ın adına kayıtlı taşınmaz üzerinde davalı yararına kredi borcunu teminen ipotek tesis edildiğini kredi borcunun tamamen ödenememesi üzerine davalı yanca önce bonoya dayalı olarak sonra da ipoteğin paraya çevrilmesine yönelik ayrı ayrı takipler başlatıldığını ve ipotekli taşınmazın satılarak borcun tasfiye olunduğu halde bonoya dayalı takibe devam edildiğini belirterek tazminat hakları saklı kalmak kaydıyla bononun iptaline ve bonoya konu 53.444 TL tutarlı takipten dolayı müvekkillerinin davalıya borçlu bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Yargılama sırasında davasını ıslah ederek müvekkillerinden fazla tahsil edilen 38.000 TL'nin davalıdan alınarak müvekkillerine verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Tarih : 20.4.2009 Nosu : 111-114 Taraflar arasındaki birleştirilen menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -KARAR- Asıl ve birleşen dava, elektrik aboneliği bulunan davacıya kaçak elektrik kullanımı nedeniyle tahakkuk ettirilen bedellerden dolayı borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Asıl ve birleşen dava davalısı vekili, tahakkuk ettirilen bedellerin mevzuata uygun olduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir....
E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, müvekkili şirketin, davacı tarafa işbu takibe ilişkin veya başkaca herhangi bir borcu bulunmadığını, takibe itiraz edildiğini, müvekkili şirket aleyhine ikame edilen icra takibi ve işbu davanın haksız ve mesnetsiz olduğunu, davacı tarafın iddiasının aksine, davacı tarafından müvekkili şirkete herhangi bir mal veya hizmet sunulmadığını, takibe dayanak gösterilen faturaya ilişkin olarak, davacının alacaklı olduğu iddiası haksız ve mesnetsiz olduğunu, davacı tarafından takibe konu edilen faturanın mesnedi olduğu iddia edilen, mal veya hizmetin, müvekkili şirkete sunulduğuna ilişkin olarak da dava dosyasına herhangi bir delil sunulmadığını, beyanla davanın reddini talep etmiştir. Dava, davacının, faturaya dayalı alacak nedeniyle başlatılan Bakırköy ... İcra Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı icra takibine vâki itirazın İİK'nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir. Bakırköy ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalının müvekkili aleyhine faturaya dayalı alacak için icra takibi yaptığını, taraflar arasında akdi ilişki olmadığını, müvekkiline mal teslim edilmediğini belirterek müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, icra takibinin iptaline ve kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddine ve tazminata karar verilmesini istemiştir....
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava abonelik sözleşmesine dayalı menfi tespit davasıdır. Davacı davalı tarafından tanzim edilen faturaya itirazla faturadaki meblağ kadar borçlu olmadığını beyan etmiş, davalı ise aboneye ait sayaçta müdahale olduğunu, sayacın S geriliminin T barasına, T geriliminin S barasına bağlı olduğundan sayacın eksik değer kaydettiğini ve kurumca yapılan hesaplamanın doğru olduğunu savunmuştur. Mahkemece, davalının sayaçtaki bağlantı kablolarındaki yer değiştirmeler nedeni ile eksik ölçüm olduğuna dair savunması olduğu ve bilirkişi raporunda bu hususun hiç irdelenmediği bu husustan kararda da bahsedilmediği anlaşılmakla, davalının bu savunmaları doğrultusunda bir rapor alınarak hasıl olacak sonuca göre hüküm kurulması gerekirken , yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....
Maddesine dayalı menfi tespit talebine ilişkindir. Dosya içeriğine göre; 1- Davalı tarafından davacı aleyhine ... nolu abonelik kapsamında tahak- kuk olunan 24.11.2014 son ödeme tarihli 9.612,45 TL bedelli bir adet faturaya dayalı olarak toplam 9.850,62 TL alacağın tahsili talebiyle İstanbul ... İcra Müd..'nün ... E. Sayılı dosyası üzerin- den takip başlatıldığı, davacı her ne kadar 18.07.2016 tarihinde itirazda bulunmuş ise de, itiraz süresi içinde ileri sürülmediğinden icra müdürlüğünce itirazın reddine karar verildiği ve takibin kesinleştiği, Ayrıca,yine davalı tarafından davacı aleyhine ... nolu abonelik kapsamında tahakkuk olunan 24.11.2014 son ödeme tarihli 9.612,45 TL bedelli ve 12.01.2015 son ödeme tarihli 2.090,70 TL bedelli iki adet faturaya dayalı olarak toplam 17.962,38 TL alacağın tahsili talebiyle İstanbul ... İcra Müd..'nün ... E. Sayılı dosyası üzerinden takip başlatıldığı, davacının süresi içinde ileri sürdüğü itiraz üzerine takibin durdurulduğu anlaşılmıştır....
dayalı faturadan kaynaklandığını ileri sürmesi mümkün olmamakla birlikte, borç sebebinin takip talebinde sehven "kaçak" olarak bildirildiği, takip talebi ve ödeme emrinde belirtilen davalı şirketin hukuk birimi nezdindeki 20202941875 nolu dosyanın gerçekten de tüketime dayalı borca ilişkin olduğu düşünülecek olsa dahi, bu durumda tüketime dayalı fatura nedeniyle tahakkuk ve tahsil yetkisi Dicle EPSAŞ'ta olduğu, davalı takip alacaklısının ayrı bir tüzel kişiliği haiz bulunan Dicle EPSAŞ'ın görev ve sorumluluğunda bulunan tüketim endeksine dayalı olarak takip yapma yetkisinin bulunmadığı, tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde, davacının menfi tespit talebinde haklı olduğu gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir....
DAVA : Menfi Tespit DAVA TARİHİ : 07/12/2018 KARAR TARİHİ : 19/04/2022 KARAR YAZIM TARİHİ : 16/05/2022 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davalının müvekkili aleyhine ... ... Müd. 2016/23950 sayılı dosyasıyla takip başlattığını, şehir dışında olan davacının takipten haberdar olmadığını ve takibin kesinleştiğini, ancak takibe konu bonodaki imzanın müvekkiline ait olmadığını belirterek, ... ......
Davacı kiracı menfi tespit davasında, 14.10.2009 tarihli icra takibinin dayanağı senetlerin kira karşılığı olarak verildiğini, bundan ayrı olarak Şubat/2008-Aralık/2009 dönemi için kira sözleşmesine dayalı takip yapıldığını, her iki icra takibine konu edilen ayların mükerrer tahsilata yol açtığını, takibe konu senetlerin de ödenmek suretiyle bedelsiz kaldığını belirterek menfi tespit isteminde bulunmuştur. Davalı kiralayan ise, senetlerin kira karşılığı alınmadığını belirtmiş ise de senetleri hangi nedenle elinde bulundurduğunu açıklamamıştır. Menfi tespit istemine konu senetlerde “nakden” ibaresi bulunmamaktadır. Bu durum karşısında mahkemece senetlerin hangi hukuki ilişki nedeniyle elinde olduğu davalıdan sorularak ve bu yolda taraf delilleri toplanıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm verilmesi doğru değildir....
İtirazın iptali davasından sonra davalı borçlunun iddia ve savunmalarını bu dava içerisinde ileri sürme imkânı varken, menfi tespit talebinin karşı davada ileri sürüldüğü ve mahkemece menfi tespit davası açılmasında hukuki yarar bulunmadığı gerekçesiyle karşı davadaki menfi tespit talebinin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Takip hususunda itirazın iptali davası açıldığından, takip borçlusunun menfi tespit davasındaki ididalarını, itirazın iptali davasında savunma sebebi olarak ileri sürebilecek durumda olması nedeniyle, mahkemece karşı davadaki bu talebin hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi isabetli olmuş, karşı davacı vekilinin aksi yöndeki istinaf başvurusunun reddi gerekmiştir. Diğer yandan, takibin haksız olmasına karşın kötü niyetli olmadığı kanaatine varılmıştır. Bu nedenle mahkemece itirazın iptali davasında davalı şirket lehine kötü niyet tazminatına karar verilmemesi yerindedir....