Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Dairemizin bozmaya ilişkin ilamında yalnızca tüketici kredisi iddiası yönünden inceleme yapılarak istinaf başvurusunun esastan reddi gerektiğinden bahisle bozma kararı verilmiş ise de; borçlunun, gerek dava dilekçesinde gerekse istinaf dilekçesinde işlemiş faize, faizin türüne ve oranına da itiraz ettiği, temyiz dilekçesinde de bu hususları tekrar ettiği, yerleşik içtihatlarımıza göre takipte istenilen miktarın ihtarnameye uygun olmadığı ve itiraz edilmeksizin kesinleşen hesap kat ihtarnamesinin düzenlendiği tarihten, borçlunun temerrüde düştüğü tarihe kadar işleyen akdi faiz ile bu tarihten takip tarihine kadar işleyen temerrüt faiz miktarı ile işleyecek faiz oranının şikayet konusu yapılabileceği, o halde açıklanan düzenlemeler gereğince faize ilişkin şikayet nazara alınıp alacaklının talebi gözetilerek ve yine kredi sözleşmesi hükümleri de göz önüne alınmak suretiyle Yargıtay denetimine olanak tanıyacak biçimde bilirkişi incelemesi yaptırılıp...

    Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararı ile; bir ilamın ilamlı takibe konu edilebilmesi için açık, net, likit, eda hükmü içermesi gerektiğini, somut olayda takip dayanağı mahkeme kararındaki 224.097,64 TL alacak hükmünün açık ve net olmayıp bu haliyle eda hükmü içermediğini, kaldı ki anılan miktarın alacaklının banka hesabına da yatırılmış olduğu dikkate alındığında asıl alacağın takibe konu edilemeyeceğini, öte yandan bilirkişinin raporu hazırladığı tarihte takibe konu ilam henüz kesinleşmediğinden hesaplamada yasal faiz uygulamasında bir usulsüzlük bulunmadığını, ancak hükme esas alınan bilirkişi raporunda ilam vekalet ücreti ve yargılama giderine faiz işletilmemesinin doğru olmadığını, takibin dayanağı ilamda faize ilişkin bir hüküm bulunmadığını, bu durumda karar tarihinden itibaren değişen oranlarda yasal faiz istenebileceğini, Dairece taleple bağlılık ilkesi de nazara alınarak faiz hesabı yapıldığını, mahkemece faize ilişkin bu husus da gözetilerek...

      Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasını mutazammın 06.02.2018 tarih, 2016/27448 Esas, 2018/815 Karar sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair karar düzeltme itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, örnek 10 numaralı ödeme emri tebliği üzerine borçlunun icra mahkemesine başvurusunda takipte aylık % 10 faiz oranı üzerinden talep edilen faize itirazla birlikte sair itiraz ve şikayet nedenlerini ileri sürerek takibin iptalini talep ettiği, mahkemece takibe konu senedin taraflar arasında yapılmış olan 18.09.2015 tarihli protokole istinaden düzenlendiği ve protokolün 5. maddesinde faiz oranının...

        Borçlu vekilinin hükmü temyizi üzerine, Dairemizce, 21.06.2012 tarih ve Esas, sayılı kararla; mahkemece incelenen bu şikayet nedeninin reddi kararı yönünden temyiz itirazı reddedilmiş ise de, şikayet nedenleri arasında yer alan zamanaşımı, alacak ve faiz miktarının ilama aykırı olarak fazla istendiği ve kısmi ödeme itirazları konusunda eksik inceleme nedeniyle, bunların da incelenmesi amacıyla araştırma bozması yapılmıştır. Bozma kararı sonrası mahkemece, zamanaşımı itirazı yönünden inceleme yapılarak, yine faize itiraz yönünde resen yapılan hesaplama sonucunda faiz oran ve miktarında bir fazlalık bulunmadığı da tespit edilerek, her iki itirazın da yerinde olmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiş, hüküm borçlu tarafından tüm itirazları yönünde mahkemece kabul kararı verilmesi gerektiği gerekçesiyle temyiz edilmiştir....

          Hukuk Dairesi Alacaklı tarafından başlatılan bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibinde, borçluların borca, faize itirazı ile birlikte kambiyo şikayeti üzerine yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince borca itirazın ve kambiyo şikayetinin reddine, faize itirazın kısmen kabulüne, 1.974,01-EURO faizin iptali ile faiz miktarının 6.759,32-EURO olarak düzeltilmesine karar verilmiştir. Kararın taraflarca istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, davacıların istinaf başvurusunun yerinde olmadığından reddine, davalı alacaklının istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, HMK'nın 353/1-b-2 maddesi gereğince mahkeme kararının kaldırılmasına borçlular vekilinin sair şikayet ve borca itirazının reddine, işlemiş faize yönelik borca itirazının kısmen kabulü ile işlemiş faize ilişkin olarak 786,51 EURO'luk kısım yönünden takibin durdurulmasına karar verilmiştir....

            Akdî faiz oranı kararlaştırılmakla birlikte sözleşmede temerrüt faizi kararlaştırılmamışsa ve yıllık akdî faiz oranı da birinci fıkrada belirtilen faiz oranından fazla ise, temerrüt faizi oranı hakkında akdî faiz oranı geçerli olur.” düzenlemesine yer verilmiştir. 6101 sayılı ... Borçlar Kanunu’nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunu’nun 2. maddesinde; "... Borçlar Kanununun kamu düzenine ve genel ahlâka ilişkin kuralları, gerçekleştikleri tarihe bakılmaksızın, bütün fiil ve işlemlere uygulanır" denildikten sonra, görülmekte olan davalara ilişkin uygulama başlığını taşıyan 7. maddesinde aynen “... Borçlar Kanunu'nun kamu düzenine ve genel ahlâka ilişkin kuralları ile geçici ödemelere ilişkin 76., faize ilişkin 88., temerrüt faizine ilişkin 120. ve aşırı ifa güçlüğüne ilişkin 138. maddesi, görülmekte olan davalarda da uygulanır.” düzenlemesi getirilmiştir....

              Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, itiraza konu ilamlı icra takibinde, ilama uygun olarak yasal faiz istendiğinin, faize yeniden faiz işletilmediğinin hükme esas alınan, denetime yeterli ve elverişli bilirkişi raporu ile belirlenmiş olduğuna, ilk derece mahkemesinin kararında yazılı gerekçelere göre istinaf sebepleri ile sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine aykırılık bulunmayan karara yönelik istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b(1) maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiştir. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- İzmir 13....

              Mahkemece hükme esas alınan 24.8.2015 havale tarihli bilirkişi raporunun incelenmesinde; 3095 sayılı Kanun'un 4/a maddesi gereğince en yüksek faiz oranını uygulayan Halkbankası'nın faiz oranları üzerinden işleyecek faiz tutarının hesaplandığı görülmüş ise de; söz konusu faiz oranlarının itiraz edilmeksizin kesinleşen ve akdi faize dönüşen aylık % 1 (yıllık % 12) oranından düşük olduğu görülmektedir....

                Şti. ilamda faize hükmedilmediğinden karar tarihinden itibaren faiz talep edilebileceğini ve bu oranın da fiilen uygulanmakta olan en yüksek banka mevduatları faiz oranı olabileceğini bu nedenle fazla talep edilen kıdem tazminatı faiz miktarı ve oranına itiraz ettiklerini belirtip ödeme emrinin bu alacak yönünden düzeltilmesini istemeleri üzerine icra mahkemesince; “kıdem tazminatı alacağına yasal zorunluluk nedeniyle mevduata uygulanan faiz oranları nazara alınarak temerrüt tarihinden itibaren yasal faiz istenilmesi” gerektiği kabul edilip kıdem tazminatına işlemiş faiz miktarının bu kabul doğrultusunda 304,19 TL olarak düzeltilmesine karar verilmiştir. Hukuk Genel Kurulunun 08.10.1997 tarih 1997/12-517 E. 1997/776 K. sayılı kararında da açıklandığı üzere “ilamların infaz edilecek kısmı hüküm bölümüdür. Hükmün içeriğinin aynen infazı zorunludur....

                  İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25/05/2023 NUMARASI : 2023/71 ESAS 2023/131 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Sivas İcra Dairesinin 2021/12106 Esas dosyasına ilişkin olarak müvekkilinin borcu hesaplanırken hukuka aykırı bir şekilde faize faiz işletildiği ve ödeme emrinde 230.385,25 TL asıl alacak kalemi olmasına rağmen, dosya hesabı yapılırken asıl alacaktan daha fazla miktar üzerinden dosya hesabı yapıldığı tespit edildiğini, söz konusu hukuka aykırılıkların ve fahiş oranlı faiz miktarının gerekirse bilirkişi nezdinde tespit edilmesine, şikayetimizin kabulü ile birlikte dosyada mevcut olan satışların durdurulmasına karar verilmesini talep ettiklerini, nitekim emsal...

                  UYAP Entegrasyonu