Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

kabul edilebilir bir başvuruda kanun yolunda merciin belirlenmesinde yanılma, başvuranın haklarını ortadan kaldırmayacağından, temyiz dilekçesinin itiraz dilekçesi olarak kabulü ile görevli ve yetkili ilk derece mahkemesince itiraz konusunda inceleme yapılması için, dosyanın incelenmeksizin mahalline iade edilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına GÖNDERİLMESİNE, 2- Sanıklar ..., ..., ... hakkında dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelemesinde; Mütevelli heyeti tarafından alınan 16.01.2008 tarih ve 2008/02 karar nolu, 05.03.2008 tarih ve 2008/06 karar nolu, 23.07.2008 tarih ve 2008/14 karar numaralı kararlar ile iddianameye konu vakfın 2008/724, 2008/545, 2008/147 sayılı nakdi yardım konulu yazı eklerinde yer alan listelerdeki ihtiyaç sahipleri ile ilgili yapılan inceleme neticesinde fakir ve yardıma muhtaç oldukları, Kaymakamlıkça bu şahısların ev ziyareti esnasında şahıs başına 250 TL nakdi yardım yapılmasına ve bu şahıslara...

    Somut olayda; tescil edilmiş olan ... ve İlim Vakfına ait senedin 4. maddesinde asıl amaç beş fıkra halinde; Yasalarla belirtilen şartlara uygun özel okullar açmak, fakir öğrencilere burs vererek yurt içinde ve yurt dışında öğrenim görmelerini sağlamak, öğrenci yurdu açmak, her kademedeki muhtaç öğrenciler için araç gereç ve sağlık yardımı yapmak ve yetiştirme kursları açmak şeklinde sınırlandırılmıştır. Bu maddede yapılan yeni değişiklikle ve ilavelerle vakıf senedinin yukarıda belirtilen amaçlarını düzenleyen 4. maddesinin genişletilmesi sonucu fakir ve muhtaçlara yiyecek, yakacak, barınma ve sağlık yardımında bulunmak, bu amaçla kurulmuş vakıf ve derneklere yardım etmek, toplumu bilgilendirmek amaçlı organizasyonlar yapmak, uygun görülecek yerlere cami ve mescit yaptırmak, dini ve milli günlerde dini merasimler düzenleme olarak öngörülmüştür....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davalı hakkında Türk Medeni Kanununun 405'nci maddesine göre verilen kısıtlama kararının "akıl hastalığı veya akıl zayıflığı" sebebiyle değil, "bedensel özürlülüğüne dayanılarak korunması ve bakımı için sürekli yardıma muhtaç" olması sebebiyle verildiğinin anlaşılmasına göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 119.00 TL....

        Yardım nafakası isteyenin kusuru ile yardıma muhtaç duruma düşmüş olması, yükümlüyü borcundan kurtarmamaktadır. Aile bağlarının herhangi bir nedenle zayıflamış olması da yükümlülüğü ortadan kaldıran bir neden olarak düzenlenmemiştir. Bu nedenlerle kanun koyucu, yardım nafakasını kişinin ve toplumun vicdanına bırakmamış, kanuni bir görev olarak düzenlemiştir. Somut olayda, davacı baba 73 yaşında, davacı anne ise 69 yaşında olup davacı babanın almakta olduğu aylık 530 TL emekli aylığı ile geçinmeye çalışmaktadırlar. Davacıların, mevcut rahatsızlıkları nedeniyle sürekli olarak doktor kontrolü altında olmaları ve bazı ilaçları kullanmaları gerekmektedir. Bundan ayrı, davacı baba, rahatsızlığı nedeniyle bir gözünü kaybetmiş olup, diğer gözündeki rahatsızlığın ilerlemesinin önlenmesi için tedavi görmek zorundadır. Ülkemizdeki sağlık sektörünün mevcut hali ile günün ekonomik koşulları da dikkate alındığında davacıların yardıma muhtaç hale geldiği açıktır....

          Türk Medeni Kanunu'nun 405. maddesinde "Akıl hastalığı veya akıl zayıflığı sebebiyle işlerini göremeyen veya korunması ve bakımı için kendisine sürekli yardım gereken ya da başkalarının güvenliğini tehlikeye sokan her ergin kısıtlanır. Görevlerini yaparlarken vesayet altına alınmayı gerekli kılan bir durumun varlığını öğrenen idari makamlar, noterler ve mahkemeler, bu durumu hemen yetkili vesayet makamına bildirmek zorundadırlar." 406. maddesinde ise "Savurganlığı, alkol veya uyuşturucu madde bağımlılığı, kötü yaşama tarzı veya malvarlığını kötü yönetmesi sebebiyle kendisini veya ailesini darlık veya yoksulluğa düşürme tehlikesine yol açan ve bu yüzden devamlı korunmaya ve bakıma muhtaç olan ya da başkalarının güvenliğini tehdit eden her ergin kısıtlanır." hükümleri yer almaktadır. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden, ......

            nun 364/1. maddesinde; "Herkes yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üst soyu ve alt soyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür". TMK.'nun 365/2 maddesinde; "Dava, davacının geçinmesi için gerekli ve karşı tarafın mali gücüne uygun bir yardım isteminden ibarettir" düzenlemesi yer almaktadır. Yardım nafakası, aile bireylerini yoksulluk ve düşkünlükten kurtarmaya ilişkin bir nevi sosyal yardımlaşma olup, ahlak kuralları ile geleneklerin zorunlu kıldığı bir ödevdir. Yardım nafakası isteyenin kusuru ile yardıma muhtaç duruma düşmüş olması, yükümlüyü borcundan kurtarmamaktadır. Aile bağlarının herhangi bir nedenle zayıflamış olması da yükümlülüğü ortadan kaldıran bir neden olarak düzenlenmemiştir. Bu nedenlerle kanun koyucu, yardım nafakasını kişinin ve toplumun vicdanına bırakmamış, kanuni bir ödev olarak düzenlemiştir....

              Şti. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı asıl davada; muhtaç ailelere dağıtılmak üzere ihaleli olarak kömür alımının yapıldığını, denetim sırasında teslimi yapılan kömür miktarı toplamı 466.850 kg olduğu halde dağıtıcı firma tarafından 678.000 kg kömür faturasının düzenlendiğinin ve dağıtımı yapılan kömürün bir kısmının da maddi durumu iyi olan kişilere yapıldığının, ayrıca kömür dağıtımı yapıldığı bildirilen bazı kişilere de gerçekte kömür verilmediğinin tespit edildiğini ileri sürerek; şimdilik yersiz ödeme yapmak sureti ile oluşan toplam 64.727 TL'lik kamu zararının, 40.750 TL'sini oluşturan kısmının 39.684 TL'sinin 27.02.2009 tarihinden itibaren, 1.066 TL'sinin 05.03.2009 tarihinden itibaren işleyecek merkez bankasında düzenlenecek en yüksek banka reeskont faizi ile birlikte, birleşen 2010/345 Esas sayılı davada; tespit edilen...

                Şti. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı asıl davada; muhtaç ailelere dağıtılmak üzere ihaleli olarak ... alımının yapıldığını, denetim sırasında teslimi yapılan ... miktarı toplamı 466.850 kg olduğu halde dağıtıcı firma tarafından 678.000 kg ... faturasının düzenlendiğinin ve dağıtımı yapılan kömürün bir kısmının da maddi durumu iyi olan kişilere yapıldığının, ayrıca ... dağıtımı yapıldığı bildirilen bazı kişilere de gerçekte ... verilmediğinin tespit edildiğini ileri sürerek; şimdilik yersiz ödeme yapmak sureti ile oluşan toplam 64.727 TL'lik kamu zararının, 40.750 TL'sini oluşturan kısmının 39.684 TL'sinin 27.02.2009 tarihinden itibaren, 1.066 TL'sinin 05.03.2009 tarihinden itibaren işleyecek merkez bankasında düzenlenecek en yüksek banka reeskont faizi ile birlikte, birleşen 2010/345 Esas sayılı davada; tespit edilen 64.727...

                  Çalışıcı, gerek soruşturma aşamasında, gerekse kovuşturma aşamasındaki savunmalarında Aksaray Valiliği görevine atandıktan bir süre sonra İl İdare Kurulu Müdürü olan Bekir Sami Coşkun hakkında, muhtaçlık belgesi ve yeşil kart çıkartmak isteyen fakir, fukara ve eşi askere gitmiş, muhtaç genç hanımların uzun zamandır, taciz ettiği, işlerinin savsaklanmak ve engellenmek suretiyle, iş sahibi bayanları kendi çirkin nefsi isteklerini yapmaya zorladığı bu isteklerine alet olmayanların işlerini yapmayarak mağdur ettiği şeklinde duyumlar alması üzerine, Mağdur ve yakınlarına konunun yazılı şikayetle iletilmesini istediğini, ancak bu kişilerin kişisel ve toplumsal nedenlerle şikayetten kaçındıklarını, Yine bu şikayet, sızlanma ve dedikoduların yoğunlaştığı sıralarda konunun, basın organlarınca kamuoyunun gündemine taşındığını, Ortada yazılı bir şikayet olmamasına karşın Vilayeti ve fakir fukaraya hizmet veren birimlerimizi, özellikle muhtaç bayan vatandaşlarımızı zor durumda bırakan...

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Dolandırıcılık HÜKÜM : Beraat Dolandırıcılık suçundan sanığın beraatına ilişkin hüküm, katılan tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; Sanıkla katılanın aynı binada komşu oldukları, sanığın yardıma muhtaç evlenecek yakını bulunduğunu ve ona verilmek üzere yardım topladığını söyleyerek katılandan ziynet eşyası ve para aldığı, bu malzemeleri yerlerine ulaştırmayarak dolandırıcılık suçunu işlediği iddia edilen olayda; sanığın aşamalarda değişmeyen savunması, katılan beyanı, tanık anlatımları ve dosya kapsamına göre, sanığın atılı suçu işlediğine dair katılanın tek taraflı soyut beyanından başka kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği anlaşıldığından sanığın beraatına yönelik mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir....

                      UYAP Entegrasyonu