Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava konusu ana sözleşme değişikliğine ilişkin 17. maddede kârın tespiti ve dağıtılması düzenlenmiş olup, kanuni yedek akçe ve birinci temettü ayrılmasına ilişkin düzenlemeden sonra, kalan meblağın tamamı veya bir kısmının olağanüstü yedek akçe olarak ayrılmasına veya şirket sermayesine ilave edilmesine karar verilebileceği, yine yukarıda belirtilen dağıtım ve tahsislerden sonra kalan net kârdan genel kurulca saptanacak oran ve miktardaki meblağ ödedikleri sermayeye göre dağıtılmak üzere pay sahipleri için ikinci kâr payı olarak ayrılabileceği veya sermayeye ilave edilebileceği belirtilmiştir. 6102 sayılı TTK’nin 453. maddesinde ana sözleşme değişikliğine ilişkin usul kuralları düzenlenmiş, yine iç kaynaklardan sermaye arttırımına ilişkin 462. maddede sermaye artırımının genel kurul kararı ve esas sözleşmenin ilgili maddelerinin değişik şeklinin tescili ile kesinleşeceği düzenlenmiştir....

    , yardıma muhtaç Hasan isimli şahsa vermek amacıyla davalının ahırından 2 Çuval odun aldığını, bahsi geçen su borularını davalıya ait olmadığı için aldığını başlatılan soruşturma sonrası 5271 sayılı CMK'nun 172/1 maddesi uyarınca kovuşturmaya davacının soruşturma aşamasındaki beyanlarından anlaşıldığı üzere 1 adet fidan kestiğini ve su borusu aldığının anlaşıldığı, davacı tanığının mahkememiz huzurunda alınan beyanında davacının su borusu aldığı, her ne kadar davalıya ait olmasa da davalının taşınmazı içerisinde bulunan boruların davacı tarafından alındığı davacının ve davacı tanığı Çiçek Ekşi'nin beyanlarından anlaşıldığından şikayetin olağan kuşku üzerine somut emarelere dayandırılarak yapıldığının kabulü ile davalının şikayet hakkını kullandığı kabul edilerek ..." şeklindeki gerekçeyle davanın reddine karar verilmiştir....

    kemik erimesi nedeni ile yürüme ve hareket sorunlarının olduğunu, bu nedenle evdeki işlerde fiziki desteğe ihtiyacı olduğu, kaza tarihine kadar bu desteği müvekkilinin verdiğini, kaza sonrasında, fotoğraflardan görüleceği üzere sol kolunun kırıldığı ve sol bacağı diz altından kesildiğini, bu sebeple tüm hayatının değiştiği, yatağa bağımlı ve ömrünün sonuna kadar başkalarına muhtaç hale geldiğini, yine her türlü ihtiyaçları için daha fazla maddi ve manevi yardıma muhtaç haline geldiğini, kalan ömründe kendisi ve eşi için ulaşım maliyetlerinde ciddi artış meydana geldiğini, gideceği yere taksi ile gitmek zorunda kaldığını, ----- giderlerine katlanmak nedeni ile yaşam kalitesindeki belli sürelerde değişmesi de yine sol kolunun kırılmasının verdiği elem ve ıstırabın yanında birçok ihtiyacının da başkalarının yardımı ile karşılar hale geldiğini, bu kaza sebebiyle sağlık sorunları daha artacak, yaşam süresi kısalacağını,--- meydana geleceğini, meydana gelen trafik kazası neticesinde, uzun süre...

      ün yaralanarak beden gücü kaybına uğradığı, meydana gelen kaza sebebiyle davacının ağır yaralandığı ve malul olduğu, Mersin 1.İş Mahkemesinin 2012/... esas sayılı dosyasına sunulan Adli Tıp Kurumu 3.Adli Tıp İhtisas Kurulunun 12.08.2013 tarihli maluliyet raporuyla trafik kazası neticesinde davacının tüm vücut fonksiyonlarını %100 oranında sürekli olarak kaybettiği, mahkemenizin de takdir edeceği üzere %100'lük özür oranına sahip olan davacının kazadan önceki hayatını yaşama ihtimali mevcut olmadığı, mutlak bakım ihtiyacı olan davacının yaşadığı süre boyunca da yardıma muhtaç olduğu, trafik kazasında yaralanma sebebiyle %100 oranında sürekli özrü bulunan davacının tedavi ve bakım-bakıcı giderlerinin karşılanabilmesi amacıyla fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesi talep edilmiştir. Davalı tarafından davaya cevap dilekçesi sunulmamıştır....

        Şube Müdürlüğünden alınan rapora dayanarak maluliyet oranının tespitine karar verildiği davacı ve davalı Kurum'un itirazlarının hiç dikkate alınmadığı anlaşılmaktadır. Kural olarak Yüksek Sağlık Kurulu raporuna itiraz edilmesi halinde inceleme öncelikle Adli Tıp Kurumu ihtisas dairesince ve giderek Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu aracılığıyla yaptırılmalıdır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 28.06.1976 günlü ve 1976/6-4 sayılı kararı da bu yöndedir. Somut olayda, SSK...Eğitim Hastanesinin 15.2.2000 tarih ve 1682 sayılı "sağ göz içi yabancı cisim çıkarılması sekeli, görme bu gözde...- diğer gözde tamdır, " muayene bulgulu sağlık kurulu raporuna göre %36 malul olduğu, yardıma muhtaç olmadığı, yönlü rapora davacının itirazı üzerine ... Adli Tıp Şube Müdürlüğünden alınan rapora dayanarak maluliyet oranının %30,2 olarak tespitine karar verildiği, davacı ve davalı Kurum'un itirazlarının gözönüne alınmadan hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Dolandırıcılık HÜKÜM : Sanık ... için beraat, Sanık ... için; TCK'nın 157/1, 52, 53 maddeleri uyarınca mahkumiyet Dolandırıcılık suçundan sanık ...’ın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii ve katılan vekili; sanık ...’ın beraatine ilişkin hüküm katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; Sanık ...’ın katılanın yeğeni olduğu, katılanın uzun yıllardan beri Almanya'da yaşadığı ve hiç evlenmediği, çocuğunun olmadığı, Almanya'da devletin sosyal yardımlarından yararlanarak geçimini sağladığı, 2011 yılı Mayıs-Haziran aylarında kalp krizi ve kısmi felç geçirdiği, bakım ve yardıma muhtaç olduğunu gören komşuları tarafından Türkiye'de yaşayan yeğeni sanık ...'nin aranarak Almanya'ya gelip halasına yardım etmesinin istendiği, sanık ...'...

            Davacının iş kazası sonucu % 64 oranında ayağa kalkamayacak ve yardıma muhtaç şekilde sürekli iş göremezliğe uğradığı olayda davalı işverenin %75, davacının %25 oranında kusurlu olduğu dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Borçlar Kanunu’nun 47. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Dolandırıcılık HÜKÜM : TCK'nın 157/1, 62, 52, 58 ve 53 . maddelerinin uygulanması ile 10 ay hapis ve 80 TL adli para cezası Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanıkların olay tarihinde üzerilerinde takım elbiselerle ve yaka kartı takarak kendilerini vakıftan gelen görevliler olarak tanıtıp katılana evde yardıma muhtaç yaşlı bir insan olup olmadığını sordukları, katılanın da annesinin bulunduğunu, az miktarda maaş aldığını söylemesi üzerine ne kadar birikmiş paraları olduğunu sorup birikim miktarına göre yardım yapacaklarını söyleyip katılandan evde bulunan 460 TL para ve 225 USD'yi aldıkları ve vakıf tarafından yardımın yapıldığı yere giderlerken katılandan annesinin nüfus cüzdanını da yanına almasını istedikleri, katılan evden nüfus cüzdanı almak için girdiği sırada aldıkları para ile oradan ayrıldıkları anlaşıldığından dolandırıcılık suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir....

                un katılana inşaattan bir arkadaşlarının düştüğünü, bu nedenle kendilerinin yardım vaadinde bulunduklarını, "yardıma muhtaç tanıdığı varsa ona verelim" dedikleri, bu teklifi katılanın kabul ettiği, arka tarafta oturan sanıklardan birisinin 100,00-TL.çıkartarak "bizde bozuk yok, sen bize 50,00-TL.ver, kalan 50,00-TL.yi de bu tanıdığına verirsin" dediği, bu sırada katılan parayı bozarken sanıkların katılanın üzerinde taşıdığı sekiz adet 50,00-TL.ve bir adet 100,00-TL.yi gördükleri, bunun üzerine "sen bize üzerindeki paraları ver biz bunları tüm para yapalım" dedikleri ve katılanda bulunan toplam 500,00-TL parayı aldıkları ve üzerinde 500 yazan Türkiye'de geçerliliği olmayan ve değeri çokdüşük olan parayı verdikleri ve olay yerinden gelmiş oldukları araçla uzaklaştıkları iddia edilen olayda; katılan beyanı, tanık anlatımları ve tüm dosya kapsamına göre sanıkların üzerlerine atılı suçu işlediklerine dair haklarında verilen mahkumiyet kararında bir isabetsizlik görülmemiştir....

                  SGK Başkanlığının 2022 sayılı Yasa gereğince yaptığı işlemler teşkilat yasası olan 5502 sayılı Yasaya dayandığından, SGK Başkanlığının kişilerin 2022 sayılı Yasa gereğince almak istediği yardıma ilişkin işlemi idari bir tasarruf olup, idari işlemlerden ... ihtilafların çözüm yeri ise İdari Yargıdır. Yapılacak iş, davacının 2022 sayılı yasa ile ilgili talebi yönünden 6100 sayılı HMK'nın 114. ve 115. maddelerine göre yargı yolu caiz olmadığından dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın usulden reddine karar vermekten ibarettir. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmadan yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 20/05/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu