Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiller aleyhine kambiyo senedine özgü takip başlatıldığını, takibe dayanak çek suretinin icra kasasına sunulmadığını, kendilerine gönderilen çek suretinin de tasdiksiz olup okunaklı olmadığını, müvekkillerinin borca açıkça itiraz ettiklerini, dava konusu çekin yağma suçu işlenmek suretiyle alındığını, istenilen faizin fahiş olduğunu, faize ve tüm feriere itiraz ettiklerini, çek tazminatı ve komisyonunun da haksız olarak istendiğini, çek tazminatının yalnızca keşideciden istenebileceğini, çek tazminatının tüm borçlulara yöneltildiğini söyleyerek ödeme emrinin ve takibin iptaline, davalı aleyhine tazminata hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir....

Bu durumda davalı tarafça yapılan ücret ödemesi yeniden bir değerlendirmeye tabi tutularak davacının ücret alacağı hususunda yeniden bir karar verilmelidir. 4-İşçilik alacaklarıyla ilgili olarak yapılmış olan icra takibine itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasında yargılama ve icra inkar tazminatına karar verilmesinin gerekip gerekmediği noktasında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. Genel haciz yoluyla ilamsız icra takiplerinde borçlunun itirazı üzerine takip durur ve alacaklının takibin devamını sağlamaya yarayan imkanlarından biri İcra İflas Kanunun 67. maddesinde öngörülen itirazın iptali davasıdır. İtirazın iptali davası, takip alacaklısı tarafından itiraz etmiş olan takip borçlusuna karşı açılır. İcra takibinde yer alan ve borçlu tarafından itiraza uğrayan kısım davanın konusunu oluşturur. Borcun tamamına ya da bir kısmına itiraz hallerinde olduğu gibi imzaya itiraz ile faize itiraz edilmesi durumunda da itirazın iptali davası açılabilir....

    Mahkeme kararının hüküm bölümünün 5.fıkrasında yeralan "reddedilen miktar işlemiş faize ilişkin olup, faiz alacağı likit olmadığından şartları oluşmayan davacı tarafın kötüniyet tazminatı taleplerinin reddine" ifadesinin tamamen çıkarılarak yerine "reddedilen miktar işlemiş faize ilişkin olup, faiz alacağı likit olmadığından şartları oluşmayan davalı tarafın kötüniyet tazminatı taleplerinin reddine" ifadelerinin yazılması sureti ile hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 573,00 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 13.05.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR Borçlu hakkında başlatılan takibe dayanak ilamda, "faize ilişkin 10.000,00 TL'lik alacağın" tahsiline karar verilmiştir. Borçlu vekili İcra Mahkemesi'ne başvurusunda, takip konusu alacağın faiz alacağı olması nedeniyle bu alacağa faiz işletilemeyeceği iddiasıyla işlemiş ve işleyecek faiz talebine yönelik takibin iptalini istemiştir. Mahkemece, takipte faiz alacağına faiz eklenmediği, faize itiraz da edilmediği karar tarihi itibariyle faiz tahakkuk edeceği gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir....

        GEREKÇE: Uyuşmazlık; kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte borca ve faize itiraz niteliğindedir. Mut İcra Dairesi'nin 2018/1154 E. Sayılı dosyasının tetkikinden; alacaklı T2 vekilince borçlu T1 aleyhine keşidecisi T1, lehtarı T2 olan 05.10.2015 tanzim, 30.12.2016 vade tarihli, 45.000. TL bedelli bir adet unsurları tam olan bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takibinde örnek 10 ödeme emrinin davacı borçluya 13.08.2018 tarihinde tebliğ edildiği, 27.08.2018 tarihinde icra mahkemesine borca ve faize itiraz edildiği görülmüştür. İİK.nın 168. maddesinin 4. ve 5. bentlerine göre kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan takipte borçlu, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün içinde icra mahkemesinde imzaya ve borca itiraz edebilir. Bu süre geçirildikten sonra yapılan itiraz geçersizdir....

        Mahkemece hükme esas alınan 24.8.2015 havale tarihli bilirkişi raporunun incelenmesinde; 3095 sayılı Kanun'un 4/a maddesi gereğince en yüksek faiz oranını uygulayan Halkbankası'nın faiz oranları üzerinden işleyecek faiz tutarının hesaplandığı görülmüş ise de; söz konusu faiz oranlarının itiraz edilmeksizin kesinleşen ve akdi faize dönüşen aylık % 1 (yıllık % 12) oranından düşük olduğu görülmektedir....

          Esas sayılı dosyasında takibe , davalı borçlu tarafından dosyaya sunulan itiraz dilekçesi (EK-1) ile asıl alacağa , asıl alacağın sebebine, takibe dayanak belgelere, işlemiş faize, işleyecek faize, faiz oranına, masraflara, yetkiye ve tüm feriler ile takibin tamamına itiraz edilmiş olup düzenlenen tensip tutanağı(EK-2) ile takibin durdurulmasına karar verilmiştir. Ancak işbu haksız ve dayanaksız itirazın iptali ile takibin devamına, ilaveten alacağın likit olmasından mütevellit karşı taraf aleyhine alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekmektedir. Müvekkil banka ile davalı borçlu arasında imzalanan sözleşme ile davalı borçlu adına ... no'lu kredi kartı hesabı açılmış ve kendisine kredi kartı ile hesaba bağlı ek kart gönderilmiştir....

            İcra Müdürlüğü'nün 2004/511 sayılı dosyası ile, davalı aleyhine icra takibi yapılmış olup, davalının asıl borç dışında faize ve borca itiraz ettiği ve bu nedenle takibin durduğu anlaşılmıştır. Mahkemece, davalının sadece cezai şarta itiraz ettiği, taahhütnamede gerçeğe aykırı bildirimde bulunmadığı kabul edilerek cezai şarta ilişkin itirazının haklı olduğu sonucuna varılmış olup, ölü annesinin yaşadığını bildirmesi nedeniyle taahhütnamede gerçeğe aykırı bildirimde bulunulmadığına ilişkin mahkemenin tespiti isabetsiz ise de, bu bildirime dayalı olarak bir aylık ödemesi sözkonusu olmadığından, cezai şart yönünden yapılan itirazın yerinde olduğu anlaşılmaktadır....

              İİK'nun 68/1. maddesi gereğince; talebine itiraz edilen alacaklının takibi, imzası ikrar veya noterlikçe tasdik edilen borç ikrarını içeren bir senede yahut resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya belgeye müstenit ise, alacaklı itirazın kaldırılmasını isteyebilir. Somut olayda, takibe dayanak yapılan senet üzerindeki imzaya, borçlu tarafından ayrıca ve açıkça itiraz edilmediğinden bu belge, İİK'nun 68/1. maddesinde yer alan ve alacaklıya genel haciz yolu ile takip yapma imkanı tanıyan mücerret borç ikrarını içeren bir belge niteliğinde olup, buna karşılık borçlu, borcun aslına yönelik itirazını aynı nitelikte belgelerle kanıtlayamamışsa da; mahkemece, borçlunun işlemiş faize ve faiz oranına da itirazda bulunduğu ve alacağın vade tarihinde muaccel olacağı gözetilerek bu yönlerden de inceleme yapılmak suretiyle oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

                Dosyanın incelenmesinde ödeme emrinin borçluya 30.05.2014 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun icra müdürlüğüne 30.05.2014 tarihinde iki tane itiraz dilekçesi verdiği, ilk dilekçede 169.461,28 TL ödeme yaptığını, faize ve faiz oranına itiraz ettiğini belirttiği, ikinci dilekçesinde ise ilk dilekçede ödeme yapılan miktarın yanlış yazıldığını, 150.000,00 TL'nin ödenmiş olduğunu, borcunun poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, faize ve faiz oranına itiraz ettiğini bildirdiği, icra müdürlüğünün takibin durdurulmasına karar verdiği, mahkemece borçlunun 30.05.2014 havale tarihli dilekçesi ile takip konusu borç miktarını faiz oranı dışında kabul ettiği, artık bu beyandan sonra itirazın sehven yapıldığı gerekçesiyle kabulden vazgeçmesi mümkün olmayıp davalının, 30.05.2014 tarihli dilekçesinde kabul ettiği %9 yasal faiz oranı ve diğer alacaklar yönünden itirazın kaldırılmasına karar vermek gerektiği gerekçesiyle davanın kabulü ile 16.796,12 TL yönünden itirazın kaldırılması ile takibin devamına karar...

                  UYAP Entegrasyonu