Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVA Davacılar vekili dava dilekçesinde; davacı şirketlerin "Fakir" ve "Fakir" esas unsurlu markaların Türk Patent ve Marka Kurumu TPMK nezdinde tescilli sahibi olduğunu, markasının tanınmış marka olduğunu, davalının 2012/108943 numarası ile "FAKİR" ibareli markasını TPMK nezdinde tescil ettirdiğini, davacı şirketlerin “Fakir” markası üzerinde gerçek hak sahibi olduğunu, davalının markasının davacıların markası ile ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğunu, davalının kötü niyetli olduğunu, müvekkilinin itibarından yararlanmaya çalıştığını ileri sürerek davalı adına kayıtlı 2012/108943 numarası ile tescilli "FAKİR" ibareli markanın tescilli oldukları tüm emtialar için hükümsüz sayılmasına, sicilden terkinine, kararın şerh ve ilanına karar verilmesini talep etmiştir. II....

    Bu açıklamalar doğrultusunda mahkemece yapılacak iş, davacıya Adli Tıp Kurumu rapolarına göre %76 maluliyet oranı ve yardıma muhtaç olduğu dikkate alınarak SGK’ya başvurarak bu maluliyet durumuna göre kendisine gelir bağlatmak üzere süre vermek, SGK tarafından talebin reddedilmesi halinde ise; SGK’na ve işverene karşı dava açarak, maluliyet oranının kurum için de %76 olduğu ve yardıma muhtaç olduğunun tespiti ile bu oran ile yardıma muhtaçlık durumu üzerinden gelir bağlatılması istemli dava açmak üzere süre vermek, verilen süre içerisinde davanın açılması halinde davanın sonucunu bekleyerek sonucuna göre bağlanan gelirin rücuya kabil kısmının, davalı lehine oluşan usuli kazanılmış hak gözetilerek 05/09/2017 tarihli hesap raporunda asgari ücretin 1,59 katı üzerinden yapılan sürekli iş göremezlik alacağı hesabı gözetilerek hesaplanması gereken (%76 maluliyet oranı ve % 20 davacı kusuru indirmi yapılmış) 423.965,84 TL’lik sürekli iş göremezlik tazminat alacağı ile bakıcı gideri alacağı...

      Sulh Hukuk Mahkemesinin kısıtlama kararının içeriğine göre, Ankara Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesinin raporu ile, sanığın akli dengesinin yerinde olmadığı, sürekli yardıma muhtaç olduğu ve hastalığının sürekli olduğu teşhisinin konulduğunun anlaşılması karşısında, suç tarihi itibariyle TCK'nın 32. maddesi uyarınca “akıl hastalığı nedeniyle, işlediği fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılayıp algılayamadığı veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin önemli derecede azalmış olup olmadığı” konusunda CMK’nın 74. maddesine göre gözlem altında tutulup usulünce sağlık kurulu raporu alınarak, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Kanuna aykırı ve sanık ...’nun temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak, başkaca yönleri incelenmeksizin HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 20/09/2017 tarihinde...

        Korunmaya, bakıma veya yardıma muhtaç aile, çocuk, özürlü, yaşlı ve diğer kişilere götürülen sosyal hizmetlere ve bu hizmetleri yürütmek üzere kurulan teşkilatın kuruluş, görev, yetki ve sorumluluklar ile faaliyet ve gelirlerine ait esas ve usulleri düzenlemek amacıyla hazırlanarak 27/05/1983 tarihli ve 18059 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Sosyal Hizmetler Kanunu'nun "Tanımlar" başlıklı 3. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde, "Sosyal Hizmetler", kişi ve ailelerin kendi bünye ve çevre şartlarından doğan veya kontrolleri dışında oluşan maddi, manevi ve sosyal yoksunluklarının giderilmesine ve ihtiyaçlarının karşılanmasına, sosyal sorunlarının önlenmesi ve çözümlenmesine yardımcı olunmasını ve hayat standartlarının iyileştirilmesi ve yükseltilmesini amaçlayan sistemli ve programlı hizmetler bütünü; dava konusu işlem tarihinde yürürlükte olan haliyle (b) bendinde, "Korunmaya Muhtaç Çocuk", beden, ruh ve ahlak gelişimleri veya şahsi güvenlikleri tehlikede olup; 1....

          müdürlüklerinin, muhtaç kişilerle ilgili başka bilgi ve belgeleri elde edebilmek amacıyla başka araştırmalarda da bulunabilecekleri belirtilmiştir....

            Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici nedenlere ve temyiz edenin sıfatına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine, 2-Dava, 07.11.2001 tarihinde geçirdiği iş kazası sonucu %100 oranında iş göremez ve yardıma muhtaç duruma gelen sigortalı ...'ın eşi ve çocuklarının manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir Mahkemece, manevi tazminat isteminin kımen kabulü ile davacı çocuklar ...,...,... için ayrı ayrı 15.000,00TL ve davacı eş ... için 18.000,00 TL manevi tazminatın 7.11.2001 kaza tarihinden yürütülecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazla talebin reddine karar verilmiştir....

              sonucunda HMK'nun 346. ve 352. maddeleri uyarınca, kesin olmak üzere OY BİRLİĞİ ile karar verildi....

              Bu karar için gerekli belgeler Kurumca düzenlenir ve ilgili mahkemeye gönderilir." düzenlemesine yer verilmiş, ayrıca korunmaya, bakıma, yardıma muhtaç sakat, yaşlı ve diğer kişilere ilişkin hususların yer aldığı 26. maddesinde ise; “Korunmaya, bakıma, yardıma ihtiyacı olan aile, engelli, yaşlı ve diğer kişilerin tespiti, incelenmesi ve bunların sosyal hizmetlerden yararlandırılmasına ilişkin esasların bir yönetmelikle düzenleneceği" belirtilmiştir....

              Dosya kapsamındaki kayıt ve belgelerden;davacının yargılama sırasında SGK Başkanlığı Maluliyet ve Sağlık Kurulları Daire Başkanlığının 23.12.2009 tarihli raporuyla sürekli iş göremezlik oranının %63,00 olarak belirlendiği ve Sosyal güvenlik Kurumunun davacının sürekli iş göremezlik oranının %63,00 olduğunu ve yardıma muhtaç olmadığını kabul ederek davacıya gelir bağladığı,yargılama aşamasında Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kuruluna belirlenen maluliyet oranına dair bir itirazın yapılmadığı,hesap bilirkişisinin raporunda davacının zararının tümünün tahsislerle karşılandığını belirttiği,hesaplamanın asgari ücret üzerinden yapıldığı,davalı ......

                Zira davacılar adına tescilli 97/017678 ve 96/003013 sayılı "FAKİR" ibareli markalar ile davalı adına tescilli 2012/108943 numaralı "FAKİR" ibareli markanın beyaz zemin üzerine siyah harflerle tasarlandığı, markaların genel görünümü, görsel, işitsel, anlamsal, okunuş, yazılış bakımından ortalama tüketiciler nezdinde bıraktığı bütünsel izlenimin ayırt edilemeyecek kadar benzer olduğu ve mülga 556 sayılı KHK 7/1-b ve m. 8/1-b hükümlerinde belirtilen "Aynı veya aynı türdeki mal veya hizmetlerle ilgili olarak tescil edilmiş ya da daha önceki tarihte tescil başvurusu yapılmış marka ile aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzer işaretler, tescil edilemez." koşulların oluştuğu, davacılar adına tescilli “FAKİRveFAKİR” unsurlu markaların 01/02/03/04/05/06/07/08/09/11/12/21/23/35/37. sınıflarda tescilli olduğu ve özellikle elektrikli ev aletlerinde kullanıldığı, davalı adına tescilli 2012 /108943 numaralı “FAKİR” markasının ise, 16. sınıfta tescilli olduğu ve "tuvalet kağıdı, kağıt peçete ve...

                  UYAP Entegrasyonu