Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Gerek icra dairesi ve gerekse sınırlı yetkili İcra mahkemesi ilamın infaz edilecek kısmını yorum yolu ile belirleme yetkisine sahip değildir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 08.10.1997 tarih ve 1997/12- 517 Esas-1997/776 Karar; 22.03.2006 gün ve 2006/12- 92 Esas-2006/85 Karar; 25.06.2008 gün ve 2008/12- 451 Esas- 2008/453 Karar sayılı ilamları). Kural olarak, ilamda faize hükmedilmemişse, kesinleşmeden infazı istenemeyecek ilamlar hariç, karar tarihinden itibaren faiz talep edilebilir (HGK'nun 05.04.2000 tarih, 2000/12- 739 Esas., 2000/746 Karar.) Öte yandan, ilamda faiz ve faizin başlangıcı konusunda hüküm bulunmaması halinde karar tarihinden itibaren yasal faiz istenebilir. İİK'nun 17. maddesinin 1. fıkrası; '' Şikayet icra mahkemesince, kabul edilirse şikayet olunan muamele ya bozulur, yahut düzeltilir.'' hükmünü içermektedir. (Yargıtay 8. Hukuk Dairesi esas no: 2015/23031 karar no: 2016/2505) Takip dayanağı ilamda faize hükmedilmemiştir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile başlatılan ilamlı takipte borçlunun diğer itiraz ve şikayetleri yanında, takipte istenen faiz miktarı ve oranını da şikayet konusu yaptığı, mahkemece, icra müdürlüğü işleminin doğru olduğu gerekçesi ile istemin reddine karar verildiği, borçlunun faize ilişkin şikayeti hakkında inceleme yapılmadığı görülmektedir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet KARAR Mahkemece, borçlu vekilinin faize itirazı üzerine icra emrindeki faiz alacak kalemleri bk raporu doğrultusunda düzeltilmesine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı borçlu vekili tarafından temyizi üzerine, Dairemizin 2015/5167 Esas, 2017/6734 Karar sayılı ilamı ile hükmün onanmasına karar verilmiş; Borçlu vekili bu kez 12.06.2017 tarihli dilekçesi ile karar düzeltme isteminde bulunmuş; Dairemizin 2017/14514 Esas, 2017/13249 Karar ve 18.10.2017 tarihli kararı ile yeniden yapılan inceleme sonucunda karar düzeltme isteminin reddine karar verilmiştir. Mahkemesince borçlunun 12.06.2017 tarihli karar düzeltme dilekçesine istinaden dosyanın yeniden Dairemize gönderilmesi üzerine, Dairece sehven esasa kaydının yapıldığı görülmüştür....

      DAVA Şikayetçi alacaklı şikayet dilekçesinde; kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte borçluya ödeme emrinin 24.07.2009 tarihinde tebliğ edildiğini, borçlunun ödeme emrinde belirtilen yıllık %29 faiz oranına yasal sürede itiraz etmediğini, faiz oranının kesinleştiğini, müdürlükçe öncelikle kesinleşen faiz oranı üzerinden hesap yapıldığını ancak daha sonra reeskont faiz uygulanarak yeni bir dosya hesabı yapıldığını ve 15.11.2021 tarihli tensip kararı ile değişken reeskont avans faiz hesabı ile ödeme yapılmasına ve hacizlerin fekkine karar verildiğini belirterek müdürlüğün yasaya aykırı kararının iptali ile kesinleşen faiz oranına göre taraflarına ödeme yapılmasına karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Borçlu cevap dilekçesinde; kambiyo senetlerinde faiz türünün avans faiz olduğunu bu nedenle değişen oranlarda faiz uygulamasının yerinde olduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. III....

        ŞİKAYET Şikayetçi borçlu vekili şikayet dilekçesinde, ilamlı icra takibinde USD alacağına takip tarihine kadar işletilen faiz miktarının fahiş ve hatalı olduğunu, hatalı kur üzerinden TL'ye çevrildiğini, takip tarihine kadar işletilen %6,20 faiz oranının Devlet bankalarının USD cinsinden dövize fiilen uyguladıkları bir yılık mevduata ilişkin en yüksek faiz oranının çok üzerinde olduğunu, kademeli faiz uygulanmadığını, ayrıca takip tarihinden sonraki dönem için talep edilen %6,20 faiz oranının çok yüksek olduğunu, tahsiline hükmedilen 10.113.390,02 ABD Doları ve faizi olarak hesaplanan 6.613.976,99 ABD Doları toplamı olan 16.727.367,01 ABD dolarının 22.05.2019 tarihli efektif satış kuru olan 6,0963 TL karşılığında Türk Lirasına çevrildiğini, ancak ödeme emrinin düzenlenme tarihi 27.05.2019 günü kurun 6,0660; bir önceki iş günü olan 24.05.2019 günü kurun ise 6,0857 TL olduğunu, ödeme emrine hatalı şekilde esas alınan kur daha yüksek olup esas alınması gereken kurların ise daha düşük olduğunu...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Borca itiraz Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Şikayetçi borçlu vekili takibe konu ilam hükmünde faize karar verilmediğini, icra emrinde faizin oranın ve işlemeye başladığı günün belirtilmediğini, bu nedenle faiz miktarına da itiraz etmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Borçlu vekili, müvekkili aleyhine kamulaştırmasız el koymadan kaynaklı ilam uyarınca takip başlatıldığını, ilamın kesinleşmediğini, takip tarihinden itibaren kamu alacaklarına uygulanan en yüksek faiz oranında faiz talep edildiğini, ilamda yasal faize hükmedildiği için Anayasanın 46. maddesine göre faizin talep edilemeyeceğini, 2942 sayılı Kanun uyarınca idarenin mal, hak ve alacaklarına haciz konulamayacağını belirterek icra emrinin faiz ile ilgili kısmının iptaline ve ilamın kesinleşmesine kadar takibin durdurulmasına idarenin hak, alacak ve mallarının haczedilemeyeceğinin tespitine karar verilmesini talep etmiştir....

              Faize faiz yürütülmesi 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 121/2 (B.K 104/son) maddesi gereğince mümkün değildir. 3095 sayılı Kanunu'nun 3. maddesinde kanuni faiz ve temerrüt faizi hesaplanırken mürekkep faiz yürütülemeyeceği, bu konuya ilişkin Türk Ticaret Kanunu'nun hükümlerinin saklı olduğu belirtilmiştir. TTK'nun ticari işlerde faiz serbestisini ve mürekkep faizi düzenleyen "ticari işlerde faiz" başlıklı 8. maddesinin 3. fıkrasında ise, ödünç para verme işlerinde bankalar, tasarruf sandıkları ve tarım kredi kooperatifleri hakkında hususi hükümlerin saklı bulunduğu belirtilmiştir. Bu madde kapsamında değerlendirilebilecek kapitale dönüşen faiz alacağı, bir paranın faiz geliri elde etmek amacıyla ödünç verilmesi veya herhangi bir şekilde bir süre borçluda kalması üzerine faiz ödenmesinin öngörüldüğü hallerde söz konusu olabilir....

                Faize faiz yürütülmesi 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 121/2 (B.K 104/son) maddesi gereğince mümkün değildir. 3095 sayılı Kanunun 3. maddesinde kanuni faiz ve temerrüt faizi hesaplanırken mürekkep faiz yürütülemeyeceği, bu konuya ilişkin Türk Ticaret Kanunu'nun hükümlerinin saklı olduğu belirtilmiştir. TTK'nun ticari işlerde faiz serbestisini ve mürekkep faizi düzenleyen "ticari işlerde faiz" başlıklı 8. maddesinin 3. fıkrasında ise, ödünç para verme işlerinde bankalar, tasarruf sandıkları ve tarım kredi kooperatifleri hakkında hususi hükümlerin saklı bulunduğu belirtilmiştir. Bu madde kapsamında değerlendirilebilecek kapitale dönüşen faiz alacağı, bir paranın faiz geliri elde etmek amacıyla ödünç verilmesi veya herhangi bir şekilde bir süre borçluda kalması üzerine faiz ödenmesinin öngörüldüğü hallerde söz konusu olabilir. (HGK. 31.03.2004 tarih ve 2004/12-163 Esas, 2004/184 Karar) Somut olayda, takip dayanağı ilamda kapitale dönüşen bir faiz alacağına hükmedilmemiştir....

                  Faize faiz yürütülmesi 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 121/2 (B.K 104/son) maddesi gereğince mümkün değildir. 3095 sayılı Kanun'un 3. maddesinde kanuni faiz ve temerrüt faizi hesaplanırken mürekkep faiz yürütülemeyeceği, bu konuya ilişkin Türk Ticaret Kanunu'nun hükümlerinin saklı olduğu belirtilmiştir. TTK'nun ticari işlerde faiz serbestisini ve mürekkep faizi düzenleyen "ticari işlerde faiz" başlıklı 8. maddesinin 3. fıkrasında ise, ödünç para verme işlerinde bankalar, tasarruf sandıkları ve tarım kredi kooperatifleri hakkında hususi hükümlerin saklı bulunduğu belirtilmiştir. Bu madde kapsamında değerlendirilebilecek kapitale dönüşen faiz alacağı, bir paranın faiz geliri elde etmek amacıyla ödünç verilmesi veya herhangi bir şekilde bir süre borçluda kalması üzerine faiz ödenmesinin öngörüldüğü hallerde söz konusu olabilir. (HGK. 31.03.2004 tarih ve 2004/12-163 Esas, 2004/184 Karar) Somut olayda, takip dayanağı ilamda kapitale dönüşen bir faiz alacağına hükmedilmemiştir....

                    UYAP Entegrasyonu