Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Türk Medeni Kanununun 166/son maddesi uyarınca fiili ayrılık nedeniyle boşanma kararı verilebilmesi için, daha önce eşlerden biri tarafından açılmış ve retle sonuçlanıp kesinleşmiş bir boşanma davasının mevcudiyeti ile bu kesinleşme tarihinden itibaren en az üç yıl süreyle evlilik birliğinin yeniden kurulamamış olması gerekli ve yeterlidir. Fiili ayrılık nedenine dayalı bu boşanma davasında boşanma kararı için kusur araştırılması gerekmez. Kusur, boşanmanın eki olan nafaka ve tazminat taleplerinin değerlendirilmesinde bir unsur olarak araştırılması gerekir....

HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/734 KARAR NO : 2021/1857 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : EREĞLİ(KONYA) AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 17/11/2020 NUMARASI : 2019/319 ESAS 2020/742 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli)) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....

Davalı vekili, davalı tarafından Sinanpaşa Asliye Hukuk Mahkemesinde davacı aleyhine boşanma davası açıldığını belirterek davaların birleştirilmesini talep etmiştir. Mahkemece; dosyalar arasında hukuki ve fiili bağlantı bulunduğu gerekçesiyle davanın taraflar arasındaki boşanma davası ile birleştirilmesine karar verilmiştir. HUMK. nun 45/2. maddesine göre; “ Davalar ayrı mahkemelerde açılmış ise, bağlantı nedeni ile birleştirme talebi ikinci davanın açıldığı mahkeme önünde ilk itiraz (md.187/5) olarak ileri sürülebilir.”. Somut olayda, işbu nafaka davası 23.10.2008 tarihinde Afyonkarahisar’da, boşanma davası ise 15.01.2009 tarihinde Sinanpaşa’da açılmış olduğuna göre; birleştirme talebi ikinci davada değil, ilk açılan davada istenilmiştir....

    Yapılan yargılama ve toplanan delilerden; davacı erkek tarafından açılan fiili ayrılığa esas ilk boşanma davasının reddine dair kararın 21.09.2010 tarihinde temyiz edilmeksizin kesinleştiği, eldeki davanın ise yasada aranan 3 yıllık süre geçtikten sonra 08.05.2015 tarihinde açıldığı, tarafların fiili ayrılığa esas ilk boşanma davasının kesinleşmesinden sonra ortak hayatın yeniden kurulmadığı anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında, Türk Medeni Kanununun 166/4 maddesi koşullarının oluştuğu gözetilerek boşanma davasının kabulüne karar vermek gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 19.03.2018 (Pzt.)...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, kusur belirlemesi, tazminatlar ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı kadının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı kadın Türk Medeni Kanununun 166/son maddesi uyarınca boşanma davası açmış, mahkemece Türk Medeni Kanununun 166/son maddesi şartlarının gerçekleştiği, kesinleşen önceki mahkeme ilamı ile boşanma davası reddedilen davacının fiili ayrılığın gerçekleşmesinde tam kusurlu olduğu, fiili ayrılık süresince de davacı tarafından davalıya yüklenebilecek bir kusurun varlığı ispat edilemediği gerekçesiyle...

        DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma - Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından karşı davanın kabulü, nafakalar ve tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Davacı-davalı erkek tarafından Türk Medeni Kanununun 166/son maddesi uyarınca fiili ayrılığa dayanılarak boşanma talep edilmiş ise de ret ile sonuçlanan ... 1. Aile Mahkemesinin 2011/718 esas, 2011/1242 karar sayılı dosyada erkeğin davası 03.06.2011 tarihinde reddedilmiş, ret kararı 24.03.2015 tarihinde temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir. İşbu dava ise ret kararının kesinleştiği tarihten itibaren üç yıllık süre geçmeden 21.11.2014 tarihinde açılmıştır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından; kusur belirlemesi ve maddi tazminat yönünden, davalı kadın tarafından ise; 166/son hukuki sebebine dayanan boşanma davası ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı erkek tarafından evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1) ve fiili ayrılık (TMK m. 166/son) hukuki sebebine dayanarak boşanma davası açılmış ve mahkemece fiili ayrılık şartları gerçekleşmediğinden davanın usulden reddine karar verilmiştir....

            Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince verilen boşanma kararının isabetli olduğu, ancak taraflar arasında daha önce görülen ve ret ile sonuçlanan boşanma davasında feragatten önce erkeğin tam kusurlu kabul edildiği, kadının feragati nedeniyle kusurların af edildiği, kadın tarafından feragat edilen önceki boşanma davasından sonra ki bir zamana ilişkin erkeğe kusur olarak yüklenebilecek herhangi bir vakıaya dayanılmadığı, bir başka deyişle tarafların fiili ayrılık dönemine ilişkin erkeğe kusur olarak yüklenebilecek yeni bir olayın ileri sürülmediği, davacı erkeğin boşanma davasına dayanak teşkil eden ilk boşanma davasını açarak tarafların fiili ayrılığına neden olan ve boşanma sebebi yaratan davalı kadının boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tam kusurlu olduğu, ancak erkeğin istinaf talebinde bulunmadığı, istinaf eden kadın aleyhine kusur belirlenemeyeceği, İlk Derece Mahkemesince belirlenen kusurun, kadının lehine...

              İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ; "1- Davacının davasının KABULÜ ile tarafların TMK 166/4 maddesine uyarınca BOŞANMALARINA, 2- Davalının maddi tazminat talebinin reddine, 3- Davalının manevi tazminat talebinin reddine, 4- Davalının yoksulluk nafakası talebinin reddine,"karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı kadın vekili hükmün; tümü yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davacı erkek istinaf yasa yoluna başvurmamıştır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacı erkek tarafından açılmış fiili ayrılık nedenine dayalı olarak TMK.nun 166/4 maddesine dayalı boşanma istemine ilişkindir. Dosya içerisinde bulunan davacı erkek vekili Av.Onur Şahin'e ait vekaletname genel vekaletname olup, boşanma davası ile ilgili özel yetkiyi içermemektedir. Boşanma davası açmak ve açılan davayı takip etmek kişiye sıkı sıkıya bağlı bir hakkın kullanımı niteliğindedir....

              Dava, TMK 166/4 maddesi düzenlenen eylemli ayrılık sebebi ile boşanma, velayet ve fer'i taleplerine ilişkindir....

              UYAP Entegrasyonu