Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ın işlettiği bakkala gelerek dul ve yardıma muhtaç kişilere yardım yapmak istediğini, çevrede böyle kişiler olup olmadığını sorduğu, tanık Rahime' nin de yardıma muhtaç olan katılanlara haber verdiği, bunun üzerine katılanların bakkala geldikleri, sanığın katılanlara yakında bulanan BİM isimli marketten bir kısım yardım malzemesi alarak vereceğini, ayrıca para yardımı yapacağını söyleyerek katılanları marketin yakınına götürdüğü, burada katılanlara üzerlerinde bulunan altın takılar çıkararak kendisine vermelerini, çünkü market girişinde duyarlı kapının alarm verebileceğini, kendisinin bu durumdan mahçup olabileceğini söyleyerek katılan ...' in bir çift altın küpesi ile altın alyansını, katılan ...' nin iki adet altın alyansını aldığı, akabinde katılanlara kömür yardımı da yapacağını, bunun için araç bakması gerektiğini söyleyerek olay yerinden ayrıldığı, bu şekilde dolandırıcılık suçunu işlediği iddia edilen somut olayda; sanığın savunması, katılan ve tanık beyanları, teşhis tutanakları...

    Adli yardım fakir bir kimsenin bir davanın gerektirdiği oldukça kabarık olan harç ve masrafları sağlayamaması durumunda, bu mali külfetlerden geçici olarak muaf tutulmasıdır. Somut olayda, dosyaya eklenen belgelerden talepte bulunan davacı-birleşen dosya davalısının yargılama giderlerini karşılayabilecek durumda olmadığı ve adli yardım talebinin yerinde olduğu anlaşılmış olmakla (HHMK'nun m.336/2.) adli yardım talebinin kabulüne karar verilmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma HÜKÜM : TCK'nın 155/2, 168/1, 62, 50/1-a. maddeleri gereğince mahkumiyet Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanığın, Malkara ilçesi Çınaraltı köyü muhtarı olarak görevde bulunduğu, Malkara ... tarafından muhtarlık yaptığı köyde bulunan yardıma muhtaç vatandaşlara nakdi yardım dağıtılması için mutemed olarak tayin edildiği, dağıtması gerekli nakdi yardımları tam olarak dağıtmak yerine eksik şekilde dağıttığı iddia edilen somut olayda; Sanığa görevi gereği muhtaç köylülere dağıtması için verilen paralardan bir kısmını uhdesinde tutmak şeklinde gerçekleşen eyleminin kül halinde TCK'nın 257/1. maddesi kapsamında icrai davranışla görevi kötüye kullanma suçunu oluşturacağı gözetilmeden, suç vasfında hataya düşülerek yazılı şekilde TCK'nın 155/2 maddesine göre...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, ortak mirasbırakanları ...'nun 201 ada 31 parsel sayılı taşınmazını diğer mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla ve muvazaalı olarak bağışladığı halde satış göstererek bedelsiz davalıya temlik ettiğini ileri sürüp, miras payları oranında iptal-tescil ve ecrimisil istemişlerdir. Davalı, mirasbırakanın Bağ-kur borcunu karşılamak amacıyla taşınmazı sattığını, alım gücü bulunduğunu, şu anda dava konusu taşınmazda fakir ve bakıma muhtaç kişilerin bedelsiz oturduğunu bildirip davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, işlemin danışıklı olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü....

          Öte yandan Kocatepe Sosyal Güvenlik Merkezi raporunda davacının maluliyeti nedeniyle yardıma muhtaç olmadığı tespit edilmişken, Yüksek Sağlık Kurulu raporunda yardıma muhtaç durumda olduğunun kabul edildiği, ATK 3. İhtisas Kurulu raporu ile Genel Kuruldan alınan raporlarda ise bu hususta bir tespite yer verilmediği görülmektedir. Davacının kesinleşen %53 oranındaki maluliyeti nedeniyle yardıma muhtaç durumda olup olmadığının açıklığa kavuşturulması ve çelişkinin giderilmesi açısından Adli Tıp 2. Üst Kurulundan rapor alınması gerekmektedir. 3- Hükme esas alınan tazminat raporu konsunda da taraflar arasında uyuşmazlık bulunduğu anlaşılmaktadır....

            Belediyesi'nin 07/05/2019 tarihli yazı cevapları içerikleri de nazara alındığında, Kumru Belediyesi'nin su tüketim bedelinin tahsili yönünden faaliyetinin devam ettiği ve Ordu Büyükşehir Belediyesi'nin ve dolayısıyla da davacı OSKİ'nin kurulmasından öncesine ait döneme ilişkin Kumru Belediyesi tarafından davalının muhtaç ve fakir olması sebebiyle davalıdan su tüketim bedeli tahsil edilmediği döneme isabet eden 1669 toplam sarfiyat olarak belirtilen toplu su sarfiyatına dair 4.133,00- TL asıl tutar ve bu tutara ilişkin 739,91- TL gecikme zammı ve 48,67- TL gecikme zammı olmak üzere toplam 4.921,58- TL su tüketim bedelinin davacı OSKİ tarafından davalıdan tahsil edilemeyeceğinden bu bedel yönünden davacının davasının reddi ile, dosya kapsamına göre OSKİ'nin kurulmasından sonrası döneme ait su sarfiyatına yönelik davacı tarafından davalının takip tarihinden önce temerrüde düşürüldüğüne dair herhangi bir belge veya kayıt sunulmadığından 2016 Temmuz dönemine yönelik 13,50- TL asıl tutar ve...

            kurul tarafından şirketin defter ve kayıtlarının incelendiğini ve gayri faal duruma düştüğünün teyit edildiğini, bu durumun Köseler Mahallesi Muhtarlığınca verilen fakirlik belgesi ile fakir ve yardıma muhtaç durumda olduğunun tespit edildiğini belirterek öncelikle 6100 sayılı HMK m 339/2 gereğince harç masrafı ve yargılama giderlerinden tamamen muaf tutulmasına, Ankara 8.Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 04.06.2017 tarihli "kararın istinaf edilmemiş sayılmasına" dair verilen kararın bozularak kaldırılmasını,14.06.2017 tarihli istinaf başvurusunun kabulüne karar verilmesini istinaf etmiştir....

              Küçükler hakkında; a) Bakım ve gözetime yönelik nafaka yükümlülüğü konusunda gerekli önlemleri almaya, b) Bedensel ve zihinsel gelişmesi tehlikede bulunan veya manen terk edilmiş halde kalan küçüğü, ana ve babadan alarak bir aile yanına veya resmî ya da özel sağlık kurumuna veya eğitimi güç çocuklara mahsus kuruma yerleştirmeye, c) Çocuk mallarının yönetimi ve korunmasına ilişkin önlemleri almaya, d) Genel ve katma bütçeli daireler, mahallî idareler, kamu iktisadî teşebbüsleri ve bankalar tarafından kurulmuş teşekkül, müessese veya işletmelere veya benzeri işyerlerine yahut meslek sahibi birinin yanına yerleştirmeye, Karar verebilir." hükümlerine yer verilmiştir. 2828 sayılı Sosyal Hizmetler Kanununa göre ise, korunmaya muhtaç çocuk, engelli, bakıma muhtaç engelli ve muhtaç yaşlılar koruma kapsamında bulunmakta olup, korunmaya, bakıma, yardıma muhtaç aile, çocuk, engelli ve yaşlılar ile sosyal hizmetlere muhtaç diğer kişileri tespit ve incelemekle .... görevlidir. 2828 sayılı...

                Kanununun 1. maddesinde "Bu kanunun amacı; korunmaya, bakıma veya yardıma muhtaç aile, çocuk, özürlü, yaşlı ve diğer kişilere gösterilen sosyal hizmetlere ve bu hizmetleri yürütmek üzere kurulan teşkilatın kuruluş, görev, yetki ve sorumlulukları ile faaliyet ve gelirlerine ait esas ve usülleri" düzenlenmektedir. 2828 Sayılı Yasanın 22. maddesinde "Korunmaya muhtaç çocukların ... oluncaya kadar bu kanun hükümlerine göre kurumca kurulan sosyal hizmet kurullarında bakılıp yetiştirilmeleri ve bir meslek sahibi edilmeleri hususundaki gerekli tedbir kararı yetkili ve görevli mahkemece alınır" denilmektedir. 5395 Sayılı Çocuk Koruma Yasasının 1. maddesi "Bu kanunun amacı, korunma ihtiyacı olan veya suça sürüklenen çocukların korunmasına, haklarının ve esenliklerinin güvence altına alınmasına ilişkin usül ve esasları düzenlemektedir" hükmü yer almaktadır. Türk Medeni Yasasının 346 vd. maddelerinde ise, çocuğun korunmasına ilişkin yasal hükümler yer almaktadır....

                  Kanununun 1. maddesinde "Bu kanunun amacı; korunmaya, bakıma veya yardıma muhtaç aile, çocuk, özürlü, yaşlı ve diğer kişilere gösterilen sosyal hizmetlere ve bu hizmetleri yürütmek üzere kurulan teşkilatın kuruluş, görev, yetki ve sorumlulukları ile faaliyet ve gelirlerine ait esas ve usülleri" düzenlenmektedir. 2828 Sayılı Yasanın 22. maddesinde "Korunmaya muhtaç çocukların ... oluncaya kadar bu kanun hükümlerine göre kurumca kurulan sosyal hizmet kurullarında bakılıp yetiştirilmeleri ve bir meslek sahibi edilmeleri hususundaki gerekli tedbir kararı yetkili ve görevli mahkemece alınır" denilmektedir. 5395 Sayılı Çocuk Koruma Yasasının 1. maddesi "Bu kanunun amacı, korunma ihtiyacı olan veya suça sürüklenen çocukların korunmasına, haklarının ve esenliklerinin güvence altına alınmasına ilişkin usül ve esasları düzenlemektedir" hükmü yer almaktadır. Türk Medeni Yasasının 346 vd. maddelerinde ise, çocuğun korunmasına ilişkin yasal hükümler yer almaktadır....

                    UYAP Entegrasyonu