Asliye Hukuk Mahkemesinin 2002/52 esas sayılı dosyasında tarafların karşılıklı olarak açtıkları boşanma davaları, boşanmayı gerektiren ve taraflardan kaynaklanan bir kusurun olmaması nedeni ile reddedilmiş ve bu ret gerekçesi her iki taraf yönünden de kesinleşmiştir. 3 yıllık fiili ayrılık dönemi içerisinde yeni bir olayın varlığı da kanıtlanamamıştır. Konya-Ereğli 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2002/52 esas sayılı redle sonuçlanan davayı açan ve boşanma nedeni yaratan kadın ile aynı davada karşı dava açan kocanın boşanmaya neden olan olaylarda eşit kusurlu olduklarının kabulü gerekir. Bu yön nazara alınmaksızın davalı kadın yararına maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi doğru görülmemiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm tazminatlar ve yoksulluk nafakası yöönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava fiili ayrılık (TMK. m. 166/4.) nedenine dayalıdır. Bu davaya dayanak oluşturan 1999/38 esas sayılı dava kesinleşmemiştir. Dosyadaki delil durumuna göre boşanmaya neden olan olaylarda başka kadınla yaşayan davacı koca tam kusurludur.Türk Medeni Kanununun 166/1,2,3,4. koşullarının hiçbiri gerçekleşmediği halde boşanmaya karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Ne var ki, hükmün boşanma yönü temyize gelmediğinden bozma nedeni yapılmayarak yanlışlığa işaret olunmakla yetinilmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle ilk davayı açarak boşanma nedeni yaratan davacı kocanın boşanmaya neden olan olaylarda tamamen kusurlu olduğunun anlaşılmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 103.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oyçokluğuyla karar verildi. 19.03.2013 (Salı) KARŞI OY YAZISI Boşanmaya sebep olan fiili ayrılığa davacı sebep olduğuna göre,...
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle anlaşmalı boşanma koşullarının oluşmamış bulunmasına ve fiili ayrılığın tek başına boşanma nedeni olamayacağının anlaşılmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, duruşma için takdir olunan 900 TL. vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 90.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.03.07.2012 (Salı)...
Fiili ayrılık vakıası tek başına boşanma nedeni sayılamayacağı gibi, davalı kadının duruşmada dinlenen tanığının beyanları esas alınarak davacı erkeğe kusur yüklenmesi de mümkün değildir....
Davalı vekili, davalı tarafından Sinanpaşa Asliye Hukuk Mahkemesinde davacı aleyhine boşanma davası açıldığını belirterek davaların birleştirilmesini talep etmiştir. Mahkemece; dosyalar arasında hukuki ve fiili bağlantı bulunduğu gerekçesiyle davanın taraflar arasındaki boşanma davası ile birleştirilmesine karar verilmiştir. HUMK. nun 45/2. maddesine göre; “ Davalar ayrı mahkemelerde açılmış ise, bağlantı nedeni ile birleştirme talebi ikinci davanın açıldığı mahkeme önünde ilk itiraz (md.187/5) olarak ileri sürülebilir.”. Somut olayda, işbu nafaka davası 23.10.2008 tarihinde Afyonkarahisar’da, boşanma davası ise 15.01.2009 tarihinde Sinanpaşa’da açılmış olduğuna göre; birleştirme talebi ikinci davada değil, ilk açılan davada istenilmiştir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/734 KARAR NO : 2021/1857 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : EREĞLİ(KONYA) AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 17/11/2020 NUMARASI : 2019/319 ESAS 2020/742 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli)) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince verilen boşanma kararının isabetli olduğu, ancak taraflar arasında daha önce görülen ve ret ile sonuçlanan boşanma davasında feragatten önce erkeğin tam kusurlu kabul edildiği, kadının feragati nedeniyle kusurların af edildiği, kadın tarafından feragat edilen önceki boşanma davasından sonra ki bir zamana ilişkin erkeğe kusur olarak yüklenebilecek herhangi bir vakıaya dayanılmadığı, bir başka deyişle tarafların fiili ayrılık dönemine ilişkin erkeğe kusur olarak yüklenebilecek yeni bir olayın ileri sürülmediği, davacı erkeğin boşanma davasına dayanak teşkil eden ilk boşanma davasını açarak tarafların fiili ayrılığına neden olan ve boşanma sebebi yaratan davalı kadının boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tam kusurlu olduğu, ancak erkeğin istinaf talebinde bulunmadığı, istinaf eden kadın aleyhine kusur belirlenemeyeceği, İlk Derece Mahkemesince belirlenen kusurun, kadının lehine...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm kusur, nafakalar ve tazminatlar yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Toplanan delillerden başka kadınla yaşayan, birlik görevlerini yerine getirmeyen davacı kocanın tamamen kusurlu olduğu, davalı kadının kusurunun kanıtlanamadığı anlaşılmaktadır. Fiili ayrılık tek başına boşanma nedeni değildir. Davacının boşanma davasını kabulü de sonuç doğurmaz....
Yapılan yargılama ve toplanan delilerden; davacı erkek tarafından açılan fiili ayrılığa esas ilk boşanma davasının reddine dair kararın 21.09.2010 tarihinde temyiz edilmeksizin kesinleştiği, eldeki davanın ise yasada aranan 3 yıllık süre geçtikten sonra 08.05.2015 tarihinde açıldığı, tarafların fiili ayrılığa esas ilk boşanma davasının kesinleşmesinden sonra ortak hayatın yeniden kurulmadığı anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında, Türk Medeni Kanununun 166/4 maddesi koşullarının oluştuğu gözetilerek boşanma davasının kabulüne karar vermek gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 19.03.2018 (Pzt.)...