nin fesih ve tasfiyesinin talep edildiği, fesih talep edilen şirketin ticari defter ve kayıtlarının ibraz emrine rağmen gereği yerine getirilmediğinden incelenemediği ve davacı ortağın ayrılma paylarının tespit olunamadığı, ticaret sicil kaydında davalı şirket her ne kadar faal olarak yer almaktaysa ise de ...'nce şirketin bilinen adresi bulunmaması nedeniyle 14/01/2015 tarihinde vergi mükellefiyet kaydının re'sen terkin edildiği, terkin tarihinden dava tarihine kadar davalı şirketin aktif bir faaliyetine ilişkin bir belge ve bilgiye ulaşılmadığı gibi ortaklar arasında da akdi bir ilişkinin bulunmadığı bu itibarla davada haklı nedenlerle fesih koşullarının oluştuğu anlaşılmakla davalı ...'nin fesih ve tasfiyesine, tasfiye memuru olarak davacının atanmasına, tasfiye memuruna ücret tayinine takdiren yer olmadığına dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davanın KABULÜ ile, ... sicil numarasında kayıtlı ......
Davalı şirketin tasfiye halinde olduğu, tasfiye memuru olarak ... ve ... ...'ın görev yaptığı anlaşılmaktadır. Beyoğlu 40. noterliğinin 24.3.2008 tarihli ihtarnamesi borçlu ... A.Ş ile kefiller ... ile ... ...'a tebliğ edilememiştir. Ancak 9.6.2009 tarihli fesih ihtarnamesi aynı adrese gönderilmiş ve tasfiye memurlarına tebliğ edilmiştir. Tasfiye memurları yapılan tebliğle ihtarnamelerin içeriğinden bilgi sahibi olmuştur. Finansal Kiralama Kanunu'nun anılan hükmünün amacı gözetildiğinde kiracıya ödeme ihtarının usulüne uygun tebliğ edildiğinin kabulü gerekir. Mahkemece bu yönler gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 28.11.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; ortakların şirketin devamı ve faaliyetini devam ettirmesi hususunda irade sahibi olmadıkları, fesih ve tasfiye davasının davalı tarafından kabul edildiği, kâr payının dağıtımı hususunda karar alınmadığı, kâr payının ortaklar kurulu kararı alınmaksızın dağıtımı hususunda ana sözleşmede de aksine bir düzenleme olmadığı, davalı ortağın ödenmeyen kâr payı alacağından şahsen sorumluluğunun bulunmadığı gerekçesiyle; davanın kısmen kabulüne, davalı şirketin fesih ve tasfiyesine, tasfiye memuru olarak Mali Müşavir İsmail Kaan Sönmez'in tayinine aylık 300,00 TL ücret takdirine, tasfiye ücretinin davalı şirketçe karşılanmasına, fazlaya ilişkin kâr payı talebinin reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, tarafların oluşturduğu adi ortaklığın feshi koşullarının oluşup oluşmadığı, adi ortaklığın feshi gerekiyor ise, tasfiye işlemlerinin yapılması noktasında toplandığı görülmüştür. Mahkememizin 08/02/2021 tarihli celse ara kararı uyarınca İstenilen evraklar geldiğinde, yapılacak başvuru üzerine, adi ortaklığın fesih ve tasfiyesine ilişkin olarak yerleşik Yargıtay uygulamalarında belirtildiği üzere, dosyanın üç kişilik tasfiye heyeti olarak, mali bilirkişi Hüdai Bal, inşaat mühendisi ... ve tasfiye işlemleri hukukçu bilirkişi ...'...
Baskı, 2004, s. 1309) Adı geçen davalı şirketin, tasfiye halinde olduğu anlaşıldığından tasfiye hâli devam ediyorsa tasfiye memuruna, tasfiye sona ermiş şirketin kaydı kapanmış ise ihyası ile yine tasfiye memuruna gerekçeli kararın yöntemince tebliğ edilerek, temyiz süresi geçtikten ve 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesi yollamasıyla gerektiğinde Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 432. maddesindeki prosedür işletildikten sonra gönderilmek üzere dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 30/06/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi....
ATM’nin ...esas sayılı dosyasında şirketin fesih ve tasfiyesine karar verildiğini, kararın onandığını, davaya konu ilamın bir nevi ek tasfiye konusu olduğunu, her iki taraf şirket müdürü olmadığından ilamın mahkemece atanan veya atanacak tasfiye memuru tarafından yapılması gerektiğini, şirket tasfiye edildiğinden yönetim organının bulunmadığını, ihtiyati hacze karar verilen tutarın yarısının davalıya ait bulunduğunu, vergi dairesinin şirketin terkinini yaptığını, davacının müvekkiline zarar vermek istediğini belirterek, ihtiyati haczin kaldırılmasını istemiştir....
nun (TC:...) atanmasına, söz konusu tasfiye memuruna bir defaya mahsus olmak üzere 12.000,00-TL ücret takdirine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : 1-Davanın kabulü ile Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü'nün 295342 sicil numarasında kayıtlı bulunan ...'nin FESİH ve TASFİYESİNE, 2-Tasfiye memuru olarak ... T.C. Kimlik numaralı ...'...
nun (TC:...) atanmasına, söz konusu tasfiye memuruna bir defaya mahsus olmak üzere 12.000,00-TL ücret takdirine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : 1-Davanın kabulü ile Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü'nün 295342 sicil numarasında kayıtlı bulunan ...'nin FESİH ve TASFİYESİNE, 2-Tasfiye memuru olarak ... T.C. Kimlik numaralı ...'...
nin fesih ve tasfiyesine, b)Davalı şirketin tasfiye işlemlerini yapmak üzere SMMM ...'ın tasfiye memuru olarak atanmasına, c)Tasfiye memuru için takdir edilen aylık 3.500 TL'den şimdilik 6 ay peşin 21.000,00 TL ve ayrıca 10.000 TL tasfiye masraf avansı olmak üzere toplam 31.000,00 TL'nin karar kesinleştiğinde davacı tarafça mahkememiz veznesine yatırılmasına, bundan sonra tasfiye memuruna görevinin tebliğine, d)Tasfiye memuru ücretinin ve tasfiye masraflarının, tasfiye memuru tarafından tasfiye giderlerine eklenmesine, e)Kararın kesinleşmesinden sonra, TTK 283.maddesi uyarınca Ticaret Sicilinde tescil ve ilanına, 3-Alınması gerekli 427,60 -TL karar ve ilam harcından 80,70-TL peşin harcın mahsubu ile geriye kalan 346,90-TL harcın davalı şirketten alınıp maliyeye gelir kaydına, 4-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 17.900,00-TL vekalet ücretinin davalı şirketten alınıp davacı ...'...
/Merkez sicil nosu altında kayıtlı iken, şirket genel kurulunda 14.10.2015 tarihinde şirketin feshi ve tasfiyesi kararı alındığını ve 28.10.2015 tarihinde ticaret sicil gazetesinde ilan edildiğini, fesih ve tasfiye kararının ilanlarının 28.10.2015-04.11.2015-11.11.2015 tarihlerinde yayınlanan ticaret sicil gazetesinde yapıldığını, tasfiye sürecinin sonunda yapılan 03.03.2017 tarihli şirket genel kurulunda tasfiyenin tamamlandığına ve fesih edilmesine dair alınan karar ve ekleri bilanço ve kayıtlarla yapılan başvuru sonucu sicil müdürlüğü tarafından yapılan incelemede eksik bir husus bulunmadığından fesih ve terkin tescili yapıldığını ve 27.03.2017 tarihli ticaret sicil gazetesinde fesih- terkin ilanının yapıldığını, ihyası istenen şirketin TTK. Geçici 7....