığı yapılan denetim sonrası fiili birliktelik nedeni ile 5510 sayılı Kanunun 56. maddesi uyarınca ödenen aylıkların yersiz ödendiği gerekçesi ile borç çıkarılmıştır. Dairemizin 07.10.2021 tarih ve 2021/7072 Esas, 2021/11762 Karar sayılı ilamında yazılan karşı oy gerekçelerimde belirttiğim gibi davacı boşandığında 506 sayılı Kanun yürürlüktedir. 5510 sayılı Kanunun 5754 sayılı Kanunun 68. maddesi ile değişik geçici 1. maddesi uyarınca kesilmede 506 sayılı kanun uygulanmalıdır. Anılan kanunda ise boşanılan eş ile birlikte yaşama olgusu bir kesilme nedeni olarak düzenlenmemiştir. 5510 sayılı Kanunun 01.10.2008 tarihinden önce gerçekleşen boşanma olgusuna uygulanması olanağı, önceye etki yasağı nedeni ile olanaklı değildir....

              Mahkemece, "Her iki tarafın da kusurlu davranışlarının olduğu, tarafların fiilen ayrı yaşadıkları, bir araya gelmelerinin mümkün olmadığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olduğu, boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu oldukları" şeklinde yetersiz gerekçe ile karar verilmiş ancak mahkemece; taraflara yüklenen ve Türk Medeni Kanununun 166/1-2 maddesi hükmüne dayalı olarak açılan boşanma davalarında tek başına boşanma nedeni oluşturmayan fiili ayrılık vakıası dışında ''kusurlu davranışlarının neler olduğu” gösterilmemiştir. Yerel mahkeme, dayanılan delillerde yer alan hangi vakıaların kusur olarak nitelendirdiğini Yargıtay denetimine elverişli şekilde gerekçeli olarak açıklamak zorundadır. Bu nedenle, gerekçesiz şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ve velayet yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1 -Fiili ayrılık başlı başına boşanma nedeni yapılamaz. Terk nedenine dayalı bir dava bulunmamaktadır. Türk Medeni Kanununun 166/1-2 maddesi uyarınca; boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir. Dinlenen davacı tanıklarının sözlerinin bir kısmı Türk Medeni Kanununun 166/1 maddesinde yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olup, bir kısmı ise, sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibarettir....

                  "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle fiili ayrılığın tek başına boşanma nedeni sayılamayacağı terk hukuki sebebine dayalı bir davanın da bulunmadığının anlaşılmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 136.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 27.03.2017 (Pzt.)...

                    Kapatılan İyidere Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/16- 2007/42 Esas-Karar sayılı 26/12/2007 tarihli ilamında "davacının davasını ispat edemediği, davalı tanığı Ayşe Saka ve Gönül Ganimet'in birbirini doğrular mahiyette vermiş oldukları ifadelerden geçimsizliğe bizzat davacı olan Metin Ganimet'in sebep olduğu ve kendi kusuru ile yarattığı olaylara dayanarak boşanma elde etmeye çalıştığı, Mahkememizce davacının tam kusurlu olduğu, karısına karşı kötü muamelede bulunduğu, evinin ve ailesinin geçimi ile ilgilenmediği, başka bir kadınla ilişkisi olduğu, böylece kendi kusuru ile yarattığı olaylara dayanarak boşanma elde etmeye çalıştığına dair kanaat geldiğinden davacının davasının reddine" " gerekçesi ile reddedildiği, kararın 16/06/2009 tarihinde kesinleştiği bu tarihten sonra tarafların evlilik birliğin devamı için tekrar bir araya gelmedikleri, TMK. 166/son maddesi koşullarının gerçekleştiği anlaşıldığından boşanma davasının kabulüne karar verilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu