Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

itibaren faize hükmedilmesinin talep edilmesine ve mahkemece de bu şekilde kabul edilmesine rağmen hükmedilen manevi tazminata 03.12.2008 yerine 13.02.2009 tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi, Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hüküm fıkrasının manevi tazminata hükmedilmesine ilişkin fıkralardaki yasal faize ilişkin bentteki ''13.02.2009" tarihinin çıkartılarak yerine, ''03.12.2008" tarihinin yazılıp sair yönleri usul ve kanuna uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 11.06.2014 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından 2 adet bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte, örnek 10 numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresi içerisinde icra mahekemesine yaptığı başvurusunda; imzaya, borca ve faize itirazlarını sunmuş, mahkemece yalnızca 250.000 TL'lik bono yönünden değerlendirme yapılarak itirazın kısmen kabulüne karar verilmiş, ancak takibe konu 50.000 TL'lik bono yönünden değerlendirme yapılmadığı gibi faize itiraz hakkında da olumlu veya olumsuz bir hüküm kurulmamıştır....

      yönelik itirazın kaldırılmasına, takip öncesi işlemiş faize yönelik itirazın kaldırılması isteminin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. 6100 sayılı HMK'nun 323/1-ğ maddesi uyarınca vekalet ücreti yargılama giderlerindendir....

        Davalı borçlu 13.04.2015 tarihli itiraz dilekçesinde, alacaklı görünen tarafa herhangi bir borcunun bulunmadığını, ayrıca takibin yapıldığı ...İcra Müdürlüğünün yetkisiz olduğunu, yetkili icra müdürlüğünün .... İcra Müdürlüğü olduğunu ileri sürerek borca, faiz oranına, işlemiş faize ve yetkiye itiraz etmiştir. Ödeme emrine davalı borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine, davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur. Mahkemece, davacı alacaklının ikametgahı itibarıyla takibin yapıldığı ......

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtiraz Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla yapılan takipte, borçlular yetkiye ve faize itiraz etmiş olup, mahkemece dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda yetkisizlik kararı verilmişse de, borçlu, 20.4.2009 tarihinde icra müdürlüğünce yapılan haciz sırasında, yetki itirazından feragat ettiği yolunda beyanda bulunmuş olup, mahkemece, yetki itirazından feragat nedeniyle, bu yöndeki istemin reddi ile diğer itirazların incelenmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi Dr. ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Borçlu diğer itirazlarının yanında faize de itiraz ettiği ve bu itiraz alacaklı tarafça da kabul edildiği halde, mahkemece bu konuda bir karar verilmemesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ :Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.'nun 366. ve HUMK.'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22/01/2013 günündeoybirliğiyle karar verildi....

              İlk derece mahkemesince; davalı tarafından 13/04/2012 tarihinde itiraz dilekçesi verildiği, itiraz dilekçesi üzerine 26/04/2013 tarihinde ''itiraz dilekçesini tebliğ aldım'' yazılmakla davacı alacaklıya tebliğ edildiğini, İİK m.67/1 gereği itirazın tebliğ tarihinden itibaren 1 sene içinde mahkemeye itirazın iptali davasının açılması gerektiği ancak davacının 04/08/2015 tarihinde dava açmış olup 1 yıllık yasal süre içinde açılmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş karar süresinde davacı tarafından istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesiyle; itiraz dilekçesinde asıl alacak- BSMV ve masraf kalemlerine itiraz edilmeyip bu yönlerden icra takibinin kesinleştiği sadece faize itiraz nedeni ile iş bu davanın açıldığını, mahkeme gerekçesinin yerinde olmadığını, zira 13/04/2012 tarihli ''davalının mal beyanının sunulması ve faiz itirazı'' itiraz dilekçesinde bulunan Av....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla başlatılan takibe karşı, borçlunun ödeme nedeniyle borca kısmen itiraz ile birlikte faize de itiraz ettiği, mahkemece iddia ispat edilemediğinden davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.Borçlu icra mahkemesine başvurusunda, takipte talep edilen işlemiş faiz miktarına ve işleyecek faiz oranına da itiraz ettiği halde, mahkemece bu konuda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi doğru olmayıp kararın belirtilen nedenle bozulması gerekmiştir.SONUÇ : Borçlunun...

                Borcun tamamına ya da bir kısmına itiraz hallerinde olduğu gibi imzaya itiraz ile faize itiraz edilmesi durumunda da itirazın iptali davası açılabilir. İcra İflas Kanununun 68 ve 68 (a) maddelerinde sözü edilen belgelerden birine sahip olmayan alacaklı, itirazın giderilmesini sağlayabilmek için yalnız itirazın iptali yoluna başvurabilir. Borçlu ödeme emrine itiraz etmemiş ya da itiraz geçerli değilse alacaklının itirazın iptali davası açmasında hukukî yarar yoktur. İtirazın iptali davası süreye tabidir. Alacaklı itirazın kendisine tebliğinden itibaren bir yıl içinde davayı açabilir. İcra takibi konusu alacak davası iş mahkemesinin görevine girmekte ise, itirazın iptali davası da iş mahkemesinde açılır (Kuru, Baki: İcra ve İflas Hukuku, İstanbul Kasım 2004, s. 223.). Buna göre davada 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunun 7 nci maddesi uyarınca sözlü yargılama usulü uygulanır. İtirazın iptali davasında, işçilik alacaklarıyla ilgili olarak tahsil hükmü kurulması mümkün olmaz....

                  Borcun tamamına ya da bir kısmına itiraz hallerinde olduğu gibi imzaya itiraz ile faize itiraz edilmesi durumunda da itirazın iptali davası açılabilir. İcra İflâs Kanunu’nun 68 ve 68 (a) maddelerinde sözü edilen belgelerden birine sahip olmayan alacaklı, itirazın giderilmesini sağlayabilmek için yalnız itirazın iptali yoluna başvurabilir. Borçlu ödeme emrine itiraz etmemiş ya da itiraz geçerli değilse alacaklının itirazın iptali davası açmasında hukukî yarar yoktur. İtirazın iptali davası süreye tabidir. Alacaklı itirazın kendisine tebliğinden itibaren bir yıl içinde davayı açabilir. İcra takibi konusu alacak davası iş mahkemesinin görevine girmekte ise, itirazın iptali davası da iş mahkemesinde açılır (Kuru, Baki: İcra ve İflas Hukuku, İstanbul Kasım 2004, s. 223.). Buna göre davada 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 7 nci maddesi uyarınca sözlü yargılama usulü uygulanır. İtirazın iptali davasında, işçilik alacaklarıyla ilgili olarak tahsil hükmü kurulması mümkün olmaz....

                    UYAP Entegrasyonu