davası açılmadan önce meydana gelen olaylar olduğu bu nedenle kadına kusur olarak yüklenemeyeceği, gerçekleşen bu durum karşısında reddedilen ilk davayı açmakla fiili ayrılığa sebebiyet veren ve boşanma nedeni yaratan davacı-karşı davalı erkeğin tam kusurlu olduğunun kabulü ile tarafların eşit kusurlu kabul edilmesi doğru olmamış kadın yararına maddi tazminat takdiri gerektiği gerekçesiyle bozulmuştur....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm maddi tazminat yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Dava münhasıran Türk Medeni Kanununun 166/son maddesi uyarınca fiili ayrılık nedenine dayanarak açılmıştır. ...ile sonuçlanan ...1.Aile Mahkemesinin 2003/907 esas, 2005/13 karar sayılı dosyasında ret kararı 8.7.2005 tarihinde kesinleşmiştir. Türk Medeni Kanununun 166/son maddesine dayalı boşanma davası 27.5.2008 tarihinde açılmış olduğuna göre üç yıllık süre geçme koşulu gerçekleşmemiştir....
ın muhalefetine karşı, Başkan ... ile Üyeler ..., ... ve ...'nın oyları ve oyçokluğuyla, 12/09/2022 gününde karar verildi. (M) KARŞI OY GEREKÇESİ Somut uyuşmazlıkta, davacı kadın 2000 yılında eşinden boşanmıştır. Davalı kadına boşanma kararı verildikten sonra 2004 yılında ölen babadan bağlanan yetim aylığı 2017 yılında eşi ile yeniden evlenmesi üzerine yapılan denetim sonrası 2008-2017 yılları fiili birliktelik nedeni ile 5510 sayılı Kanunun 56. maddesi uyarınca ödenen aylıkların yersiz ödendiği gerekçesi ile borç çıkarılmıştır. Dairemizin 07.10.2021 tarih ve 2021/7072 Esas, 2021/11762 Karar sayılı ilamında yazılan karşı oy gerekçelerimde belirttiğim gibi davacı boşandığında 506 sayılı kanun yürürlüktedir. 5510 sayılı Kanunun 5754 sayılı Kanunun 68. maddesi ile değişik geçici 1. maddesi uyarınca kesilmede 506 sayılı Kanun uygulanmalıdır....
Kapatılan İyidere Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/16- 2007/42 Esas-Karar sayılı 26/12/2007 tarihli ilamında "davacının davasını ispat edemediği, davalı tanığı Ayşe Saka ve Gönül Ganimet'in birbirini doğrular mahiyette vermiş oldukları ifadelerden geçimsizliğe bizzat davacı olan Metin Ganimet'in sebep olduğu ve kendi kusuru ile yarattığı olaylara dayanarak boşanma elde etmeye çalıştığı, Mahkememizce davacının tam kusurlu olduğu, karısına karşı kötü muamelede bulunduğu, evinin ve ailesinin geçimi ile ilgilenmediği, başka bir kadınla ilişkisi olduğu, böylece kendi kusuru ile yarattığı olaylara dayanarak boşanma elde etmeye çalıştığına dair kanaat geldiğinden davacının davasının reddine" " gerekçesi ile reddedildiği, kararın 16/06/2009 tarihinde kesinleştiği bu tarihten sonra tarafların evlilik birliğin devamı için tekrar bir araya gelmedikleri, TMK. 166/son maddesi koşullarının gerçekleştiği anlaşıldığından boşanma davasının kabulüne karar verilmiştir....
Davalı-karşı davacı kadın vekili, cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davacı-karşı davalı tarafından daha önce açılan boşanma davasının Ankara Batı 1. Aile Mahkemesinin 2010/536 esas ve 2011/229 karar sayılı ilamı ile reddedildiğini ve kararın 2012 yılında kesinleştiğini, bu karar sonrasında eşlerin yeniden bir araya gelmediklerini belirterek fiili ayrılık sebebiyle (TMK md. 166/4) tarafların boşanmalarına davalı-karşı davacı kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 25.000,00 TL maddi ve 25.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. İlk derece mahkemesince; asıl ve karşı davanın kabulü ile tarafların TMK'nın 166/4. Maddesi uyarınca boşanmalarına, davalı-karşı davacı kadın yararına aylık 400,00 TL tedbir nafakası ile 5.000,00 TL maddi tazminata, davalı-karşı davacı kadının manevi tazminat talebinin reddine hükmedilmiştir....
ın muhalefetine karşı, Başkan ... ile Üyeler ..., ... ve ...'nın oyları ve oy çokluğuyla, 12/09/2022 gününde karar verildi. (M.) KARŞI OY GEREKÇESİ Somut uyuşmazlıkta, davacı kadın 2004 yılında eşinden boşanmıştır. Davalı kadına boşanma kararı verildikten sonra aynı yıl ölen babadan 2004 yılında bağlanan yetim aylığı 2011 yılında yapılan denetim sonrası 2008-2011 yılları fiili birliktelik nedeni ile 5510 sayılı Kanunun 56. maddesi uyarınca ödenen aylıkların yersiz ödendiği gerekçesi ile borç çıkarılmıştır. Dairemizin 07.10.2021 tarih ve 2021/7072 Esas, 2021/11762 Karar sayılı ilamında yazılan karşı oy gerekçelerimde belirttiğim gibi davacı boşandığında 506 sayılı kanun yürürlüktedir. 5510 sayılı kanunun 5754 sayılı kanunun 68. Maddesi ile değişik geçici 1. Maddesi uyarınca kesilmede 506 sayılı kanun uygulanmalıdır....
Davalı kadına boşanmadan sonra 1997 yılında ölen babadan 1998 yılında bağlanan yetim aylığı 2018 yılında yapılan denetim sonrası 2008-2018 yılları fiili birliktelik nedeni ile 5510 sayılı Kanunun 56. maddesi uyarınca ödenen aylıkların yersiz ödendiği gerekçesi ile borç çıkarılmıştır. Dairemizin 07.10.2021 tarih ve 2021/7072 Esas, 2021/11762 Karar sayılı ilamında yazılan karşı oy gerekçelerimde belirttiğim gibi davacı boşandığında 506 sayılı kanun yürürlüktedir. 5510 sayılı kanunun 5754 sayılı kanunun 68. Maddesi ile değişik geçici 1. Maddesi uyarınca kesilmede 506 sayılı kanun uygulanmalıdır. Anılan kanunda ise boşanılan eş ile birlikte yaşama olgusu bir kesilme nedeni olarak düzenlenmemiştir. 5510 sayılı kanunun 01.10.2008 tarihinden önce gerçekleşen boşanma olgusuna uygulanması olanağı, önceye etki yasağı nedeni ile olanaklı değildir....
Davalı cevap dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin davacının sebepsiz yere evi terki ile fiilen sona erdiğini,davacının daha önce açtığı Aliağa daki boşanma davasının red edildiğini, bu süreçten sonra davalının bu kez İzmir 16 Aile Mahkemesinde kendisinin onayını almaksızın anlaşmalı boşanma davası açtığını çekişmeli hale gelen bu davanın da red ile sonuçlandığını bu dosyanın halen temyizde olduğunu ve kesinleşmediği için yeni dava açılmasının usulen mümkün olmadığını,dosyanın sonuçlanmasının beklenilmesi gerektiğini, arada ikinci bir davanın açılmasının 3 yıllık fiili süreyi kestiğini, fiili ayrılık döneminde ancak çocuğu ile okulda görüşebildiğini, kusurun davacıda olduğunu belirterek öncelikle davanın reddini, mahkeme aksi kanaatte olur ise müşterek çocuğun velayetinin tarafına verilerek, 15.000 TL manevi tazminatın davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....
Davalı kadına boşanma kararı verildikten sonra ölen babadan bağlanan yetim aylığı 2015 yılında yapılan denetim sonrası 2008-2015 yılları fiili birliktelik nedeni ile 5510 sayılı Kanunun 56. maddesi uyarınca ödenen aylıkların yersiz ödendiği gerekçesi ile borç çıkarılmıştır. Dairemizin 07.10.2021 tarih ve 2021/7072 Esas, 2021/11762 Karar sayılı ilamında yazılan karşı oy gerekçelerimde belirttiğim gibi davacı boşandığında 506 sayılı kanun yürürlüktedir. 5510 sayılı kanunun 5754 sayılı kanunun 68. Maddesi ile değişik geçici 1. Maddesi uyarınca kesilmede 506 sayılı kanun uygulanmalıdır. Anılan kanunda ise boşanılan eş ile birlikte yaşama olgusu bir kesilme nedeni olarak düzenlenmemiştir. 5510 sayılı kanunun 01.10.2008 tarihinden önce gerçekleşen boşanma olgusuna uygulanması olanağı, önceye etki yasağı nedeni ile olanaklı değildir....
ın muhalefetine karşı, Başkan ... ile Üyeler ..., ... ve ...'nın oyları ve oyçokluğuyla, 14/09/2022 gününde karar verildi. KARŞI OY GEREKÇESİ Somut uyuşmazlıkta, davacı kadın 2004 yılında eşinden boşanmıştır. Davalı kadına boşanma kararı verildikten sonra ölen babadan bağlanan yetim aylığı 2017 yılında yapılan denetim sonrası 2008-2017 yılları fiili birliktelik nedeni ile 5510 sayılı Kanunun 56. maddesi uyarınca ödenen aylıkların yersiz ödendiği gerekçesi ile borç çıkarılmıştır. Dairemizin 07.10.2021 tarih ve 2021/7072 Esas, 2021/11762 Karar sayılı ilamında yazılan karşı oy gerekçelerimde belirttiğim gibi davacı boşandığında 506 sayılı Kanun yürürlüktedir. 5510 sayılı Kanunun 5754 sayılı Kanunun 68. maddesi ile değişik geçici 1. maddesi uyarınca kesilmede 506 sayılı Kanun uygulanmalıdır....